İhale şartnamesi alarak ihaleye katılan şirketler, ihale dokümanında yer alan şartları bilerek ve isteyerek teklif vermektedirler. Özelleştirme ihaleleri mahiyetleri icabı kapsamlı ihaleler olduğundan ihale sürecinin uzaması olağandır. İhalede teklif sunan şirketlerin basiretli tacir gibi hareket ederek, ihale sürecinin uzayabileceğini, teklifleri geçerli kabul edilerek sözleşmeye davet edilmeleri hâlinde, ihalenin yapıldığı tarihle sözleşme imzalamaya çağrıldıkları tarih arasında geçen süre içinde bazı şartların değişebileceği

  1. D., E. 2013/3683 K. 2017/671 T. 16.3.2017

 

Davanın Özeti : Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait Kayaköy Hidroelektrik Santralinin işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihaleye katılan davacının sunmuş olduğu geçici teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin işlemin; ihalenin yapıldığı tarihten itibaren yaklaşık 45 aydan fazla süre geçmesine rağmen sürecin devam ettiği, ihalenin sonuçlandırılamadığı, ihalenin onaylanmasına ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulu kararında iki teklif sahibinin listeye alınması gerektiği, ihalenin yapıldığı tarihten bugüne ekonomik koşulların değiştiği, ihale sürecinin katılımcılar tarafından öngörülmeyen biçimde uzun sürmesinin ihale şartlarında değişiklik anlamına geldiği ileri sürülerek iptali istenilmektedir.

 

Savunmanın Özeti : Uyuşmazlık konusu özelleştirme ihalesinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu veya 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabi olmadığı, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’a göre yürütüldüğü, ihale şartnamesine göre teklif verildiği, işlemlerin mevzuata uygun olarak tesis edildiği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.

 

Danıştay Tetkik Hâkimi K1’in Düşüncesi : Davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

 

Danıştay Savcısı K2’ın Düşüncesi : Dava, Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait Kayaköy Hidroelektrik Santralinin işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihaleye katılan davacının sunmuş olduğu geçici teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

 

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamalarının Düzenlenmesine ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 37. maddesinin (b) bendinde; Bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usullerine ilişkin esasların, idarece çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmış, bu maddeye dayanılarak çıkarılan Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 19. maddesinde; ”İhale sonuçlarının onaylanmasından sonra idare tarafından süre belirtilmek suretiyle sözleşme imzalanması hususunda ihale üzerinde kalan teklif sahibine yazılı bildirimde bulunulur. İdarece uygun görülmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebilir. İdareden kaynaklanan sebeplerle, verilen süre içerisinde sözleşmenin imzalanamaması durumunda, birden fazla ek süre verilebilir.

 

İdarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması, hâlinde alınan teminatlar İdare lehine irat kaydedilir ve kararda yer alması halinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usul uygulanır.” hükmüne yer verilmiştir.

 

Grup 3-Kayaköy Hidroelektrik Santralinin 49 yıl süre ile “işletme hakkının verilmesi” yöntemi ile özelleştirilmesine ilişkin İhale Şartnamesinin 7.4. maddesinde; “…Komisyon tarafından ihale sonucu verilen nihai kararın onayına ilişkin ÖYK Kararı’nın, Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip; ÖYK Kararı’nda satışın kendisine yapılmasına karar verilen teklif sahibinin idare tarafından bildirilecek süre içerisinde satış bedelini yatırmaması, hisse satış sözleşmesini imzalamaktan imtina etmesi ve/veya idarece verilen süre içinde anonim şirket kurmaması ve/veya işbu şartnamede belirtilen diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, geçici teminatı paraya çevrilerek idare lehine irat kaydedilir. Bu durumda, ÖYK Kararı’nda yer alması hâlinde, diğer teklif sahiplerine sırasıyla hisse satış sözleşmesi imzalamak için cağrıda bulunularak aynı usül ve şartlar uygulanır.” kuralına, 18. maddesinde de; ”Komisyon tarafından ihale sonucunda verilen nihai karar, ÖYK’nun onayına sunulacak olup, sözleşmenin imzalanması ÖYK’nun vereceği karara bağlı olacaktır. Teklif sahibi/Alıcı söz konusu kararın çıkmaması veya gecikerek çıkması bahsi ile zarar, ziyan ve benzeri ad altında herhangi bir talepte bulunmayacağını kabul ve taahhüt eder…” düzenlemesine yer verilmiştir.

 

Uyuşmazlıkta, Elektrik Üretim A.Ş.’ne ait Grup 3-Kayaköy Hidroelektrik Santralinin “İşletme Hakkı Verilmesi” yöntemiyle özelleştirilmesi ihalesi sonucunda 26.08.2010 tarih ve 2010/68 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı’nın alındığı ve bu kararda sözleşmenin imzalanması için davet edilecek teklif sahiplerinin, en yüksek teklifi veren itibariyle sıralandığı, dava konusu ihaleye teklif vermek suretiyle katılan ve nihai pazarlık görüşmeleri sonucunda davacının beşinci sırada en yüksek teklifi veren olarak belirlendiği, bu sıralamanın, Rekabet Kurulu Kararı gereğince Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile yapıldığı, ilk dört sırada en yüksek teklifi veren yatırımcılarla sözleşme imzalanamadığı, bu süreçte davacının 26.08.2010 tarih ve 2010/68 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı’nda sürenin belirsiz kılınması ve söz konusu kararın geçerlik süresini içermemesi nedeniyle değişen ekonomik koşullar dikkate alınarak 23.01.2013 günlü başvuru ile ihale sürecinin sonlandırılması ve anılan ihale nedeniyle sunmuş oldukları geçici teminat mektubunun iadesi yolundaki başvurusunun da idarece zımnen reddedildiği ve bu işleme karşı dava açılmadığı, davacı ile sözleşme imzalanması amacıyla 04.03.2013 tarihli çağrı yazısının gönderilerek 01.05.2013 tarihine kadar süre verildiği, davacı söz konusu santralin devrine ilişkin iş ve işlemleri verilen süre içerisinde tamamlayamayacağını belirterek 25.04.2013 ve 01.07.2013 tarihli yazılar ile ek süre talebinde bulunduğu, ek süre taleplerinin yerinde görüldüğü, en son 01.11.2013 tarihine kadar verilen ek süre sonunda da sözleşmenin imzalanamadığı ve 04.11.2013 tarihli ve 1119 sayılı Başkanlık Oluru ile davacı şirketin sunmuş olduğu 500.000 ABD Doları tutarındaki geçici teminatın irat kaydedildiği ve bu işlemin iptali istemiyle davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Davacı; geçici teminat mektuplarının paraya çevrilerek irat kaydedilmesi işleminin, özelleştirme işlemlerinin amaç ve hedeflerine aykırı olduğu, ihale sürecinin uzamasının, ihale şartları ile ihale bedelinde değişiklik yaratmış olması sebebiyle, geçici teminatın hazineye irat kaydedilmesi işleminin iptalinin gerektiği, özelleştirme işlemlerinin tamamlanma sürecindeki belirsizliğin 4046 sayılı Kanun’a da aykırı olduğu, nitekim ihalenin yapıldığı tarihteki ekonomik koşullar ile bugünün ekonomik koşulları arasında farklılıklar bulunduğu, hukuk güvenliği ve idari istikrar ilkeleri çerçevesinde ihalelerin sonuçlandırılmasından itibaren makul süre içerisinde ihalenin kendilerince üstlenilip üstlenilmediğini bilmeleri ve kendilerini buna göre hazırlayabilmeleri gerektiğini iddia etmekte ise de;

 

Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, her türlü işlem ve eylemi hukuka uygun, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurmayı amaçlayan ve bunu geliştirerek sürdüren, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren devlettir.

 

Öte yandan hukuk devleti ilkesi, yürütme organının faaliyetlerinin yönetilenlerce belli ölçüde öngörülebilir olmasını, herkesin bağlı olacağı hukuk kurallarını önceden bilmesini, ekonomik ve sosyal yaşamlarındaki tutum ve davranışlarını buna göre düzene sokabilmesini gerektirir. Zira hukuk devletinin gereği olan belirlilik ve hukuki güvenlik ilkesi, idarenin keyfi hareket etmesini engeller. Bunu gerçekleştirmenin başlıca yolu ise kural konulmasını gerektiren durumlarda bunların genel, soyut, anlaşılabilir ve sınırlarının belirli olmasını sağlamaktır.

 

Bu bakımdan, yasa koyucunun bir konuyu en ince ayrıntısına kadar düzenleme yetkisi bulunmakta ise de, çeşitlenen, çoğalan ve nitelik değiştiren toplumsal gereksinimlerin yerinde, zamanında ve etkin bir biçimde karşılanabilmesi için, uzmanlık gerektiren teknik konulara ilişkin ayrıntıların düzenlenmesinin idareye bırakılması, temel esaslarının ve çerçevesinin yasayla belirlenmesi koşuluyla, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine ters düşmeyecektir. Ancak, bu gibi durumlarda da, idarenin yasayla belirlenen takdir yetkisi doğrultusunda ve yasalara aykırı olmamak suretiyle yapacağı düzenlemelerin kapsam ve sınırlarını açık bir şekilde ortaya koymak suretiyle yasanın uygulanmasını sağlaması gerekmektedir. Aksi takdirde, yönetmelik çıkarılması ile gözetilen faydanın yerine getirildiğinden söz etmek mümkün olmayacağı gibi, hukuk güvenliği ve düzenli idare ilkelerinin ihlali söz konusu olabilecektir.

 

Yukarıda yer alan mevzuat hükümleri ve yapılan açıklamalar çerçevesinde uyuşmazlık irdelendiğinde;

 

Özelleştirme işlemlerinde ihalenin yapıldığı tarihteki ekonomik koşullar ile bugünün ekonomik koşulları arasında farklılıklar bulunduğu kabul edilmekle birlikte çeşitlenen, çoğalan ve nitelik değiştiren toplumsal gereksinimlerin yerinde, zamanında ve etkin bir biçimde karşılanabilmesi için, uzmanlık gerektiren teknik konulara ilişkin ayrıntıların düzenlenmesinin idareye bırakılması ve idarenin büyük ihalelerin uzun sürelerde sonuçlanabileceğini öngörerek, belki geçici teminatların süreli olması ve süre bitiminde yatırımcılara ihale sürecine devam edip etmeyecekleri sorularak yatırımcıları mağdur etmemek gibi.. önlemler alması gerektiği düşünülmekle birlikte, davacının İhale Şartnamesinin yukarıda yer verilen hükümlerini kabul ederek teklifte bulunmuş olması, yatırımcıların, büyük ihalelerin uzun sürelerde sonuçlanabileceğini öngörerek ihaleye katıldıkları, özelleştirme işlemlerinin tamamlanmasına ilişkin sürelerin davacı lehine uzatılmış olduğu, öte yandan HES’lerin özelleştirme sürelerinin de Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararları ile uzatılmış olduğu dikkate alındığında (ÖYK’nun 30.12.2011 tarih ve 2011/108 sayılı Kararı ile söz konusu HES’lerin özelleştirme süresi 31.12.2015 tarihine kadar uzatılmıştır.) belirli bir sürenin tespit edilmemiş olduğundan da bahsedilemeyeceği hususları dikkate alındığında, ÖYK kararı ve ilgili mevzuat hükümlerinde yer aldığı üzere, beşinci sırada en yüksek teklifi veren davacının verilen süre içerisinde sözleşmeyi imzalamaması nedeniyle geçici teminatının irat kaydedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

 

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce duruşma için önceden belirlenen 02.06.2015 tarihinde davacı vekili Av. K3’ın, davalı idare vekili Av. K4’un geldikleri, Danıştay Savcısı’nın hazır bulunduğu görülmekle açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun söz verilip dinlendikten ve Danıştay Savcısı’nın düşüncesi alındıktan sonra, taraflara son kez söz verilip duruşma tamamlandı. Dairemizce aynı gün verilen ara kararı cevabının geldiği görülmekle dava dosyası incelenip, gereği görüşüldü.

 

Dava, Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait Kayaköy Hidroelektrik Santralinin işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihaleye katılan davacının sunmuş olduğu geçici teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

 

6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 1. maddesinde, Kanun’un amacı, elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, malî açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanması olarak ifade edilmiş; 18. maddesinde ise, Bakanlığın (Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı) TEDAŞ, EÜAŞ, bunların müessese, bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarının özelleştirilmesine yönelik öneri ve görüşlerini Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na bildireceği, özelleştirme işlemlerinin 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun hükümleri dairesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yürütüleceği belirtilmiştir.

 

4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun’un “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1. maddesinin (A) fıkrasında, bu Kanun’un amacının, bu maddede sayılan kuruluşların ekonomide verimlilik artışı ve kamu giderlerinde azalma sağlamak için özelleştirilmesine ilişkin esasları düzenlemek olduğu; 2. maddesinde özelleştirme uygulamalarındaki ilkeler sayıldıktan sonra, son fıkrasında, Kanundaki amaç ve ilkeler doğrultusunda alınacak kararlarda öncelikler ile bunların tabi olacağı özelleştirme uygulamalarına ilişkin esas ve usullerin, kuruluşların nitelikleri ve ülke ekonomisinin gerektirdiği şartlar da dikkate alınarak Özelleştirme Yüksek Kurulu’nca belirleneceği; 3. maddesinde, kuruluşların, satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni hakların tesisi ve işin gereğine uygun sair hukukî tasarruflar ile devredilmelerine ilişkin özelleştirme yöntemlerinden hangisi ile özelleştirileceğini belirlemenin, özelleştirme programına alınan kuruluşların “satış, kiralama, işletme hakkı devri, mülkiyetin gayri ayni haklarının tesisi ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflarla gerçek ve/veya özel hukuk tüzel kişilerine devredilmesi” yöntemleriyle yapılan ihaleler sonucunda ihale komisyonlarınca verilen nihai kararları onaylamanın Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun (ÖYK) görevleri arasında olduğu belirlenmiştir.

 

Anılan Kanun’un 18. maddesinde, özelleştirme programına alınan kuruluşların değer tespiti çalışmalarının bu Kanuna göre idarece oluşturulan değer tespit komisyonları tarafından ve ihale işlemlerinin de bu Kanuna göre oluşturulan ihale komisyonları tarafından yürütüleceği belirtilmiş, komisyonun oluşumu, çalışması ve görevleri düzenlenmiştir.

 

4046 sayılı Kanun’un 37. maddesinde ise, bu Kanun hükümleri gereğince yapılacak uygulamalar ile ihale usullerine ilişkin esasların, idarece çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

 

Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tespiti ve İhale Yönetmeliği’nin 10. maddesinde, ihale şartnamesinin ihaleye katılmak için idarece belirlenecek geçici teminatın miktarı ile nitelikleri ve ihale üzerinde kalan tarafından yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde geçici teminatın irat kaydedileceğini de kapsayacağı, 19. maddesinde ise, ihale sonuçlarının onaylanmasından sonra idare tarafından süre belirtilmek suretiyle sözleşme imzalanması hususunda ihale üzerinde kalan teklif sahibine yazılı bildirimde bulunulacağı, idarece uygun görülmesi hâlinde bir defaya mahsus olmak üzere ek süre verilebileceği, idareden kaynaklanan sebeplerle, verilen süre içerisinde sözleşmenin imzalanamaması durumunda, birden fazla ek süre verilebileceği, idarece verilen süre içerisinde ihale üzerinde kalan tarafından istenilen teminatın verilmemesi, diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi ve sözleşme imzalanmaması hâlinde alınan teminatların idare lehine irat kaydedileceği ve kararda yer alması hâlinde diğer teklif sahiplerine sırası ile aynı usulün uygulanacağı belirtilmiştir.

 

Elektrik Üretim A.Ş.’ye Ait Kayaköy Hidroelektrik Santralinin İşletme Hakkı Verilmesi Yöntemiyle Özelleştirilmesine İlişkin İhale Şartnamesi’nin 6. maddesinde, tekliflerin süresiz ve şartsız olacağı; 7. maddesinde, ihale sonuçlarının onayına ilişkin ÖYK kararında yer alan teklif sahiplerinin geçici teminatlarının sözleşme imzalandığı tarihe kadar iade edilmeyeceği, komisyon tarafından ihale sonucu verilen nihai kararın onayına ilişkin ÖYK kararının Resmî Gazete’de yayımlanmasını müteakip, ÖYK kararında işletme hakkının devrinin kendisine yapılmasına karar verilen teklif sahibinin idare tarafından bildirilecek süre içerisinde işletme hakkı devir bedelini/peşinatı yatırmaması ve/veya sözleşmeyi imzalamaktan imtina etmesi ve/veya işbu şartnamenin kesin teminat maddesinde belirtilen kesin teminatı vermemesi ve/veya idarece verilen süre içinde sermaye şirketi kurmaması ve/veya Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu’ndan lisans alamaması ve/veya işbu şartnamede belirtilen diğer yükümlülükleri yerine getirmemesi hâlinde, geçici teminatın idare lehine irat kaydedileceği, bu durumda, ÖYK kararında yer alması hâlinde, diğer teklif sahiplerine sırasıyla sözleşme yapmak için çağrıda bulunularak aynı usul ve şartların uygulanacağı belirtilmiştir.

 

Dosyanın incelenmesinden; Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 19.10.2009 tarih ve 2009/59 sayılı kararı ile, Kurul’un 30.05.2003 tarih ve 2003/34 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınarak özelleştirmeye hazırlık işlemlerine tabi tutulan dava konusu hidroelektrik santralinin özelleştirme programına alınmasına ve santralin işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine, özelleştirme işlemlerinin 31.12.2010 tarihine kadar tamamlanmasına karar verildiği, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 30.12.2010 tarih ve 2010/113 sayılı kararı ile santralin özelleştirme süresinin 31.12.2011 tarihine kadar uzatıldığı, yine Kurul’un 30.12.2011 tarih ve 2011/108 sayılı kararı ile özelleştirme süresinin 31.12.2015 tarihine kadar uzatıldığı, 17.02.2010 tarihinde yapılan ihalede davacının en yüksek beşinci teklif sahibi olduğu, Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 26.08.2010 tarih ve 2010/68 sayılı kararıyla Grup 3 Kayaköy Hidroelektrik Santralinin işletme hakkının en yüksek teklif sahibine devredilmesine, isteklinin sözleşme imzalamaktan imtina etmesi veya diğer yükümlülüklerini yerine getirmemesi hâlinde teminatın irat kaydedilerek sırasıyla ikinci, üçüncü, dördüncü, beşinci ve altıncı yüksek teklif sahibine aynı usulün uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

 

Bu aşamada tüm isteklilere aynı süreç uygulanmak ve aynı süreler verilmek suretiyle Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na üretim lisansı ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne su kullanımına ilişkin başvurması için 2 aylık süreler verildiği, teklif sahiplerinin bu süreler içinde lisans ve su kullanımına ilişkin başvurularını yapması durumunda iş ve işlemlerini tamamlayabilmeleri için 2 ay daha süre verildiği, teklif sahiplerinin bu süre içinde iş ve işlemlerini tamamlayamaması ve davalı idareden ek süre istemeleri durumunda kendilerine 4 ay daha süre verildiği görülmektedir.

 

Bu çerçevede, en yüksek teklif sahibine 02.05.2011 tarihine kadar (8 ay) sözleşme imzalaması için süre verildiği, süresinde yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle geçici teminatının irat kaydedildiği, en yüksek ikinci teklif sahibine 03.05.2011’den itibaren 05.01.2012 tarihine kadar (8 ay) sözleşme imzalaması için süre verildiği, istekli tarafından 17.10.2011 tarihinde sözleşme imzalamaktan vazgeçildiği ve geçici teminatının irat kaydedildiği, en yüksek üçüncü teklif sahibine 19.10.2011’den itibaren 20.06.2012 tarihine kadar (8 ay) sözleşme imzalaması için süre verildiği, süresinde yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle geçici teminatının irat kaydedildiği, en yüksek dördüncü teklif sahibine 28.06.2012’den itibaren 28.02.2013 tarihine kadar (8 ay) sözleşme imzalaması için süre verildiği, süresinde yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle geçici teminatının irat kaydedildiği, en yüksek beşinci teklif sahibi davacıya 04.03.2013’den itibaren 01.11.2013 tarihine kadar (8 ay) sözleşme imzalaması için süre verildiği, bu sürede davacı tarafından yükümlülükleri yerine getirilerek sözleşme imzalanmadığı, süresinde yükümlülüklerini yerine getirmediğinden bahisle geçici teminatının irat kaydedildiği, davacı tarafından geçici teminatın irat kaydedilmesi işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

 

Bu süreçte davacı tarafından ayrıca 23.01.2013 tarihli başvuru ile ihale sürecinin sonlandırılması ve geçici teminat mektubunun kendilerine iadesi talep edilmesi üzerine davalı idarenin 04.02.2013 tarih ve 1126 sayılı işlemi ile başvuru reddedilmiştir. Bununla birlikte, sözleşme imzalamaya davetten sonra davalı idareden 25.04.2013 tarihli başvuru ile sözleşme imzalamak için 4 ay süre istenmiş, yine 01.07.2013 tarihli başvuru ile de 4 ay daha ek süre talebinde bulunulmuştur.

 

Dava konusu özelleştirme ihalesinin mevzuata uygun olarak yapıldığı, ihalede yapılan pazarlıklar sonucunda en uygun teklifi veren şirketlere sırasıyla sözleşme imzalanması talebiyle çağrı yapıldığı, aralarında davacı şirketin de bulunduğu ihaleye katılan tüm firmaların ihale ilânında ve şartnamedeki tüm hususları bilerek ve isteyerek ihaleye katıldıkları, davalı idarenin de ihalede teklif sunan şirketlere ihalesi yapılan Grup 3 Kayaköy Hidroelektrik Santrali ile ilgili inceleme yapma konusunda engel çıkardığına ilişkin bir belge bulunmadığı anlaşılmaktadır.

 

İhale şartnamesi alarak ihaleye katılan şirketler, ihale dokümanında yer alan şartları bilerek ve isteyerek teklif vermektedirler. Özelleştirme ihaleleri mahiyetleri icabı kapsamlı ihaleler olduğundan ihale sürecinin uzaması olağandır. İhalede teklif sunan şirketlerin basiretli tacir gibi hareket ederek, ihale sürecinin uzayabileceğini, teklifleri geçerli kabul edilerek sözleşmeye davet edilmeleri hâlinde, ihalenin yapıldığı tarihle sözleşme imzalamaya çağrıldıkları tarih arasında geçen süre içinde bazı şartların değişebileceğini dikkate almaları gerekmektedir.

 

Öte yandan, yukarıda belirtilen Yönetmelik ve ihale şartnamesi uyarınca, sözleşme imzalamaktan imtina edilmesi veya diğer yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde geçici teminatın gelir kaydedileceği de açıktır.

 

Bu durumda, Kayaköy Hidroelektrik Santralinin işletme hakkının verilmesi yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihaleye katılan davacının sunmuş olduğu geçici teminatın gelir kaydedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle; davanın REDDİNE, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam 217,45-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.000-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine, posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 16.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.