İhaleyi alan yüklenicinin uygulama işlerinde tedarikçi firma ile sözlü anlaşma yaparak ürün ve uygulama hizmetlerini aldığı ve 1 kısım ödemeyi çek ile yaptığı ancak işin tamamına ait  ödeme yapmadığı davacının dosyaya sunduğu makbuz fotokopilerindeki yazıların yükleniciye  ait olması ve alacaklı tarafından başka bir ilişki nedeniyle verildiğinin ispat edilemememesi halinde söz konusu makbuzlar akdi ilişkinin ispatı açısından “delil başlangıcı” sayılır ve bu konuda tanık dinlenebilir Mahkemece yapılacak iş, dosya arasında bulunan fotokopi makbuz asılları dosyaya kazandırılarak bu makbuzlardaki yazıların imza incelemesi yaptırılması gerektiği hk(Yargıtay  kararı 2022)

İhaleyi alan yüklenicinin tedarikçi firma ile sözlü anlaşma yapması

  1. Hukuk Dairesi         2021/3822 E.  ,  2022/2442 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için alacak istemine ilişkindir.
Davacı, davalı …’in İmam Hatip Lisesi ve yurt inşaatı işini ihale ile aldığını, bu işi davalı … ile birlikte yaptıklarını; aralarındaki sözlü anlaşma gereği inşaatın alçı ve boya işini davalı …’ten kendisinin aldığını ve işi tamamladığını, …’ın bu iş karşılığında bir kısım ödeme yaptığını ancak işin tamamının ödenmediğini belirterek bakiye iş bedeli alacağını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığını davacıyı tanımadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; davacı ile aralarında sözleşme bulunmadığını, davacının dava dışı … Petrol ile anlaştığını davanın davalı şirkete karşı yöneltmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde, davacı yüklenicinin eser meydana getirdiğini ve iş bedelini hakettiğini usulüne uygun yasal delillerle kanıtlama yükümlülüğü altında olduğu, Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altında olduğu, davacının, davalı ile eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunu iddia etmekte, davalılar ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmakta olduğu, davacının akdî ilişkiyi kanıtlamak zorunda olduğu, davacı taraf,sözleşme ilişkisini, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK’nın 200. maddesi hükmü gereği talep miktarına göre senetle ispat edemediği, zira incelenmiş olan ticari defter ve kayıtlara göre davalılar arasında dosyaya sunulan herhangi bir sözleşme olmadığı, davacı tarafından davalılar adına düzenlenmiş herhangi bir fatura, sevk irsaliyesi, makbuz vs bulunmadığı, .. Petrol şirketi ile davalılara arasındaki ilişkinin de davacı yönünden ispatlanamadığı, davacının, davalılar ile arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacının istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Bu kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
Yerel Mahkeme davacı ile davalı … arasındaki sözleşme ilişkisi ispat edilemediğinden davanın reddine karar verilmişse de, 19.02.2019 tarihli celsede, davalı … vekili; “ …işin yapılması konusunda bir uyuşmazlık yoktur…davacı taraf yaptığı işler neticesinde … Petrolden bir takım çekler almıştır, bu çeklerin karşılıksız çıkması nedeniyle iş bu dava açılmıştır.” Şeklindeki beyanı ile davacının dosyaya sunduğu para makbuzlarındaki yazıların davalı …’ın el ürünü olduğunu beyanla tanıkla sözleşme ilişkisini ispat etmek istediği ve tanıklarının dinlendiği dosya içeriğiyle sabittir.
HMK nın 202. maddesinde, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belge delil başlangıcı olarak tarif edilmiş ve senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacının dosyaya sunduğu makbuz fotokopilerindeki yazıların davalı …’a ait olması ve davalı … tarafından başka bir ilişki nedeniyle verildiğinin ispat edilemememesi halinde söz konusu makbuzlar akdi ilişkinin ispatı açısından “delil başlangıcı” sayılır ve bu konuda tanık dinlenebilir.
Mahkemece yapılacak iş, dosya arasında bulunan fotokopi makbuz asılları dosyaya kazandırılarak bu makbuzlardaki yazıların davalı …’e ait olup olmadığı konusunda usulünce imza incelemesi yaptırılarak, yazıların İsmete ait olması halinde, davacının tanık beyanları ve yapılan iş değerlendirilerek esas hakkında bir karar vermekten ibarettir. Bu nedenlerle davacının temyiz itirazları davalı … açısından yerinde görülerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK 373. madde hükümleri gözetilerek dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin ise Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.04.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.