ihale sözleşmesinin uygulanmasının davalı tarafça Başkanlık olur yazısına istinaden durdurma kararının sözleşme ve hukuka aykırı olduğunun tespitine Muarazaanın bu şekilde giderilmesine kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir Davalı idari yargının görevli olduğunu ayrıca davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuş Davacı davalı belediyenin açtığı ihaleyi kazandığını aralarında sözleşme imzalandığını kamu ihale kurumunun kararı ile sözleşmenin durdurulduğunu zarara uğradığını sözleşmenin durdurulması karanını kaldırılmasıyla muarazanın giderilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır Mahkemece tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmiş tüm delilleri toplanarak davanın kabulüne karar verilmiştir 1

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
19. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1228
KARAR NO: 2020/1475
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2020
NUMARASI: 2017/534 Esas – 2020/59 Karar
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 16/10/2020
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/01/2020 tarihli, 2017/534 Esas, 2020/59 Karar sayılı dosyasında verilen karar istinaf incelemesi için dairemize tevzi edilmekle Dairemiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydı yapıldı. Dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 4.8.2015 tarihli ihaleyi müteakiben Davalı Belediye İhale Komisyonu’nun 22.10.2015 tarihli kararıyla ihalenin … Ltd. üzerinde bırakıldığını, davacı İş Ortaklığı’nın itirazen şikayeti üzerine Kamu İhale Kurumu’nun 10.2.2016 tarihli kararıyla düzeltici işlem yapılmasına karar verildiğini, yasal sürecin bu kapsamda tamamlanmasıyla davacı ile davalı arasında 22.4.2016 tarihinde sözleşme kurulduğunu, … Ltd.’nin idari yargı nezdinde yaptığı başvurular sonucunda Dan. 13. D., 10.2.1017, 2016/5009 E.-2017/346 K. sayılı kararıyla Kamu İhale Kurumu’nun zikredilen kararının iptaline karar verildiğini, iptal kararı sonucunda Kamu İhale Kurumu’nun 12.4.2017 tarihli kararıyla düzeltici işlemin belirlenmesine hükmettiğini, Kurum kararının davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalının, davacı ile arasındaki sözleşmenin uygulanmasının durdurulmasına karar verdiğini, davalının aldığı bu kararın hukuka aykırı olduğunu, Kurum’un aldığı kararın ÎYUK kapsamında yerine getirilmesi gereken bir mahkeme kaTan vasfını taşımadığını ve Kurum’un ihalenin iptaline hükmetmediğini, ihale tekliflerinin yeniden değerlendirilmesinin yeterli olacağını, taraflar arasında akdedilmiş özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmenin geçerli ve yürürlükte olduğunu, idari yargı kararlarının da özel hukuk sözleşmeleri üzerinde doğrudan etki doğurmayacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin 35. maddesi kapsamına giren bir durumun dahi söz konusu olmadığını, davalının ilgili iptal davalarında da bu yönde savunmalar ileri sürdüğünü, davalının aldığı durdurma kararının davacıyı ve kamuyu zarara soktuğunu belirtmek suretiyle davalının aldığı durdurma kararının hukuka aykırılığının ve sözleşmenin bağlayıcılığının tespitini, davalı belediye ile müvekkili arasında imzalanan “Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey Raylı Ulaşım Toplu Taşıma Sistemi 300 Adet Metro Aracı Temini ve İşletmeye Alma İşi”ne ilişkin 22.04.2016 tarihli Sözleşme’nin uygulanmasının durdurulmasının, sözleşmeye ve mevzuata açıkça aykırılırık teşkil ettiğinin tespiti suretiyle Muarazanın giderilmesi ve bu nedenle Müvekkilinin daha fazla hak kaybına uğramasının önlenmesi bakımından, öncelikle mezkur sözleşmenin uygulanmasının durdurulması kararının tedbiren durdurulmasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Kuram’un 12,4.2017 tarih ve 2017/MK-113, 2017/MK-114, 2017/MK-115, 2017/MK-116 ve 2017/MK-117 kararlan uyarınca ortaya çıkan iştem tesis etme gereği üzerine davalı tarafından sözleşmenin uygulanmasının durdurulmasına karar verildiği ve sonraki işlemler ile işlerin mahkeme ve Kurum kararlarına göre yürütüleceği hususlarından bahisle davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılara aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 23/01/2020 tarih, 2017/534 Esas, 2020/59 Karar sayılı “Davanın kabulüne, taraflar arasında imzalanan “Kabataş-Mecidiyeköy- Mahmutbey Raylı Ulaşım Toplu Taşıma Sistemi 300 Adet Metro aracı temini ve işletmeye alım işi”ne ilişkin 22/04/2016 tarihli sözleşmenin uygulanmasının davalı tarafça 03/05/2017 tarihli 0706059999-755.02-S.17/1635 sayılı Başkanlık olur yazısına istinaden durdurma kararının sözleşme ve hukuka aykırı olduğunun tespitine, Muarazaa’nın bu şekilde giderilmesine,” kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, idari yargının görevli olduğunu ayrıca davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı, davalı belediyenin açtığı ihaleyi kazandığını, aralarında 22/04/2016 tarihli metro hattına metro aracı temini ve işletmeye alma işi hususunda sözleşme imzalandığını, kamu ihale kurumunun 12/04/2017 tarihli kararı ile sözleşmenin durdurulduğunu, zarara uğradığını, sözleşmenin durdurulması karanını kaldırılmasıyla muarazanın giderilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmiş, tüm delilleri toplanarak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, davacı davalı ile imzalanan sözleşmenin kamu ihale kurumunun aldığı karar ile durdurulmasının doğru olmadığını ileri sürdüğünden kural olarak kamu ihalelerinde ihale kararı ve ekleri ile ilgili sözleşmenin imzalanmasından önceki aşamada doğan ihtilafların çözüm yeri idari yargı, sözleşmenin yapılmasından sonra ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözüm yeri adli yargıdır. Taraflar arasında sözleşme imzalanmış olup, sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkan bu uyuşmazlıkla ilgili taleplerin incelenmesinde adli yargı mercileri görevlidir. Ne var ki, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/3 fıkrası uyarınca dava tarihi itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda, davalı tacir olmadığı gibi eldeki dava da Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir. Hal böyle olunca davaya bakmaya Ticaret Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. O halde, mahkemece, davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle işin esasının incelenmesi usul ve yasaya aykırı olup, aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan nedenlerle: Davalının istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, HMK 353. maddesine göre İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 23/01/2020 tarih, 2017/534 Esas, 2020/59 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dosyanın gerekçede belirtilen sebeplerle sonucuna uygun bir karar verilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, İstinaf talebinde bulunan davalı tarafından yatırılan harcın talep halinde ilk derece mahkemesince kendisine iadesine, 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan ilk derece mahkemesince alınarak hazineye gelir kaydına, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararımızın taraflara tebliği ile gerekli işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, İstinaf yargılaması esnasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, Karar tebliği, harç takibi ve avans iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair; tarafların ve vekillerinin yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince KESİN olarak oy birliğiyle karar verildi.16/10/2020