Hükme esas alınan bilirkişi raporu, davacı taşeron tarafından verilen bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki itirazları karşılamadığı gibi bu raporda iş bedelinin hesabında dikkate alınması gereken kuralların uygulandığından da söz etmek mümkün değildir. Zira, davalı yüklenici tarafından karşılanması kararlaştırılan malzemeler sadece * tarihli dilekçede yer alan 6 kalemden ibaret olup, fazlasının taşeron tarafından karşılandığının kabulü gerekir. Ayrıca, davalı yüklenici tarafından sözleşmenin feshedilmemiş olması ile işin üçüncü kişiye yaptırılacağına ilişkin davacı taşeronun temerrüde düşürülmemiş olması dikkate alındığında, sözleşme kapsamında yapılan tüm imalatın davacı taşeron tarafından yapıldığının kabulü zorunludur

<![CDATA[Özet: Hükme esas alınan bilirkişi raporu, davacı taşeron tarafından verilen bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki itirazları karşılamadığı gibi bu raporda iş bedelinin hesabında dikkate alınması gereken kuralların uygulandığından da söz etmek mümkün değildir. Zira, davalı yüklenici tarafından karşılanması kararlaştırılan malzemeler sadece 17.10.2006 tarihli dilekçede yer alan 6 kalemden ibaret olup, fazlasının taşeron tarafından karşılandığının kabulü gerekir. Ayrıca, davalı yüklenici tarafından sözleşmenin feshedilmemiş olması ile işin üçüncü kişiye yaptırılacağına ilişkin davacı taşeronun temerrüde düşürülmemiş olması dikkate alındığında, sözleşme kapsamında yapılan tüm imalatın davacı taşeron tarafından yapıldığının kabulü zorunludur....   Buna göre, mahkemece bilirkişiler kurulundan ek rapor alınarak, yukarıda açıklanan esaslar dairesinde, davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının karşılanması sağlanmalı, taraflar arasında uzlaşılan 415.519,57 TL malzeme bedelinin altında kalmamak kaydıyla davacı taşeronun 17.10.2006 tarihli dilekçesinde gösterilen malzemeleri içeren ve taşerona teslim edilen malzemelerin davalı yüklenici tarafından sağlandığı kabul edilerek, taşeron tarafından yükleniciye iade edilen malzeme bedellerinin de tenzil edilip yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının bir alacağının olup olmadığının belirlenmesi yerine yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....   Diğer taraftan, davacı vekili dava dilekçesinde, 140.000,00 TL alacak talebinin yanında teminat çekinin de iadesini talep etmiş; nisbi harç, alacak talep edilen miktar üzerinden tahsil edilmiş, teminat çekinin iadesi istemi harçlandırılmamıştır. Her ne kadar teminat çekinin bedeli dava dilekçesinde gösterilmemiş ve teminat çekleri de dosyaya sunulmamışsa da, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18. maddesinde taşeronun işe başlamadan önce yükleniciye 500.000,00 TL bedelli teminat çeki vereceğinin ifade edilmiş olmasına göre davacının iadesini talep ettiği çekin bedeli açıklattırılmalı ve açıklanan talep miktarına göre, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi gereğince teminat çekinin iadesi isteminin dinlenebilmesi için teminat çekinin belirlenecek bedeli üzerinden nisbi harcın yatırılması sağlanmalı, yatırılmaması halinde aynı Kanunun 30. maddesi hükmünce işlem yapılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece, teminat çekinin iadesi isteminin dinlenebilmesi için ön koşul olan nisbi harcın yatırılmadığı gözetilmeden yargılamaya devam olunup işin esasının incelenerek karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir....               T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2012/4250 Karar No:2013/4276
  1. Tarihi:1.7.2013
    Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği (Tic. Mah.Sıf.)   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli ile sözleşme dışı fazla imalat bedelinin tahsili ve sözleşme kapsamında verilen teminat çeklerinin iadesi istemlerine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasında imzalanan 28.04.2006 tarihli taşeronluk sözleşmesi ile davalının yükleniminde bulunan işin elektrik tesisatına ilişkin kısmını malzeme ve işçilik dahil üstlendiklerini, işin devamı sırasında düzenlenen ek sözleşme ile davalı şirketin inşaatta kullanılacak bir kısım elektrik malzemesini taraflarına temin etmesi ve bu malzemelere ait tutarın taraflarının hakedişlerinden mahsup edilmesinin kararlaştırıldığını, bu şekilde işin tamamlanarak teslim edildiğini, ayrıca, taraflarına sözleşme dışı işlerin de yaptırıldığını, bununla ilgili ücret ödenmediğini ifade ederek davalı yüklenicinin halen taraflarına 328.310,00 TL borcu bulunduğundan bahisle şimdilik 