ihalede firma yetkilisinin mesleki faaliyetlerinden kaynaklanan mahkûmiyeti nedeniyle teklifinin %3’üne karşılık gelen geçici teminatının gelir kaydedilerek ihale dışı bırakılması

Toplantı No 2023/057
Gündem No 12
Karar Tarihi 22.11.2023
Karar No 2023/UM.I-1443

BAŞVURU SAHİBİ:

Akdeniz Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.,

 

İHALEYİ YAPAN İDARE:

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı,

 

BAŞVURUYA KONU İHALE:

2023/804303 İhale Kayıt Numaralı “2023 Yılı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Çalışmalarında Kullanılmak Üzere İroko Kereste Alımı” İhalesi

 

KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:

Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanlığı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından 06.09.2023 tarihinde açık ihale usulü ile gerçekleştirilen “2023 Yılı Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı Çalışmalarında Kullanılmak Üzere İroko Kereste Alımı” ihalesine ilişkin olarak Akdeniz Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin 23.10.2023 tarihinde yaptığı şikâyet başvurusunun, idarenin 25.10.2023 tarihli yazısı ile reddi üzerine, başvuru sahibince 03.11.2023 tarih ve 115592 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan 03.11.2023 tarihli dilekçe ile itirazen şikâyet başvurusunda bulunulmuştur.

 

Başvuruya ilişkin olarak 2023/1226 sayılı itirazen şikâyet dosyası kapsamında yapılan inceleme neticesinde esas inceleme raporu tanzim edilmiştir.

 

KARAR:

Esas inceleme raporu ve ekleri incelendi.

 

İtirazen şikâyet dilekçesinde özetle, tüzel kişiliğin yöneticisi Turgay Özen’in adli sicil kaydındaki mahkûmiyet hükmünün mesleki faaliyetinden kaynaklanmadığı, olay yeri inceleme raporunda yer alan ifadelerden kazanın gerçekleşmesinin imkânsız olduğunun anlaşılabileceği, iş yerinde güvenlik önemlerinin alındığı, iş güvenliği sözleşmelerinin bulunduğu, kazada hayatını kaybeden kişi ile aralarında hizmet ilişkisinin bulunmadığı, İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce olayın iş kazası olmadığı yönünde tespit yapıldığı, teklif tutarının %3’üne karşılık gelen geçici teminatın gelir kaydedilerek ihale dışı bırakılmalarının mevzuata aykırı olduğu iddialarına yer verilmiştir.

 

A) Başvuru sahibinin iddialarının değerlendirilmesi sonucunda aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.

 

4734 sayılı Kanun’un “İhaleye katılımda yeterlik kuralları” başlıklı 10’uncu maddesinde “Aşağıda belirtilen durumlardaki istekliler ihale dışı bırakılır: …

e) İhale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen. …

Bu madde kapsamında istenen belgelerden hangilerinin taahhütname olarak sunulabileceği Kurum tarafından belirlenir. Gerçeğe aykırı hususlar içeren taahhütname sunulması veya ihale üzerinde kalan istekli tarafından taahhüt altına alınan durumu tevsik eden belgelerin sözleşme imzalanmadan önce verilmemesi halinde bu durumda olanlar ihale dışı bırakılarak geçici teminatları gelir kaydedilir.” hükmü,

 

01.06.2005 tarihi itibarıyla 765 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlükten kaldırılarak yerine 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 3’üncü maddesinde “Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan Türk Ceza Kanununa yapılan yollamalar, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelere yapılmış sayılır.” hükmü,

 

765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 11, 25 ve 35’inci maddelerinin karşılığı olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 53’üncü maddesinde “(1) Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; …

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,

Yoksun bırakılır.

(2) Kişi, işlemiş bulunduğu suç dolayısıyla mahkûm olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar bu hakları kullanamaz. …

(6) Belli bir meslek veya sanatın ya da trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla işlenen taksirli suçtan mahkûmiyet halinde, üç aydan az ve üç yıldan fazla olmamak üzere, bu meslek veya sanatın icrasının yasaklanmasına ya da sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Yasaklama ve geri alma hükmün kesinleşmesiyle yürürlüğe girer ve süre, cezanın tümüyle infazından itibaren işlemeye başlar.” hükmü,

 

