davaya konusu ihalede sorumlu ve davalı aktif hasım olan müteahhit firma olduğu her türlü zarar kaza ve hasarların firmaya ait olduğu, firma ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan Eser sözleşmesi ile İnşaat işleri Teknik şartnamesi İdare Şartname Yapım işleri Genel şartnamesi ve Teknik Şartnamesi ile Müteahhit firma yaptığı işlerle ilgili ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar ve ziyandan sorumlu olduğu davalı firma açısından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini dava konusu hasarın müteahhit firma tarafından verilen zararlardan firmanın sorumlu olmayacağı muhtelif mahkeme ilamları ile teyit edildiği

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/572 Esas
KARAR NO : 2019/880

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı müvekkil sigorta şirketi nezdinde ticari paket sigorta poliçesi ile sigortalı …’a ait servis kutu ve boruları davalılar tarafından hasara uğratıldığı ve bu sebeple davacı şirket tarafından sigortalısına 29.07.2016 tarihinde 5.149,66 USD hasar tazminatı ödendiği, davacı şirket ödenen bu tazminatın hasardan sorumlu olan davalı aleyhine rücu mektubu gönderildiği ve davalı tarafın rücu mektubuna olumsuz yanıt verdiği ve borcun ödenmediği belirterek ödenen tazminat miktarının rücuen tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı İSKİ vekili cevap dilekçesinde; davaya konu vakada sorumlu ve davalı aktif hasım olan müteahhit firma olduğu, her türlü zarar, kaza ve hasarların firmaya ait olduğu, firma ile yüklenici firma arasında bağıtlanan ve taraflar ile üçüncü şahısları bağlayıcı olan “Eser sözleşmesi ile İnşaat işleri Teknik şartnamesi, İdare Şartname, Yapım işleri Genel şartnamesi ve Kanalizasyon Özle Teknik Şartnamesi” ile Müteahhit firma yaptığı işlerle ilgili ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar ve ziyandan sorumlu olduğu, davalı firma açısından davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, dava konusu hasarın müteahhit firma tarafından verilen zararlardan firmanın sorumlu olmayacağı muhtelif mahkeme ilamları ile teyit edildiği, Yargıtay 4.Hukuk dairesinin 2003/15798 E, 2003/15311 K. Sayılı ilam da “ İstisna sözleşmelerinde işveren ile çalıştırılan kişi arasında taabiyet bulunmadığından, iş sahibi olan müteahhidin haksız eyleminde ileri gelen zararlardan iş sahibi BK Madde 55 uyarınca sorumlu tutulamayacağı, ekte ki sözleşme incelendiğinde müteahhit firmanın sorumlu olacağı davanın pasif husumet ehliyet yönünden reddi gerekeceğini, dava konusu hasarda B.K. Madde 49’a göre kusur-zarar- illiyet bağı şarltlarının oluşmadığı, yine B.K. 66.Maddesi gereği adam çalıştıranın sorumluluğu için somut olayda adam çalıştırma ilişkisi ile çalıştırılanın hizmeti yerine getirirken hukuka aykırı bir eylemle zarar vermesi unsurlarının gerçekleşmediğini, hukuken sorumlu olmadıklarını, idarenin bir kamu kuruluşu olduğunu inşaat işleri ie uğraşmadığı için bu işi ihale yönetmeliğine uygun olarak gerekli yeterlilik belgelerini ibraz ederek ihaleyi alan firmaya verdiklerini, bu işi yapan kişilerin davalı firmanın denetim ve gözetiminde olmadığı, firmanın sadece işin teknik şartlara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetlediklerini, bunun dışında bir denetim ve gözetimin söz konusu olmadığını, zararın önlenmesi hususunda adam çalıştıranın, yardımcı kişinin seçiminde, talimat vermede ve denetimde gerekli özenin göstermediğini, oysa ki davalı idarenin müteahhidin çalıştırdığı elemanlara hiçbir şekilde talimat vermesi, onları seçmesi, ve denetlemesi söz konusu olmadığı, bu görevlerin müteahhit firmaya ait olduğu, ayrıca davalı firmalar arasında imzalanan sözleşmenin 26.Maddesi gereğince müteahhit yaptığı işlerle ilgili olarak ortaya çıkabilecek her türlü kaza, hasar, şikayet, zarar ve ziyandan dolayı hukuki ve cezai bulunmakta olduğu, dava konusu hasarın meydana gelmesinde davacının karşılıklı kusur durumunun araştırılması, davacıya ait altyapı tesislerin projesine uygun biçimde döşenip döşenmediği, gerekirse projelerin getirtilerek yerinde kazı yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava;…’a ait servis kutu ve borularının davalılar tarafından hasara uğraması sebebiyle ödemiş oldukları bedelin iadesi davası olduğu anlaşıldı.
Davacı vekili delil ve belgelerini ibraz etmiş, davada; Sigorta poliçesi, Hasar tespit tutanağı, Hasar onarım giderleri belgesi, İbraname, Rucü mektubu, Bilirkişi incelemesi vs. delillere dayanmışlardır.
