ihalede yapılan kaldırım çalışmaları esnasında davacı şirketin alt yapı tesislerinde hasar meydana gelmesi

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/800 Esas
KARAR NO : 2020/82
DAVA : Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 21.09.2016 günü … Telekoın Müdürlüğü hizmet sahası … Mah. … Cad. No:… İle … arası adresinde davalı şirket tarafından yapılan kaldırım çalışması sırasında davacı şirkete ait altyapı tesislerinin hasara uğratıldığını, hasar nedeniyle davacı şirketin 2.208,98 TL maddi hasarın oluştuğunu, zararın ayrıntılarını gösteren keşif evrakının, hasar tespit tutanağının, fotoğrafların, delil listesi ekinde sunulduğunu, … … şirketince hasarın giderilmiş olduğuna ilişkin evrakların da delil olarak sunulduğunu, alacağın rızaen tahsilinin mümkün olmadığından yasal süresi içinde dava açtıklarını belirtmiş ve anılan alacağın hasar tarihinden itibaren TCMB kısa vadeli avanslara uygulanan değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin … Başkanlığının bir iştiraki olduğunu, kamu ihale kanununa ve özel hukuka tabi, yaptığı işler yönünden kamu yararı güden tüzel kişilik olduğunu, davalı şirketin merkezinin Esenler ilçesinde olduğunu, yetki yönünden itiraz ettiklerini, davacı şirketin delillerinin kendilerine tebliğ edilmediğini, davalı şirketin uhdesine aldığı işleri ihale yaparak en iyi fiyatı veren kişiye verdiğini, davacı şirketin … Müdürlüğü tarafından 118.377.345,88 TL teklif bedeli ile ihale ile … Bakım Ve Onarım Yapım İşlerinin davalı şirketin uhdesinde kaldığını, davalı şirketin bu işleri bölümlere ayırarak yeniden ihale yaptığını, davacının iddia ettiği alanda yapılan ihalede …San. Tic. Ltdk. Şti.’nin ihale alıcısı olarak yol bakım ve onarım işinin verildiğini, davacının iddia ettiği hasarlardan anılan şirketin sorumlu olduğunu, bu nedenle husumet yönünden itiraz ettiklerini, davacının davalı şirketten bir zararının oluşmadığını, davacının ihale makamı olarak kendileri yerine anılan şirketten talepte bulunabilecekken kendileri aleyhine dava açtığını, bu yönde sulh teklifinde bulunduklarını, davacının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davacı lehine avukatlık vekalet ücretine karar verilmemesi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; 21/09/2016 tarihinde … Hizmet Sahası … Mahallesi … Cadde No:… ile … arası adresinde davalı tarafından yapılan kaldırım çalışmaları esnasında davacı şirketin alt yapı tesislerinde hasar meydana geldiği iddiasına dayalı alacak davasıdır.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; hasar tespit tutanağına, demontaj tutanağına, teslim tutanağına, hasar yeri krokisi resmine, hasar keşif tutarı formuna, hasar keşif formuna, işletme zararını gösteren tabloya, günlük şantiye defterlerine, hasar yerine ait fotoğraflara, faturalara, tanıklara, bilirkişi ve sair kanuni delillere dayanmıştır.
Davalı vekili davada; ihale ve şartnamesi deline dayanmıştır. Davalı vekiline HMK 140/5 madesi uyarınca delillerini ve belgelerini ibraz etmesi için 2 haftalık kesin süre süre verilmiş ve kesin sürenin hukuki sonuçları ihtar edilmiş ancak davalı vekili tarafından delil ve belgeleri mahkememize ibraz edilmemiştir.
Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde mahkememizin yetkisine karşı yetki itirazında bulunmuştur.
HMK’nın 16. maddesi “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Davacının yerleşim yeri Şişli/İstanbul olmakla birlikte mahkememizin yargı çevresi içerisinde bulunmaktadır.HMK’nın 16. maddesinde belirtildiği üzere haksız fiilden kaynaklanan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkili olacağından mahkememiz tarafından davalı vekilinin yetki itirazının HMK 16. maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde her ne kadar husumet itirazında bulunmuş isede cevap dilekçesinde “… davalı şirketin bu işleri bölümlere ayırarak yeniden ihale yaptığını, davacının iddia ettiği alanda yapılan ihalede … San. Tic. Ltdk. Şti.’nin ihale alıcısı olarak yol bakım ve onarım işinin verildiğini, davacının iddia ettiği hasarlardan anılan şirketin sorumlu olduğununun” bildirildiği görülmekle hasar dava dışı yüklenici şirket tarafından gerçekleştirilmiş olsa dahi davalının kusursuz sorumluluğunun bulunması nedeniyle husumet itirazının yerinde olmadığı görülmekle mahkememiz tarafından davalı vekilinin husumet itirazının reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından davacının iddiaları ile davalının savunmaları ve dosya kapsamında toplanan tüm deliller dikkate alınarak 21/09/2016 tarihinde … Hizmet Sahası … Mahallesi … Yolu Cadde No:… ile … arası adresinde davalı tarafından yapılan kaldırım çalışmaları esnasında davacı şirketin alt yapı tesislerine hasar verilip verilmediği verildi ise hasar bedelinin tespiti ile davacının davalıdan talep edebileceği miktarın belirlenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi ile rapor aldırılmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından mahkememize sunulan 10.10.2019 tarihli raporda ayrıntısı açıklandığı üzere sonuç olarak ” Davalı şirketin olayda % 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tam kusurlu olduğu,
Davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararın faizsiz ana para olarak 2.208,98 TL olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiştir.Davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesi sunulmuştur.Davalı vekili tarafından rapora itiraz edilmemiştir.
Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine 21/09/2016 tarihinde … Hizmet Sahası … Mahallesi … Yolu Cadde No:… ile … arası adresinde davalı tarafından yapılan kaldırım çalışmaları esnasında davacı şirketin alt yapı tesislerinde hasar meydana geldiği iddiasına dayalı alacak davası açıldığı ve mahkememiz tarafından yargılama sırasında alınan hükme dayanak teşkil etmeye elverişli 10.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacı şirketin davalı şirketten talep edebileceği toplam maddi zararın faizsiz ana para olarak 2.208,98 TL olduğunun tespit edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile 2.208,98 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek yerinde görülmüştür.
Bu itibarla;
HÜKÜM:
Davanın KABULÜ ile;
1-)2.208,98 TL hasar bedelinin dava tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 150,90-TL karar ve ilam harcından başlangıçta peşin alınan 37,73-TL harcın mahsubu ile bakiye 113,17-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-)Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvuru harcı, 37,73-TL peşin harç, 5,20-TL vekalet harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti, 137,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 878,10-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi uyarınca 2.208,98-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davacının gider avansından artan bakiyesinin davacıya / vekiline iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olarak verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/02/2020

Katip …

Hakim …