ihalede olmayan işler için hesaplama yapılırken öncelikle yapılan işlerin  idarenin yararına olup olmadığı bilirkişilerce belirlenir ve yalnızca idarenin yararına olan işlerin bedeli işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanır. İdarenin yararına olmayan işler için bir bedel hesabı yapılmaz. Hükme esas alınan raporda, yapılan işlerin idarenin yararına olup olmadığı değerlendirilmediğinden ve hesaplama Bayındırlık birim fiyatlarıyla yapıldığından bu rapor hüküm tesisi için yeterli ve elverişli bulunmadığı HK (Yargıtay K1)

ihalede olmayan işlerin hesaplanması

T.C.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi

 

Esas No:2014/2288
Karar No:2015/751
K. Tarihi:16.02.2015

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Davada, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 49.560,00 TL iş bedeli alacağının tahsili istenmiş, 13.06.2013 havale tarihli ıslah dilekçesiyle talep 4.874,04 TL artırılarak 54.434,04 TL’ye çıkarılmış, yapılan yargılama sonucunda mahkemece ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Davalı idarece 4734 ve 4735 sayılı yasalar uyarınca usulüne uygun şekilde ihaleye çıkılmamış ve taraflar arasında yazılı olarak bir sözleşme imzalanmamış ise de, dava konusu işlerin yapılıp teslim edildiği ihtilafsızdır. Zaman bakımından uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 410 ve devamı maddeleri uyarınca vekâleti olmaksızın başkasının hesabına yapılan ve iş sahibinin menfaatine olan işlerin bedeli talep edilebilir. Bu sebeple davacı yüklenici sözleşme olmaksızın davacının menfaatine yaptığı işlerin bedelini vekâletsiz iş görme hükümlerine göre talep etmekte haklıdır. Davacı dava dilekçesinde dava konusu işler için 42.000,00 TL + KDV = 49.560,00 TL teklif verdiğini ve teklifin davalı idareyi temsilen okul müdürünce kabul edildiğini beyan etmiştir. Davacının bu beyanı kendisini bağlayacağından dava konusu işler nedeniyle talep edebileceği bedel hiçbir surette 49.560,00 TL’yi geçemez. Vekâletsiz iş görme hükümlerine göre hesaplama yapılırken öncelikle yapılan işlerin iş sahibi idarenin yararına olup olmadığı bilirkişilerce belirlenir ve yalnızca idarenin yararına olan işlerin bedeli işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa rayiçlerine göre hesaplanır. İdarenin yararına olmayan işler için bir bedel hesabı yapılmaz. Hükme esas alınan raporda, yapılan işlerin idarenin yararına olup olmadığı değerlendirilmediğinden ve hesaplama Bayındırlık birim fiyatlarıyla yapıldığından bu rapor hüküm tesisi için yeterli ve elverişli bulunmamaktadır.

Diğer yandan mahkemece faiz herhangi bir tarih gösterilmeksizin hakediş (ıslah) tarihinden başlatılmıştır. Islah harcı 13.06.2013 tarihinde yatırılmış, ıslah dilekçesinde hakediş tarihi de 01.03.2009 olarak açıklanmıştır. Mahkemece faize başlangıç yapılan tarihler farklı olup birbiriyle uyuşmamaktadır. Ne var ki davacı yanca temyize gelinmediğinden doğan usuli kazanılmış hak nedeniyle alacağın tamamı için faizin 13.06.2013 ıslah tarihinden başlatılması gerekir. Dava dilekçesinde alacağa ticari faiz istenmiş ise de ıslah dilekçesinde alacağın tamamına uygulanacak faizin nevi yasal faiz olarak belirtilmiştir. Bu durumda taleple bağlı kalınarak hüküm altına alınan alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken talebin aşılarak ticari faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.

Mahkemece yapılacak iş; aynı bilirkişiden yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda ek rapor alınarak davacı tarafından yapımı gerçekleştirilen ve davalının menfaatine olan işlerin bedelini işin yapıldığı 2008 yılı serbest mahalli rayiçlerine göre hesaplamak, serbest piyasa rayiçlerinin içinde KDV de bulunduğundan alacağa ayrıca KDV eklememek, varılan sonuca göre taleple bağlı kalınarak belirlenen miktarı hüküm altına almak ve alacağın tamamına 13.06.2013 ıslah tarihinden yasal faiz yürütmek olmalıdır.

Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin ve Yargıtay başvurma harçlarının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 16.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

mbs logo
ihale