ihale sözleşme konusu edimini ifa ettiği iddiası ile sözleşme bedelini talep ettiği nazara alınarak taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri ve sözleşmenin eki mahiyetinde olan mevzuat hükümleri ve dokümanlar birlikte incelenip değerlendirilmek ve bununla bağlı kalınmak sureti ile; davacı tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olup olmadığı, yapılan işin toplam işin ne kadarına tekabül ettiği, yapılan iş kısmının sözleşme ve ekleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde tek başına sözleşme bedelinin tamamen veya kısmen hak kazanılmasına imkan verip vermeyeceği, yapılan iş kısmının, her 2 raporda da belirtilen planlama süreci ve sözleşme konusu iş nazara alındığında davalı tarafından kullanılmasının mümkün olup olmadığı, jeolojik etüt onay tarihi ve bu onayın sözleşme konusu işe ilişkin mevzuattaki yeri nazara alındığında, sözleşme konusu işin kısmen dahi olsa ifa edilmiş kabul edilip edilemeyeceği, ifanın kabul edilebilir olup olmadığı, kabul edilebilir ise, sözleşme ve ekleri ile bağlı kalınmak sureti ile toplam işe yüzde olarak oranı hususlarında tereddüte mahal bırakmayacak şekilde rapor alınması gerekir iken, mevzuata ve planlama sürecine aykırı olduğu belirtilen iş için yapılan hesaplamaya itibar edilmesi yerinde görülmemiştir(İstinaf Mahkemesi K)

ihale sözleşme konusu yapılan iş kısmının, her 2 raporda da belirtilen planlama süreci ve sözleşme konusu iş nazara alındığı

 

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :BİTLİS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVACI:F1 MÜH. MİM. PLALAMA, CBS İNŞB SAN. TİC. LTD -A1

VEKİLLERİ:Av. K1

Av. K2

DAVALI:BİTLİS BELEDİYE BAŞKANLIĞI Merkez/ BİTLİS

VEKİLİ:Av. K3

DAVANIN KONUSU :Alacak (Sözleşmeden Kaynaklanan)

Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

İDDİA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 27/06/2016 tarihinde vekil eden ile davalı arasında hizmet alımına dair sözleşme akdedildiğini, 11/04/2017 tarihli yazı ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, fesih bildiriminin 1.maddesinde işin belirtilen sürede yapılmadığı, 2.maddesinde işin süresinde yapılmadığı ve verilecek 10 günlük sürede de bitirilemeyeceğinin belirtildiğini, sözleşmeye istinaden 29/06/2016 tarihinde yer teslimi yapıldığını, arazi kullanım çalışmalarının sahada yapıldığı, hali hazır haritaların F2 Bankası’ndan alındığı, kurum görüşleri toplanıp Tarım İl Müdürlüğü onayı beklendiği, planlama alanı içindeki sit alanları ve turizm bölgelerinin ilgili kuruma sunulduğu, bazı kurum görüşmelerinde gecikmelerin olduğu, jeolojik etütlerin tamamlanmadığı hususları ile analitik etüt çalışmalarının Başkanlık makamına sunulması ve gecikmeler konularında bilgi verilmesi ve karşılaşılan sorunların giderilmesi için 02/08/2016, 16/12/2016 ve 10/01/2017 tarihlerinde bir kez Belediye iki kez Valilik makamına sunum yapıldığını, kurum görüşleri jeolojik etüdün gecikmesi nedeni ile süre uzatımı istenildiği ve 24/12/2016 yazı ile süre uzatımı verildiğini, 11/04/2017 tarihli yazı fesih yazısında Tarım Müdürlüğünün olumlu görüşünün iletildiğinden bahsedilmiş ise de 22/12/2016 tarihli kurum görüşü konulu yazıda tarım dışına çıkarılacak alanın İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğünden alınacak kamu yararı kararının ilgili kuruma ibrazı şartı ile uygun görüldüğü henüz kamu yararı kararı çıkmadığından olumlu değerlendirilemeyeceğinin belirtildiğini, bu süreçte çalışmalara devam edildiğini, ancak tüm kurum görüşleri ve jeolojik etüt tamamlanmadan kesin plan hazırlanması mümkün olmadığından hazırlanmış bulunan taslak planın resmi yazı ile iletilmeden evvel bilgilendirme amaçlı olarak e posta ile idareye iletilmesini müteakip 26/04/2017 tarihinde posta yolu ile iletildiğini, sözleşmedeki edimlerin yerine getirildiğini, süre uzatım tutanağında belirtilen nedenlerle sürenin uzatıldığı hatta durdurulduğunu, sözleşme yapılırken kesin teminat mektubu verildiğini, 13/04/2017 tarihli talep üzerine banka tarafından nakde çevrilerek Belediye hesabına aktarıldığını, 4735 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca vekil edenin Kanunun 25.maddesinde sayılan yasak fiil ve davranışlarda bulunması gerektiğini, böyle bir fiil olmamasına rağmen kesin teminat mektubunun usulsüz olarak nakde çevrildiğini, yine davalının fesih iradesinde bu nedene dayanmadığını, idarenin ilgili maddede belirtilen 10 günlük süreye riayet etmediğini, yapılacak çalışmanın başkaca kurumlardan gelecek cevabi yazılara bağlı olması nedeni ile idare tarafından ihale süresinin uzatılması ve dondurulması kararı verildiğini, sözleşmenin usule aykırı şekilde feshedildiğini, yüklenen sözleşme ediminin ifa edildiğini beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 150.000,00 TL ihale bedeli ve 9.000,00 TL teminat mektubu bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA

Davalı vekili yanıt dilekçesinde özetle, sözleşme konusu işin davacıya ihale edilerek 27/06/2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, 29/06/2016 tarihinde yer teslimi yapıldığını, işin süresinin 180 gün olup 27/12/2016 tarihinde bittiğini, 23/12/2016 tarihinde yüklenici firma talebinin değerlendirildiği ve 24/12/2016 tarihli tutanak ile kamu yararı kararı alınıp İl Tarım Müdürlüğünün olumlu görüş vermesi ve jeolojik etütler Bakanlık onayı yapılması koşulu ile ihale süresinin dondurulduğunu, olumlu görüş ve onaydan sonra en geç 30 gün içinde işin teslim edilmesi gerektiğinin yazı ile davacıya bildirildiğini, 24/01/2017 tarihinde Müdürlük uygun görüş yazısının teslim edildiği, jeolojik etüt raporlarının ise 24/12/2014 tarihinde teslim edildiğini, frirmaya verilen sürenin 24/01/2017 tarihinden 30 gün sonra dolduğunu, verilen ek süre uzatımı dolmasına rağmen işin tamamının teslim edilmediğini, en son 28/03/2017 tarihinde hazırlanan palanın kontrol görevlisi mail adresine gönderildiğini, incelenmesinde planın süresi içinde teslim edilmemesi nedeni ile Şartnamenin 1.4 maddesine uyulmadığı, gerekli analizlerin yeterli bir şekilde yapılmadığı, analizlerin yeterli yapılmadığı, defalarca plan notları istenilmesine rağmen gönderilmediği, kişi başı düşen standart tablosunun boş olarak gönderildiği, eşik analizinin yapılmadığı, nazım imar planının gönderilmediği, plan teslim maddesine uymadığının tespit edildiğini, 04/04/2017 tarihinde teknik rapor olarak düzenlendiğini, bu nedenle fesih bildiriminde bulunulduğunu, sürenin dondurulmuş olması ve onaydan sonra bir ay içinde işin bitirilmemesi nedeni ile davacının haksız fesih iddiasının gayri kabil olduğunu, teknik raporda ilgili firmanın işini ne kadar özensiz ve sıradan yaptığının da belirtildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı ile davalı arasında 27/06/2016 Bitlis Belediyesi mücavir alan sınırları içinde yaklaşık 2700 hektarlık alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planının revize edilmesi ve ilave imar planı yapımına ilişkin hizmet alım sözleşmesinin imzalandığı, işin bedelinin 150.000,00TL olarak götürü ücret usulü ile belirlendiği, davacı tarafından davalıya F3 katılım bankası A.