idareden ihale ile alınan işe dair akabinde imzalanan sözleşmeye göre müvekkilinin edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirdiği halde davalı tarafından işin süresinde teslim edilmediğinden bahisle sözleşmeye aykırı olarak gecikme cezası kesildiğini belirterek hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen cezanın iadesine iade olmaz ise kısmi kabul ile cezanın *TL’ye indirilmesini talebi hk

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1513
KARAR NO : 2019/1438
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2016
NUMARASI : 2013/383 Esas, 2016/527 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 26/11/2019
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, HMK m. 353 hükmü gereğince duruşmasız olarak dosya üzerinde HMK m. 355 hükmü gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda, sair taleplerinin reddi ile;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili, davalı idareden ihale ile alınan fatura basım işine dair akabinde imzalanan sözleşmeye göre müvekkilinin edimlerini sözleşmeye uygun yerine getirdiği halde davalı tarafından işin süresinde teslim edilmediğinden bahisle sözleşmeye aykırı olarak gecikme cezası kesildiğini belirterek, hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilen cezanın iadesine, iade olmaz ise kısmi kabul ile cezanın 4.680,00-TL’ye indirilmesini talep etmiştir.Davalı idare vekili savunmasında, sözleşme ve temrin programına göre siparişlerin her ayın ilk haftası teslim edilmesi gerektiği halde, Haziran ve Temmuz aylarına ait imalatların geç teslim edildiğini belirterek sözleşmenin 34.2 maddesindeki düzenlemeye uygun olarak gecikme cezası kesildiğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, ikinci bilirkişi heyete raporu hükme esas alınarak, Haziran ayına ait gecikmede davacı yüklenicinin kusurunun bulunmadığını, sözleşmeye konu faturaların görselliği onaylandıktan sonra Temmuz ayı siparişinin buna uygun olarak süresinde imal edilip tesliminde engel olmadığından bahisle davalının kusurlu olduğu belirtilerek Haziran ayına ilişkin kesilen gecikme cezasının usulüne uygun olmadığından bahisle iadesinin gerektiği belirtilerek davanın kısmen kabulü ile 19.656,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, kalan kısımlar yönünden davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince süresinde ve usulüne uygun olarak istinaf edilmiştir.Davacı yüklenici vekili istinaf talebinde özetle, Temmuz ayı siparişlerinde herhangi bir gecikmenin yaşanmadığını, gecikmenin yaşandığının kabul edilmesi halinde dahi bunda kusurlu tarafın davalı olduğunu belirterek bu yönüyle kararın kaldırılarak davanın tümden kabulüne, aksi halde Temmuz ayı gecikme cezasının 2.125,00 TL olduğunun tespiti ile davacıya ödenmesi gereken miktarın 30.635,00 TL olarak belirlenmesine, faiz başlangıç tarihinin de 01/10/2013 olduğuna karar verilmesini talep etmiştir. Davalı iş sahibi idare vekili istinafında özetle, davacı yanın faturaları 11/06/2013 tarihinde (25 gün sonra) geç teslim ettiğini bu nedenle Haziran ayındaki gecikme nedeniyle kesilen cezasının sözleşmeye uygun olduğunu, avans faizine ve aleyhinde harca hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek hatalı kararın kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasında fatura basımına ilişkin yazılı eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğu ihtilafsız olup, davacı yüklenici, davalı idare iş sahibidir.Davacı yüklenici, iş tesliminde gecikme olmadığını ileri sürerek davalı iş sahibi idare tarafından Haziran ve Temmuz aylarına yönelik uygulanan gecikme cezası kesintilerinin haksız olduğunu belirterek tahsilini talep etmiştir.Dosya kapsamına göre; Haziran ayına ilişkin siparişin idarece Temmuz ayında verilmiş olması nedeniyle süresinde yerine getirilmesi imkansız oldğundan gecikmenin idareden kaynaklandığı, bu nedenle idarece davacı şirketten Haziran ayı için kesilen 19.656,00 TL tutarındaki gecikme cezasının usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Temmuz ayında kesilecek faturalara ilişkin sipariş ise idare tarafından 14.06.2013 tarihinde verilmiştir. Bu tarihten itibaren teslim tarihi olarak kararlaştırılan 5 Temmuza kadar üç haftalık bir süre bulunmakta olup, bu süre faturaların basımı için yeterlidir. Bu nedenle idarece, yüklenicinin Temmuz ayı gecikmesi için kestiği gecikme cezasının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın Haziran ayına yönelik kesilen 19.656,00 TL yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar yerinde olmuştur.Tüm dosya kapsamına göre mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla taraf vekillerinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/11/2016 tarih ve 2013/383 Esas, 2016/527 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Davacı vekilince alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcından peşin alınan 31,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 13,00-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davalı tarafça alınması gereken 1.342,70 TL nisbi istinaf karar harcından davalı tarafça peşin olarak yatırılan 335,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.007,03 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda KESİN olmak üzere 26/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.