İhale  itirazen şikayet aşamasında ileri sürmüş olduğu iddialarından sadece şikayet aşamasında yer alan iddiaların incelenmesi gerektiğine ilişkin mevzuatta sınırlandırıcı bir hükme yer verilmediği yine davacı şirketin itiraz başvurusunun reddi üzerine şikayet aşamasında ileri sürmemiş olduğu iddiayı da belirtilerek itirazen şikayet başvurusunu nihayetinde süresi içerisinde gerçekleşmiş olduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde, davacı şirketin iddiasının süre yönünden reddine yönelik kısmında da hukuka uygunluk bulunmaması reddine karar verilmesi yolundaki Kamu İhale Kurulu kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır

Toplantı No 2022/056
Gündem No 54
Karar Tarihi 30.11.2022
Karar No 2022/MK-335
BAŞVURU SAHİBİ:
Pilmen Kurumsal Hizmetler Anonim Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Ordu İl Sağlık Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2022/56523 İhale Kayıt Numaralı “24 Ay Süreli Malzemeli Yemek, Pişirme, Dağıtım Ve Sonrası Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Ordu İl Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan 2022/56523 ihale kayıt numaralı “24 Ay Süreli Malzemeli Yemek, Pişirme, Dağıtım ve Sonrası Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Pilmen Kurumsal Hizmetler Anonim Şirketi itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 27.04.2022 tarihli ve 2022/UH.II-544 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Pilmen Yemek Hizmetleri Temizlik Otomasyon Gıda İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaretİthalat İhracat Ltd. Şti. tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 5. İdare Mahkemesinin 27.10.2022 tarihli ve E:2022/1178, K:2022/2067 sayılı kararında “…Teknik Şartname’de “Yüklenici hastanede meydana gelebilecek yangın olaylarına karşı yangın sigortası ile zehirlenme ve kaza olaylarına karşı üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortası poliçesini sözleşme esnasında idareye verecektir.” düzenlemesine yer verildiği, ancak yapılması istenilen sigorta poliçeleri için limitlere yer verilmediği, bu durumun istekliler arası fırsat eşitliğini ortadan kaldırdığı ve sağlıklı teklif verilmesine engel teşkil ettiği” iddiasında bulunulduğu, bunun üzerine davalı idarece yapılan değerlendirmede idareye şikayet başvurusunda dile getirilmeyen hususları itirazen şikayet başvurusuna konu edilemeyeceği belirtilerek bahse konu iddianın şekil yönünden reddine karar verildiği, yine bahse konu iddianın uyuşmazlığa konu hususun öğrenildiği 23.03.2022 tarihini izleyen günden itibaren on gün içerisinde ve her durumda ihale gününden 3 iş günü öncesine kadar yazılı bir şekilde ileri sürülmesi gerekirken, bu süre geçtikten sonra 04.04.2022 tarihinde itirazen şikayet başvurusunda bulunduğundan davacı şirketin başvurusunun süre yönünden reddine karar verildiği anlaşıldığından her iki yönden uyuşmazlığın irdelenmesi ve değerlendirilmesi gerekmektedir.

Yukarıda aktarılan 4734 sayılı Kanunun 56. maddesinin birinci fıkrasında idareye şikayet başvurusunda bulunan veya idarece alınan kararı uygun bulmayan aday, istekli veya istekli olabilecekler tarafından 55. maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen hallerde ve sürede, sözleşme imzalanmadan önce itirazen şikayet başvurusunda bulunabilecekleri ve Kurumun itirazen şikayet başvurularını başvuru sahibinin iddiaları ile idarenin şikayet üzerine aldığı kararda belirlenen hususlar ve itiraz edilen işlemler bakımından eşit muamele ilkesinin ihlal edilip edilmediği açılarından inceleyeceğinin hüküm altına alındığı, yine İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmeliğin 8. maddesinin onuncu fıkrasında ise, idarenin şikâyet üzerine aldığı kararda belirtilen hususlar hariç, şikâyet başvurusunda belirtilmeyen hususlar itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceğinin düzenlendiği, belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, her ne kadar Yönetmeliğin 8. maddesinin onuncu fıkrasında, idarenin şikâyet üzerine aldığı kararda belirtilen hususlar hariç, şikâyet başvurusunda belirtilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceği belirtilmekte ise de, Danıştay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere 4734 sayılı Kanunun 56. maddesinin lafzından, başvuru sahibinin iddialarından sadece şikayette yer alan iddiaların anlaşılamayacağı, Kanunda böyle bir sınırlama yapılmadığı, Kamu İhale Kurulu tarafından başvuru sahibinin itirazen şikayet başvurusundaki iddiaların, şikayet aşamasında öne sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın incelenmesi gerektiği, hal böyle olunca, davacı şirketin  (3) numaralı iddiasının süre yönünden reddinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Ayrıca, başvuru sahibi olan davacı şirketin itirazen şikayet aşamasında ileri sürmüş olduğu iddialarından sadece şikayet aşamasında yer alan iddiaların incelenmesi gerektiğine ilişkin mevzuatta sınırlandırıcı bir hükme yer verilmediği, yine davacı şirketin itiraz başvurusunun reddi üzerine şikayet aşamasında ileri sürmemiş olduğu iddiayı da belirtilerek itirazen şikayet başvurusunu nihayetinde süresi içerisinde gerçekleşmiş olduğu hususları bir arada değerlendirildiğinde, davacı şirketin iddiasının süre yönünden reddine yönelik kısmında da hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bu itibarla, yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinde öngörülen şekil ve usul kurallarına uygun olarak itirazen şikayet başvurusunda bulunan davacı şirketin şikayet dilekçesinde yer vermediği üçüncü iddianın esasının incelenmesi gerekirken, söz konusu iddianın süre yönünden reddine karar verilmesi yolundaki Kamu İhale Kurulu kararının bu kısmında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

Bu durumda, yukarıda yer verilen gerekçelerle dava konusu kurul kararının, davacı şirketin (3) numaralı iddiasının reddine ilişkin kısmında hukuka uygunluk, (1) ve (2) numaralı iddialarının reddine ilişkin kısmında ise hukuka aykırılık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin davacının (3) numaralı iddiasına yönelik kısmının iptaline, (1) ve (2) numaralı iddialarına yönelik kısmı yönünden ise davanın reddine…” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 27.04.2022 tarihli ve 2022/UH.II-544 sayılı kararının 3’üncü iddia ile ilgili kısmının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin 3’üncü iddiasının esasının incelenmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.