Ş. Dicle kent şubesine ait 9.000TL bedelli kesin teminat mektubu verildiği, işin süresinin 180 gün olarak belirlendiği, iş yeri tesliminin 29/06/2016 tarihinde yapıldığı, 27/12/2018 ve 24/20/2019 havale tarihli bilirkişi raporlarının alındığı, raporların bilimsel verilere uygun ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, 27/12/2018 havalı tarihli bilirkişi raporunda 3194 sayılı imar kanununda ve mekansal planlar yapım yönetmeliğinde 1/5000 ölçekli nazım imar planı sürecinin temel olarak 6 aşamada özetlenebileceğinin ve bu aşamaların plan yapılacak alanın belirlenmesi, plan verilerinin toplanması, analiz ve sentez çalışması, plan kararlarının verilmesi, plan çizilmesi ve raporunun hazırlanması ve planın yetkili merci tarafından onaylanması olduğunun belirtildiği, davalı tarafından planlama sürecinin tamamlandığı, ancak planlama süreci içinde gelişim alanında bulunan bazı alanların jeolojik ve jeoteknik etüdünün tamamlanmadığı ve resmi olarak onaylanmadığı, davalı tarafından Gıda tarım ve hayvancılık müdürlüğünden kamu yararı kararı alınması ve planlama alanının bütününün jeolojik ve jeoteknik etüdünün tamamlanmamasının davacıdan bağımsız zaman aksamasına neden olduğu, davacıya işin tamamlanması için ek süre verildiği, sürenin dolması ve işin tamamlanmaması nedeniyle davalı tarafından sözleşmenin 11/04/2017 tarihinde feshedildiği, ancak davalı tarafından planlama sürecinin 24/04/2017 tarihinde tamamlandığı, jeolojik ve jeoteknik etüt ve raporunun kalan kısmının çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından 15/05/2017 tarihinde tamamlanmasının ardından 1/5000 ölçekli nazım imar planı sürecinin 3. Aşamasının tamamlanabileceği, 6098 sayılı TBK nun 484. Maddesine göre iş sahibinin eserin tamamlanmasından önce yapılmış olan kısmının bedelini ödemek ve varsa yüklenicinin zararının gidermek koşuluyla sözleşmeyi feshedebileceği, gecikmenin davacıdan kaynaklanmadığı, davacının işin %41 lik kısmını tamamladığı, işin tamamlanan kısmının bedelinin 61.500,00TL olduğu, yine davacı tarafından davalıya verilen F3 katılım bankası A.Ş. Dicle kent şubesine ait 9.000TL bedelli kesin teminat mektubunun davalının 13/04/2017 tarih ve 1744 sayılı yazısı ile nakde çevrilerek irad kaydedildiği, taahhüdün sözleşme ve ihale hükümlerine uygun olarak yerine getirilmemesinin davalıdan kaynaklandığı, sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği, bu nedenle nakde çevrilerek irad kaydedilen kesin teminat mektubu bedelinin taraflar arasında imzalanan 27/06/2016 tarihli sözleşmenin 11.4.maddesi uyarınca davacıya iadesinin gerektiği belirtilerek, davacının davasının kısmen kabulüne, 61.500,00TL sözleşme bedeli ve 9.000,00TL nakde çevrilen kesin teminat mektubu bedeliolmak üzere toplam 70.500,00TL alacağın davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ

Davacı vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, vekil edenin yapmış olduğu çalışmaların bir kısmının askı tutanağı ile kabul edilmesi, kurumlardan gelecek yazıların beklenmesi hususunda davalının iradesi bulunması, davalının süreyi dondurması, yapılan ve yapılması gereken işlere ilişkin vekil eden firma yetkilisinin randevu talebinin olumsuz karşılanması bir kenara bırakılsa dahi fesih işlemi ve teminatın nakde çevrilmesinin Yasada belirtilen süreye ve usule aykırı olduğunu, işin süresinde yapılmadığı yönündeki fesih gerekçesi ile sürenin dondurulması işleminin çeliştiğini, vekil eden ile davalı arasında gerçekleşmeyen ve etüt onaylanana kadar vekil edeni ilgilendirmeyen, davalı ile dava dışı firma arasında imzalanan sözleşme içeriğinin değerlendirme ve sonuç kısmında belirtilmesinin davayı aydınlatmaya yönelik olmadığını, etütlerin ilkinin eksik olarak 28/12/2016 tarihinde ikincisinin 15/05/2017 tarihinde Bakanlıkça onaylandığını, süre uzatım tutanağında belirtilen jeolojik etüt onayının 15/05/2017 tarihinde alındığını, Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği 21.maddesi uyarınca etüt raporu bulunmayan alanlarda imar planı hazırlanamayacağını, vekil edenden kaynaklanmayan davalı idare ile başkaca yüklenici firma veya Bakanlık arasındaki işlemlerden kaynaklanan durumlar dolayısı ile haksız yere vekil edenin sözleşmesinin feshedildiğini, 22/12/2016 tarihli kurum yazısında kamu yararı kararının ilgili kuruma ibrazı şartı ile uygun görüldüğü ancak ilgili alanın henüz kamu yararı kararı çıkmadığından görüşün henüz olumlu olarak değerlendirilemeyeceğinin belirtildiğini, kamu yararı kararı alması gerekenin davalı idare olduğunu, bu karar alınmadan vekil edenden sözleşme konusu işi bitirmesinin beklenemeyeceğini, farklı kurum ve kuruluşlardan görüş ve onay alınmasının davalı sorumluluğunda olduğunu, etüdün 15/05/2017 tarihinde onaylanmasından sonra planın tamamlanmasının mümkün olduğunu, idarece sözleşme konusu işin tasfiye edilmesi sürecinin işletilmemesinin mevzuat hükümlerine aykırı olduğunu, yüklenicinin ne kadar iş yaptığı ve kalan işin ne kadar bedelle ihale edileceğinin bu suretle belirli hale getirileceğini, sözleşmenin süresinin dondurulması sebebinin idarece tamamlanması gereken süreçler bulunması olmasına rağmen bu süreçler tamamlanmadan sözleşmenin feshedildiğini, ihale konusu işin tamamlandığını, buna ilişkin CD içinde verilerin davalıya sunulduğunu, bu özverili çalışmanın davalının kusuru nedeni ile askıya çıkarılmadığını, işin belirli bir kısmının yapıldığı kabul edilse dahi ihale bedelinin tamamına hak kazanıldığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile tam kabul kararı verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili istinaf yasa yoluna başvuru dilekçesinde özetle, 24/01/2017 tarihinde İl Tarım Müdürlüğü yazısının iletildiği, etüt raporlarının ise daha önce 24/12/2014 tarihinde teslim edildiği, süre uzatımının İl Tarım Müdürlüğünden gelen kurum görüşünden 30 gün sonra dolduğunu, verilen ek süre dolmasına rağmen işin teslim edilmediğini, davacının fesih tarihine kadar yapmış olduğu işin sözleşmeye aykırı ve hatalarla dolu olduğunu, 04/04/2017 tarihli teknik raporun birçok hata barındırdığını, davacının dürüstlük kuralını ihlal ettiğini ve devlet menfaatini göz ardı ettiğini, sözleşme şartlarını yerine getirmeyen ve aykırı davranan davacının yapmış olduğu eylemle kamuyu ve devleti zarara uğrattığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR

Uyuşmazlık, işin süresinde bitirilmemesi nedeni ile sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, davacının sözleşme ile yükümlendiği edimi ifa edip etmediği, ifa edilen edimin sözleşmeye uygun olup olmadığı, davacının sözleşme bedeline hak kazanıp kazanmadığı, işin süresinde bitirilmemesi söz konusu ise bunun davacıdan mı davalıdan mı kaynaklandığı hususlarında toplanmaktadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE

Dava, sözleşmeye dayalı alacak istemini konu almaktadır.

Davacı sözleşmenin haksız feshedildiğini, işin süresinde bitirilmeme nedeninin davalıdan kaynaklandığını beyanla sözleşme bedeli ile nakde çevrilen teminat mektubu bedelini talep etmiş, davalı feshin haklı olduğunu, işin süresinde bitirilmediğini, yapılan işin de sözleşmeye aykırı olduğunu savunmuştur.

İlk derece mahkemesince yürütülen tahkikat kapsamında alınan 21/12/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda 1/5000 ölçekli nazım imar planı sürecinin temel olarak 6 aşamada özetlenebileceği, ilgili Yasa ve Yönetmelik maddeleri bağlamında dava konusu planlama sürecinin 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı kademelenmesinin sağlandığı, planların altlığını oluşturan analiz ve sentez çalışmasına dayalı plan kararlarının, plan çiziminin ve plan raporlarının tamamlandığı, diğer bir deyişle planın revize edilmesi ve ilave imar planı yapım sürecinin tamamlandığı, dava konusu planların planlama süreci ve sözleşme süreci kapsamında ele alındığında; planlama sürecinde Bitlis Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün görüş onayının beklendiği, diğer taraftan içinde jeolojik-jeoteknik etüdün büyük çoğunluğunun onaylatıldığı ancak gelişim alanlarında bazı alanların etüdünün tamamlanmadığı ve resmi olarak onaylanmadığının anlaşıldığı, Müdürlük görüşü ve etüdün onaylanmamış olmasının Yönetmelik bağlamında kesinlikle tamamlanması gereken süreçler olduğu, bu hususların bir planlama sürecinde olması gereken araştırma verilerinin toplanması aşaması ile analiz ve sentez aşamasının tamamlanmasına engel teşkil ettiği, diğer bir deyişle planlama sürecinde yüklenici firmadan bağımsız bir zaman akmasına yol açtığının görüldüğü, nitekim bu durumun yüklenici tarafından izah edildiği, davalı idarece 24/12/2016 tarihinde tutulan tutanakla kamu yararı kararı alınıp Müdürlüğün olumlu görüş vermesi ve etütler Bakanlık onayı yapılması koşulu ile ihale süresinin dondurulduğu, bunlardan sonra işin en geç 30 gün içinde teslim edilmesi gerektiğinin bildirildiği, 28/12/2016 tarihinde imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporunun büyük bir kısmının onaylandığı ve Kuzey Çevre Yolu ve A2 köy Mevkisinin eksik kaldığı anlaşıldığından idarenin de talebi ile etüt ile ilgilenen yükleniciden eksik kalan alanların da yapılmış ve dava konusu sözleşmenin feshinden yaklaşık 1 ay sonra 15/05/2017 tarihinde onaylandığının anlaşıldığı,

Bu süre içinde davalı idare tarafından A3 ve A2 köyleri sınırları içerisinden geçmesi planlanan çevre yolunun uygulama imar planı sınırlarında kalan kısımlarının plan tadilatı yapılması ve plan dışında kalan kısımların imar planına dahil edilmesi için yapılan plan tadilatının 07/02/2017 tarihinde aksıya çıkarıldığı, planlama teşkil eden alanların bir bütün olduğu ve ilgili imar planlarının bütünlüğü, sürekliliği ve sürdürülebilirliği açısından araştırma analiz aşamasının tümünün ve buna bağlı olarak tüm diğer süreçlerin tamamlaması ile planın bitmesi ve onaylanmasının ardından askıya çıkarılması uygun olduğu için bu durumun Yasa ve Yönetmeliğe aykırılık teşkil ettiği,

