ihale dokümanını satın alıp, ihaleye teklif veren davacının da 4734 sayılı Kanun’un aktarılan hükümleri uyarınca istekli statüsünde olduğu açık olduğundan, teklif vererek ihaleye katılma istek ve iradesini ortaya koymuş olan davacının ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia ederek ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakkının bulunduğu, davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması durumunun ihaleye yönelik başvuru yollarını kullanma hakkını engellemeyeceği, dava konusu ihalenin üzerinde kalma ihtimali olup olmadığına bakılmaksızın ihale sürecindeki işlemlere yönelik olarak şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabileceği kabul edilerek davacının iddialarının esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hukuken korunması gerekli bir hakkının veya menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun ehliyet yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Toplantı No 2018/002
Gündem No 33
Karar Tarihi 11.01.2018
Karar No 2018/MK-15
BAŞVURU SAHİBİ: 
Yavuz Selim Er
İHALEYİ YAPAN İDARE: 
Osmangazi Belediyesi
BAŞVURUYA KONU İHALE: 
2015/80458 İhale Kayıt Numaralı “Osmangazi Belediyesi Sınırları Dahilinde 1 Nci Bölge İçinde Kalan Mahallelerin Katı Atıklarının Toplanması, Nakliyesi Ve Temizliği” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME: 
KARAR: 

Osmangazi Belediyesi tarafından yapılan 2015/80458 ihale kayıt numaralı “Osmangazi Belediyesi Sınırları Dahilinde  1’nci  Bölge İçinde Kalan Mahallelerin Katı Atıklarının Toplanması, Nakliyesi ve Temizliği” ihalesine ilişkin olarak Yavuz Selim ER tarafından itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuş ve Kurulca alınan 22.08.2017 tarihli ve 2017/UH.I-2320  sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle, Yavuz Selim ER tarafından açılan davada, Ankara 9. İdare Mahkemesinin 24.11.2017 tarihli ve E:2017/3087 sayılı kararı ile “…4734 sayılı Kanun ve yönetmelik hükümleri uyarınca ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday, istekli veya istekli olabilecekler şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabilecekleri açıktır.

Olayda, ihale dokümanını satın alıp, ihaleye teklif veren davacının da 4734 sayılı Kanun’un aktarılan hükümleri uyarınca istekli statüsünde olduğu açık olduğundan, teklif vererek ihaleye katılma istek ve iradesini ortaya koymuş olan davacının ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia ederek ihalelere yönelik başvuru yollarını kullanma hakkının bulunduğu, davacının teklifinin değerlendirme dışı bırakılması durumunun ihaleye yönelik başvuru yollarını kullanma hakkını engellemeyeceği, dava konusu ihalenin üzerinde kalma ihtimali olup olmadığına bakılmaksızın ihale sürecindeki işlemlere yönelik olarak şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabileceği kabul edilerek davacının iddialarının esasının incelenmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hukuken korunması gerekli bir hakkının veya menfaatinin bulunmadığı gerekçesiyle başvurunun ehliyet yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Nitekim benzer uyuşmazlıklarda Danıştay 13. Dairesince verilen 18.10.2017 tarih ve E:2017/801 K:2017/2605 sayılı kararı, 14.09.2017 tarih ve E:2017/1508 K:20l7/2344 sayılı kararı ile 15.11.2016 tarih ve E:2016/3352 K:2016/3727 sayılı kararı da aynı yöndedir.

Diğer taraftan, dava konusu işlemin uygulanması durumunda telafisi güç ya da imkansız zararların doğabileceği kanaatine varılmıştır.”şeklinde gerekçe belirtilerek yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’üncü maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle;

 

1- 22.08.2017 tarih ve 2017/UH.I-2320 sayılı Kurul Kararının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin iddialarının esasının incelenmesine geçilmesine,

 

 


Oybirliği ile karar verildi.