ihale edilen yıkım işinde enkazdan çıkan ekonomik değeri yüksek olan malzemeler karşılığı faturası düzenlenerek kayıtlarına geçirildiği yüklenicinin banka havalesi yoluyla *TL havale edildiği bu durumun genel kurula sunulan yönetim kurulu çalışma raporuyla ortakların bilgisine sunulduğu kooperatifin yıkım masrafı ödememesi nedeniyle zararın oluşmadığı dolaylı zarar niteliğindeki bu kalemler yönünden davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmadığı bununla birlikte bu iddia yönünden davacıların dolaylı ya da doğrudan zararlarının bulunmadığının tespit hk dava kararı

T.C. BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/141
KARAR NO : 2021/316

DAVA : Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/07/2018
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 25/03/2021
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı vekili ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle, … kooperatifi ve ortaklarına ait arsanın Milli Eğitim Bakanlığı yerine başka bir kuruma devredildiğini, halen özel bir şirket tarafından … Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi olarak kullanılmakta olduğunu, kooperatifler kanunu ve ana sözleşmeye açıkça aykırı olan durumun ve zararın tespitini talep ettiklerini, ortaklardan mükerrer tahsilatlar yapıldığını belirterek yönetim kurulunun ve denetçilerin ortakların haklarını ihlal eden, kooperatife zarar veren eylem ve işlemlerinin kooperatife ve ortaklara verdikleri zararını tespitini ve her bir davalı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 100’er TL hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Bakırköy… asliye Ticaret Mahkemesinin …. esasına kayıtlı olarak açılan davanın reddedildiğini, işbu davanın da kesin hüküm nedeniyle reddinin gerektiğini, dava dilekçesindeki talebin açıklattırılmasının gerektiğini, harcın tamamlanmasını, hukuki yararın bulunmadığını, davacılardan bir kısmının davaya konu kararın alındığı genel kurul toplantısına katıldıklarını, muhalefet şerhi düşmediklerini, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davanın husumet nedeniyle de reddinin gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nu 62. madde hükmü ve 98. madde yollamasıyla 6102 sayılı TTK’nın 553. madde hükmü uyarınca sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ava dilekçesine konu vakıalar incelenmek suretiyle davacıların doğrudan zararlarının bulunup bulunmadığı, bulunmakta ise miktarı, davacıların davalılardan bu miktarın tahsilini talep edip edemeyecekleri hususlarında bilirkişi raporu tanziminine karar verilmiştir.
SMMM …, İnşaat Mühendisi …, Kooperatif Uzmanı …, sektör bilirkişisi … tarafından düzenlenen raporda, zarar olmayan yerde sorumluluk olamayacağından dava dilekçesine konu edilen her üç olgu bakımından da davacıların, doğrudan veya dolaylı zararına yol açan bir tespit yapılamaması sebebiyle davalıların sorumluluğuna gidilemeyeceği belirtilmiştir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve kooperatifin başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. maddesinde ise; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Ortakların dava açma hakları da doğrudan doğruya zarar ve dolaylı zarar durumuna göre değişiklik içerir. Yönetim kurulu üyelerinin yasa ve anasözleşme hükümlerine aykırı davranışları ile ortaklığın malvarlığını azaltan veya kötüleştiren davranışları, ortaklar ve 3. kişi alacaklıların dolaylı zarar görmesine yol açar. Zira, bu tür tasarruflar payları oranında ortakları etkiler. Başka bir anlatımla, ortaklığın doğrudan doğruya zarar görmesi, ortakların dolaylı zararıdır.
6102 sayılı TTK’nın 555.maddesinde “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.” hükmü düzenlenmiştir. Maddede dava açılmasının koşulunun şirketin zarara uğratılması olduğu anlaşılmaktadır. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin uygulamalarında da şirketi yönetenlerin şirkete verdikleri doğrudan veya dolaylı zararların tazmini bakımından şirket ortağının da TTK’nın 555.maddesi gereğince dava açabileceği kabul edilmektedir. Burada zarardan maksat, kasten veya kusurlu davranışlarla şirket yöneticilerinin şirkete verdikleri zarardır.
Davacıların zarar iddialarına konu, … Ada … parsel sayılı taşınmazın 29/11/2005 tarihinde … Bölgesi adına tescil edildiği, … Lisesinin faaliyet gösterdiği binanın … tarafından 13/08/2014 tarihinde onaylanan mimari projeye göre cins tashihinin 5 katlı betonarme okul binası olarak değiştirildiği,…. adına tescilli arsa üzerine adı geçen kuruluş tarafından yaptırılan okul binası nedeniyle iddia dolaylı zarar niteliğinde olup davacıların zararın kendilerine ödenmesini istemeleri nedeniyle aktif husumet ehliyetlerinin olmadığı, bununla birlikte bu iddia yönünden davacıların dolaylı ya da doğrudan zararlarının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
… Kooperatifinin 23/02/1997 tarihli genel kurul toplantısında alınan karar ve 22/09/1997 tarihinde ortaklara gönderilen yazı ile … binasının yapılacağı inşaatın tüm ortakların malı olması nedeniyle buradan dükkan alamayacak ortakların hak kaybı olmaması için arsa paylarının hesaplanacağı ve bunun 1998 yılı ödemelerinde dikkate alınacağı bildirilmiş olup, kooperatifin defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler ile 2.Etap satışlarından 1.Etap’a toplam 462.212,98 USD (336.375,56 TL) arsa payı aktarıldığı ve 1.kısım ortaklarının arsa payı kaybı olmadığı tespit edilmiştir. Çarşının yıkım işinin teklif alma suretiyle kooperatife 280.000 TL +KDV ödenme şartıyla … Müh.Yapı Ltd.Şti’ne ihale edildiği, enkazdan çıkan ekonomik değeri yüksek olan malzemeler karşılığı faturası düzenlenerek kayıtlarına geçirildiği, yüklenicinin banka havalesi yoluyla 20/12/2016 tarihinde 330.000 TL havale edildiği, bu durumun 15/04/2017 tarihli genel kurula sunulan yönetim kuruyu 2016 yılı çalışma raporuyla ortakların bilgisine sunulduğu, kooperatifin yıkım masrafı ödememesi nedeniyle zararın oluşmadığı, dolaylı zarar niteliğindeki bu kalemler yönünden davacıların aktif husumet ehliyetlerinin olmadığı, bununla birlikte bu iddia yönünden davacıların dolaylı ya da doğrudan zararlarının bulunmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davacılar vekili, müvekkillerinin mükerrer tapu harcı ödemeleri nedeniyle doğrudan zarara uğratıldıklarından bahisle tazminat talep etmiş ise de 2002 yılında üyelerden istenen 200,00 TL tapu harcı ile 2005 yılında istenen 500,00 TL tapu masraflarının mükerrer olmadığı tespit edilmiş olmakla doğrudan zararın tazminine ilişkin bu iddia sübut bulmadığından bu kaleme yönelik davanın reddine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacının tapu harçlarını mükerrer ödendiği iddiasına yönelik zarar tazmini talebinin subut bulmadığından reddine,
2-Davacının sair zarar tazmini taleplerinin dolaylı zarar niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL’den tenzili ile eksik kalana bakiye 23,40 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
4-Taraflarca dosyaya yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yapılan yargılama neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize müracaatla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 24/03/2021

Başkan …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Üye …
E-imzalı
Katip …
E-imzalı