İhale dokümanında ekonomik açıdan en avantajlı teklifin en düşük fiyat esasına göre belirleneceği belirtilmesine rağmen en avantajlı teklif sahibinin idarece sonradan fiyat dışı unsurlar belirlenerek belirlenmesi

Toplantı No : 2008/080
Gündem No : 34
Karar Tarihi : 18.12.2008
Karar No : 2008/MK-155

 

BAŞVURU SAHİBİ:
Güngör Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti
İHALEYİ YAPAN İDARE:
TEMSAN -Türkiye Elektromekanik Sanayi A.Ş. Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı Kurul Kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 13. Dairesi Başkanlığının 25.12.2006 tarih ve E:2006/2639, K:2006/2761 sayılı kararında “Ankara 4. İdare Mahkemesince alınan 25.12.2006 tarih ve E:2006/2639, K:2006/2761 sayılı kararın bozulmasına” karar verilmesi üzerine, Ankara 4. İdare Mahkemesince verilen 31.10.2008 tarih ve E:2008/1674, K:2008/2043 sayılı “davanın reddi” kararına ilişkin işlem tesis edilmesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:
TEMSAN -Türkiye Elektromekanik Sanayi A.Ş. Müdürlüğü’nce 08.05.2003 tarihinde yapılan “TEİAŞ-TEMSAN arasında imzalanan ITM 23 sözleşmesi (İTM 23 Referanslı 380 ve 154 kV Trafo Merkezlerinin Tesis ve Tevzii) dahilindeki malzemelerin temini” ihalesine ilişkin olarak Güngör Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından yapılan şikayet başvurusu üzerine, Kamu İhale Kurulunun 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı Kararı ile,

“1- İddiaların incelenmesi kapsamında incelemeye alınan söz konusu ihale hakkında iptal kararı verilmesinin mümkün olmadığına,    

2- Tespit edilen aykırılıklar nedeniyle konunun değerlendirilerek gerekiyorsa incelenmek ve/veya soruşturulmak üzere T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bildirilmesine, 

3- Başvuru konusu ihalenin Kanun kapsamında olmasına rağmen farklı ve yasal dayanağı olmayan geçersiz bir usule göre yapılması ayrıca yukarıda tespit edilen aykırılıklar nedeniyle 4734 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi gereğince, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına”   karar verilmiştir.

 

Temsan – Türkiye Elektromekanik San. A.Ş. vekili Av. Abdurrahman ÖZ tarafından 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı Kamu İhale Kurulu kararının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 30.11.2005 tarih ve E:2005/6163, K:2005/5715 sayılı kararı ile Ankara 4. İdare Mahkemesince verilen 20.10.2004 tarih ve E:2004/111, K:2004/1529 sayılı kararın bozulmasına karar verilmesi üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda Ankara 4. İdare Mahkemesi, 25.12.2006 tarih ve E:2006/2639, K:2006/2761 sayılı kararıyla;

 

“Dosyanın incelenmesinden, davacı kurum tarafından yapılması planlanan ihaleye ilişkin ihale dokümanını satın almayan Güngör Elektrik Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından, davet mektubu ile şartnamenin, 4734 sayılı Yasa ile eki şartnamelere aykırı olduğu iddiasıyla Kamu İhale Kurumu’na şikâyet başvurusunda bulunulması sonucunda; Kamu İhale Kurulu tarafından, iddiaların incelenmesi kapsamında incelemeye alınan söz konusu ihale hakkında mevzuata aykırılıkların 30 madde halinde saptanmasından sonra, iptal kararı verilmesinin mümkün olmadığına, kararda tespit edilen aykırılıklar nedeniyle konunun değerlendirilerek, gerekiyorsa incelenmek ve/veya soruşturulmak üzere Enerji ve Tabîi Kaynaklar Bakanlığı’na bildirilmesine, başvuru konusu ihalenin Kanun kapsamında olmasına rağmen farklı ve yasal dayanağı olmayan geçersiz bir usule göre yapılması, ayrıca kararda tespit edilen aykırılıklar nedeniyle, 4734 sayılı Yasa’nın 60, maddesi gereğince, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca, Kamu İhale Kurulu’nun “iddiaların incelenmesi” kapsamında incelediği ihale dosyalarında saptadığı mevzuata aykırı konuları “ilgili idaresi”ne bildirmeyip, Yasa’da belirtildiği şekilde sonuçlandırarak, Yasa’nın yukarıda sözü edilen 56. maddesinin 2. fıkrasındaki kararlardan birini almak zorunda olduğu sonucuna varılmaktadır. Aksi takdirde, yani ihale ile ilgili mevzuata aykırılıkların, idarenin bağlı olduğu bakanlığına bildirilmesiyle, Yasa’da Kurum’a verilen “uygulamayı yönlendirmek” görevinin, Kurum tarafından yerine getirildiğinden söz edilemez. Diğer taraftan, ihale işlemlerinde saptanan mevzuata aykırılıkların, ihaleyi yapan idareye bildirilmesi saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik, kamuoyu denetimi, ihtiyaçların uygun şartlarla karşılanması ve kaynakların verimli kullanılması şeklinde belirtilen Kamu İhale Kanunu’nun temel ilkelerine de aykırıdır.

