ihale Teminat mektubu bankanın belirli bir işin gerçekleştirilmesi bir malın teslimi veya bir borcun ödenmesini muhataba taahhüt eden müşterisinin bu taahhüdün daha önce muhatap tarafından belirlenen koşullara uygun olarak yerine getirilmemesi halinde belirli bir paranın banka tarafından muhataba ödeneceğini garanti altına alan belgedir Bu anlamda banka teminat mektubu esas sözleşmeden ayrı ve tamamen bağımsız bir garanti sözleşmesi niteliğinde olup sözleşme metninde belirtilen ve muhatap için faydalı bir durumun gerçekleşmemesi veyahut zararlı bir durumun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak riskler garanti veren banka tarafından güvence altına alınmaktadır Teminat mektuplarında garanti ne için verilmişse o koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğine göre ödeme yapılacağından, garanti sözleşmesi ile üstlenilen risklerin hangi ilişkiden kaynaklanan riskler olduğu taraflarca önceden belirlenmelidir Ayrıca taraflar arasındaki tüm ilişkilerden doğacak risklerin tek bir garanti sözleşmesi ile güvence altına alınması da garanti sözleşmesini geçersiz kılar  taraflar arasında birden fazla hukuki ilişki mevcut ise her bir hukuki ilişkiden doğacak riskler ayrı bir garanti sözleşmesi ile güvence altına alınmalıdır Somut olayda mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı idare ile dava dışı yüklenici iş Ortaklığı arasında imzalanan hizmet alımında uygulanacak birim fiyat hizmet sözleşme maddesinde “Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve SGK ya olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin hizmetin kabul tarihine kadar ödenmemesi durumunda protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin ve ek kesin teminatın paraya çevrilerek borçlarına mahsup edileceği varsa kalanının yükleniciye iade edileceği” nin düzenlendiği dava dışı yüklenicinin  işi kapsamında; *vergi aslı  gecikme zammı olmak üzere toplam *TL vergi borcunun ve prim işsizlik ve damga vergisi borç türünden kaynaklanan SGK borcunun bulunduğu davacı idarenin  teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile dava dışı yüklenicinin vergi ve SGK ya olan borçlarının öde

İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/1256 Esas
KARAR NO : 2021/460 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2018
NUMARASI : 2014/1078 Esas 2018/906 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 01/04/2021
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Davalı bankanın Beypazarı/ANKARA Şubesi tarafından düzenlenmiş olan 21/12/2012 tarih ve … nolu 140.000,00-TL tutarındaki kesin teminat mektubunun vadesinin 31/07/2014 tarihinde sona erecek olması sebebiyle müvekkil idare bakımından 6100 sayılı HMK’nın 389.maddesi gereğince “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” haklı ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, müvekkil idare ile yüklenici … San. Tic. Ltd. Şti arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesi nedeniyle davalı bankanın Beypazarı/ANKARA şubesinin düzenlemiş olduğu 21/12/2012 tarih ve başkanlığının yüklenicinin bu işe ilişkin kesinleşmiş borcu olarak bildirmiş olduğu 114.202,37-TLtutarındaki sosyal güvenlik prim borcu ile maliye bakanlığı Ankara Defterdarlığı Cumhuriyet Vergi Dairesinin yüklenicinin bu işe ilişkin işyerine ait borcu olarak bildirmiş olduğu 15.500,00-TL tutarındaki vergi borcunun 4735 sayılı kamu ihale sözleşmeleri kanununun 13.maddesi hükmü uyarınca ödenebilmesi için nakde çevrilmesine ilişkin müvekkil idare talebini hukuka aykırı olarak yerine getirilmemesi nedeniyle, kesin teminat mektubu bedeli olan 140.000,00-TL’nin ilk talep tarihi olan 17/02/2014 gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan tahsilini talep ettiğini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, Davacı vekili tarafından verilen 04/07/2014 