Belediyede kadrolu memur olarak çalışan avukata Belediye lehine sonuçlanan davalar sebebiyle tahsil edilen vekalet ücretinden payına düşen miktar ödendiği halde her bir davaya ilişkin tahsil olunan vekalet ücretinin %70’inin ayrıca ödenemeyeceği hk.

TEMYİZ KURULU KARARI
Tarih : 25.09.2019
No : 46652
Konu: Belediyede kadrolu memur olarak çalışan avukata Belediye lehine
sonuçlanan davalar sebebiyle tahsil edilen vekalet ücretinden payına düşen miktar
ödendiği halde, her bir davaya ilişkin tahsil olunan vekalet ücretinin %70’inin
ayrıca ödenemeyeceği hk.
Rapor dosyası ve eki belgelerin incelenmesi neticesinde;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 28’inci maddesinde
“Belediye Kanunu ve diğer ilgili Kanunların bu kanuna aykırı olmayan hükümleri
ilgisine göre büyükşehir ve ilçe belediyeleri hakkında da uygulanır” denilmektedir.
5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Avukatlık ücretinin dağıtımı” başlıklı
82’nci maddesinde; “Belediye lehine sonuçlanan dava ve icra takipleri nedeniyle
hükme bağlanarak karşı taraftan tahsil olunan vekâlet ücretlerinin; avukatlara (49
uncu maddeye göre çalıştırılanlar dâhil) ve hukuk servisinde fiilen görev yapan
memurlara dağıtımı hakkında 1389 sayılı Devlet Davalarını İntaç Eden Avukat
ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun hükümleri kıyas yolu ile
uygulanır” hükmü yer almaktadır.
659 sayılı Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri Ve Özel Bütçeli
İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin Kanun Hükmünde
Kararname’nin 18’inci maddesinde; “2/2/1929 tarihli ve 1389 sayılı Devlet
Davalarını İntaç Eden Avukat ve Saireye Verilecek Ücreti Vekâlet Hakkında Kanun
yürürlükten kaldırılmıştır. Diğer mevzuatta 1389 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu
Kanun Hükmünde Kararnameye yapılmış sayılır” hükmüne yer verilmiştir.

659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 14’üncü maddesinde vekalet
ücretinin dağıtımının nasıl olacağı;
“Davalardaki temsilin niteliği ve vekalet ücretine hükmedilmesi ve dağıtımı
(1) Tahkim usulüne tabi olanlar dahil adli ve idari davalar ile icra
dairelerinde idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri,
hukuk müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu
davaların idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip
edilen dava ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden
idareler lehine vekalet ücreti takdir edilir.
(2) İdareler lehine karara bağlanan ve tahsil olunan vekalet ücretleri,
hukuk biriminin bağlı olduğu idarenin merkez teşkilatında bir emanet hesabında
toplanarak idare hukuk biriminde fiilen görev yapan personele aşağıdaki usul ve
sınırlar dahilinde ödenir.
a) Vekalet ücretinin; dava ve icra dosyasını takip eden hukuk birimi amiri,
hukuk müşaviri, muhakemat müdürü veya avukata %55’i, dağıtımın yapıldığı yıl
içerisinde altı aydan fazla süreyle hukuk biriminde fiilen görev yapmış olmak
şartıyla, hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri, muhakemat müdürü ve avukatlara
%40’ı (…) eşit olarak ödenir.
b) Ödenecek vekalet ücretinin yıllık tutarı; hukuk birimi amiri, hukuk
müşaviri, muhakemat müdürü, avukatlar için (10.000) gösterge (…) rakamının,
memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt
tutarının oniki katını geçemez.
c) Yapılacak dağıtım sonunda arta kalan tutar, hukuk biriminde görev yapan
ve (b) bendindeki tutarları dolduramayan hukuk birimi amiri, hukuk müşaviri,
muhakemat müdürü ve avukatlara ödenir. Bu dağıtım sonunda arta kalan tutar
üçüncü bütçe yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedilir.
(3) Hizmet satın alınan avukatlara yapılacak ödemeler bu madde kapsamı
dışındadır.”
şeklinde düzenlenmiştir.
14’üncü maddenin birinci fıkrasındaki; “…idareler lehine vekalet ücreti
takdir edilir.” hükmünden vekalet ücretinin idareler lehine hükmedileceği, dava
vekillerinin adına hükmedilmeyeceği anlaşılmaktadır. Maddenin ikinci fıkrasında

