ihale dokümanına yönelik şikâyet başvurusunda bulunulduğunun ifade edilmediği, bu kapsamda davacıların hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceği ve dava açma süresi belirtilmediğinden, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve hak arama özgürlüğünün ihlâl edilmiş olması karşısında, yukarıda belirtilen Anayasal zorunluluk karşısında itirazen şikâyet başvurusunun süresinde olmadığının kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk görülmemiştir 1

Toplantı No 2021/021
Gündem No 35
Karar Tarihi 26.05.2021
Karar No 2021/MK-220
BAŞVURU SAHİBİ:
Portline Havacılık San. Ve Tic. A.Ş.- Epsilon Teknoloji Yaz. Elek. Müh. Med. İnş. San. Ve Tic. Ltd. Şti. – Tarkim Uçak Bakım Onarım Ve Hayvancılık Tic. A.Ş.
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2015/68765 İhale Kayıt Numaralı “Dört Adet İki Hasta Taşıyabilen Ambulans Uçak Kiralanması” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2015/68765 ihale kayıt numaralı “Dört Adet İki Hasta Taşıyabilen Ambulans Uçak Kiralanması” ihalesine ilişkin olarak Portline Havacılık San. ve Tic. A.Ş.- Epsilon Teknoloji Yaz. Elek. Müh. Med. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. – Tarkim Uçak Bakım Onarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş. İş Ortaklığı itirâzen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 26.08.2015 tarihli ve 2015/UH.II-2343 sayılı karar ile “1) İhalenin 1’inci kısmına ilişkin olarak 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine,

 

2) İhalenin 2’nci kısmına ilişkin olarak başvurunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Portline Havacılık San. ve Tic. A.Ş.- Epsilon Teknoloji Yaz. Elek. Müh. Med. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.-Tarkim Uçak Bakım Onarım ve Hayvancılık Tic. A.Ş. İş Ortaklığı tarafından anılan Kurul kararının ihalenin 2’nci kısmına yönelik iddialar ile ilgili kısmının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 7. İdare Mahkemesinin 24.12.2015 tarihli ve E:2015/2553, K:2015/2104 sayılı kararı ile “davanın reddine” karar verilmiştir.

 

Bu kez davacı tarafından anılan mahkeme kararına karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 02.03.2021 tarihli ve E:2016/465, K: 2021/758 sayılı kararında “…Devlet’in, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasının, ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelik taşımasından dolayı, yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idarî mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmeleri zorunludur.

Bu itibarla, Devlet’in, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu öngören Anayasa’nın 40. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye rağmen, gerek 14/07/2015 tarihli ihale komisyonu kararında gerekse idareye yapılan şikâyet başvurusunun reddine ilişkin 29/07/2015 tarihli işlemde, dava dışı istekli tarafından, ihalenin 2. kısmının iptali öncesinde 18/06/2015 tarihli dilekçe ile ihale dokümanına yönelik şikâyet başvurusunda bulunulduğunun ifade edilmediği, bu kapsamda davacıların hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceği ve dava açma süresi belirtilmediğinden, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve hak arama özgürlüğünün ihlâl edilmiş olması karşısında, yukarıda belirtilen Anayasal zorunluluk karşısında itirazen şikâyet başvurusunun süresinde olmadığının kabul edilemeyeceği sonucuna varıldığından, başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk görülmemiştir. Bu itibarla, başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına ve dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 26.08.2015 tarihli ve 2015/UH.II-2343 sayılı kararının ihalenin 2’nci kısmına yönelik iddialar ile ilgili kısmının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin ihalenin 2’nci kısmına yönelik iddiasının esasının incelenmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.