tarihli dilekçedeki hususların hukuken kabulü mümkün olmadığını, SGK ve vergi borcunun teminat mektubuna konu işten kaynaklanıp kaynaklanmadığı müvekkil banka tarafından anlaşılamadığını, öncelikle bu nedenle tazmin talebi yerine getirilemediğini, ayrıca firmaya hak ediş ödemesi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise ödeme yapmadan evvel ilişiksiz belgesi alınıp alınmadığı da bilinmediğini, zira ödeme yapılmış ise ödemeden önce SGK ve vergi dairesinden ilişiksiz belgesi alınması gerekmekte olduğunu, alınmadan ödeme yapılmış ise bu sorumluluğun müvekkil bankaya yüklenmesi söz konusu olmaması gerektiğini, hukuki dayanaktan yoksun haksız ve yersiz açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:İlk Derece Mahkemesi 16/10/2018 tarih ve 2014/1078 Esas – 2018/906 Karar sayılı kararında;”….Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı idare ile dava dışı yüklenici …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan hizmet alımı sözleşmesi nedeniyle davalı bankanın Beypazarı/ANKARA şubesinin düzenlemiş olduğu 21/12/2012 tarih ve … nolu 140.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun, SGK Başkanlığının yüklenicinin bu işe ilişkin kesinleşmiş borcu olarak bildirmiş olduğu 114.202,37-TL tutarındaki sosyal güvenlik prim borcu ile Maliye Bakanlığı Ankara Defterdarlığı Cumhuriyet Vergi Dairesinin yüklenicinin bu işe ilişkin işyerine ait borcu olarak bildirmiş olduğu 15.500,00-TL tutarındaki vergi borcunun 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 13. maddesi hükmü uyarınca ödenebilmesi için nakde çevrilmesine ilişkin davacı idare talebinin hukuka aykırı olarak yerine getirilmediğinden bahisle kesin teminat mektubu bedeli olan 140.000,00-TL’nin ilk talep tarihi olan 17/02/2014 gününden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı bankadan tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.Gelir İdaresi Başkanlığı Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Cumhuriyet Vergi Dairesi Müdürlüğü’ nün 02.11.2017 tarihli müzekkere cevabında; dava dışı ….’nın 31.12.2013 tarihi itibariyle faaliyetine son vermiş olup ödevlinin 31.12.2013 tarihi itibariyle vergi borcunun olmamasına rağmen, 2013 yılı 12. Ayına ait katma değer vergisi ve gelir stopaj beyannamelerinin verilmesi sonucu; 31.10.2017 tarihi itibariyle 26.01.2014 vade tarihli 15.142,98-TL vergi aslı, 9.575,43-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 24.718,41-TL vergi borcunun bulunduğu bildirilmiştir.Yine Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Beypazarı Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından davacı idareye 02.06.2014 tarihinde bildirilen yazı cevabı içeriğinden; … Beypazarı Ankara adresinde kurulu sondaj ve etüt işçisi çalıştırılması işinden dolayı prim, işsizlik ve damga vergisi borç türünden kaynaklanan 109.786,13-TL borç aslı ve 30.06.2014 tarihi itibarıyla hesaplanan toplam 121.412,34-TL borcunun bulunduğu bildirilmiştir. Davaya konu … Beypazarı/ANKARA şubesi tarafından düzenlenen 21/12/2012 tarih ve 7000153141 nolu 140.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun; “…yüklenici taahhüdünü anılan kanunlar ile ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre kısmen veya tamamen yerine getirmediği takdirde, protesto çekmeye hüküm ve adı geçenin iznini almaya gerek kalmaksızın ve … San. Tic. Ltd. Şti. ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bulun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın, yukarıda yazılı tutarı ilk yazılı talebiniz üzerine derhal ve gecikmeksizin idarenize nakden ve tamamen, talep tarihinden ödeme tarihine kadar geçen günlere ait kanuni faiziyle birlikte ödeyeceğimizi … Bankası T.A.O.’nun imza atmaya yetkili temsilcisi ve sorumlusu sıfatıyla ve … Bankası T.A.O. ad ve hesabına taahhüt ve beyan ederiz. ” şeklinde düzenlendiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 26.04.2017 havale tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; davacı idare ile dava dışı yüklenici … Ortaklığı arasında imzalanan 26.12.2012 tarihli 4734 Sayılı Kanunun 3. Maddesi (f) bendi kapsamında yapılacak sondaj ve etüt işçiliği hizmet alımında uygulanacak birim fiyat hizmet sözleşmesinin 11.4.2 maddesinde; “Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve SGK’ya olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin hizmetin kabul tarihine kadar ödenmemesi durumunda protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin ve ek kesin teminatın paraya çevrilerek borçlarına mahsup edileceği varsa kalanının yükleniciye iade edileceği” nin düzenlendiği, yukarıda belirtildiği gibi dava dışı yüklenicinin Beypazarı Ankara adresinde kurulu sondaj ve etüt işçisi çalıştırılması işi kapsamında; 15.142,98-TL vergi aslı, 9.575,43-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 24.718,41-TL vergi borcunun ve prim, işsizlik ve damga vergisi borç türünden kaynaklanan 109.786,13-TL borç aslı ve 30.06.2014 tarihi itibarıyla hesaplanan toplam 121.412,34-TL SGK borcunun bulunduğu, davacı idarenin 17.02.2014 tarihinde teminat mektubunun nakde tahvili ile dava dışı yüklenicinin vergi ve SGK’ ya olan borçlarının ödenmesinin talep edildiği; ancak davalı banka tarafından bu talebin reddedildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere teminat mektubu lehdar ile muhatap arasındaki ilişki çerçevesinde oluşması muhtemel riskin tamamının veya bir kısmının 3.kişi durumunda olan banka tarafından garanti edilmesi amacıyla düzenlenen hukuki bir belgedir. Teminat mektuplarında garantör bankanın ödeme yükümlülüğünün tazmin şartları için teminat mektubu ile garanti altına alınan riskin doğması şarttır. Teminat mektubu sebebiyle oluşabilecek olan riziko ise, bizatihi lehtarın muhataba karşı yükümlendiği yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya kamu ihalelerine ilişkin mevzuat gereği lehtarın SGK ve vergi borçlarının oluşması halinde doğabilecektir. SGK ve vergi borçlarının ödenmemesi gerekçesine dayalı olarak teminat mektubunun paraya çevrilmesi için ise; ilgili dairelerin SGK ve vergi borçlarının bahsi geçen işle ilgili doğması gerekmektedir. Somut olayda; Mahkememizce yapılan yazışmalarda dava dışı yüklenici ….’nın Beypazarı Ankara adresinde kurulu sondaj ve etüt işçisi çalıştırılması işinden dolayı SGK ya kesinleşmiş 121.412,34-TL prim, işsizlik ve damga vergisi borç türünden kaynaklanan borcu bulunduğu, yine 15.142,98-TL vergi aslı, 9.575,43-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 24.718,41-TL vergi borcunun bulunduğu, söz konusu borcun teminat mektubuna konu iş nedeniyle doğduğu anlaşıldığından davacı idarenin davaya konu … Beypazarı/ANKARA şubesi tarafından düzenlenen 21/12/2012 tarih ve … nolu 140.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun ilk talep tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili talebinin yerinde olduğu anlaşılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur….”gerekçesi ile, DAVANIN KABULÜ İLE; … Beypazarı/ANKARA şubesi tarafından düzenlenen 21/12/2012 tarih ve … nolu 140.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun ilk talep tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, Teminat mektuplarında muhatabın yazılı tazmin talebinde lehtarın teminat mektubunda belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtmesi gerekli olup, tazmin talebinden garanti edilmeyen bir borcun tazmininin istendiği açıkça anlaşılmadığı müddetçe teminat mektubunu veren banka mektubu tazmin etmekle yükümlü olmadığını, bu konu ile ilgili olarak davacı tarafa bir çok defa yazılı olarak bildirimde bulunulduğu, bu bildirimlere rağmen davacı taraf işin gerçekleşip gerçekleşmediğini müvekkili bankaya ispat edecek belgeleri ibraz etmediğini, Bunun yanında ilgili yasal mevzuat uyarınca, ilgili kurumun yapacağı hak ediş ödemesi öncesinde, adı geçen firmanın SGK’na herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığını tespit etmesi ve ilişiksiz belgesi alması gerektiği, davacı buna ilişkin belge de sunamadığını, Teminat mektubunda da açıkça belirtilmiş olan 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu 13.maddesindeki yasal düzenleme sebebiyle yüklenici geçici kabul ile kesin kabul arasındaki süreçte doğabilecek riskler bakımından da muhatap kuruma karşı sorumlu tutulmakta olduğunu, bankanın teminat mektubu verilerek, teminat mektubunun süresi içerisinde doğması muhtemel riskleri de teminat altına alındığını, Davaya konu olayda muhatap kurum tarafından teminat mektubunun sadece teminat mektubuna konu işten kaynaklanan SGK ve vergi borçları için tazminin talep edildiği dikkate alındığında, firma ve muhatap arasındaki sözleşme hükümlerinden kaynaklanan bir rizikonun kalmadığı sonucu çıkabileceğini, nitekim MTA orta anadolu 3. Bölge Müdürlüğü tarafından Ankara Cumhuriyet Vergi Dairesine sunulan 02/01/2014 tarihli dilekçeye cevaben ilgili kurum tarafından “… 02/01/2014 tarihi itibariyle vadesi gelmiş borcunun bulunmadığı” hususunun bildirildiği görüldüğü, böyle bir durumun söz konusu olması halinde ise, muhatap tarafından lehtara hak ediş ödemesi yapılmadan ilişiksiz belgesi alınması ve alınamaması halinde hak ediş ödemesinin yapılmaması gerekmekte olduğunu, Yukarıda belirtilen hükümler ve vergi dairesinin yazısında vergi borcunun teminat mektubuna konu işten kaynaklandığına dair bir ibarenin yer almadığı, SGK’nın yazısında ise Beypazarı’nın yanı sıra Nallıhan ilçesindeki işten de bahsedildiği oysa ki teminat mektubunda sadece Beypazarı ilçesindeki işin garanti edildiği dikkate alındığında, tazmin talebinin yerine getirilmemesinin hukuka aykırılık teşkil etmediğini, SGK ve vergi borcunun teminat mektubuna konu işten kaynaklanıp kaynaklanmadığı müvekkili banka tarafından anlaşılamadığını, öncelikle bu nedenle tazmin talebi yerine getirilemediğini, ayrıca firmaya hak ediş ödemesi yapılıp yapılmadığının, yapıldı ise ödeme yapmadan evvel ilişiksiz belgesi alınıp alınmadığı da bilinemediğini, zira ödeme yapılmış ise ödemeden önce SGK ve vergi dairesinden ilişiksiz belgesi alınması gerekmekte olup, alınmadan ödeme yapılmış ise bu sorumluluğun müvekkili bankaya yüklenmesi söz konusu olmaması gerektiğini, Verilen teminat mektubu şarta bağlı bir teminat mektubu olduğu ve bir işe özgülenmiş nitelikte olduğunu, müvekkili bankanın davacı ile müdahil arasında başka bir işe taahhüdü olup olmadığını bilmesi mümkün olmadığını, Yapılan bilirkişi incelemesinde bu husus hiç dikkate alınmadığı ve itirazların incelenmediğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılarak talep doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Feri müdahil vekili istinaf dilekçesi ile,Yerel Mahkemece, davacı yanında fer’i müdahil olarak bulundukları dosyada, taraflarından fer’i müdahil oldukları için harç olarak sadece katılma (başvurma) harcı alınması gerekirken 03/07/2015 tarihinde, sanki davacı taraf veya asli müdahil gibi 2.400 Türk Lirası harç alındığını, alınan harcın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, Davanın sonuçlandığını, yanında fer’i müdahil olarak katıldıkları davacı tarafın davasının kabulüne ve davacı tarafından yatırılan 2.390,85-TL peşin harç ve 25,20-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 2.416,05-TL’ nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verildiği, Ancak yerel mahkemenin, tarafılarınca yatırılan harçla ilgili bir hüküm kurulmadığını, Hem yasaya aykırı olarak harç alınmaması gerekirken harç alındığı için, hem de yanında fer’i müdahil olarak katıldıkları