idare tarafından davacıya ait hakedişin bloke altına alındığı tarih itibarıyla davacının vergi borcunun kapatılması mümkün iken kesintiyi yapan idarenin yapmış olduğu kesintiyi kanuni yükümlülüğü bulunmasına rağmen ilgili vergi dairesine aktarmakta geciktiği davacının yapılan vergi kesintisinin ilgili vergi dairesine aktarılıp aktarılmadığını bilme ve denetleme imkânından hukuken ve fiilen yoksun olduğu yapılan kesinti sonrası ihale tarihinde davacının muaccel bir borcu bulunmadığı bu nedenle de davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı hk (Danıştay K456)

Toplantı No 2022/022
Gündem No 40
Karar Tarihi 13.04.2022
Karar No 2022/MK-127
BAŞVURU SAHİBİ:
Osman Temiz
İHALEYİ YAPAN İDARE:
İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Bakanlığı Müsteşarlık
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2016/335218 İhale Kayıt Numaralı “Tortum Asm+Tsm İnşaatı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2016/335218 ihale kayıt numaralı “Tortum Asm+Tsm İnşaatı” ihalesine ilişkin olarak Osman TEMİZ itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 30.11.2016 tarihli ve 2016/UY.III-2901 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Osman TEMİZ tarafından anılan Kurul kararının iptali talebiyle açılan davada, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 16.02.2017 tarihli ve E:2017/24, K:2017/569 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 19.01.2022 tarihli ve E:2017/1110, K:2022/121 sayılı kararı ile “Dosya incelendiğinde, uyuşmazlığa konu ihale uhdesinde bırakılan ve sözleşme imzalamaya davet edilen davacının, sözleşmeye davet yazısı üzerine idareye sunduğu Erzurum Vergi Dairesi Başkanlığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı İnternet Vergi Dairesi’nin yazılarında, ihale tarihi itibarıyla 14.104,22-TL vergi borcu bulunduğunun belirtildiği, ancak davacının Afyonkarahisar Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’ne yaptığı bir iş nedeniyle 163.707,39-TL istihkak bedeli tahakkuk ettiği, 06/09/2016 tarihinde belediye tarafından internet üzerinden yapılan borç sorgulamasında davacının 13.526,28-TL vergi borcu bulunduğunun tespit edildiği ve bir gün sonra vergi borcu kesintisi yapılarak 07/09/2016 tarihinde kalan bakiye rakamın hesaplarına yatırıldığı anlaşılmıştır.

07/09/2016 tarihinde kaynaktan kesinti yaparak vergi borcunu cebren tahsil eden Afyonkarahisar Belediyesi, tahsil ettiği vergi borcunu ilgili vergi dairesine 26/09/2016 tarihinde göndermiş olup, dava konusu ihale ise 21/09/2016 tarihinde yani vergi borcunun kesinti yapılarak tahsil edilmesinden 14 gün sonra yapılmıştır.

07/09/2016 tarihinde kesinti yaparak vergi borcunu tahsil eden Afyonkarahisar Belediyesi’nin, amme alacağı olan vergi borcunu davacıya yapılacak olan ödemeden cebren tahsil ettikten sonra, bu meblağı tahsil dairesine aktarmak mecburiyetinde olduğu kuşkusuz olup aktarılan mevzuat hükümlerinde de, kesintiyi gerçekleştiren kurumların bu vazifelerini kanunlarda belli edilen zamanlarda yerine getirmedikleri takdirde, ödenmeyen alacağın kesintiyi yapan hakiki ve hükmi şahıslardan tahsil olunacağı açık biçimde düzenlenmiştir.

Bu durumda, Afyonkarahisar Belediyesi tarafından davacıya ait hakedişin bloke altına alındığı tarih olan 07/09/2016 tarihi itibarıyla davacının vergi borcunun kapatılması mümkün iken, kesintiyi yapan belediyenin yapmış olduğu kesintiyi kanuni yükümlülüğü bulunmasına rağmen ilgili vergi dairesine aktarmakta geciktiği, davacının yapılan vergi kesintisinin ilgili vergi dairesine aktarılıp aktarılmadığını bilme ve denetleme imkânından hukuken ve fiilen yoksun olduğu, yapılan kesinti sonrası ihale tarihinde davacının muaccel bir borcu bulunmadığı, bu nedenle de davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasını gerektirecek bir husus bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu itibarla, davacının ihale tarihi itibarıyla vergi borcu bulunduğundan bahisle teklifinin değerlendirme dışı bırakılmasında ve bu işleme yönelik yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine ilişkin Kurul kararında hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına, dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1-Kamu İhale Kurulunun 30.11.2016 tarihli ve 2016/UY.III-2901 sayılı kararının iptaline,

 

2- 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.