kamu ihalesiyle birlikte girilen akdi ilişkide edimi yüklenenin bir bölgede görevli tedarik şirketi ya da sadece tedarik şirketi olması arasında, işin ifası bakımından hiç bir fark olmadığını Elektrik piyasası mevzuatı gereği tüm tedarik şirketlerinin serbest tüketicilere yapılan enerji tedariklerinde enerjinin serbest piyasadan temin edilmesinin zorunlu olduğunu dolayısıyla her bir tedarik şirketi kamu ihalesi sonucu yüklendiği edimin ifası için temin edeceği elektrik enerjisini serbest piyasadan bulmak durumunda olduğunu, bu bağlamda serbest piyasada *yılı sonlarına doğru başlayan etkisini * yılından bu yana yoğun biçimde hissettiren maliyet artışları, elektrik tedarik şirketlerine ciddi sıkıntılar yaşattığını davalı şirketten talep edilen ek fiyat farkı tutarına mahsuben Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca fazlaya ilişkin tüm hak saklı kalması kaydıyla *TL + KDV’nin, ilgili talep yazısının davalı şirkete tebliğinden itibaren gecikme zammı oranı üzerinden işleyecek gecikme faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesi talepli dava kararı

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1019 Esas
KARAR NO : 2021/316
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından Kamu İhale Kanunu ve ikinci mevzuat hükümlerine göre 17/10/2016 tarihinde 2016/… ile düzenlenen 2017 Yılı Elektrik Enerjisi’ alımı ihalesinin müvekkili şirket uhdesinde kaldığı, sözleşmenin 24/11/2016 tarihinde imzalandığını, işbu ihale kapsamında davalı şirketin 01/01/2017 tarihi ile 31/12/2017 tarihleri arasındaki elektrik enerjisi ihtiyacının müvekkili şirket tarafından karşılandığını, 30.06.2018 tarih ve 30464 sayılı Resmi Gazete ’de yayımlanan 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun Geçici 3. Maddesi uyarınca Hesaplanacak Ek Fiyat Farkına İlişkin Esasların Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar ile 4734 Sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihale edilen ve ihale dokümanında fiyat farkı hesaplanabilmesine ilişkin hüküm bulunan elektrik alımı sözleşmelerinde 01.01.2016 tarihinden sonra gerçekleştirilen kısımları için ek fiyat farkı hesaplanması karara bağlandığını, mezkûr karara uygun olarak, müvekkil şirketçe ek fiyat farkı hesaplanmış ve hesaba ilişkin detay ile birlikte davalı şirketten ödeme talep edildiğini, ilgili yazılarında mutabakat sağlanması halinde söz konusu tutarın fatura edileceğinin bildirildiğini, ne var ki davalı tarafından 30.10.2018 tarihli cevabi yazı ile müvekkili şirketin Aydın Denizli ve Muğla bölgesinin görevli tedarik şirketi olma vasfı ve bu vasfın, mevzuattaki tanımının bölge bağımsız şekilde yapılmış olması nedeni ile Kamu İhale Kanununa tabi bir şirket olarak mutabık kalınmasının ve böyle bir tutarın kabulünün mümkün olmadığı, hesaptaki yöntemin de kararda öngörülene aykırı olduğu bildirildiğini, ek fiyat farkı ödenmesine dair karara uygun talebin kabulü gerekirken, davalı şirketçe verilen ve müvekkil şirketçe 31.10.2018 tarihinde mail ortamında haricen öğrenilen cevapta hukuka uyarlık bulunmadığını, davalı şirketin, talebin reddi yolundaki yazısına gerekçe olarak müvekkil şirketin, Aydın, Denizli ve Muğla İllerinde görevli tedarik şirketi olduğunu ileri sürdüğünü, ne var ki davalı şirket ile müvekkili şirket arasındaki sözleşme, müvekkili şirketin bölgesi dışında yer alan bir kısım tesisata enerji tedarikinden ibaret olduğunu, buna göre müvekkili şirket ile davalı şirket arasında kurulan akdi ilişkide müvekkili şirketin, bölgesi dışında bir işlem yapması hasebiyle tedarik şirketi olduğu, bu bağlamda, davalı şirkete ait sözleşme konusu tesisatın bulunduğu yere göre bölgede görevli tedarik şirketi dava dışı … AŞ ve … SATIŞ A.