Mahkememizce toplanan delillere, iddia ve savunmaya göre davacının, davalı borçludan alacaklı olup olmadığı hususunda bilirkişiden rapor alınmış, 24/06/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı “ … Ltd. Şti” nin, kazı çalışması sırasında tutanak adresindeki… tesislerine verdiği hasardan dolayı tam kusurlu bulunduğu, davalılardan …nin asıl işveren olması , yüklenici firma üzerinde kontrol ve denetim yetkisinin bulunması ile taraflara arasında akdedilen sözleşmenin 3. Kişilere karşı oluşan zararlarda ileri sürülemeyeceği de dikkate alınarak, … nin de bu zarardan müştereken müteselsilen sorumlu olduğu, hukuki inceleme ve kanaat gerektiren bu hususun da Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu, davalı şirket tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında…’ın tesislerinde meydana gelen hasarın toplam bedelinin 16.342,95-TL ( 5.149,66 USD ) olduğu, hukuki inceleme ve takdiri sayın Mahkemeye ait olmak üzere toplam hasar bedelinden personel ve araç giderlerini( 885,83 TL ) muaf tutulduğunda, rucüen tahsili davalı şirket ile …den müştereken ve müteselsilen talep edebileceği miktarın 15.457,12 TL olduğunu tespit ve rapor etmiştir.
Dava dosyası, ibraz olunan belge ve bilgiler gerekse tarafların iddiaları üzerinde yapılan inceleme, irdeleme ve değerlendirmeler sonucunda,… yetkilileri tarafından tanzim edilen Hasar Tespit Tutanağında , 09.11.2016 günü Merkez Efenfi Mahallesi … Sokak Zeytinbunu / İstanbul” da kanal kazısı esnasında… dağıtım boru hattına hasar verildiğini, gaz çıkışı nedeniyle vanaların kapatıldığını, hasara neden olan firmanın … Ltd.şti. olduğu, hasara neden olan kişinin / kişilerin hasar tespit tutanağını imzalamaktan imtina etmiş olduğu, dava dışı…’ın tutanak adresindeki polietilen boru hattına davalı … Ltd.şti. nin hasar verdiği, davacı sigorta şirketi tarafından hasar bedeli talep edilen tutanak adresindeki …’ın tesislerine verilen zararla ilgili olduğu, yapılan incelemede hasar tespit tutanağı ile tespit edilen zarar ile dosyaya sunulan …’a ait 09.11.2016 tarihli 5311 no’lu hasar onarım giderleri belgesi üzerinde yapılan inceleme sonucunda, hasar onarım giderleri belgesinde yer alan personel giderleri ve araç giderleri bilgilerine ait dosyada başkaca belge ve bilgi bulunmadığından onarım işleminde kullanılan araçların ve personelin …’ın personeli ve araçları olarak kabul edildiği, hasar bedeli değerlendirmesinde dikkate alınmayacağı,
Davalı şirket tarafından yapılan kazı çalışmaları sırasında …’ın tesislerinde meydana gelen hasarın toplam bedelinin 16.342,95 TL( 5.149,66 USD ) olduğu, hasar bedelinden personel ve araç giderlerini (885,83-TL) muaf tutulduğunda, rucüen tahsili davalı şirket ile … den müştereken ve müteselsilen talep edebileceği miktarın 15.457,12-TL olduğu, ( 5.149,66-USD’nin 16.342,95-TL olması hususu göz önüne alındığında 1-USD’nin 3.173,-TL olduğu, 885,83-TL’nin ise 279,17-USD, 5.149,66-279,17=4.870,49-USD olacağı)
Türk Ticaret Kanunu ilgili maddesi hükmü gereği , sigortacının , sigortalısının yerine halef olması ve rücu hakkını kullanabilmesi , sigorta hasar bedelinin sigortalısına ödenmesi şartına bağlı olduğu, davacı sigorta şirketi sigortalısına, davaya konu, hasar bedelini ödemiş olduğundan rücu hakkı bulunduğu, davalı “… Ltd. Şti” nin, kazı çalışması sırasında tutanak adresindeki … tesislerine verdiği hasardan dolayı tam kusurlu bulunduğu, davalılardan… nin asıl işveren olması, yüklenici firma üzerinde kontrol ve denetim yetkisinin bulunması ile taraflara arasında akdedilen sözleşmenin 3. kişilere karşı oluşan zararlarda ileri sürülemeyeceği de dikkate alınarak, İSKİ nin de bu zarardan müştereken müteselsilen sorumlu olduğu hususunun tespit ve rapor edildiği, denetlemeye ve hükme dayanak etmeye elverişli bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
A)4.870,49-USD’nin 29/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca 1 yıllık USD’ye mevduatına kamu bankalarınca uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-)Harçlar Yasası uyarınca alınması gerekli 1.191,61-TL harçtan peşin alınan 313,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 878,57-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Davacı tarafından dava açıldığı sırada yatırılan 313,04-TL peşin nispi harcın davalılardan tahsiline, davacıya verilmesine,
3-)Davacı tarafından yapılan başlangıçta alınan 31,40-TL başvurma harcı, 600,00-TL bilirkişi ücreti, 226,00-TL davetiye gideri olmak üzere toplam 857,40-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre 814,53-TL’sinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, geriye kalan bakiye yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 3.400,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-)Davalı… İdaresi Genel Müdürlüğü duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 885,83-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-)Karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacının / davalının gider / delil avanslarından artan bakiyelerinin davacı / davalı / vekillerine iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya başka bir mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK 341. madde uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurma hakları hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2019

Katip

Hakim