ihale komisyonuna tanınan takdir yetkisinin sınırının aşıldığı, ihalenin iptali kararının keyfî bir karar olduğu, ihale sürecinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar gerekçe gösterilmek suretiyle ihalenin iptaline karar verilmişse de, somut olarak hangi ihtiyaçların ortaya çıktığının belirtilmediği, mevzuatta, iş artışı veya iş eksilişi durumunda dahi sözleşmenin devam edeceği kuralına yer verilmişken, yeni ihtiyaçların ortaya çıktığından bahisle ihalenin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu iddası

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/2393 E.  ,  2021/2574 K.

  •  

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/2393
Karar No:2021/2574

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. … Taahhüt İnşaat Anonim Şirketi
2. … Madencilik Mühendislik İnşaat Nakliye Petrol Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karayolları Genel Müdürlüğü 11. Bölge Müdürlüğü’nce 13/05/2020 tarihinde açık ihale usulüyle gerçekleştirilen 2020/202421 ihale kayıt numaralı “Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü Hudutları Dâhilinde Trafik Güvenliğinin Sağlanması İçin Yatay İşaretlemelerinin Yapılması İşi” ihalesinin, yeni ihtiyaçların ortaya çıkması, tür ve miktarların değişmesi nedeniyle iptaline ilişkin 29/05/2020 tarihli işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce, dava dilekçesinin merciine tevdii yolunda verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Dairemizin 12/01/2021 tarih ve E:2020/3159, K:2021/2 sayılı kararı ile bozulması üzerine, anılan Mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda; dava konusu ihalenin niteliği, türü ve miktarının, “230.000 m² termoplastik boya ve 7.000 m² çift kompenantlı boya ile yatay işaretleme yapılması ve de soğuk yol çizgi boyası idareden 420.000 m² yatay işaretleme yapılması” olarak belirtildiği, Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Güvenliği Daire Başkanlığı’nın 06/03/2017 tarih ve 94894 sayılı yazısında “… yatay işaretleme hizmetleri kapsamında gerçekleştirilen soğuk, sıcak (termoplastik) boya ile yatay işaretleme ihalelerinin bir arada yapıldığı ve bu durumun rekabeti engellediği belirtilmektedir. Bu nedenle yapılacak yatay işaretleme ihalelerinde, rekabetin sağlanması ve şikâyetlerin minimuma indirilmesini sağlamak amacı ile, soğuk yol çizgi boyası ve sıcak (termoplastik ve/veya çift kompenantlı) yol çizgi boyası ile yatay işaretleme yapılması işi ihalelerinin ayrı ayrı gerçekleştirilmesi” gerektiğinin belirtildiği, bu yazı dikkate alınmak suretiyle dava konusu ihalenin iptal edildiği; bu durumda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 39. maddesi uyarınca, idarenin ihaleyi iptal etmekte yetkisinin bulunduğu, bu durumun idareyi bir yükümlülük altına sokmayacağı, ihaleye katılan isteklilere gerekçe bildirme durumunun ise isteklilerin talepte bulunması durumunda mümkün olabileceği, talep olmaması hâlinde idarenin kendiliğinden gerekçe bildirme yükümlülüğünün olmadığı, dosyaya sunulmuş olan iptal gerekçesinin de rekabeti sağlamaya yönelik bir sebep olduğu ve kamu yararına uygun olduğu anlaşıldığından ihalenin iptaline ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, ihale komisyonuna tanınan takdir yetkisinin sınırının aşıldığı, ihalenin iptali kararının keyfî bir karar olduğu, ihale sürecinde ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar gerekçe gösterilmek suretiyle ihalenin iptaline karar verilmişse de, somut olarak hangi ihtiyaçların ortaya çıktığının belirtilmediği, mevzuatta, iş artışı veya iş eksilişi durumunda dahi sözleşmenin devam edeceği kuralına yer verilmişken, yeni ihtiyaçların ortaya çıktığından bahisle ihalenin iptaline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüştür.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacıların temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Posta giderleri avansından artan tutarın davacılara iadesine,
5.Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacılara iadesine,
6.Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
7.2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 30/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.