Ş olduğunu hülasası, müvekkili şirket, istanbul ilinde bulunan bir tesisata hizmet verdiği esnada, adı geçen dava dışı iki şirket haricinde elektrik enerjisi tedarik eden diğer birçok tedarik şirketinden sadece biri olduğunu, diğer yandan, kamu ihalesiyle birlikte girilen akdi ilişkide, edimi yüklenenin, bir bölgede görevli tedarik şirketi ya da sadece tedarik şirketi olması arasında, işin ifası bakımından hiç bir fark olmadığını, Elektrik piyasası mevzuatı gereği, tüm tedarik şirketlerinin, serbest tüketicilere yapılan enerji tedariklerinde, enerjinin serbest piyasadan temin edilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla her bir tedarik şirketi, kamu ihalesi sonucu yüklendiği edimin ifası için temin edeceği elektrik enerjisini, serbest piyasadan bulmak durumunda olduğunu, bu bağlamda serbest piyasada, 2016 yılı sonlarına doğru başlayan, etkisini 2017 yılından bu yana yoğun biçimde hissettiren maliyet artışları, elektrik tedarik şirketlerine ciddi sıkıntılar yaşattığını, davalı şirketten talep edilen ek fiyat farkı tutarına mahsuben, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 109.Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin tüm hak saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL + KDV’nin, ilgili talep yazısının davalı şirkete tebliğinden itibaren, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde yazılı gecikme zammı oranı üzerinden işleyecek gecikme faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin adresi …/İSTANBUL olup, bakırköy mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının alacak talepleri için 5 yıllık zamanaşımı söz konusu olduğunu, bu nedenle zamanaşımı itirazlarının olduğunu, iş bu davadaki alacak taleplerini belirsiz alacak davası şeklinde açamayacağı talep edilem alacaklar faturaya bağlı, net, likit ve sabit alacak talebi olduğu bu nedenle işbu davanın usul yönünden reddi gerektiğini, Yargıtay 19. ve 22. Hukuk Dairesinin emsal kararları bulunduğunu, emsal kararlara göre dava konusu edilen alacakların gerçekte belirlenebilir alacak olmaları ve belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceklerinden, ek süre verilmeden reddi gerektiğini, davacının, 20/06/2018 tarihli ve 2018/11993 sayılı kararname(ek-2) kapsamında fark alacak talebinde bulunduğunu, bahse konu kararnamenin 2. maddesinde belirtildiği üzere davacı tedarikçi firma kapsam dışı olduğunu, bu nedene, işbu davanın reddi gerektiğini, bu durumun, davacıya gönderilen bir yazı ile bildirildiğini, bahse konu yazı ile davacıya iddia ettiği hususların hukuken uygun olmadığı, … firmasının bahse konu kararnamenin açıkça kapsamının dışında olduğu, fatura kesilmesi hususuna müvekkilin muvaffakatının olmadığını, kesilmiş/kesilecek faturaya itiraz edildiği bildirildiğini, davacıyla, verdiği ihale teklifine uygun olarak “elektrik enerjisi alım sözleşmesi” imzalandığı, işbu dava konusu alacak talebinin bahse konu sözleşme ve eki niteliğindeki idari şartnameye göre çözülmesi gerektiğini, geriye dönük, 2 yıl öncesi için fiyat farkı çıkartılıp, alacak iddiasında bulunmak, hukuka ve anayasanın temel ilkelerine aykırı olduğunu beyanla; hukuki mesnetten yoksun, haksız ve yersiz davanın reddine; yargılama masrafları ile ücret-i vekaletin davacı tarafın üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
24/11/2016 tarihli İhale Sözleşmesi ve Teknik Şartnamesi örneği, 17/10/2016 tarihinde 2016/… İKN ile düzenlenip davacı şirket uhdesinde kalan enerji tedarik ihale dosyası örneği, taraflar arasındaki yazışmalar, 30/06/2018 tarih ve 30464 sayılı Resmi Gazetesi yayımlanan 4735 sayılı Kamu İhale Yürürlüğe Konulması Geçici 3. Maddesi uyarınca hesaplanacak Ek Fiyat Farkına İlişkin Esasların Yürürlüğe Konulması Hakkında Karar örneği, Yargıtay emsal karar örnekleri, 20/06/2018 tarih ve 2018/11993 sayılı kararname örneği, davacının Elektrik Enerji Alım İhalesine verdiği İhale Teklif örneği, Elektrik Enerjisi Alım Sözleşme örneği, Tedarik Lisans örneği, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK’ya yazılan müzekkere cevaplarının dosyamız arasında olduğu görüldü.