davacının davası kabul edildiği için taraflarının yatırmış olduğu 2.400,00 Türk Lirası harcın iadesi gerektiğini, Harcın iadesinin yanı sıra yerel mahkemenin taraflarına vekalet ücreti de hükmetmediğini, eksik hüküm kurulduğunu, davaya, davayı kazanan davacı tarafın yanında fer’i müdahil olarak katıldıkları için taraflarına vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yeniden talep doğrultusunda karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK’nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, … Beypazarı/Ankara Şubesi tarafından düzenlenen 21/12/2012 tarih ve 7000153141 nolu 140.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun ilk talep tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile; Vakıfbank Beypazarı/ANKARA şubesi tarafından düzenlenen 21/12/2012 tarih ve … nolu 140.000,00TL bedelli kesin teminat mektubunun ilk talep tarihi olan 17/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiş ve karara karşı davalı vekili ve feri müdahil vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. FERİ MÜDAHİL VEKİLİNİN İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE,Feri Müdahil vekili istinaf dilekçesinde, davanın sonuçlandığını, yanında fer’i müdahil olarak katıldıkları davacı tarafın davasının kabulüne karar verildiği halde lehlerine vekalet ücreti ve yatırdıkları harçla ilgili hüküm kurulmadığı belirtilerek istinaf talebinde bulunmuş ise de; İstinaf eden dava dışı 3. kişinin davacı yanında fer’i müdahil olduğu kabul edilerek HMK’nın 68. maddesi gereğince ancak katıldığı yan ile birlikte kararı istinaf edebileceğinden, davacı tarafın da mahkeme kararını istinaf etmediği gözetildiğinde fer’i müdahil 3. Kişinin tek başına istinaf hakkı yoktur. ( Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2017/1631 Esas- 2017/3303 Karar sayılı kararı ve Yargıtay HGK. 2016/4-504 Esas- 2017/962 Karar sayılı kararı da benzer mahiyettedir. ) Bu nedenle, feri müdahil vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 352/1 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
DAVALI VEKİLİNİN MAHKEMENİN KABULÜNE YÖNELİK İSTİNAF SEBEPLERİ İNCELENDİĞİNDE,Teminat mektubu, bankanın belirli bir işin gerçekleştirilmesi, bir malın teslimi veya bir borcun ödenmesini muhataba taahhüt eden müşterisinin, bu taahhüdün daha önce muhatap tarafından belirlenen koşullara uygun olarak yerine getirilmemesi halinde belirli bir paranın, banka tarafından muhataba ödeneceğini garanti altına alan belgedir. Bu anlamda banka teminat mektubu, esas sözleşmeden ayrı ve tamamen bağımsız bir garanti sözleşmesi niteliğinde olup, sözleşme metninde belirtilen ve muhatap için faydalı bir durumun gerçekleşmemesi veyahut zararlı bir durumun gerçekleşmesi sonucunda ortaya çıkacak riskler garanti veren banka tarafından güvence altına alınmaktadır. Teminat mektuplarında garanti ne için verilmişse, o koşulun gerçekleşip gerçekleşmediğine göre ödeme yapılacağından, garanti sözleşmesi ile üstlenilen risklerin hangi ilişkiden kaynaklanan riskler olduğu taraflarca önceden belirlenmelidir. Ayrıca taraflar arasındaki tüm ilişkilerden doğacak risklerin tek bir garanti sözleşmesi ile güvence altına alınması da garanti sözleşmesini geçersiz kılar. Başka bir söyleyişle, taraflar arasında birden fazla hukuki ilişki mevcut ise, her bir hukuki ilişkiden doğacak riskler ayrı bir garanti sözleşmesi ile güvence altına alınmalıdır.Somut olayda mahkeme gerekçesinde de belirtildiği üzere, davacı idare ile dava dışı yüklenici …Ortaklığı arasında imzalanan 26.12.2012 tarihli 4734 Sayılı Kanunun 3. Maddesi (f) bendi kapsamında yapılacak sondaj ve etüt işçiliği hizmet alımında uygulanacak birim fiyat hizmet sözleşmesinin 11.4.2 maddesinde; “Yüklenicinin bu iş nedeniyle idareye ve SGK’ya olan borçları ile ücret ve ücret sayılan ödemelerden yapılan kanuni vergi