140.000.00 TL iş bedelinin davalıdan tahsiline, halen davalıda olan teminat çekinin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davacı taşerona yapmış olduğu işler karşılığında 1 ve 2 numaralı hakedişlerde toplam 100.944,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca davacı hakedişinden düşülmek üzere 58.683,00 TL avans ödendiğini, 12.09.2006 tarihli ek sözleşme kapsamında malzeme temininin de taraflarınca sağlanmış olmasına karşılık davacının iş yerini terk ettiğini, davacının değil, kendilerinin alacaklı olduğunu ifade ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre, davacı taşeronun davalı yükleniciden alacaklı değil, aksine borçlu olduğu gerekçesiyle alacak istemi taraflar arasında kesin kabul işlemi yapılmadığından teminat çekinin iadesi istemi de reddedilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu, davacı taşeron tarafından verilen bilirkişi raporuna itiraz dilekçesindeki itirazları karşılamadığı gibi bu raporda iş bedelinin hesabında dikkate alınması gereken kuralların uygulandığından da söz etmek mümkün değildir. Zira, davalı yüklenici tarafından karşılanması kararlaştırılan malzemeler sadece 17.10.2006 tarihli dilekçede yer alan 6 kalemden ibaret olup, fazlasının taşeron tarafından karşılandığının kabulü gerekir. Ayrıca, davalı yüklenici tarafından sözleşmenin feshedilmemiş olması ile işin üçüncü kişiye yaptırılacağına ilişkin davacı taşeronun temerrüde düşürülmemiş olması dikkate alındığında, sözleşme kapsamında yapılan tüm imalatın davacı taşeron tarafından yapıldığının kabulü zorunludur.   Buna göre, mahkemece bilirkişiler kurulundan ek rapor alınarak, yukarıda açıklanan esaslar dairesinde, davacı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının karşılanması sağlanmalı, taraflar arasında uzlaşılan 415.519,57 TL malzeme bedelinin altında kalmamak kaydıyla davacı taşeronun 17.10.2006 tarihli dilekçesinde gösterilen malzemeleri içeren ve taşerona teslim edilen malzemelerin davalı yüklenici tarafından sağlandığı kabul edilerek, taşeron tarafından yükleniciye iade edilen malzeme bedellerinin de tenzil edilip yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının bir alacağının olup olmadığının belirlenmesi yerine yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Diğer taraftan, davacı vekili dava dilekçesinde, 140.000,00 TL alacak talebinin yanında teminat çekinin de iadesini talep etmiş; nisbi harç, alacak talep edilen miktar üzerinden tahsil edilmiş, teminat çekinin iadesi istemi harçlandırılmamıştır. Her ne kadar teminat çekinin bedeli dava dilekçesinde gösterilmemiş ve teminat çekleri de dosyaya sunulmamışsa da, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 18. maddesinde taşeronun işe başlamadan önce yükleniciye 500.000,00 TL bedelli teminat çeki vereceğinin ifade edilmiş olmasına göre davacının iadesini talep ettiği çekin bedeli açıklattırılmalı ve açıklanan talep miktarına göre, 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi gereğince teminat çekinin iadesi isteminin dinlenebilmesi için teminat çekinin belirlenecek bedeli üzerinden nisbi harcın yatırılması sağlanmalı, yatırılmaması halinde aynı Kanunun 30. maddesi hükmünce işlem yapılmalıdır. Bu nedenle, mahkemece, teminat çekinin iadesi isteminin dinlenebilmesi için ön koşul olan nisbi harcın yatırılmadığı gözetilmeden yargılamaya devam olunup işin esasının incelenerek karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş, öncelikli olarak davacının iadesini talep ettiği, teminat çekinin dosyaya ibrazını sağlayıp, davacıya açıklama yaptırtılarak iadesi talep edilen çek bedelini belirlemek, bu bedele göre hesaplanacak nisbi harcın davacı tarafça ikmalini sağlamak; harcın ikmalinden sonra alınacak ek bilirkişiler kurulu raporu ile işin tamamının taşeron tarafından yapıldığı kabul edilip, davacı vekilinin itirazlarının karşılanması sağlanarak taraflar arasında uzlaşılan 415.519,57 TL malzeme bedelinin altında kalmamak kaydıyla davacı taşeronun 17.10.2006 tarihli dilekçesinde gösterilen malzemeleri içeren ve davacı taşerona teslim edilen malzemelerin davalı yüklenici tarafından sağlandığı kabul edilerek, taşeron tarafından yükleniciye iade edilen malzeme bedellerini tenzil edip yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının bir alacağının olup olmadığı belirlemek; iş sahibi idare ile davalı yüklenici arasında kesin kabulün de yapılmış olduğu gözetilerek alacak ve teminat çekinin iadesi taleplerini karara bağlamaktan ibarettir. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.        ]]>