ise idareler lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin dağıtım esasları belirlenmiş
olup belirlenen kurallara göre yapılan dağıtımdan arta kalan kısmın üçüncü bütçe
yılı sonunda ilgili idarenin bütçesine gelir kaydedileceği düzenlenmiştir. Ödenecek
vekalet ücretinin üst sınırı ise (10.000) gösterge rakamının, memur aylıklarına
uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının on iki katı
olarak belirlenmiştir. Kamu Görevlilerinin Geneline ve Hizmet Kollarına Yönelik
Mali ve Sosyal Haklara İlişkin 2016 ve 2017 Yıllarını Kapsayan 3. Dönem Toplu
Sözleşmenin 22’nci maddesindeki; “659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin
14 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen “10.000” gösterge
rakamı “15.000” olarak uygulanır” hükmü uyarınca gösterge rakamı 2016 yılı
için 15.000 olarak değiştirilmiştir.
Anılan hükümler uyarınca, adli ve idari davalar ile icra dairelerinde
idarelerin vekili sıfatıyla hukuk birimi amirleri, muhakemat müdürleri, hukuk
müşavirleri ve avukatlar tarafından yapılan takip ve duruşmalar için, bu davaların
idareler lehine neticelenmesi halinde, bunlar tarafından temsil ve takip edilen dava
ve işlerde ilgili mevzuata göre hükmedilmesi gereken tutar üzerinden idareler
lehine takdir olunan vekalet ücretinin üst sınırı 15.000 gösterge rakamının, memur
aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak aylık brüt tutarının
on iki katını geçmemek kaydıyla sayılan unvanlar itibariyle belirlenen oranlarda
dağıtılması gerekmektedir.
Belediye ve banka kayıtlarından mevzuatın öngördüğü usul çerçevesinde
Belediye adına elde edilen toplam vekalet ücretinin 15.000 gösterge rakamının,
memur aylıklarına uygulanan katsayı ile çarpımı sonucu bulunan aylık brüt tutarın
on iki katı Avukat ….’a ödenmiştir. Bunun dışında adı geçen avukata ayrıca bir
vekalet ücretinin ödenmesi mümkün değildir.
Dilekçi dilekçesinde özetle; Avukat …….’ın 2009-2013 yılları arasında
kurumda sözleşmeli olarak çalıştığı; 6495 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde
Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanuna istinaden 2013 yılında
memur kadrosuna geçiş yaptığı; memuriyete geçmeden önce sözleşmeli olarak
çalıştığı dönemde Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile yapılan Sözleşmenin 14/c
maddesinde; “Sözleşmeli avukatın takip ettiği dava ve hukuki işlemlerde hükmedilen
vekâlet ücretinin %70’ini sözleşmeli avukat alır. Bu husus avukatın fiilen devralıp
takip ettiği iş ve dosyalar için geçerli olup herhangi bir statü değişikliğinde avukat
aleyhine yorumlanamaz.” şeklinde hükmün yer aldığı; her ne kadar memuriyet
kadrosuna geçmiş olsa da “statü değişikliğinde avukat aleyhine yorumlanamaz”

ifadesi ve anılan hüküm uyarınca sözleşmeli olarak çalıştığı dönemde takip ettiği
dosyalardan tahsil edilen vekalet ücretinin sözleşmede yer verilen %70 oranı
üzerinden kendisine ödendiği belirtilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 146’ncı maddesinde; “Bu Kanunun
birinci maddesinin birinci fıkrası kapsamına giren memurlar aylık, ücret, ödenek,
hizmetle ilgili her çeşit ödeme ve bunların şekil ve şartları bakımından bu
Kanundaki hükümlere, aynı maddenin ikinci fıkrası kapsamına giren memurlar
özel kanunlardaki hükümlere tabidir. Memurlara kanun, tüzük ve yönetmeliklerin
ve amirlerin tayin ettiği görevler karşılığında bu Kanunla sağlanan haklar dışında
ücret ödenemez, hiçbir yarar sağlanamaz. …” denilmektedir.
Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından
belirlenen Tip Sözleşmenin 14’üncü maddesinde boş bırakılan (a), (b), (c) ve
(d) bentlerine bu maddenin birinci fıkrasına göre sözleşmeli personelin hak ve
yükümlülüklerinde değişiklik yapılması sonucunu doğurmamak kaydıyla kendisine
verilen görevlerin yürütümüne ya da işin niteliğine uygun olarak hükümler
konulması gerekirken (c) bendine 5393 sayılı Kanunun 49’uncu maddesi, Hizmet
Sözleşmesinin 5 ve 14’üncü maddesinin birinci fıkrasına aykırı şekilde ilgiliye
menfaat temin edecek şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
Belediye Başkanlığı ile Avukat arasında düzenlenen Sözleşmenin 16’ncı
maddesinde, bu Sözleşmenin 31.12.2013 tarihine kadar geçerli olduğu
kararlaştırılmıştır. Bu tarihten sonra Sözleşmenin hukuki değeri kalmamıştır. 2013
yılında düzenlenen Sözleşmedeki “herhangi bir statü değişikliğinde avukat aleyhine
yorumlanamaz.” ibaresi Sözleşmenin 2013 yılında sona ermesi nedeniyle 2016
yılına teşmil edilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, Avukat 2013 yılında memurluk
kadrosuna atanmıştır. Memur kadrosunda iken 146’ncı madde hükmü uyarınca
657 sayılı Kanunla sağlanan haklar dışında bir ücret ödenemeyeceği de açıktır.
Bu itibarla, temyiz dilekçesinde iddia edilen hususların kabul edilmesi imkanı
bulunmamaktadır.
Bu itibarla, sorumlu iddialarının reddedilerek 101 sayılı ilamın 1. maddesi
ile verilen …… TL’nin tazminine ilişkin hükmün TASDİKİNE,