kesintilerinin hizmetin kabul tarihine kadar ödenmemesi durumunda protesto çekmeye ve hüküm almaya gerek kalmaksızın kesin ve ek kesin teminatın paraya çevrilerek borçlarına mahsup edileceği varsa kalanının yükleniciye iade edileceği” nin düzenlendiği, yukarıda belirtildiği gibi dava dışı yüklenicinin Beypazarı Ankara adresinde kurulu sondaj ve etüt işçisi çalıştırılması işi kapsamında; 15.142,98-TL vergi aslı, 9.575,43-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 24.718,41-TL vergi borcunun ve prim, işsizlik ve damga vergisi borç türünden kaynaklanan 109.786,13-TL borç aslı ve 30.06.2014 tarihi itibarıyla hesaplanan toplam 121.412,34-TL SGK borcunun bulunduğu, davacı idarenin 17.02.2014 tarihinde teminat mektubunun nakde çevrilmesi ile dava dışı yüklenicinin vergi ve SGK’ ya olan borçlarının ödenmesinin talep edildiği; ancak davalı banka tarafından bu talebin reddedildiği anlaşılmıştır. Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklar ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, Davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri yargılama aşamasında cevap dilekçesi ve bilirkişi rapor ve ek raporlarına yönelik verdiği beyan dilekçeleri ile de ileri sürüldüğü, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporlarında bu iddiaların değerlendirildiği ve İlk Derece Mahkemesine sunulan deliller, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor içeriğindeki tespitler de gözetildiğinde; dava dışı yüklenici…-… Adi Ort.’nın Beypazarı Ankara adresinde kurulu sondaj ve etüt işçisi çalıştırılması işinden dolayı SGK ya kesinleşmiş 121.412,34-TL prim, işsizlik ve damga vergisi borç türünden kaynaklanan borcu bulunduğu, yine 15.142,98-TL vergi aslı, 9.575,43-TL gecikme zammı olmak üzere toplam: 24.718,41-TL vergi borcunun bulunduğu, söz konusu borcun teminat mektubuna konu iş nedeniyle doğduğu, davacı idarenin yüklenici tarafından verilen teminat mektubunun yüklenicinin vergi ve SGK borçlarının ödenebilmesini teminen nakde çevrilmesi talebinin yerinde olduğu belirtilmekle; ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesi dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun olup, aksi yöndeki davalı tarafça yapılan istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Sonuç itibariyle, dosya kapsamı, mahkemenin kabul ve gerekçesi ve istinaf sebepleri gözetildiğinde mahkeme kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesine göre esastan reddine, feri müdahil vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın 352/1 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Fer’i müdahilin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 352/1. maddesi gereğince USULDEN REDDİNE, 2-Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’ nın HMK’nın 353/1-b1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince istinaf edenler tarafından yatırılan 121,30’ar.TL istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 4-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 9.563,40.TL istinaf karar harcından, davalı tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan toplam (44,40.TL+2.347,00.TL=) 2.391,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 7.172,00.TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 5-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 59,30.TL istinaf karar harcından, fer’i müdahil tarafından istinaf aşamasında peşin olarak yatırılan 44,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90.TL’nin fer’i müdahilden tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep edenler üzerinde bırakılmasına, 7-Artan gider avansı varsa karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’ nın 361/1. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay’ da temyiz yolu açık olmak üzere 01/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.