İhaleye katılan şirketin tek pay sahipli AŞ olarak faaliyetine devam ederken çok ortaklı AŞ olarak faaliyetine devam etmesi için ortaklık durum belgesinin düzenlendiği geriye doğru kesintisiz 1 yıl %50’den fazla hisseye sahip olma şartının sağlandığı hususunun tespit etmediği anlaşıldığından mahkeme kararının bozulması(Danıştay kararlı)

Toplantı No 2021/048
Gündem No 79
Karar Tarihi 01.12.2021
Karar No 2021/MK-476
BAŞVURU SAHİBİ:
Klv İnşaat A.Ş. – Şenbay Mad. Tur. İnş. Nak. San. Ve Tic. A.Ş.
İHALEYİ YAPAN İDARE:
T.C Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü(Tcdd) Genel Müdürlük
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2018/309847 İhale Kayıt Numaralı “Sivas Lojistik Merkezi Ve Demiryolu Bağlantısı (Ietap) İnşaatı Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 2018/309847 ihale kayıt numaralı “Sivas Lojistik Merkezi ve Demiryolu Bağlantısı (Ietap) İnşaatı Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Klv İnşaat A.Ş. – Şenbay Mad. Tur. İnş. Nak. San. ve Tic. A.Ş. İş Ortaklığı itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 27.01.2021 tarihli ve 2021/UY.II-253 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine” karar verilmiştir.

 

Davacı Efe Raylı Sistemler Anonim Şirketi – Evrensel Yol İnşaat Anonim Şirketi – 1923 İnşaat Anonim Şirketi İş Ortaklığı tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 15. İdare Mahkemesinin 18.03.2021 tarihli E:2021/239 sayılı kararında “… 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na göre, anonim şirketlerde hisse devrinin kural olarak tescilinin zorunlu olmadığı ve Ticaret Sicili Gazetesi’nde yer alan bilgilerin şirketin son ortaklık durumuna dair bilgileri içermeyebileceği dikkate alındığında ve sadece pay defterinde kayıtlı bulunan kimsenin pay sahibi olarak kabul edileceği hükmü ile birlikte değerlendirildiğinde anonim şirketlerde ortaklık durumunun ancak pay defterinden anlaşılabileceği, yönetim kurulu karar defterinde ise ortaklık durum bilgisinin bulunmasının zorunlu olmadığı anlaşılmaktadır.

Buna göre, her ne kadar 12.03.2018 tarihinden önce yönetim kurulu karar defterinde ortaklık durumu gösterilmemiş ise de Efe Raylı Sistemler A.Ş.’nin (unvan değişikliği öncesi Lapis Elektrik Üretim A.Ş.) pay defterinde 08.01.2017 tarihinden itibaren Mehmet Atalay’ın şirkette %50’den fazla hisseye sahip olduğunun yazılı olduğu, anonim şirketlerde ortaklık durumunun ancak pay defterinden anlaşılabileceği dikkate alındığında anılan şahsın ortaklık durum belgesinin düzenlendiği 05.09.2018 tarihinden geriye doğru kesintisiz bir yıldan fazla süredir tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağı olma şartını sağladığı anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir.

 

Söz konusu Mahkeme kararını yerine getirmek üzere alınan Kamu İhale Kurulu’nun 14.04.2021 tarihli ve 2021/MK-154 sayılı kararı ile; “Kamu İhale Kurulunun 27.01.2021 tarihli ve 2021/UY.II-253 sayılı kararının 2.iddia ile ilgili kısmının iptaline,

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (b) bendi gereğince düzeltici işlem belirlenmesine,” karar verilmiştir.

 

Bilahare Ankara 15. İdare Mahkemesinin 08.04.2021 tarihli ve E:2021/239, K:2021/690 sayılı kararı ile dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

 

Anılan mahkeme kararına karşı yapılan temyiz başvurusu üzerine Danıştay Onüçüncü Dairesinin 20.09.2021 tarihli ve E:2021/2637, K:2021/2892 sayılı kararı ile “… Dosyanın incelenmesinden 29/06/2018 tarihinde ilanı yayımlanan ihaleye, davacıların pilot ortağı Efe Raylı Sistemler Anonim Şirketi tarafından iş deneyiminin tevsiki amacıyla Mehmet Atalay adına düzenlenmiş iş deneyim belgesinin ve 05/09/2018 tarihli ortaklık durum belgesinin sunulduğu, her ne kadar pay defterinde Mehmet Atalay’ın hisseleri devraldığı tarih 08/01/2017 olarak gözükmekteyse de bu bilginin yer aldığı defter sayfasının 16/03/2018 tarihinde noter onayına tâbi tutulduğu, bu hâliyle devir tarihini ispat kabiliyetinin sınırlı olduğu, öte yandan şirketin 08/01/2017 tarihinden itibaren çok ortaklı anonim şirket olarak faaliyetine devam edeceğine ilişkin yönetim kurulu kararında da Mehmet Atalay’ın ismine yer verilmediği, 03/02/2017 tarih ve 2017/002 sayılı yönetim kurulu kararında, şirketin 08/01/2017 tarihinden itibaren, tek pay sahipli anonim şirket olarak devam eden faaliyetine, çok ortaklı anonim şirket olarak devam edeceği yönünde karar alınmış olmakla birlikte, Mehmet Atalay’ın %50’den fazla hisseye sahip ortak olarak göründüğü ilk yönetim kurulu kararının 12/03/2018 tarih ve 2018/304 sayılı karar olduğu, aynı yönetim kurulu kararında, Fevzi Acar’ın 245 adet hissesini Rıza Erkut Yurdani’ye devrettiği ve ortaklık yapısının 245 hisse Rıza Erkut Yurdani’ye ve 255 hisse Mehmet Atalay’a ait olmak üzere değiştiği, buna göre, 03/02/2017 tarihli yönetim kurulu kararıyla çok ortaklı anonim şirket olarak faaliyetinin devamına karar verilen şirketin, çok ortaklık yapısında bir değişiklik olmadığı hâlde, yine 12/03/2018 tarihinde alınan 2018/007 sayılı yönetim kurulu kararında, şirketin tek pay sahipli anonim şirket olarak faaliyetine devam ederken çok ortaklı anonim şirket olarak faaliyetine devam edeceğinin belirtilmesinin çelişkili olduğu, bu durumda ortaklık durum belgesinin düzenlendiği 05/09/2018 tarihinden geriye doğru kesintisiz bir yıl %50’den fazla hisseye sahip olma şartının sağlandığı hususunun tespit edilemediği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararında ise hukukî isabet bulunmamaktadır.” gerekçeleriyle mahkeme kararının bozulmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 14.04.2021 tarihli ve 2021/MK-154 sayılı kararının iptaline,

 

2- Anılan Danıştay kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, Kamu İhale Kurulunun 27.01.2021 tarihli ve 2021/UY.II-253 sayılı kararının hukuki geçerliğini koruduğuna,

 


Oybirliği ile karar verildi.