Öte yandan, itirazen şikâyet başvurusu sonucu verilen kararlarla, iddiaların incelenmesi sonunda verilen kararların, idarelerce uygulanması konusundaki düzenlemenin, anılan Yönetmeliğin 41. maddesinde, “İtirazen Şikâyet ve İddiaların İncelenmesi Süreci Sonunda Verilen Kararlar” başlığı altında toplanması da, Kurul’un, kararlarının sonunda, Yasa’nın 56. maddesinin 2. fıkrasındaki kararlardan birini almak zorunda olduğunu göstermektedir.

Bu durumda, Kamu İhale Kurumu’nun 4734 sayılı Kanun’da öngörülen görev ve yetkilerini kullanabilmesi ve Kuruma yüklenen görev ve fonksiyonların etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi, ancak, Kurul kararının sonuca etkili olabilmesiyle mümkündür, ihale işlemleriyle ilgili mevzuata aykırılıkların “ilgili idaresi”ne bildirilmesi şeklindeki kararlar, sonuca etkili kararlar değildir. Dava konusu Kamu İhale Kurulu kararı, bu nedenle de hukuka ve mevzuata uygun görülmemiştir.”  gerekçesi ile 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608  sayılı Kamu İhale Kurulu Kararının iptaline karar verilmiştir.

 

Anılan mahkeme kararı üzerine Kamu İhale Kurulu’nun 12.03.2007 tarih ve 2007/M.K.-23 sayılı Kararında,

 

1- 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı Kamu İhale Kurul Kararının iptaline,

 

 2- Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi (b) bendi gereğince, ihale işlemlerinin ve ihale kararının iptaline,

 

3- Başvuru konusu ihalenin Kanun kapsamında olmasına rağmen farklı ve yasal dayanağı olmayan geçersiz bir usule göre yapılması yanında tespit edilen diğer aykırılıklar nedeniyle 4734 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi gereğince, daha önceden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğundan tespit edilen aynı aykırılıklar nedeniyle yeniden suç duyurusunda bulunmaya gerek bulunmadığına”   karar verilmiştir.

 

Bahse konu Mahkeme kararına karşı Kurumumuzca temyiz isteminde bulunulmuş olup, Danıştay 13. Dairesi Başkanlığının 16.06.2008 tarih ve E:2007/5294, K:2008/4844 sayılı kararında,

 

“…2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (d) bendinde, idarî davaya konu edilebilecek işlemlerin, kesin ve yürütülmelerinin gerekli olması koşulu aranmış; 15. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde ise, anılan nitelikleri taşımayan işlemlere karşı açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.

İdari davaya konu olabilecek işlemler, idarenin tek yanlı, kesin ve yürütülmesi zorunlu işlemleridir. Belirli konularda gerekli işlemlerin yapılması konusunda başka idarelere yapılan bildirimin muhatabı idarelerin değerlendirmesine bağlı olduğundan, kendiliğinden yeni bir hukukî durum veya hukuki durumda değişiklik yaratmazlar. Bu itibarla, bu tür işlemlerin idarî bir davaya tek başına konu edilmeleri mümkün değildir.

