ihale konulu Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilerek 7 gün içinde itiraz etme hakkı bulunduğunun bildirilmesi ve tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar da göz önünde bulundurularak raporun değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekmekte olup; belirtilen niteliklere sahip olmayan ve Kanun’da gösterilen usul izlenilmeksizin elde edilen raporların, usul hukuku yönünden hükme esas alınabilecek bilirkişi raporu olarak kabul edilmesi olanaklı değildir. Bu durumda, İdare Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın çözümünde teknik bilgiye başvurma ihtiyacı duyulmasına rağmen, davada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin usul izlenilmeden, ara kararı ile teknik görüş istenilmesi üzerine hazırlanan rapor esas alınarak verilen Mahkeme kararında usul kurallarına uyarlık bulunmamaktadır

Kanunda gösterilen usul izlenilmeksizin elde edilen raporların hükme esas alınması mümkün müdür?

Danıştay 13. Dairesinin 20.12.2010 tarih ve E:2010/1430, K:2010/8646 sayılı kararı ile; “…Dosyanın incelenmesinden; … Teknik İşler Dairesi Başkanlığı tarafından 15.01.2009 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan “Seyrantepe 40.000 Ton Kapasiteli Mud Alım Tremilerinin ve Bismil Beton Silosunun Rehabilitasyonu” ihalesine davacı şirketle birlikte beş isteklinin katıldığı, idarece yapılan değerlendirme sonucunda dört isteklinin teklifinin değerlendirme dışı bırakıldığı ve ihalenin davacı şirket üzerinde kaldığı, ihaleye katılan ancak teklif dosyasında sunduğu evrakların eksik olduğu gerekçesiyle teklifi değerlendirme dışı bırakılan C…Nakliyat İnş. Taah. Petrol Gıda Mad. San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. tarafından bırakılan C…Nakliyat İnşaat Taahhüt Petrol Gıda Maddeleri Sanayi İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin 25.03.209 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun cevap verilmeyerek reddi üzerine, 13.04.2009 tarihinde, istenilen belgelerin sunulduğu, eksiklik varsa bile bunun tamamlatılabileceği iddialarıyla yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine verilen 04.05.2009 tarih ve 2009/UY.I-1455 sayılı Kamu İhale Kurulu kararı ile; başvuru sahibi tarafından teklif dosyasında idarece de tespit edilen teknik şartnamenin mekanik işler bölümünde teklif ile birlikte verilmesi istenilen teknik bilgi formlarını, yine teknik şartnamede elektrik işleri bölümünde 3.7.2 nci maddede sayılan malzemelere ait teknik doküman, katalog ve broşürleri teklif dosyasında eksik sunduğu gibi teknik şartnamenin mekanik işler bölümünde mekanik tesis ve donanım için teknik şartnamede istenilen özelliklerin karşılanmadığı, söz konusu eksikliklerin tamamlatılabilecek eksiklik kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde bulunmadığı, ihale üzerinde bırakılan davacı şirketin teknik şartnamede elektrik işleri bölümünde 3.7.2. maddede sayılan seviye sensörleri, merdivenler ve tepsiler, dağıtım tabloları ve yangın alarm sistemine ait teknik doküman, katalog ve broşürleri teklif dosyasında sunmadığı, bu nedenle değerlendirme dışı bırakılması gerektiğinden ihalede geçerli teklif kalmadığının anlaşıldığı, sonuç olarak, mevzuata aykırılığı belirlenen ihale işlemlerinin düzeltici işlemle giderilemeyecek nitelikte işlemler olduğu tespit edildiğinden, ihalenin iptali gerektiği belirtilerek 4734 sayılı Kanun’un 54. maddesinin onuncu fıkrasının (a) bendi uyarınca ihalenin iptaline karar verildiği, anılan kararın iptali istemiyle açılan davada ise, Mahkeme tarafından, dava konusu olayda uyuşmazlığın, davacı şirketin sunmuş olduğu teklif dosyasında Teknik Şartnamede sayılan “seviye sensörleri, merdivenler ve tepsiler, dağıtım tabloları ve yangın alarm sistemine” ait teknik doküman, katalog ve broşürlerin bulunup bulunmadığından kaynaklandığı tespit edildikten sonra; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği- Elektrik Mühendisleri Odası’na yönelik 25.09.2009 tarihli ara kararı üzerine, Elektrik Mühendisleri Odası tarafından teknik görüş vermek üzere Elektrik Mühendisi Orhan Örücü’nün görevlendirildiği, anılan kişi tarafından hazırlanan 13.10.2009 tarihli rapor ve 21.10.2009 tarihli ara kararı üzerine raporun açıklanmasına yönelik 30.10.2009 tarihli yazının Mahkemeye ibraz edildiği, raporda özetle “merdivenler ve tepsilerin farklı isimlerle kablo tava ve kanalları olarak dağıtım tablolarının ise yine farklı isimle dağıtım panoları olarak isimlendirildiği, bununla birlikte seviye ve yangın sensörleri de dahil olmak üzere istenen doküman, katalog ve broşürlerin teklif dosyasında mevcut olduğu” nun belirtildiği, temyize konu kararda, verilen bu rapor ile ilgili yazının esas alındığı anlaşılmaktadır. Davada, hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan hallerde konunun gerektirdiği özel bilgiye sahip uzmanların birikimlerinden yararlanmak için bilirkişiye başvurulması yasa ile zorunlu kılındığından, bilirkişi raporlarının konunun uzmanları tarafından bu amaca erişmeye elverişli yetkinlikte hazırlanması ve bilimsel yönden doyurucu referans ve gerekçelere dayandırılması gerekmektedir. Ayrıca, bilirkişi incelemesi yapılmasına ilişkin usûl, 2577 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle atıf yapılan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nda detaylı biçimde düzenlenmiştir.

Buna göre, bilirkişi incelemesi yapılması kararı ile başlayan süreç; naip üye tayini, konunun uzmanı bilirkişilerin belirlenmesi, belirlenen bilirkişi/bilirkişi heyeti ile ilgili olarak tarafların ret hakları olduğundan, bilirkişi/bilirkişi heyetinin taraflara tebliğ edilerek 3 günlük süre tanınması, bilirkişiye yöneltilecek soruların tespiti, Mahkemeye sunulan bilirkişi raporlarının taraflara tebliğ edilerek 7 gün içinde itiraz etme hakkı bulunduğunun bildirilmesi ve tarafların bilirkişi raporuna yaptığı itirazlar da göz önünde bulundurularak raporun değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekmekte olup; belirtilen niteliklere sahip olmayan ve Kanun’da gösterilen usul izlenilmeksizin elde edilen raporların, usul hukuku yönünden hükme esas alınabilecek bilirkişi raporu olarak kabul edilmesi olanaklı değildir. Bu durumda, İdare Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın çözümünde teknik bilgiye başvurma ihtiyacı duyulmasına rağmen, davada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ilişkin usul izlenilmeden, ara kararı ile teknik görüş istenilmesi üzerine hazırlanan rapor esas alınarak verilen Mahkeme kararında usul kurallarına uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; …..Ankara 5. İdare Mahkemesi’nin 16.02.2010 tarih ve E:2009/930, K:2010/156 sayılı kararının bozulmasına, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine,…” karar verilmiştir.

**