İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca idareye yapılan başvuruya altmış gün içinde cevap verilmediğine göre altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi olan ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekmekte olup; dava açma süresinin son günü tatil gününe rastlaması durumunda, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı hususu

İDAREYE YAPILAN BAŞVURUYA ALTMIŞ GÜN İÇİNDE CEVAP VERİLMEMESİ

DANIŞTAY ESAS NO: 2003/2592 KARAR NO: 2005/778

İÇTİHAT METNİ

ÖZET :

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca idareye yapılan başvuruya altmış gün içinde cevap verilmediğine göre altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi olan ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekmekte olup; dava açma süresinin son günü tatil gününe rastlaması durumunda, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı hususu da dikkate alınmalıdır. Bu durumda, 2.3.2001 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddedildiği 1.5.2001 tarihinden itibaren dava açma süresi 30.6.2001 tarihinde sona ermekle birlikte; sürenin son gününün Cumartesi gününe rastlaması ve davanın 2.7.2001 Pazartesi günü açılması karşısında, dava süresinde olup; İdare Mahkemesince eksik incelemeye dayalı olarak davanın süre yönünden reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

İstemin Özeti : EGO Genel Müdürlüğü´nde işçi olarak çalışmakta iken emekliye ayrılan davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca tarafına yapılan ödemenin düzeltilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda; Ankara 4. İdare Mahkemesince davanın süre aşımı nedeniyle reddi yolunda verilen 26.12.2002 tarih ve E:2001/954, K:2002/1522 sayılı kararın temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile EGO Genel Müdürlüğü´nün Savunmalarının Özeti : Yerinde olmadığı öne sürülen temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi A.A.´ün Düşüncesi: Davacının tasarrufu teşvik kesintilerinin eksik ve hatalı nemalandırıldığından bahisle 2.3.2001 tarihinde davalı idareye yaptığı başvurunun zımnen reddedildiği 1.5.2001 tarihinden itibaren dava açma süresi 30.6.2001 tarihinde sona ermesine karşın, 30.6.2001 tarihinin Cumartesi gününe rastladığı ve davanın 2.7.2001 Pazartesi günü açıldığı anlaşıldığından, süresinde olan davanın esasının incelenmesi gerekirken, davanın süre yönünden reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenle, temyiz isteminin kabulü ile anılan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı M.Karaoğlu´nun Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp idare mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle idare mahkemesi kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

KARAR :

Dava, EGO Genel Müdürlüğü´nde işçi olarak çalışmakta iken emekliye ayrılan davacının, 3417 sayılı Yasa uyarınca tarafına yapılan ödemenin düzeltilmesi istemiyle yaptığı başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

İdare mahkemesince, davacının tasarrufu teşvik kesintilerinin eksik ve hatalı nemalandırıldığından bahisle 2.3.2001 tarihinde davalı idareye yaptığı başvuruya 60 gün içinde bir cevap verilmemesi üzerine sonraki 60 gün içinde dava açılması gerektiği, 2.3.2001 tarihli başvuru üzerine en geç 29.6.2001 tarihinde dava açılması gerekirken 2.7.2001 tarihinde açılan davanın esasının incelenemeyeceği gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiştir.

Davacı tarafından, davanın süresinde olduğu iddiasıyla mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Olayda, davacının EGO Genel Müdürlüğü´nde işçi olarak çalışmakta iken 26.1.2001 tarihinde emekli olduğu, 3417 sayılı Çalışanların Tasarrufa Teşvik Edilmesi ve Bu Tasarrufların Değerlendirilmesine Dair Yasa uyarınca kendisine 94.645.580 TL ödendiği, tasarrufu teşvik kesintilerinin eksik ve hatalı nemalandırıldığından bahisle 2.3.2001 tarihinde davalı idareye başvurduğu, isteminin cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine 2.7.2001 tarihinde bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 7. maddesinde; dava açma süresinin özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştay´da ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu ; 8. maddesinin 1. fıkrasında; Sürelerin; tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı; anılan maddenin 2. fıkrasında; Tatil günlerinin sürelere dahil olduğu, sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı; 10. maddesinde de; ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilecekleri, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.

Davacı, tasarrufu teşvik kesintilerinin eksik ve hatalı nemalandırıldığından bahisle 2.3.2001 tarihinde davalı idareye başvurmuştur. Yukarıda bahsi geçen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesi uyarınca idareye yapılan başvuruya altmış gün içinde cevap verilmediğine göre altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi olan ikinci altmış gün içinde davanın açılması gerekmekte olup; dava açma süresinin son günü tatil gününe rastlaması durumunda, sürenin tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzayacağı hususu da dikkate alınmalıdır. Bu durumda, 2.3.2001 tarihinde yapılan başvurunun zımnen reddedildiği 1.5.2001 tarihinden itibaren dava açma süresi 30.6.2001 tarihinde sona ermekle birlikte; sürenin son gününün Cumartesi gününe rastlaması ve davanın 2.7.2001 Pazartesi günü açılması karşısında, dava süresinde olup; İdare Mahkemesince eksik incelemeye dayalı olarak davanın süre yönünden reddi yolunda verilen kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ :

Açıklanan nedenle, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesine uygun bulunan davacı temyiz isteminin kabulü ile Ankara 4. İdare Mahkemesinin 26.12.2002 tarih ve E:2001/954, K:2002/1522 sayılı kararının bozulmasına, dava dosyasının yeniden bir karar verilmek üzere anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 04.03.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.