Dava konusu  Kamu İhale Kurulu’nun,  davacı kuruluş tarafından iptali istenilen 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı kararının, incelenen ihalede, ihale mevzuatına aykırı olduğu tespit edilen aykırılıklar nedeniyle konunun değerlendirilerek, gerekiyorsa incelenmek ve/veya soruşturulmak üzere Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bildirilmesine, başvuru konusu ihalenin Kanun kapsamında olmasına rağmen farklı ve yasal dayanağı olmayan geçersiz bir usule göre yapılması, ayrıca kararda tespit edilen aykırılıklar nedeniyle, 4734 sayılı Yasa’nın 60. maddesi gereğince, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına ilişkin  olması  nedeniyle, davacının  hukukunda  kendiliğinden  değişiklikler yaratmadığından, ortada tek başına idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu   işlem   bulunmadığından,   davanın   incelenmeksizin   reddi gerekirken, esasının incelenmesinde usul hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle “Ankara 4 üncü İdare Mahkemesince alınan 25.12.2006 tarih ve E:2006/2639, K:2006/2761 sayılı kararın bozulmasına” karar verilmiştir.

 

Bu defa, Ankara 4 üncü İdare Mahkemesinin 31.10.2008 tarih ve E:2008/1674, K:2008/2043 sayılı kararında,

 

“…4734 sayılı Yasa’nın 53. maddesinde Kurumun gerekli gördüğü takdirde bu Yasa ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık bulunduğu yolundaki iddiaları da inceleyip sonuçlandıracağı hükme bağlanmakla birlikte, Yasa’da iddiaların incelenmesine ilişkin usul ve esasların yer almaması nedeniyle, başvuruya ilişkin kuralların, yapılacak incelemenin usulünün ve iddiaların incelenmesi sonucunda, itirazen şikâyet başvurularının incelenmesi sonucu verilen kararlardan birinin verileceğine dair bir düzenlemenin olmaması nedeniyle, bu konunun usul ve esasları ile verilecek kararlara ilişkin ayrıntıların düzenlendiği Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen Kamu İhale Kurulu kararının iptali istemiyle açılan davada, davanın esasının incelenmesi gerekmektedir.

Nitekim, 24.5.2004 günlü, 25471 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulan “İhalelere Karşı Yapılacak îdari Başvurulara Ait Yönetmelik”in içinde iddiaların incelenmesi sonucunda verilecek kararlara ilişkin düzenlemenin de yer aldığı 26 ilâ 33. maddeleri ile bu maddelere dayanılarak tesis edilen Kamu İhale Kurulu’nun 25.09.2006 günlü, 2006/UY.Z-2248 sayılı kararının iptali istemiyle Danıştay Onüçüncü Dairesinin E:2006/6044 sayılı dosyasında İSKİ Genel Müdürlüğü tarafından açılan davada, iddiaların incelenmesi sonucunda İddialar yerinde bulunmuş ise mevzuata aykırılığı tespit edilen İhale işlemlerinin ilgili idareye ve/veya Cumhuriyet Savcılığına bildirilmesi yolunda karar verileceğini düzenleyen Yönetmeliğin 31. maddesinin (b) fıkrası ile buna dayalı Kamu ihale Kurulu kararında hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle Kamu İhale Kurulu’nun anılan kararı ile Yönetmeliğin 31. maddesinin (b) fıkrası yönünden yürütmenin durdurulmasına, Yönetmeliğin diğer maddeleri yönünden ise yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmiş: tarafların itirazını inceleyen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 04.10.2007 tarih ve YD.İtiraz  No:2007/57l  sayılı  kararıyla, davalı  idarenin   itirazının kabulüne ve Danıştay Onüçüncü Dairesinin kararının yürütmenin durdurulmasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, davacının itirazının ise reddine karar verilmesinden sonra, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10.06.2008 günlü E:2006/6044, K:2O08/4752 sayılı kararıyla, 4734 sayılı Yasa’nın 53. maddesinde, Kurumun gerekli gördüğü takdirde bu Yasa ve ilgili mevzuat hükümlerine aykırılık bulunduğu yolundaki iddiaları da inceleyip sonuçlandıracağı hükme bağlanmakla birlikte, Yasada iddiaların incelenmesine ilişkin usul ve esasların yer almaması nedeniyle, bu konunun usul ve esasları ile verilecek kararlara ilişkin ayrıntıların Yönetmelikle düzenlenmesinde ve anılan Yasa ve Yönetmelik hükümlerine dayanılarak tesis edilen Kamu İhale Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması da, dava konusu Kurul kararının idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olduğunu göstermektedir.