Planlama sürecinin verilen uzatma süresini da aşarak 24/04/2017 tarihinde tamamlandığı, kurum ve kuruluşlardan görüş alınması, jeolojik ve jeoteknik etüt gibi analitik etütlerin taahhüt edilen süreçte tamamlanmamasının davacı yüklenici sorumluluğu dahilinde olmadığı, Şartnamenin 7.bölüm ekler kısmında uyulması gereken standartlar başlığında Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliğine uyulmasının da yer aldığı, etüt raporunun Bakanlık tarafından 15/05/2017 tarihinde onaylanmasının ardından planın tamamlanmasının mümkün olduğu,

Bilirkişi heyetince plan bütününün değerlendirilmediği, bunun farklı bir değerlendirme ve ayrı bir dava konusu olduğu, planlama süreci aşamalarının değerlendirilebileceği, altı aşama ile tariflenen sürecin 2.aşaması ve 3.aşamasının ilgili idare tarafından tamamlanması gereken kısımlarının öngörülen sürelerde tamamlanmadığının tespit edildiği, buna rağmen idare tarafından A3 ve A2 köyleri sınırları içerisinden geçmesi planlanan çevre yolunun uygulama imar planı sınırlarında kalan kısımlarının plan tadilatı yapılması ve plan dışında kalan kısımların imar planına dahil edilmesi için yapılan plan tadilatının 07/02/2017 tarihinde aksıya çıkarılmasının planlama sürecine aykırı olduğu,

15/05/2017 tarihinde etüt onaylanmasının ardından altı aşama ile tariflenen planlama sürecinin 3 ve ardından diğer aşamalarının tamamlanabileceği,

Jeolojik ve jeoteknik etüt onay işinin sözleşmeye dahil olmadığı, Şartnamenin 1.5 maddesi uyarınca etüt raporunun idare tarafından işe başlama tarihinde yükleniciye teslim edilmesi gerektiği belirtilmiştir.

Anılan rapora karşı taraf vekilleri beyanlarını yazılı olarak sunmuşlardır.

11/04/2019 havale tarihli ön rapor ile sözleşmenin uygulanması sürecine ilişkin olarak; fesihten sonra idarece düzenlenmesi gereken işin tasfiyesi ile ilgili durum tespit tutanağı, idarece işin yaklaşık maliyetinin hesaplanmasına ilişkin bilgi ve belgeler ile ödemeye esas olacak pursantaj oranları; davacının yapmadığı iddia edilen işlerle ilgili yeni bir yükleniciye ihale ederek yaptırdığı işin sözleşme bedeli, yeni yapılan sözleşmede belirlediği iş kısımları ve bu iş kısımlarının toplam sözleşme bedelinin ne kadarına tekabül ettiği ile ilgili bilgi ve belgelerin davalı idareden temini talep edilmiştir.

Ön rapor doğrultusunda davalı idareye yazılan müzekkereye, işe başlama tutanağı ile durum tespit tutanağının yazı ekinde iletildiği, ödemeye esas olacak pursantaj oranları ile ilgili herhangi bir belge düzenlenmediği, aynı iş ile ilgili başka bir yükleniciye ihale yapılmadığı bildirilmiştir.