Mal Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği’nin “İhale üzerinde kalan isteklinin sözleşmeye davet edilmesi” başlıklı 66’ncı maddesinde “(3) Mücbir sebep halleri dışında, ihale üzerinde kalan istekli, yasal yükümlülüklerini yerine getirerek sözleşme imzalamak zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde, ihale üzerinde kalan isteklinin geçici teminatı gelir kaydedilerek Kanunun 58 inci maddesi hükümleri uygulanır. Ancak, Kanunun 10 uncu maddesi kapsamında taahhüt altına alınan durumu tevsik etmek üzere idareye sunulan bilgi ve/veya belgelerin taahhüt edilen duruma aykırı hususlar içermesi halinde, ihale üzerinde kalan isteklinin geçici teminatı gelir kaydedilmekle birlikte, hakkında Kanunun 58 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.” hükmü,

 

Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İsteklilerden 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasına göre istenecek belgeler” başlıklı 17’nci maddesinde “17.5. 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendine ilişkin olarak, 1/1/2003 tarihinde yürürlüğe giren 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendinde ihale tarihinden önceki beş yıl içinde, mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen isteklilerin ihale dışı bırakılacağı, … hüküm altına alınmıştır.

17.5.1 Mesleki faaliyete ilişkin mahkûmiyet kararının kapsamı:

17.5.1.1 Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli mahkûmiyet kararından, asli veya feri ceza olarak, 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 11, 25 ve 35 inci maddelerinde tanımlandığı şekliyle ‘muayyen bir meslek ve sanatın tatili icrası’na ilişkin süreli ya da süresiz mahkûmiyet hali, 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilecektir.

17.5.1.2 İhale dışı bırakma, ancak yargı kararıyla ‘tatili icrasına hükmedilen meslek ve sanat’la sınırlı olmak üzere uygulanabilir.

17.5.1.3 Adalet Bakanlığı Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğüne bağlı birimlerden alınacak adli sicil istatistik bilgilerini içeren belgeden veya gerekçeli mahkûmiyet kararından yalnızca, ‘mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan mahkûmiyet hali’, 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında değerlendirilecektir. Bu nedenle idarelerin, 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendinin uygulamasında, mahkûmiyet kararlarının mesleki faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığını göz önünde bulundurması gerekmektedir.

17.5.2. Süre:

17.5.2.1. İdarelerce isteklilerin haklarında mesleki faaliyetlerinden dolayı kesinleşmiş mahkûmiyet kararının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, son başvuru ve/veya ihale tarihinden önceki beş yıllık sürenin başlangıcı olarak Mahkemece verilen hükmün kesinleştiği tarih esas alınacaktır.

17.5.2.2. 4734 sayılı Kanuna göre yapılan ihalelerde istekliler hakkında son başvuru ve/veya ihale tarihinden önceki beş yıl içinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı mercilerince verilmiş mahkûmiyet kararı bulunması halinde, bu durumdaki isteklilerin 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca ihale dışı bırakılmaları gerekmektedir.

17.5.3. Belgelerin temin edileceği yerler:

17.5.3.1. Yerli istekliler yönünden: …

17.5.3.1.2. İsteklinin tüzel kişi olması halinde; Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca; anonim şirket ise yönetim kurulu üyelerinin, limited şirket ise şirket müdürünün, yoksa ortaklarının tamamının, kolektif şirket ise ortakların tamamının, komandit şirkette komandite ortakların hepsinin, komanditer ortaklardan kendilerine şirketi temsil yetkisi verilmiş olan ortakların, kooperatiflerde yönetim kurulu üyelerinin Adalet Bakanlığı, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne bağlı birimlerden alacakları belgeler İdarelerce kabul edilecektir. Öte yandan, sermaye şirketinde yönetim kurulu üyesi veya limited şirket müdürü olmasa dahi şirketin idaresinde hâkim etkisi bulunan ortak veya ortakların da 10 uncu maddenin dördüncü fıkrasının (e) bendi uyarınca adli sicil kaydını ibraz etmeleri gerekmektedir. 

17.6. İhale üzerinde kalan isteklilerin kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasında sayılan durumlarda olmadığına dair belgeleri sözleşmeden önce sunamaması …