Öte yandan, 22.06.2007 tarih ve 26560 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Yönetmeliğin 3. maddesinde “nihai karar;” “Bu yönetmelikte öngörülen usul ve esaslar çerçevesinde alınan ve başvuruyu veya incelemeyi sonuçlandıran Kurul kararını ifade eder” seklinde tanımlanmıştır. Anılan Yönetmelikte bir ayırtma gidilmeksizin başvuru veya incelemeyi sonuçlandıran Kurul kararı “nihai karar” olarak belirtilmiştir.

Ayrıca, 03.08.2007 tarih ve 26602 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren İhalelere Yönelik Yapılacak Başvurular Hakkında Tebliğin 24. maddesinin 3 nolu fıkrasında, “Bu çerçevede, Kurul tarafından ihale sürecine İlişkin olarak itirazen şikayet ve iddiaların incelenmesi sonucunda verilen ve hukuki durumda değişiklik yaratan nihai kararların gerektirdiği işlemlerin, ilgili idarece, ivedilikle yerine getirilmesi gerekmektedir. ” şeklinde açıklama bulunmaktadır.

Tüm bu düzenlemelerden anlaşıldığı üzere. Kamu İhale Kurulu tarafından iddiaların incelenmesi sonucunda alınacak; “iddiaların yerinde bulunmadığı” veya “Tespit edilen mevzuata aykırılığın değerlendirilerek gereği yapılmak üzere ilgili idareye bildirilmesi” seklindeki kararlar nihai karar olup, idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu işlem olduğundan, Danıştay Onüçüncü Dairesinin 16:06.2008 tarih ve E:2007/5294, K:2008/4844 sayılı kararında belirtilen “ortada tek başına idari davaya konu olabilecek nitelikte kesin ve yürütülmesi zorunlu bir işlem bulunmadığından, davanın incelenmeksizin reddi” şeklindeki gerekçeye katılma olanağı bulunmadığından, Danıştay Onüçüncü Dairesinin anılan kararına ısrar etmek gerekmiştir.

Bu itibarla, davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.

Dava konusu edilen Kamu ihale Kurulunun 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı kararının incelenmesinden: Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet başvurusunda bulunan Güngör Elektrik San. ve Tic, Ltd. Şti’ nin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle incelemenin “itirazen şikayet” yöntemiyle değil “iddiaların incelenmesi” kapsamında yapıldığı tespit edilmiştir.

Kamu İhale Kurulunun anılan kararında, 30 adet aykırılık tespit edilmiş olup, tarafımızdan önemli olduğu sonucuna varılan aykırılıklar teker teker incelenmiştir:

1-İhale usulünün belirtilmemesi hususu;

Dava konusu ihaleye yönelik davacı tarafından hazırlanan ihale onay belgesinin incelenmesinden, ihale  usulünün pazarlık   usulü olduğu belirtilmekle beraber, 4734   sayılı Kanunun 21. maddesinde 6 bent öngörüldüğü halde ihalenin bu bentlerden hangisine göre yapıldığı belirtilmemiştir. 4734 sayılı Kanunun 21. maddesinde belirtilen usuller birbirinden bazı farklılıklar içermektedir.

Örneğin, 21. maddenin b,c ve f bentlerine göre yapılan ihalelerde ilan yapılması zorunlu olmadığı halde, a,d ve e bentlerine göre yapılan ihalelerde ilan zorunluluğu bulunmaktadır. Ayrıca 21. maddenin a,b ve c bentlerine göre yapılan ihalede verilen son teklifler üzerinden, bir kez daha fiyat görüşmesi yapılarak ihalenin sonuçlandırılması mümkün iken, d,e ve f bentlerine göre yapılan ihalelerde verilen teklif fiyatı üzerinden bir kez daha fiyat görüşmesi yapılması mümkün değildir.

Dolayısıyla ihale usulünün belirtilmemiş olması 4734 sayılı Kanunun 5. maddesinde belirtilen temel ilkelere ve İdari Şartnamede Yer alması Zorunlu Hususlar” başlıklı 27. maddenin c bendinde yer alan “ihale usulü, ihale tarih ve saati ile tekliflerin nereye verileceği” şeklindeki düzenlemeye aykırıdır.

2- Ödenek durumu;

4734 sayılı Kanunun 5. maddesinin beşinci fıkrasında, ” Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için -ihaleye çıkılamaz” hükmü yer almaktadır.

ihaleye ilişkin ihale onay belgesinin incelenmesinden, kullanılabilir ödenek tutarı ya da ödeneğe ilişkin herhangi bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.

