İhale şikayetinde haklı çıkmasına rağmen başvuru bedelinin iade edilmediği ve bunun sonucunda davacı şirketin mal varlığında ödenen bedel kadar eksilme meydana geldiği yukarıda gerekçesine yer verilen Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere davacı şirkete nihai olarak haklı çıkmasına rağmen itirazen şikayet başvuru bedelinin iade edilmemesi suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin davacı şirketin menfaatlerinin dikkate alınmaması nedeniyle ölçüsüz olduğu, bir diğer ifadeyle kamu yararı ile davacının mülkiyet hakkının korunması arasında olması gereken adil dengenin davacı şirket aleyhine bozulduğu, davacı şirketin söz konusu başvuru bedelini doğrudan yatırdığı Kamu İhale Kurumundan almak yerine ayrı bir dava açmaya zorlanmasının, davacı aleyhine külfet yükleyeceği, davalı kurum tarafından söz konusu bedele ilişkin olarak ilgili idareye rücu edilebileceği hususları bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda Kamu İhale Kurumuna yapılan itirazen şikayet başvurusu sırasında “başvuru bedeli” nin  şirkete ödenmesi gerekirken, başvurunun ‘iddialarının tamamında haklı bulunması koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle reddine ilişkin işleminde hukuka uygunluk bulunmamaktadır gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi

ihale itirazen şikayet bedelinin iadesi

Toplantı No 2023/035
Gündem No 9
Karar Tarihi 22.06.2023
Karar No 2023/MK-141
BAŞVURU SAHİBİ:
Kaan Yol İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Bölge Müdürlüğü-6.Bölge Kayseri Diğer Özel Bütçeli Kuruluşlar Karayolları Genel Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2020/349398 İhale Kayıt Numaralı “Hacılar-Develi İl Yolu (Hacılar-Hisarcık Ayrımı) Km:0+000-8+16457 Arası Toprak İşleri,Sanat Yapıları, Köprü İşleri Ve Üstyapı(Bsk) Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Karayolları 6. Bölge Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 2020/349398 İhale Kayıt Numaralı “Hacılar-Develi İl Yolu (Hacılar-Hisarcık Ayrımı) Km:0+000- 8+16457 Arası Toprak İşleri, Sanat Yapıları, Köprü İşleri ve Üstyapı (Bsk) Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Kaan Yol İnş. San ve Tic. A.Ş. tarafından 20.12.2022 tarih ve 67900 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan dilekçe ile yaptığı itirazen şikayet başvurusu kapsamında yatırmış olduğu başvuru bedelinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun Geçici 21 inci maddesi uyarınca iadesi talebinde bulunulmuş, bu talebe ilişkin olarak Kurul tarafından alınan 05.01.2023 tarihli ve 2023/YK-152 sayılı karar ile “Kuruma yapılan talep incelendiğinde, ihaleye ilişkin yapılan itirazen şikayet başvurusu incelemesinde talep sahibinin iddialarının gelinen aşamadaki güncel hukuki durumda bir kısmının haklı görülmediği ve dolayısıyla Kanunun öngördüğü şekilde “başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması” koşulunun gerçekleşmediği” gerekçesiyle “başvuru bedelinin iadesi talebinin reddedilmesine” karar verilmiştir.

 

Bunun üzerine, Kaan Yol İnş. San ve Tic. A.Ş. tarafından anılan kararın iptali istemiyle açılan davada, Ankara 3. İdare Mahkemesi’nin 26.05.2023 tarih ve E:2023/407, K:2023/1118 sayılı kararı ile “…Bu durumda; davacı şirketin, ihaleye ilişkin şikayet başvurusunun reddedilmesi üzerine idari yargı merciinde dava açmadan önce ilgili mevzuatın amir hükmü gereği zorunlu idari başvuru yolu olan itirazen şikayet başvurusu yapmak ve itirazen şikayet başvurusunun incelenebilmesi için başvuru bedeli ödemek zorunda kaldığı, ihaleyi yapan idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle idari yollara başvurmak zorunda kalan davacı şirkete şikayetinde netice itibarıyla haklı çıkmasına rağmen başvuru bedelinin iade edilmediği ve bunun sonucunda davacı şirketin mal varlığında ödenen bedel kadar eksilme meydana geldiği, yukarıda gerekçesine yer verilen Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, davacı şirkete nihai olarak haklı çıkmasına rağmen itirazen şikayet başvuru bedelinin iade edilmemesi suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin davacı şirketin menfaatlerinin dikkate alınmaması nedeniyle ölçüsüz olduğu, bir diğer ifadeyle kamu yararı ile davacının mülkiyet hakkının korunması arasında olması gereken adil dengenin davacı şirket aleyhine bozulduğu, davacı şirketin söz konusu başvuru bedelini doğrudan yatırdığı Kamu İhale Kurumundan almak yerine ayrı bir dava açmaya zorlanmasının, davacı aleyhine külfet yükleyeceği, davalı kurum tarafından söz konusu bedele ilişkin olarak ilgili idareye rücu edilebileceği hususları bütün olarak göz önünde bulundurulduğunda Kamu İhale Kurumuna yapılan itirazen şikayet başvurusu sırasında “başvuru bedeli” olarak ödenen 24.571,00-TL’nin davalı idarece davacı şirkete ödenmesi gerekirken, başvurunun ‘iddialarının tamamında haklı bulunması koşulunun gerçekleşmediğinden bahisle reddine ilişkin Kamu İhale Kurulu’nun 05/01/2023 tarih ve 2023/YK-152 sayılık işleminde hukuka uygunluk bulunmamaktadır…” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere, 

1) Kamu İhale Kurulunun 05.01.2023 tarihli ve 2023/YK-152 sayılı kararının iptaline,

2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda başvuru bedelinin iade edilmesine, Oybirliği ile karar verildi.

ihale şikayet ücretinin iadesi