17.6.4. İhale üzerinde kalmasına rağmen süresi içinde sözleşme imzalamaya gelmeyenlerin ise Kamu İhale Kanununun 44 üncü maddesi gereğince geçici teminatının gelir kaydedilmesi ve anılan Kanunun 58 inci maddesi uyarınca kamu ihalelerinden yasaklanması gerekmektedir. Bu çerçevede; sözleşme imzalamaya davet edilen istekli tarafından taahhüt edilen hususlara ilişkin yukarıda belirtilen belgelerin sözleşme imzalama süresi içinde sunulmaması halinde, bu istekli hakkında 4734 sayılı Kanunun 58 inci maddesinin birinci fıkrasında yer alan ‘üzerine ihale yapıldığı halde mücbir sebep halleri dışında usulüne göre sözleşme yapmayanlar’ kapsamında değerlendirme yapılacak ve ayrıca anılan Kanunun 44 üncü maddesi gereğince geçici teminatı gelir kaydedilecektir. Ancak, 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerine ilişkin belgelerin ihale üzerinde kalan istekli tarafından ilgili yerlerden temin edilerek süresi içerisinde ihaleyi yapan idareye sunulması ve bu belgeler üzerinde yapılan inceleme sonucunda belgelerin taahhüt edilen duruma aykırı hususlar içerdiğinin anlaşılması (sosyal güvenlik prim veya vergi borcu bulunması gibi) halinde, sonradan ihalenin iptal edilip edilmediğine bakılmaksızın, bu durumda olanların ihale dışı bırakılarak geçici teminatlarının gelir kaydedilmesi, fakat haklarında ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmemesi gerekmektedir.” açıklaması yer almaktadır.

 

İhale komisyonunun 18.09.2023 tarihli kararı ile ihalenin başvuru sahibi Akdeniz Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. üzerinde bırakıldığı ve idare tarafından 29.09.2023 tarihli yazıda “Tebliğ tarihini izleyen günden itibaren en geç on gün içinde ihale tarihinde 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinde sayılan durumlarda olmadığınıza dair belgeler ile %6 oranında kesin teminatı vermek ve diğer yasal yükümlülükleri yerine getirmek suretiyle ihale konusu işe ilişkin sözleşmeyi imzalamanız gerekmektedir.” ifadelerine yer verilerek anılan isteklinin sözleşmeye davet edildiği görülmüştür.

 

İstenilen belgelerin başvuru sahibi tarafından sözleşme yapmak amacıyla idareye sunulmasına müteakip idarece yapılan inceleme sonucu belgelerde adli sicil kaydı tespit edilmesi üzerine idarenin hukuk müşavirliğinden görüş talep edilmiştir.

 

İdarenin hukuk müşavirliği tarafından “…Akdeniz Orman Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.nin hakim ortağına ait sabıka kaydı ve mahkeme kararı üzerinde yapmış olduğumuz incelemede taksirle bir kişinin yaralanmasına sebep olmadan ceza almış olduğu, Danıştay 13. Dairenin 2021/1404 E. 2021/1957 K. sayılı dosyasında da yer alan kararda da bu konunun detaylı olarak incelendiği mesleki faaliyet kapsamında yapılacak değerlendirmenin kriterlerini taşıdığı tespit edilmiştir. Bu tespitlerimize istinaden Akdeniz Orman Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.nin hakim ortağına ait sabıka kaydının 4734 sayılı Kamu ihale Kanununun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında kaldığı…” görüşü verilmiştir.

 

Bunun üzerine idare tarafından 12.10.2023 tarihli kararında “Sözleşmeye davet edilen ve ekonomik açıdan en avantajlı teklif sahibi Akdeniz Orman Ürünleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi hâkim ortağı Turgay Özen’in ekte sunulan hukuki görüşte belirtildiği üzere mesleki faaliyeti ile ilgili ceza almış olduğu tespit edilmiştir. … Yukarıda belirtilen hükümlere göre adli sicil kaydının olması nedeni ile 4734 sayılı Kanunun 10. maddesinin son paragrafına istinaden…” gerekçesiyle başvuru sahibinin teklifinin %3 tutarına karşılık gelen geçici teminatının gelir kaydedilerek ihale dışı bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.

 

İdare tarafından 12.10.2023 tarihli kararına esas alınan adli sicil kaydına konu Turgay Özen’in sanık sıfatıyla yargılandığı dava sonucunda İstanbul Anadolu 45.Asliye Ceza Mahkemesinin 09.07.2020 tarihli ve E:2018/724, K:2020/235 sayılı kararının “…Soruşturma aşamasında alınan bilirkişi raporu ile kovuşturma aşamasında alınan bilirkişi raporlarının birbiriyle çelişkili olması nedeniyle mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan ve ayrıntılı olup tüm yönleri ile olayı irdelemesi nedeniyle hükme esas alınan 11/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda; iş yeri sahibi Turgay Özen’in iş yerinde etkili ve yeterli bir denetim mekanizması kurmaması nedeniyle vefat edenin söz konusu yere çıkışının engellenmemiş olması, öğütücü kısmın önünde insan düşmesini engelleyecek ya da düşse bile öğütücü kısmın içine düşmesini engelleyecek herhangi bir korkuluk bulundurulmaması, özel risk ihtiva eden kısımlarda gerekli işaretlemelerin yapılmaması nedeniyle girişlerin engellenmemesi, iş yerinde iş sağlığı ve iş güvenliği alanında risk değerlendirmesinin yapılmamış olması nedeniyle asli kusurlu olduğu, … tespit edilmiştir.