Bilirkişi heyeti, 24/10/2019 havale tarihli raporlarında özetle, 4735 sayılı Yasanın 20.maddesi uyarınca sözleşmenin feshedilmesine rağmen yükleniciye en az 10 gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtar gönderilmesi gerekir iken ihtar çekilmesi durumunda verilecek süre içinde işin bitirilemeyeceği gerekçesi ile ihtar göndermeden fesih yapılmasının 20.maddeye aykırılık teşkil ettiği; Sözleşmenin eki olan Şartnamenin 54.maddesi uyarınca tasfiye sürecinin işletilmemesinin mevzuat hükümlerine aykırı olduğu; İl Tarım Gıda ve Hayvancılık Müdürlüğünün kamu yararı kararı alınması gerektiğine ilişkin görüşü ve planlama alanının bütününün jeolojik jeoteknik etüdünün tamamlanmamış ve onaylanmamış olmasının yükleniciden bağımsız zaman aksamasına yol açtığı; jeolojik jeoteknik etüdün fesihten sonra 15/05/2017 tarihinde onaylandığı; bu süre içinde bir kısım plan tadilatının askıya çıkarılmasının Yasa ve Yönetmeliğe aykırı olduğu; sözleşmede ödemeye esas pursantaj oranları bulunmadığından ön raporda ihtiyaç duyulan belgelerin istenildiği ancak gönderilen belgelerin iş tutarının belirlenmesine veri sağlamadığı; bu nedenle F2 Bankası Genel Müdürlüğünce hazırlanan Şartname çerçevesinde değerlendirme yapıldığı, 1.Teslim 07/02/2017 başlıklı klasör ile 2.Teslim 26/04/2017 başlıklı klasörün incelendiği belirtilerek sonuç olarak, 15/05/2017 tarihinden sonra planın tamamlanmasının mümkün olduğu, planlama sürecinin idare tarafından tamamlanması gereken kısımlarının öngörülen sürelerde tamamlanmadığı, 1.teslimde yer alan işler için, planlama sürecine aykırılık teşkil etse de idare tarafından askıya çıkarılmış olması nedeni ile yaklaşık 300 hektarlık alan için hazırlanan iş ile 2700 hektarlık alanın 1/9’unun tamamlandığının varsayılabileceği; 2.teslimde yer alan işler için Bakanlık onay tarihi öncesi yapıldığından onaylanmış bilgi ve belgeler bağlamında üretildiğinin düşünülmesinin mümkün olmadığı, teslim edilen çalışmanın idarenin talepleri, mevcut arazi kullanımı, yerindelik denetimi ve benzeri hususlar dikkate alınmadan değerlendirilmesinin mümkün bulunmadığı, asıl olanın söz konusu çalışmanın içeriğinin ve plan bütününün idarenin teknik elemanları tarafından değerlendirilmesi olduğu, ikinci teslim çalışması ile ilgili olarak yapılan inceleme ile 21/12/2019 tarihli raporda yapılan değerlendirmeler çerçevesinde F2 Bankası Genel Müdürlüğünce hazırlanan Şartname referans alınarak en fazla sözleşme bedelinin %30’unun tamamlanmış kabul edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.

Davacı vekili anılan rapora karşı beyanlarını yazılı olarak sunmuştur.

6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re’sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle;

Dosya kapsamında bulunan her iki bilirkişi raporunda da planlama sürecinin idare tarafından tamamlanması gereken kısımlarının öngörülen sürelerde tamamlanmadığının tespit edildiği, A3 ve A2 köyleri sınırları içerisinden geçmesi planlanan çevre yolunun uygulama imar planı sınırlarında kalan kısımlarının plan tadilatı yapılması ve plan dışında kalan kısımların imar planına dahil edilmesi için yapılan plan tadilatının 07/02/2017 tarihinde aksıya çıkarılmasının planlama sürecine aykırı olduğu, 15/05/2017 tarihinde etüt onaylanmasının ardından altı aşama ile tariflenen planlama sürecinin 3 ve ardından diğer aşamalarının tamamlanabileceği, jeolojik ve jeoteknik etüt onay işinin sözleşmeye dahil olmadığı, Şartnamenin 1.5 maddesi uyarınca etüt raporunun idare tarafından işe başlama tarihinde yükleniciye teslim edilmesi gerektiği, etüt raporunun Bakanlık tarafından 15/05/2017 tarihinde onaylanmasının ardından planın tamamlanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir.

Buna karşın, sözleşme ve ekleri dışına çıkılarak referans alınan ödemelere göre iş miktarı belirlenmiş ve belirlenen bu işin de Yasa ve Yönetmeliğe aykırı olduğu belirtilmiştir.

Bilirkişi raporları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacı tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olup olmadığı, Yasal mevzuat kapsamında ifa edilmiş kabul edilip edilemeyeceği, davalı idare tarafından bu kısım işin kullanılıp kullanılamayacağı, onaylanmış bilgi ve belgeler bağlamında üretildiğinin düşünülmesinin mümkün olmadığı belirtilen iş için ve yine planlama teşkil eden alanların bir bütün olduğu ve ilgili imar planlarının bütünlüğü, sürekliliği ve sürdürülebilirliği açısından araştırma analiz aşamasının tümünün ve buna bağlı olarak tüm diğer süreçlerin tamamlaması ile planın bitmesi ve onaylanmasının ardından askıya çıkarılması uygun olduğu için Yasa ve Yönetmeliğe aykırılık teşkil ettiği belirtilen iş için davacının, sözleşme bedeline hak kazanmış kabul edilip edilmeyeceği hususunda kanaate varılamamaktadır.

Davacının dava dilekçesi ile sözleşme konusu edimini ifa ettiği iddiası ile sözleşme bedelini talep ettiği nazara alınarak; taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri ve sözleşmenin eki mahiyetinde olan mevzuat hükümleri ve dokümanlar birlikte incelenip değerlendirilmek ve bununla bağlı kalınmak sureti ile; davacı tarafından yapılan işin sözleşme ve eklerine uygun olup olmadığı, yapılan işin toplam işin ne kadarına tekabül ettiği, yapılan iş kısmının sözleşme ve ekleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde tek başına sözleşme bedelinin tamamen veya kısmen hak kazanılmasına imkan verip vermeyeceği, yapılan iş kısmının, her iki raporda da belirtilen planlama süreci ve sözleşme konusu iş nazara alındığında davalı tarafından kullanılmasının mümkün olup olmadığı, jeolojik etüt onay tarihi ve bu onayın sözleşme konusu işe ilişkin mevzuattaki yeri nazara alındığında, sözleşme konusu işin kısmen dahi olsa ifa edilmiş kabul edilip edilemeyeceği, ifanın kabul edilebilir olup olmadığı, kabul edilebilir ise, sözleşme ve ekleri ile bağlı kalınmak sureti ile toplam işe yüzde olarak oranı hususlarında tereddüte mahal bırakmayacak şekilde rapor alınması gerekir iken, mevzuata ve planlama sürecine aykırı olduğu belirtilen iş için yapılan hesaplamaya itibar edilmesi yerinde görülmemiştir.

Bu itibarla, taraf vekillerinin istinaf yasa yolu başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına; taraflar arasında akdedilen sözleşme ve sözleşmenin eki mahiyetindeki mevzuat ve dokümanlar kapsamında yukarıda açıklanan hususlarda denetime elverişli, ayrıntılı, açık anlaşılır rapor alınarak sonucuna göre değerlendirme yapılması için dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1)Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun duruşma yapılmadan KABULÜ ile Bitlis Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/01/2020 tarih, 2017/349 esas ve 2020/17 karar sayılı kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası (a) bendi 6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,

2)Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

3)Taraflarca yatırılan istinaf karar ve ilam harcının 492 sayılı Yasanın 31. maddesi uyarınca,talep halinde iadesine,

4)Taraflarca istinaf kanun yoluna başvuru sırasında ve aşamasında yapılan yargılama giderlerinin yeniden yapılacak yargılamada ilk derece mahkemesince dikkate alınmasına,

5)Temyizi kabil olmayan bu kararın, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359/4.maddesi gereğince ilk derece mahkemesi tarafından tebliğe çıkarılmasına,

Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesinin 1. fıkrası (a) bendi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.