ihale tarihinde KİK işçilik hesaplama modülü esas alınarak belirlenen asgari işçilik maliyetinin istekliler tarafından teklif edilmesi gereken minimum bedel olarak kabul edilmesi gereklidir

Toplantı No : 2019/039
Gündem No : 97
Karar Tarihi : 23.08.2019
Karar No : 2019/MK-275
BAŞVURU SAHİBİ:
Tempo Enerji Üretim İnşaat Gıda Tarım Taşımacılık Tekstil Yemek Hizm. Turizm Temizlik Kaynak İşleri Akaryakıt Ürünleri İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti.
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Manisa Belediye Başkanlığı (Sağlık İşleri Müdürlüğü)
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2012/153218 İhale Kayıt Numaralı “Manisa Belediyesi Mezarlık Ve Defin Hizmetleri Hizmet Alımı” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:

KARAR:

Manisa Belediye Başkanlığı Sağlık İşleri Müdürlüğü tarafından yapılan 2012/153218 ihale kayıt numaralı “Manisa Belediyesi Mezarlık ve Defin Hizmetleri Hizmet Alımı” ihalesine ilişkin olarak Tempo Enerji Üretim İnşaat Gıda Tarım Taşımacılık Tekstil Yemek Hizm. Turizm Temizlik Kaynak İşleri Akaryakıt Ürünleri İth. İhr. San. ve Tic. Ltd. Şti. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 17.01.2013 tarihli ve 2013/UH.III-299 sayılı karar ile “Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine, ” karar verilmiştir.

Davacı Manisa Belediye Başkanlığı tarafından anılan Kurul kararının iptali istemiyle açılan davada, Ankara 12. İdare Mahkemesinin 31/12/2013 tarih ve E:2013/481, K:2013/2370 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, bunun üzerine davacı tarafından yapılan temyiz başvurusu neticesinde Danıştay Onüçüncü Dairesinin 10.07.2019 tarih ve E:2014/1680, K:2019/2474 sayılı kararında “Uyuşmazlıkta, ihaleyi yapan davacı idarece, asgari işçilik maliyetinin Kamu İhale Kurumu’nun işçilik hesaplama modülü kullanılarak hesaplandığı, ihale üzerinde kalan isteklinin aşırı düşük teklif açıklamasının da bu duruma göre kabul edildiği, dava dışı istekli tarafından yapılan itirazen şikâyet başvurusu üzerine davalı idare tarafından, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü’nün 03/12/2012 tarih ve M-20518196 sayılı yazısında yer alan “…yuvarlamanın her bir işlem sonucunda bulunan rakam üzerinden yapılması, öte yandan, Kurumumuza ödenecek sigorta prim tahakkuku oluşturulurken, belirlenen prime esas kazanç tutarı üzerinden, gerek işveren gerekse sigortalı hisseleri 5510 sayılı Kanun’un 81’inci maddesinde belirtilen her bir sigorta koluna ait prim oranına göre ayrı ayrı hesaplanması gerektiği…” şeklindeki görüşe istinaden asgari işçilik maliyetinin yeniden hesaplanması sonucunda, ihale üzerinde kalan isteklinin değerlendirme dışı bırakıldığı, uyuşmazlığın, asgari işçilik maliyetinin belirlenmesinde Kamu İhale Kurumu (KİK) işçilik hesaplama modülüyle yapılan hesaplamada farklı aşamalarda yuvarlama yapılması nedeniyle ortaya çıkan farklı sonuçlardan kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
İhale konusu işin yapılabilmesinin en alt sınır bedelini ifade eden asgari işçilik maliyetine ilişkin yalnızca yuvarlamanın yapıldığı aşamaya ilişkin olarak ortaya çıkan bu sorunun çözümünde; hem aşırı düşük teklif sorgulamasında olabilecek en alt sınırın belirlenmesi, hem de genel olarak yetkili olan Kurum tarafından ihale tarihinde geçerli hesaplama şeklinin esas alınması hususları dikkate alınmalıdır. Kamu İhale Kurumu’nun, kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan ihaleler konusunda düzenleme ve denetleme yetkisi ile donatılmış bir kurum olması ve idarelerin ihale yaparken Kamu İhale Kurulu tarafından alınan kararlara ve yapılan düzenlemelere uygun hareket etmek durumunda bulunması karşısında, ihale tarihinde KİK işçilik hesaplama modülü esas alınarak belirlenen asgari işçilik maliyetinin, istekliler tarafından teklif edilmesi gereken minimum bedel olarak kabul edilmesi gereklidir.
Bu durumda, ihaleyi yapan davacı idarece işçilik hesaplama modülü kullanılarak asgari işçilik maliyetinin belirlendiği ihalede, aynı yöntem izlenerek ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından sunulan teklifin asgari işçilik maliyetini karşıladığı açık olduğundan, dava konusu Kurul kararının anılan isteklinin değerlendirme dışı bırakılmasına ilişkin kısmında hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen temyize konu İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır…” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

1- Kamu İhale Kurulunun 17.01.2013 tarihli ve 2013/UH.III-299 sayılı kararının iptaline,

2- Danıştay Onüçüncü Dairesinin kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onuncu fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine,

Oybirliği ile karar verildi.