Olayda, ödenek bulundurulmaksızın veya ödenek miktarı belirtilmeksizin ihaleye çıkılmış olması anılan Kanun hükmüne aykırıdır.

3-İhale saati ile teklif verme saatinin farklı olması hususu;

4734 sayılı Kanunun 30. maddesinin üçüncü fıkrasında, “Teklifler ihale dokümanında belirtilen ihale saatine kadar sıra numaralı alındılar karşılığında, idareye verilir. Bu saatten sonra verilen teklifler kabul edilmez ve açılmaksızın iade edilir.” hükmü, 36. maddesinin birinci fıkrasında da “Teklifler ihale dokümanında belirtilen ihale saatine kadar idareye verilir.” hükmü yer almaktadır.

İhaleye ilişkin idari şartnamenin incelenmesinden; ihale saati ile son teklif verme saatinin farklı düzenlenmiş olduğu görülmekte olup, bu düzenleme anılan hükümlere aykırıdır.

4-İdari Şartnamede düzenlenen %10’luk ihtiyat kesintisi hususu;

İdari Şartnamenin 51.2 maddesinde, her bir malzeme grubu için temin edilecek elektrik malzeme toplamının %10’unun ihtiyat kesintisi olarak tutulacağı ve bu kesintilerin iadesinin, ikinci %50’lik bölümünün eğitim alınan merkezlerde yüklenicinin sözleşme hükümleri çerçevesinde eğitimi tamamladığını belgelemesi ve kabul protokolünün TEİAŞ’ ça onaylanması ile yükleniciye iade edileceği düzenlenmiş ise de, sözleşme tasarısının “Eğitim” başlığını taşıyan 22. maddesinde eğitim alınamayacağı düzenlenmiştir.

Anılan dokümanlar kendi içerisinde çelişkili olduğu gibi, 4734 sayılı Kanunun 43. maddesinde, “Taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesini sağlamak amacıyla, sözleşmenin yapılmasından önce ihale üzerinde kalan istekliden ihale bedeli üzerinden hesaplanmak suretiyle %6 oranında kesin teminat alınır” düzenlemesi bulunmakta olup, taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmemesi halinde kesin teminatın irat kaydedilebilmesi mümkündür.

Ayrıca taahhüdün sözleşme ve ihale dokümanı hükümlerine uygun olarak yerine getirilmemesi halinde 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25 ve 26. maddeleri hükümleri uyarınca isteklilerin ihalelerden yasaklanması da mümkündür.

Bu durumda, idari şartnamede %10 ihtiyat kesintisi alınacağının belirtilmesi hususu anılan hükümlere aykırıdır.

5- En düşük teklife ihalenin verilmemesi hususu;

4734 sayılı Kanunun 40. maddesinde, “37 ve 38 inci maddelere göre yapılan değerlendirme sonucunda ihale, ekonomik açıdan en avantajlı teklifi veren istekli üzerinde bırakılır.

Ekonomik açıdan en avantajlı teklifin sadece en düşük fiyat esasına göre belirlenmesinin mümkün olmadığı durumlarda; isletme ve bakım maliyeti, maliyet etkinliği, verimlilik, kalite ve teknik değer gibi fiyat dışındaki unsurlar dikkate alınarak ekonomik açıdan en avantajlı teklif belirlenir…” hükmü yer almaktadır.

Anılan hüküm uyarınca, ihale ya en düşük fiyat veren ya da fiyat dışı unsurlar kullanılmak suretiyle en avantajlı teklif veren istekli üzerinde bırakılabilecektir. Ekonomik açıdan en avantajlı teklifin fiyat dışındaki unsurlar da dikkate alınarak belirleneceği hallerde, bu unsurların ihale dokümanında belirtilmesi gerekir.

Oto Trafo ihalesine ait İdari şartnamenin 41.2. maddesinde, ihalede ekonomik açıdan en avantajlı teklifin en düşük fiyat esasına göre belirleneceği düzenlenmesine rağmen, anılan ihalede fiyat dışı unsurlar belirlenmediği halde, ihalenin en düşük fiyatı veren istekli üzerinde değil, ihale komisyonunca, isteklilerce sunulan teslim ve ödemeye ilişkin teklifler fiyat dışı unsurlar olarak gözönüne alınarak ihalenin sonuçlandırıldığı görülmektedir.

