ihale konusu iş makinelerine ilişkin olarak teklif kapsamında kesinleşen şartname hükümlerinde belirtilen ruhsat veya ruhsatı bulunmayan iş makineleri için ruhsat yerine istenilen fatura aslı veya noter onaylı suretinin sunulmadığı hk (Danıştay K)

ihale konusu iş makineleri

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2021/3711 E.  ,  2022/4848 K.

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/3711
Karar No:2022/4848

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Petrol Turizm Madencilik Emlak Gıda
Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : …. İdare Mahkemesi’nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Karayolları Genel Müdürlüğü 13. Bölge Müdürlüğü’nce 16/02/2015 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen ”Karayolları 13 Bölge Ağına Dahil Muhtelif Yollarda Mıcır Temini ve Temel Yapılması İşi” ihalesine ilişkin olarak davacı şirket tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusunun reddine dair Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul) 03/03/2021 tarih ve 2021/UY.II-508 sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davacı şirket tarafından, ilk olarak faks veya elektronik posta yoluyla tebliği kabul etmedikleri hâlde idarece kendilerine bildirimin EKAP üzerinden yapıldığı, ayrıca kesinleşen ihale kararında hangi merciye hangi sürede başvurulacağına ilişkin bir bilgilendirmenin bulunmadığı dolayısıyla yapılan bu tebligatın usulsüz olduğu, ikinci olarak kendi malı olması istenen araçlar için sunulması zorunlu olan belgelerde eksiklik bulunduğundan bahisle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı ancak ihaleyi yapan idarenin söz konusu işleminin yerinde olmadığı iddialarında bulunulduğu, bu kapsamda ilk iddiaya yönelik olarak yapılan değerlendirmede; kesinleşen ihale kararında hangi merciye hangi sürede başvurulacağına ilişkin bir bilgilendirme bulunmadığı hususunun Danıştay Onüçüncü Dairesi’nin 27/10/2020 tarih ve E:2015/6194, K:2020/2814 sayılı kararıyla çözüldüğü, mevzuatta ihaleye katılan isteklilere yapılacak her türlü bildirim ve tebligatlarda hangi hususlara uyulması gerektiğinin düzenlendiği, ihaleyi yapan idareler tarafından aday, istekli ve istekli olabileceklere tebligatın öncelikli olarak EKAP üzerinden veya imza karşılığı elden yapılacağı, elektronik ortamda veya faks ile yapılan bildirimlerde bildirim tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı dolayısıyla ihaleyi yapan idarece ihale komisyonu kararının davacı şirkete 23/02/2015 tarihinde EKAP üzerinden gönderildiği dikkate alındığında, davacı şirketin bu iddiasının yerinde olmadığı ve dava konusu Kurul kararının bu kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, ikinci iddia olan, kendi malı olması istenen araçlar için sunulması zorunlu olan belgelerde eksiklik bulunduğundan bahisle tekliflerinin değerlendirme dışı bırakıldığı ancak ihaleyi yapan idarenin söz konusu işleminin yerinde olmadığı iddiasına yönelik olarak yapılan incelemede; ilgili mevzuat uyarınca, ihale konusu işin yapılabilmesi için gerekli görülen tesis, makine, teçhizat ve diğer ekipmanın sayısına ve niteliğine ihale dokümanında yer verildiği, tesis, makine, teçhizat ve diğer ekipmanın isteklinin kendi malı olmasının istenilmesi durumunda, bu hususa ait belgelerin teklif kapsamında sunulmasının zorunlu olduğu, davacı şirket tarafından, ihale konu iş kapsamında kendi malı olması istenilen “bir adet Motopomplu Arazöz” ve “dört adet (en az 26 tonluk) Kamyon”a ait ruhsat veya faturaların teklifleri kapsamında sunulmadığı, ayrıca “Demir Bandajlı Vibrasyonlu …Silindir”in model yılının “Demirbaş Makine Ekipman Listesi” başlıklı belge ile bu makineye ait sunulan faturada farklı olduğu, listede model yılının 2008 sunulan faturada ise 2006 olarak belirtildiği, söz konusu iş makinelerine ilişkin olarak teklif kapsamında kesinleşen şartname hükümlerinde belirtilen ruhsat veya ruhsatı bulunmayan iş makineleri için ruhsat yerine istenilen fatura aslı veya noter onaylı suretinin sunulmadığı ve sunulan bazı belgelerde farklılık olduğu görüldüğünden dava konusu Kurul kararının bu kısmında da hukuka aykırılık görülmemiştir.

Ayrıca, davacı şirket tarafından, ihalenin üzerinden beş yıl geçtiği Kurul kararında hukuki yarar bulunmadığından bahisle iptal edilmesi gerektiği, açılan tazminat davasına dayanak olmak üzere bu kararın verildiği iddia edilmiş ise de idarelerin, idari yargı yerlerince verilen iptal kararının icaplarına göre aynen ve gecikmeksizin işlem tesis etmekle yükümlü olduğu ve bu konuda herhangi bir takdir yetkileri bulunmadığından, Kurul kararının yargı kararının uygulanması zorunluluğu kapsamında tesis edildiği görülmekle bu iddiaların da dava konusu işlemi kusurlandırmayacağı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, ihale konusu iş tamamlandıktan beş yıl sonra Kurul tarafından verilen kararın hukukî bir yararının bulunmadığı, açılan tazminat davası üzerine bu kararın verildiği ve incelemenin usulüne uygun olarak yapılmadığı, ilk derece Mahkemesince eksik inceleme sonucunda karar verildiği, “Yapım İşleri Uygulama Yönetmeliği”nde, ihaleye hakim temel ilkeler olan eşit muamele, verimlilik ve yerindelik esasları ile rekabetin önünü tıkamamak gayesini güderek idarelerin uyması zorunlu hâlleri vazetiği, ihaleye ilişkin İdari Şartname’nin de bu Yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmesi gerektiği, anılan Yönetmelik ve Şartname’nin ilgili maddesi değerlendirildiğinde kendi malı olması istenilen tesis, makine, teçhizat ve diğer ekipmanın varlığının tevsiki için malî müşavir raporu sunulmasının yeterli görüldüğü, “ruhsat ve mali müşavir belgesi” değil “ruhsat veya mali müşavir belgesi” sunulmasının gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki …İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 20/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.