Sanıklar … ve Turgay Özen alınan savunmalarında; kusurlu olmadıklarını beyan ederek atılı suçlamayı kabul etmemiş iseler de 11/06/2020 tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak suçtan kurtulmaya yönelik savunmalarına itibar edilmeyip sanıkların atılı suçu işledikleri kabul edilmiştir.

Sanıklar … ve Turgay Özen’in asli kusur şeklinde gerçekleşen taksire dayalı kusurlarının ağırlığı ve meydana gelen zararın boyutu dikkate alınarak cezanın bireyselleştirilmesi sırasında takdiren alt sınırdan uzaklaşılmıştır. …

Bütün bu anlatımlardan sonra; iddia, savunmalar, 11/06/2020 tarihli bilirkişi raporu, adli tıp raporları, tanık beyanları, tespit tutanakları ve tüm dosya kapsamına göre sanıklar … ve Turgay Özen’in üzerlerine atılı suçu işledikleri anlaşılmakla cezalandırılmalarına, … karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

Hüküm: …

2-) Sanık Turgay Özen’in üzerine atılı ‘Taksirle Ölüme Neden Olma’ suçunu işlediği sabit görülmekle; 5237 sayılı Yasa’nın 85/1 maddesinde belirtilen suçun işleniş biçimi, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zararın ve sanığın taksirine dayalı kusurunun ağırlığı nazara alınıp Yasa’da belirtilen alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurmak suretiyle sanığın takdiren 3 Yıl Hapis Cezası İle Cezalandırılmasına,

Yargılama sırasında Mahkememize karşı takındığı saygılı tutum ve davranışları lehine takdiri indirim sebebi kabul edilip tayin olunan cezada, 5237 sayılı Yasa’nın 62/1 maddesi uyarınca, takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak sanığın 2 Yıl 6 Ay Hapis Cezası İle Cezalandırılmasına,

Tayin olunan cezada başkaca Yasal ve takdiri artırım ve indirim hükümlerinin uygulamasına yer olmadığına,

Tayin olunan ceza, 5271 sayılı Yasa’nın 231/5 maddesine göre 2 yıl veya 2 yıldan az olmadığı için, sanık hakkında belirlenen Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılmasına Yer Olmadığına,

5237 sayılı Yasa’nın 50/4 maddesi delaletiyle taksirli suça ilişkin uzun süreli hapis cezasının; sanığın kişiliği ile sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak 5237 sayılı Yasa’nın 50/1-a maddesi uyarınca 910 Gün Karşılığı Adli Para Cezasına Çevrilmesine,

5237 Sayılı Yasa’nın 61/8 maddesi uyarınca, belirlenen sonuç gün karşılığı adlı para cezası için, aynı Yasa’nın 52/1-2 maddesi uyarınca sanığın ekonomik durumu ve diğer şahsi hâlleri göz önüne alınarak, 1 gün karşılığı takdiren 50,00 TL olarak belirlenmek suretiyle sanığın, 910 gün karşılığı toplam 45.500,00 TL Adli Para Cezası İle Cezalandırılmasına,

Erteleme, ancak hapis cezası için mümkün olduğundan, tayin olunan adli para cezasının 5237 sayılı Yasa’nın 51/1 maddesi uyarınca Ertelenmesine Yer Olmadığına,…” şeklinde olduğu görülmüştür.

 

İhale işlem dosyası içerisindeki kesinleşme şerhinden Turgay Özen hakkında “Taksirle Ölüme Neden Olma” suçuna ilişkin verilen mahkûmiyet hükmünün istinaf incelemesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesinin 07.06.2021 tarihli ve E:2021/371, K:2021/1994 sayılı kararı ile 07.06.2021 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.

 

Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) ve www.ticaretsicili.gov.tr internet adresinden yapılan sorgulama sonucu temin edilen bilgi ve belgelerden; her türlü orman ürünlerinin temini, işlenmesi ve satışı konusunda faaliyet gösteren başvuru sahibi tüzel kişiliğin %98 hissesine sahip Turgay Özen’in 17.05.2024 tarihine kadar münferiden temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğu tespit edilmiştir.