Bu uygulama anılan Kanun hükmüne aykırıdır.

6-Süre uzatımı hususu;                                                                                                    

4735 sayılı Kanunun 10. maddesinde; doğal afetler, kanuni grev, genel salgın hastalık ve kısmi veya genel seferberlik ilanı mücbir sebep olarak belirtilmiş, anılan Kanun maddesinin (e) bendinde de, “Gerektiğinde Kurum tarafından belirlenecek benzeri diğer haller” şeklinde düzenleme yapılmıştır.

Süre uzatımı ve sözleşmenin feshi gibi durumlarda yukarıda sayılan durumların mücbir sebep olacağı kabul edilmiştir.

İhaleyi yapan idare ile istekli arasında imzalanan sözleşmenin “Süre Uzatımı Verilebilecek Haller ve Şartlar” başlıklı 18. maddesinin f bendinde, “Gerektiğinde Uluslararası Ticaret Odasının 421 nolu Yayını” düzenlemesine yer verilmiş olup, yukarıda anılan Kanun maddesinde belirtilmeyen hallerde mücbir sebep durumlarını belirlemeye Kamu ihale Kurumu yetkili olduğundan, bu düzenleme anılan hükme aykırıdır.

Kamu İhale Kurulu tarafından, dava konusu edilen ihalede yukarıda ayrıntılı olarak belirtilen aykırılıklardan başka aykırılıklarda tespit edilmiştir.

Kamu ihale Kurumuna “itirazen şikayet” başvurusunda bulunan Güngör Elektrik San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin şikayetinden vazgeçmesi nedeniyle inceleme ” iddiaların incelenmesi” kapsamında yapılmış ve 4734 sayılı Kanunun 56. maddesinde belirtilen kararlardan biri değil de, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan ihalelere Karşı Yapılacak İdari Başvurulara Ait Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca tespit edilen aykırılıkların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bildirilmesine ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir.”

Kamu ihale Kanunu ve ikincil mevzuat uyarınca; “iddiaların incelenmesi” kapsamanda incelenen dosyada 4734 sayılı Kanunun 56. maddesinde belirtilen kararlardan birinin verilmesine yasal imkan bulunmadığından, Başvuru Yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca verilen kararda mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, Danıştay Onüçüncü Dairesinin “incelenmeksizin ret” şeklindeki bozma kararına uyulmayarak ısrar edilmesine, yapılan esas incelemesi sonucunda davanın reddine”  karar verilmiştir.

 

Anayasanın 138/4 üncü maddesinde, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27/2 maddesinde; Danıştay veya idari mahkemelerin, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebileceği, aynı Kanunun 28/1 maddesinde ise; Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerektiğinden,

 

Açıklanan nedenlerle,

 

1- 12.03.2007 tarih ve 2007/M.K.-23 sayılı Kamu İhale Kurul Kararının iptaline,

 

2- İddiaların incelenmesi kapsamında incelenen ihaleye ilişkin Mahkeme Kararının gerekçesinde belirtilen mevzuata aykırılıklar ile 30.10.2003 tarih ve 2003/UK.Z-608 sayılı Kurul Kararında belirtilen mevzuata aykırılıklar değerlendirilerek gereği yapılmak üzere anılan Kurul Kararı ile T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığa bildirildiğinden yeniden bildirim yapılmasına gerek bulunmadığına,

 

3- Başvuru konusu ihalenin Kanun kapsamında olmasına rağmen farklı ve yasal dayanağı olmayan geçersiz bir usule göre yapılması yanında tespit edilen diğer aykırılıklar nedeniyle 4734 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesi gereğince daha önceden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğundan tespit edilen aynı aykırılıklar nedeniyle yeniden suç duyurusunda bulunmaya gerek bulunmadığına,

 

Oybirliği ile karar verildi.

 

 

Dr. Hasan  GÜL

BAŞKAN

 
Ali  KAYA

II. Başkan

Bahattin  IŞIK

Kurul Üyesi

Ali Kemal  AKKOÇ

Kurul Üyesi

 
Hakan  GÜNAL

Kurul Üyesi

Adem  KAMALI

Kurul Üyesi

Abdullah  DÜNDAR

Kurul Üyesi

 
Hicabi   ECE

Kurul Üyesi