Mahkememizin 07/01/2020 tarihli ara kararı gereğince davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Denizli Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş olup, Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/9 Talimat sayılı dosyasında aldırılan bilirkişi raporunda sonuç ve özet olarak; …’nin … SAN. VE TİC. A.Ş.’den 2017 yılı için dava konusu alacak/borç ilişkisinin varlığına yönelik yapılan yasal defter kayıtlarının incelenmesi sonucunda …’nin … SAN. VE TİC. A.Ş.’den alacağının olmadığına dair görüş ve kanaat bildirdiği görülmüştür.
Talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporunun taraf vekillerine usulüne uygun tebliğ edildiği görüldü.
Davalı vekilinin talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporuna karış beyanlarını içeren 13/08/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davacı vekilinin talimat yolu ile aldırılan bilirkişi raporuna karış beyanlarını içeren 14/08/2020 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Mahkememizin 07/10/2020 tarihli ara kararı gereğince bilirkişi heyeti marifetiyle dosya üzerinde inceleme yaptırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi heyeti 15/01/2021 tarihli raporunda sonuç ve özet olarak;
Davacı … A.Ş. nin … SAN VE TİC A.Ş. tarafından talep ettiği, ek fiyat farkı (7-) (8-) (8.1-) (8.2-) (8J-) (8.4-) (9-) maddelerinde belirttiğimiz tespitler ve yasal şartlar göz önüne alındığı taktirde ek fiyat farkı talep edemeyeceği yönünde görüş ve kanaat bildirdikleri görülmüştür.
Bilirkişi raporunu taraf vekillerine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görüldü.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarını içeren 01/02/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna beyanlarını içeren 08/02/2021 tarihli dilekçesinin dosyada olduğu görüldü.
GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki elektrik enerjisi alım sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizin 26/06/2019 tarihli celsesinin 4 nolu ara kararı ile yetki itirazının ve 5 nolu ara kararı ile zamanaşımı itirazının yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan delilleri, iddia ve savunmalar, talimat bilirkişi raporu, mahkememizce aldırılan bilirkişi heyet raporu ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan arasında 01.01.2017 ile 31.12.2017 tarihleri arasında gerçekleşmesi planlanan enerji temininin kapsayan sözleşmenin 26/11/2016 tarihinde imzalandığı, davanın tedarikçi, davalının ise hizmeti alan olduğu, taraflar arasında 24.11.2016 tarihinde imzalanmış ve 01.01.2017-31.12.2017 tarihleri arasında geçerli olan sözleşmenin; “Fiyat farkı verilmesi” esasları başlıklı 14. Maddesinde “31 Ağustos 2013 tarih ve 28751 sayılı Resmi. Gazete’ de yayınlanarak yürürlüğe giren 4734 sayılı Kamu, İhale Kanununa göre ihale edilen Mal alımlarında Uygulanacak Fiyat Farkına ilişkin Esaslar uyarınca fiyat farkı uygulanacaktır. Bu kapsamda ilgili esasların fiyat farkı kısmında belirtilen formüle göre fiyat farkları hesaplanacaktır “düzenlemesine yer verilmiş, Fiyat Farkı Hesaplamaları ile İlgili 2018/11993 sayılı Kararnamenin 1.maddesinde ” Bu Esasların amacı 05.01.2002 tarihli ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun geçici 3. üncü maddesi uyarınca ek fiyat farkı hesaplanmasına ilişkin esasların belirlenmesidir. ” şeklinde 2/1 maddesinde ise ” 14.03.2013 tarihi ve 6446 sayılı Elektrik. Piyasası. Kanununun 3 öncü Maddesinde tanımlanan görevli tedarik şirketlerinin yüklenici olduğu sözleşmeler hariç olmak üzere İhale ilanı veya duyurusu 24.02.2018 tarihinden önce yapılarak 04.01.2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu ihale Kanununa göre sözleşmelerinin 25 05.2018 tarihi ve öncesinde fesih veya tasfiye edilmeksizin kabulünün yapılması veyahut belirtilen tarihte devam etmesi şartıyla 01.01.2016 tarihinden sonra gerçekleştirilen kısımları için ödenecek veya kesilecek ek fiyat farkı bu esaslara göre hesaplanır.” şeklinde düzenleme mevcut olup, somut olayda ilgili kararname irdelendiğinde, 14.03.2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik. Piyasası. Kanununun 3 üncü Maddesinde tanımlanan görevli tedarik şirketlerinin yüklenici olduğu sözleşmeler hariç olmak üzere, diğer yükleniciler Kararname kapsamında kabul edildiği davacı yüklenici firma … A.ş.’nin Elektrik Piyasası Kanununun 3 üncü Maddesinde tanımlanan görevli tedarik şirketi olması nedeniyle yasal olarak fiyat farkı talep etmesine olanak bulunmadığı kanaatine varılmış yine elektrik alımı sözleşmelerinin, 25.05.2018 tarihi ve öncesinde fesih veya tasfiye edilmeksizin kabulünün yapılması veyahut belirtilen tarihte devam etmesi şartıyla 01.01.2016 tarihinden sonra gerçekleştirilen kısımları için ödenecek veya kesilecek ek fiyat farkı bu esaslara göre hesaplanacağı ilgili kararnamedeki ifadelerin uzun süreli ve henüz sona ermemiş sözleşmeleri içerdiği, davaya konu sözleşmenin bu kararnamenin çıkmasından önce ihtilafsız olarak sona erdiği ve 01.01.201731.12.2017 tarihleri arasında 12 ay süreli sözleşmenin bu kararname kapsamında olamayacağı buna göre; fiyat farkı hesap edilmesi ve talep edilmesinin yerinde olmadığı kanaatine varılmış olup, bu halde taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdiği, karşılıklı vecibelerin yerine getirildiği ve tarafların beyanlarından sözleşme süresince bir uyuşmazlık olmadığı, bu bakımdan sözleşmenin ihtilafsız olarak sona erdiği de anlaşıldığından, daha sonra yürürlüğe giren bir kararnameye istinaden ve sözleşmede 14. Maddede yer alan fiyat farkı verilmesi esaslarını değiştiren bir kararnameye istinaden fiyat farkı talep edilmesinin, Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunun 8. maddesinde ifadesini bulan, “Sözleşmelerde yer alan fiyat farkına ilişkin esas ve usullerde sözleşme İmzalandıktan sonra değişiklik yapılamaz.” hükmü uayrınca ve sözleşmeye bağlılık prensibine uygun bir talep olmadığı anlaşılmakla; yerinde görülmeyen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30-TL karar harcının peşin yatırılan 170,78-TL’den mahsubu ile eksik yatırılan 111,48-TL’nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 31/03/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza