Mahkeme kararıyla ortaya konulan ve sonradan iptal edilen ihale KİK kararı nedeniyle ihale sözleşmesi için ödediği ve talep ettiği harcamalardan olan damga vergisi ve KİK payının davalı idare tarafından menfi zarar kapsamında davacı şirketlere ödenip/ödenmeyeceği hk Danıştay K 2022)

KİK kararı nedeniyle ihale sözleşmesi için ödediği harcamalar

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2016/4282 E.  ,  2022/4064 K.

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/4282
Karar No:2022/4064

TEMYİZ EDENLER : 1. (DAVALI) … Valiliği
VEKİLİ : Av. …

2. (DAVACILAR) – … Sanayi ve Dış Ticaret Ltd. Şti.
– …Sağlık Hizmetleri ve Tıbbi Malzeme Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …

İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim ile 06/08/2010 tarihinde imzalanan … ihale kayıt numaralı “Laboratuar Hizmet Alımı” ihalesine ait sözleşmenin feshine ilişkin … tarih ve … sayılı işlem nedeniyle uğranıldığı iddia edilen 1.087,773,19-TL zararın işlem tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen kararda; davalı idare tarafından 09/04/2010 tarihinde yapılan ihalenin … Laboratuar Hiz. San. Tic. Ltd. Şti.’ye (… şirketi) bırakıldığı, davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimce davalı idareye yapılan şikâyet başvurusunun reddedildiği, Kamu İhale Kurumu’na (Kurum) yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine düzeltici işlem belirlenmesi kararına istinaden davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim ile sözleşme imzalandığı, Kamu İhale Kurulu’nun (Kurul) düzeltici işlem kararının Mahkeme kararıyla yürütmesinin durdurulması üzerine davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimle imzalanan sözleşmenin feshedildiği, bakılan davanın ise hukuka aykırı düzeltici işlemin uygulanmasının ve sözleşmenin süresinden önce feshedilmesinin idare açısından hizmet kusuru teşkil ettiği iddiasından kaynaklandığı;
İdarenin, tazminat ödemekle yükümlü tutulabilmesi için idari işlem veya eylem nedeniyle uğranılmış gerçek bir zararın bulunmasının gerekli olduğu, uyuşmazlığın davacıların zararının bulunup bulunmadığı yönüyle incelenmesinden:
06/08/2010 tarihinde imzalanan ihale sözleşmesinin 17/12/2010 tarihinde feshedildiği, bu dönemde davacılara 3.628.202 puan karşılığı 976.914,54-TL hakediş ödendiği, yeni sözleşmenin imzalanması ve davacıların cihazlarının kaldırılarak yerine İlmed şirketinin cihazları kurmasına kadar geçecek sürede hizmetin aksamaması için davalı idare tarafından, 1.000.000 puan karşılığı “Laboratuar Hizmet Alımı” işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 22. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi uyarınca davacılardan satın alındığı ve 28/12/2010 tarihinde bu işe ilişkin sözleşmenin imzalandığı ve bu sözleşmenin 03/02/2011 tarihine kadar devam ettiği, bu dönemde davacılara 1.000.000 puan karşılığı 270.000,00-TL hak ediş ödendiği;
Tazminat isteminin C 16000, C 8000, C 2000 makinelerinin kira bedeli olan 137.933,00-TL, personel gideri olan 293.200,00.-TL ve tıbbi atık bedeli olan 5.101,25-TL olmak üzere toplam 436.234,25-TL’lik kısmının incelenmesi neticesinde;
Davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişim ile imzalanan ihale sözleşmesinin “Sözleşme bedeline dahil olan giderler” başlıklı 7. maddesinde, taahhüdün yerine getirilmesine ilişkin vergi (KDV hariç), resim, harç, sigorta ve laboratuar teknik ve sağlık personellerinin ücretlerin en az asgari ücretin %50 fazlası, hizmetli personel için en az asgari ücret olacağı, bu giderler sözleşme bedeline dahil olduğu, ilgili mevzuatı uyarınca hesaplanacak Katma Değer Vergisi sözleşme bedeline dahil olmadığı, idare tarafından yükleniciye ödeneceğine yer verildiği; ihaleye ait Teknik Şartname’nin “İşin kapsamı” başlıklı 4. maddesinde, Teknik şartname’de adı geçen tetkiklerin, Ek-2’de yer alan kurum ve kuruluşların kan alma ünitelerinden idarenin sağlık personelince alınan hasta numunelerinin, yüklenici tarafından teslim alınarak, cihazların bulunduğu laboratuvara götürülmesi ve istenen tetkiklerin burada çalışılarak sonuçların verilmesine kadar yapılacak Teknik Şartname’de belirtilen tüm iş, işlemleri ve gerekli tüm sarf malzemeleri ve kitleri kapsadığına yer verildiği; sözleşmenin geçerli olduğu dönemde yapılan 3.628.202 puanlık işlem nedeniyle davacılara 3.628.202 puan karşılığı 976.914,54-TL hakediş ödendiği;
Uyuşmazlığın hakedişin eksik ödenmesinden kaynaklanmadığı, sözleşmenin feshi sebebiyle uğranıldığı ileri sürülen zarara ilişkin olduğu, sözleşmenin KDV hariç tüm giderler yükleniciye ait olmak üzere akdedildiği, Mahkemenin 15/10/2015 ve 25/02/2016 tarihli ara kararlarına davacılar tarafından verilen yanıtlardan ve dava dosyasında örnekleri yer alan ödeme belgelerinden C 16000, C 8000, C 2000 makinelerine ilişkin ödendiği belirtilen kira bedelinin, personel giderinin ve tıbbi atık bedelinin sözleşmenin feshinden öncesine ilişkin olduğundan, personel gideri, tıbbi atık bedeli ve makinelerin kira bedeli nedeniyle ödendiği anlaşılan toplam 436.234,25-TL’lik giderin sözleşmenin geçerli olduğu dönemde ve yüklenilen işin görülmesi için yapıldığı ile sözleşmenin KDV hariç tüm giderler yükleniciye ait olmak üzere akdedildiği birlikte değerlendirildiğinde, sözleşmeyle yüklenilen işin yürütülmesine yönelik olarak yapılan giderlere ilişkin olduğu görülen C 16000, C 8000, C 2000 makinelerinin kira bedeli olan 137.933,00-TL, personel gideri olan 293.200,00-TL ve tıbbi atık bedeli olan 5.101,25-TL olmak üzere toplam 436.234,25-TL’nin sözleşmenin feshinden kaynaklı zarar olarak kabul edilmesinin mümkün bulunmadığı;
Test yapılabilmesi için alınan plastik tüp, cuvettes, labstrip, yeşil iğne, telli tüp v.s. malzemenin kullanılamayan kısmı için ödendiği belirtilen 294.517,46-TL’ye ilişkin kısmına gelince;
17/12/2010 tarihli fesih işlemi sonrasında, yeni sözleşmenin imzalanması ve davacıların cihazları kaldırıp yerine … şirketinin cihazları kurmasına kadar geçecek sürede hizmetin aksamaması için 28/12/2010 tarihinde 1.000.000 puan karşılığı laboratuar hizmet alımı işinin davacılardan satın alındığı, bu iş kapsamında davacıların 03/02/2011 tarihine kadar faaliyetlerine devam ettiği, Teknik Şartname’nin 5.19. maddesinde, yüklenici en az 15 günlük kullanıma yeterli olabilecek miktarda sarf malzemelerini ve kitlerini uygun saklama koşullarında laboratuarda bulundurmakla yükümlü olduğuna yer verildiğinden, yüklenicinin Teknik Şartname uyarınca 15 günlük kullanıma yeterli olacak miktarda sarf malzemesi bulundurmakla yükümlü olduğu;
Dava dosyasında yer alan satın alınan sarf malzemelerine ilişkin faturaların bir kısmında söz konusu alımların davalı idareyle imzalanan sözleşme kapsamındaki işe ilişkin olduğu yönünde bir belirleme olmadığı, Mahkemenin 25/02/2016 tarihli ara kararına davacılar tarafından verilen yanıtta, sarf malzemeleri ve kitlerin açıldıktan sonra kullanım ömürlerinin süreli olması nedeniyle kit, aksesuar ve sarf malzemelerinin başka yerde kullanılamadığı, alımı yapılan ürünlerin kullanılmayan kısımlarının dava konusu edildiğinin belirtildiği;
Bu itibarla, davacıların sözleşme uyarınca 15 günlük sarf malzemesini bulundurmakla yükümlü olduğu, dosyada örnekleri bulunan faturalara konu malzemelerin tamamının davalı idare ile imzalanan sözleşme kapsamında yürütülen iş kapsamında satın alınıp alınmadığının belirsiz olduğu, sözleşmenin 17/12/2010 tarihinde sözleşmenin feshi nedeniyle iş kapsamında alımı yapılan sarf malzemesinin ne kadarlık kısmının kullanılamadığına dair herhangi bir belge bulunmadığı, başka bir anlatımla tazminat istemine konu tutarın sözleşmenin feshi nedeniyle plastik tüp, cuvettes, labstrip, yeşil iğne, telli tüp v.s. malzemenin kullanılamayan kısmına ilişkin olduğunun davacılar tarafından ortaya konulamadığı, kaldı ki tazminat istemine sebep fesih işleminden sonra davacılarından hizmet satın alma yoluna gidildiği ve 03/02/2011 tarihine kadar söz konusu işin davacılar tarafından yürütüldüğü, son olarak davacıların sözleşmenin geçerli olduğu 30 aylık ( 2,5 yıllık) dönem için gerekli tüm sarf malzemenin alımının yapıldığı yönündeki idianın ise hayatın olağan akışına uygun olmadığı birlikte değerlendirildiğinde, davacıların sözleşmenin feshi nedeniyle kullanamadıkları sarf malzemeleri sebebiyle 294.517,46-TL zarara uğradığının kabulünün mümkün olmadığı;
Tazminat talebinin sözleşmenin ifa edilebilmesi için alındığı belirtilen … Kompresör için 18.434,96-TL, … Cihaz için 60.750,00-TL, … Cihaz için 133.560,00-TL, Atık Arıtma Sistemi için 35.643,47-TL, Tezgah Altı Dolap için 2.053,00-TL, Laboratuar Dolabı için 8.000,00-TL, Klima için 3.070,00-TL, Klima için 1.300,00-TL, Demir Aksamlı Dolap için 3.000,00-TL, Sekreter Koltuğu – Tabure için 1.300,30-TL, Masaüstü Bilgisayar için 15.930,00-TL olmak üzere toplam 283.041,73-TL’lik kısmına gelince;

Sözleşme nedeniyle satın alındığı ifade edilen klimaya ilişkin 3.070,00-TL tutarlı 27/08/2010 tarihli faturanın, KDV hariç 398,31-TL’lik kısmının kahve makinesi ve semavere ilişkin olduğu, dolayısıyla söz konusu tutarın işin yürütülmesi için satın alınması gereken cihazlara ilişkin olduğunun kabul edilemeyeceği, yine Mahkemenin 15/10/2015 tarihli ara kararına davacılar tarafından verilen yanıtta davacıların sözleşmenin feshinden sonra laboratuvar boşaltılmadan ihale üzerinde bırakılan şirketin çalışmaya başladığı, bu nedenle bir kısım eşyanın laboratuvardan alınamadığı, akıbetinin belirsiz olduğu belirtilmekle birlikte sözleşmenin feshinden sonra hizmet satın alma yoluyla yeni bir sözleşme imzalayan davacıların 03/02/2011 tarihine kadar anılan işi yürütmeye devam edildiği, son olarak ihalenin feshinden sonra davacıların laboratuvar hizmetine ilişkin olarak farklı idarelerle sözleşme imzaladığı, … Kompresör, … Cihaz, Atık Arıtma Sistemi, Tezgah Altı Dolap, Laboratuar Dolabı, Klima, Demir Aksamlı Dolap Sekreter Koltuğu – Tabure, Masaüstü Bilgisayarların labratuar hizmet alımına ilişkin farklı işlerde kullanılabileceği, davacıların davalı idareyle imzaladığı sözleşmeye istinaden işin yürütülmesi için satın alınması gereken cihazlar nedeniyle söz konusu tutar kadar bir zarara uğradığının kabulünün mümkün olmadığı;
Uyuşmazlığın 71.280,00-TL damga vergisi ve 2.700,00-TL KİK payına ilişkin kısmına gelince;
Davalı idarenin davacılarla sözleşme imzalanması ve bu sözleşmenin feshi yönündeki işlemlerinin Kurul ve yargı kararlarının gereğinin yerine getirilmesi amacıyla tesis ettiği, Kurul ve yargı kararının gereğini yerine getirmekle yükümlü olan idarenin söz konusu kararlarda belirtilen şekilde hareket etmesinin idare açısından hizmet kusuru teşkil etmeyecek olması nedeniyle söz konusu tutarların davalı idare tarafından davacılara ödenmesine hükmedilmesinin mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle davanın reddine, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.000,00-TL vekâlet ücretinin davacılar tarafından davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, itirazen şikâyet başvurusunu hukuka aykırı olarak kabul eden Kamu İhale Kurumu ve şirketleri ile sözleşme imzalayan davalı idarenin hizmet kusuru çerçevesinde zararlarını karşılaması gerektiği, … şirket tarafından … İdare Mahkemesi’nde dava açıldığı hususunun davalı idarece sözleşmenin imza tarihinde bilindiği, dava sonucunu beklenerek sözleşme imzalayabilecekken, bu davanın sonucunu dahi beklemeksizin sözleşmenin imzalandığı, sözleşmenin ifası için masraf yapmasına ve dolayısıyla zarara uğramasına sebep olunduğu, idareler tüm eylem ve işlemleri ile bütün olduğu, ihale sözleşmesinin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 28. maddesinde belirtilen mücbir sebepler kapsamında feshedildiği, Mahkeme kararının mücbir sebep olarak kabul edildiği düşünülse dahi bu durumun davalı idarenin sorumluluğunu tamamen ortadan kaldırmadığı ve sözleşmenin sona erdirilme şekli ile ilgili davalı idarenin seçimlik hakları bulunduğu, dava konusu olayda bilirkişi incelemesi yapılmadan zararın olmadığının belirlendiği, oysa ki zarar tespitinin özel uzmanlık gerektiren bir iş olduğu gibi özellikle sağlık sektöründe uzman bilirkişilerce inceleme yapılarak zararının tespitinin somut olay açısından önem arz ettiği, sözleşmenin 7. maddesinde tıbbi atık bedelinin, sözleşmenin ifası için gerekli makine bedelleri, kiralama bedelleri sözleşmeye dahil olarak sayılmadığı, dolayısıyla bu bedellerde sözleşmeye dahil bedel olarak kabul edilemeyeceği, ayrıca 06/08/2010 tarihinde 30 aylık bir sözleşme imzalandığı, genel olarak bu sözleşmelerinin ilk yarısında sözleşmenin ifası için alınan makine, teçhizat v.s. masrafların çıkarıldığı, ancak sözleşmenin 30 aylık bir süreye ilişkin olmasına rağmen sadece 4,5 aylık bir süreyle ifa edilebilmesi sebebi ile, sözleşmenin ifası için alınan/kiralanan makine/teçhizatın dahi bedeli kazanılmadan sözleşmenin feshedildiği, dolayısıyla bu sözleşme sebebi ile umulan kârın elde edilemediği gibi, zarar edildiği, sözleşmenin ifası için alınan tüp, cuvettes, labstrip, yeşil iğne, telli tüp v.s. masraflara ilişkin olarak, anılan malzeme paketlerinin bölünemez nitelikte olduğu, yine bu malzemelerin bir kısmının yurtdışından geldiği, gelme süresinin de 4 hafta olduğu, bunlar dikkate alındığında anılan malzemelerin 15 günlük kısıtlı bir süre ile bulundurulmasının mümkün olmadığı, sözleşme kapsamında işin ifası için uzun süreli bulundurulduğu/stok yapıldığı, sonrasında ise bu stoktaki ürünlerin başkaca bir ihalenin ifası için kullanılmadığı, satın alınan makine ve teçhizatla ilgili olarak, … Özel Sağlık Hizmetleri ve Tıbbi Malzeme Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.’nin işlerinin bozulması sebebi ile sonrasında başka iş ortaklığının gerçekleştirilemediği, dolayısıyla ihale için satın alınan makine/teçhizatın başka bir ihalede kullanılamadığı, yine bu makine ve teçhizatın Teknik Şartname’de belirtildiği üzere bazı teknik özelliklere sahip makinalar olduğu başka ihalede kullanılmasının da mümkün olmadığı, sözleşme gereğince tahsil edilmeyen bir bedel üzerinden damga vergisi ve Kamu İhale Kurumu payı ödendiği ve zarar edildiği, fazladan ödenen damga vergisi ve KİK payının iadesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, 2016 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davada reddedilen miktar esas alınarak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN SAVUNMALARI : Davacılar tarafından, maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, kaldı ki davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacıların duruşma istemi yerinde görülmeyerek gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Sağlık İl Müdürlüğü’nce … ihale kayıt numaralı “Laboratuar Hizmet Alımı” ihalesinin 09/04/2010 tarihinde gerçekleştirildiği, 16/04/2010 tarihli ihale komisyonu kararı ile, davacı şirketlerin oluşturduğu ortak girişimin ekonomik açıdan en avantajlı ikinci teklif olarak belirlendiği, ihalenin en avantajlı teklifi veren … şirketi üzerine bırakıldığı, akabinde davacıların oluşturduğu ortak girişim tarafından, … şirketinin teklifinin değerlendirme dışı bırakılması gerektiği iddialarıyla 28/04/2010 tarihinde davalı idareye şikâyet başvurusunda bulunulduğu, anılan şikâyet başvurusunun reddi üzerine, 12/05/2010 tarihinde Kamu İhale Kurumu’na itirazen şikâyet başvurusunda bulunulduğu, … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile, ihale üzerinde bırakılan isteklinin teklifinin geçerli teklif olarak belirlenmesinde mevzuata uygunluk bulunmadığından, düzeltici işlem belirlenmesine karar verildiği görülmüştür.
Anılan Kurul kararının uygulanması amacıyla, 10/06/2010 tarihli ihale komisyonu kararı ile, ihalenin davacıların oluşturduğu ortak girişim üzerinde bırakılmasına karar verildiği, davalı idare ile anılan ortak girişim arasında 06/08/2010 tarihinde “Laboratuar Hizmet Alımı” işine ait ihale sözleşmesinin imzalandığı, diğer yandan … şirketi tarafından … sayılı Kurul kararına karşı … İdare Mahkemesi’nde açılan E:… sayılı davada, yürütmenin durdurulması isteminin reddi kararına yapılan itiraz sonucunda … Bölge İdare Mahkemesi’nin … tarih ve Y.D. İtiraz No:… sayılı kararı ile anılan Kurul kararının yürütülmesinin durdurulmasına karar verildiği, söz konusu yürütmeyi durdurma kararının uygulanması için … tarih ve … sayılı Kurul kararı ile, düzeltici işlem kararının iptali ile davacıların itirazen şikâyet başvurusunun reddine karar verildiği, davalı idarenin … tarih ve … sayılı işlemi ile, davacıların oluşturduğu ortak girişim ile imzalanan 06/08/2010 tarihli ihale sözleşmesinin feshine karar verildiği, bu karara karşı … İdare Mahkemesi’nde açılan E:… sayılı davanın reddine karar verildiği, bu kararın davacılara tebliğ edilerek kesinleşmesi üzerine, ihale sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların tazmini amacıyla bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın 125. maddesinin son fıkrasında, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 12. maddesinde, ilgililerin haklarını ihlâl eden bir idari işlem dolayısıyla Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası açabileceği gibi ilk önce iptal davası açıp bu davada verilen kararın tebliği üzerine dava açma süresi içerisinde tam yargı davası açabilecekleri kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Mahkeme kararının, davacının 71.280,00.-TL damga vergisi ve 2.700,00-TL KİK payına ilişkin tazmini istemi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının değerlendirilmesinden:
4734 sayılı Kanun’a göre Kurul kararlarının idare tarafından gecikmeksizin uygulanma zorunluluğu bulunmaktadır. Hukuka uygunluk karinesi gereğince araya mahkeme kararı girmeksizin Kurul kararının uygulanması neticesinde sözleşmeye davet edilen tarafın Kurul kararını hukuka uygun olduğunu kabul ederek damga vergisi, KİK payı gibi sözleşmenin akdedilmesi öncesi bazı zorunlu masrafları yapması kaçınılmazdır. Aksi takdirde süresi için sözleşme akdedilmediği için teminatı gelir kaydedilerek hakkında yasaklama işlemi tesis edilebilir. Bu sebeple Kurul kararının hukuka uygun olduğuna inanarak idareyle sözleşme ilişkisine giren tarafın bu sözleşmenin akdedilmesi için yaptığı zorunlu masrafların (menfi zararların) Kurul kararının hukuka aykırı olduğu mahkemece ortaya konulduktan sonra kendisine ödenmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda belgeyle ispatlanan damga vergisi ve KİK payı gibi masraflar menfi zarar kapsamında değerlendirilmektedir.
Olayda, Kamu İhale Kurulu’nun düzeltici işlem belirlenmesine ilişkin kararı üzerine ihale davacıların oluşturduğu ortak girişim üzerinde bırakılmıştır. Davacılar da hukuka uygun olduğu belirlenen ihale kararı nedeniyle yapılması gerekli zorunlu harcamaları (damga vergisi ve KİK payı) yaparak 06/08/2010 tarihinde ihale sözleşmesini imzalamıştır. Sözleşme imzalandıktan sonra … tarih ve … sayılı Kurul kararının, … Bölge İdare Mahkemesi’nin … tarih ve Y.D. İtiraz No:… sayılı kararıyla yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmiş ve davacıların akdettiği sözleşme idare tarafından feshedilmiştir.
Buna göre, davacı şirketlerin hukuka aykırılığı Mahkeme kararıyla ortaya konulan ve sonradan iptal edilen Kurul kararı nedeniyle ihale sözleşmesinin akdedilmesi için ödediği ve talep ettiği harcamalardan olan damga vergisi ve KİK payının, davalı idare tarafından menfi zarar kapsamında davacı şirketlere ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, Mahkeme kararında bu kısım yönünden hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme kararının, davacının tazminat istemli diğer talepler yönünden davanın reddine ilişkin kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, davalı idare tarafından vekâlet ücreti yönünden Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmüş ise de, Mahkemece yeniden yapılacak yargılama sonucu vekâlet ücreti yönünden de yeniden bir değerlendirme yapılacağı açıktır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme’ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.