 

Yukarıda aktarılan mevzuat alıntılarından; ihale tarihinden önceki beş yıl içerisinde mesleki faaliyetlerinden dolayı yargı kararıyla hüküm giyen isteklilerin ihale dışı bırakılacağı, beş yıllık sürenin başlangıcı olarak mahkemece verilen hükmün kesinleştiği tarihin esas alınacağı, anonim şirket statüsünde olan tüzel kişilerin yönetim kurulu üyelerinin ve sermaye şirketinde yönetim kurulu üyesi olmasa dahi şirketin idaresinde hâkim etkisi bulunan ortak veya ortakların söz konusu hususun tespiti için adli sicil kaydı sunmaları gerektiği, sözleşme yapılmaya yönelik ihale üzerinde bırakılan istekli tarafından idareye sunulan bilgi ve/veya belgelerin taahhüt edilen duruma aykırı hususlar içermesi halinde anılan isteklinin teklifi değerlendirme dışı bırakılarak geçici teminatının gelir kaydedileceği ancak haklarında yasaklama müeyyidesinin uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

 

4734 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi kapsamında sadece mesleki faaliyetin yürütülmesinden kaynaklanan mahkûmiyet halleri dikkate alınacağından mahkûmiyet kararlarının mesleki faaliyetten kaynaklanıp kaynaklanmadığının somut olay bakımından irdelenmesi gerekmektedir.

 

Başvuru sahibi tüzel kişiliğin hâkim ortağı ve yöneticisi Turgay Özen’in işletmesinde vuku bulan kaza sonucundaki yargılamada işyerinde etkili ve yeterli denetim mekanizması kurulmaması, özel risk ihtiva eden yerlerde gerekli işaretlemelerin yapılmaması ile iş sağlığı ve güvenliği alanında risk değerlendirmesinin bulunmaması gerekçesiyle asli kusurlu olarak “Taksirle Ölüme Neden Olma” suçundan mahkûm olduğu, olayın her türlü orman ürünlerinin temini, işlenmesi ve satışı konusunda ticari faaliyet gösteren Turgay Özen’in işletmesinde dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı olarak mesleki bir faaliyetin icrası esnasında gerçekleştiğinin anlaşıldığı, başvuru sahibi tarafından iddia edilen iş yerinde güvenlik önemlerinin alındığı, iş güvenliği sözleşmelerinin bulunduğu, kazada hayatını kaybeden kişi ile aralarında hizmet ilişkisinin bulunmadığı, İstanbul Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünce olayın iş kazası olarak nitelendirilmediği hususlarının ise istinaf incelemesinden geçerek kesinleşen mahkûmiyet hükmü karşısında dikkate alınamayacağı, dolayısıyla Turgay Özen’in mesleki faaliyetlerinden kaynaklanan ve 07.06.2021 tarihinde kesinleşen mahkûmiyeti nedeniyle 4734 sayılı Kanun’un 10’uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (e) bendi gereği başvuru sahibinin teklifinin %3’üne karşılık gelen geçici teminatının gelir kaydedilerek ihale dışı bırakılması yönündeki idarenin kararında mevzuata aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiasının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

 

Diğer yandan, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinde “Başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması halinde, Kurul kararı ile itirazen şikâyet başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesine karar verilir. Kurul kararının başvuru sahibine bildirimini izleyen otuz gün içinde başvuru sahibinin Kuruma yazılı talebi üzerine, bu talep tarihini izleyen otuz gün içinde Kurum tarafından itirazen şikâyet başvuru bedelinin iadesi yapılır ve son ödeme tarihine kadar geçen süre için faiz işlemez. Diğer hallerde başvuru bedeli iade edilmez.” hükmü bulunmaktadır.

 

 

Başvuru sahibinin itirazen şikâyete konu iddialarının tamamında haklı bulunması halinde başvuru bedeli iadesinin söz konusu olabileceği dikkate alındığında, yukarıda yer verilen tespit ve değerlendirmeler neticesinde başvuru sahibinin iddialarında haklı bulunmadığı anlaşıldığından başvuru bedelinin başvuru sahibine iadesi için anılan Kanunun öngördüğü şekilde “başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması” koşulunun gerçekleşmediği dolayısıyla 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 53’üncü maddesinin aktarılan hükmü gereğince başvuru bedelinin iadesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır.

 

B) İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 18’inci maddesinin ikinci fıkrası yönünden yapılan inceleme sonucunda herhangi bir aykırılık tespit edilmemiştir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

Anılan Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikâyet başvurusunun reddine,

 


Oybirliği ile karar verildi.