ihalede yükleniciye işe başlamaması nedeniyle ihtarda bulunulmuş ise de yüklenicinin anılan ihtardan sonra işe başladığı ancak işi süresinde bitiremediği dikkate alındığında yükleniciye işi bitirebilmesi için en az 10 gün süre verilmesi ve bu hususun da usulüne uygun olarak yükleniciye bildirilmeden sözleşmenin feshi (Danıştay K)

ihalede yükleniciye işe başlamaması nedeniyle ihtarda bulunmak

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/678 E.  ,  2023/194 K.

“İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2022/678
Karar No:2023/194

TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1. …
2. …Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacılar tarafından, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve 26. maddesi uyarınca 1 yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin 27/02/2019 tarih ve 30699 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; 07/09/2018 tarihinde ihale konusu işe ilişkin sözleşmenin imzalandığı ve aynı tarihte sözleşmenin yürürlüğe girdiği, iş yeri tesliminin 12/09/2018 tarihinde yapıldığı, anılan sözleşmeye göre iş yeri teslim tarihinden itibaren 60 gün içerisinde ihale konusu işin tamamlanarak geçici kabule hazır hâle getirilmesi zorunda olunduğu hâlde, ihaleye konu işin bitim tarihi olan 12/11/2018 tarihinde işin tamamlanmadığı, bununla birlikte 01/10/2018 tarihinde davalı idare personelince tutulan tutanakta davacı şirketin henüz işe başlamadığı, 13/12/2018 ve 24/12/2018 tarihlerinde ayrı ayrı olmak üzere arazi tespit tutanaklarının düzenlendiği ve bu tutanaklara göre ihale konusu işin yıl sonuna kadar bitirilemeyeceği değerlendirmesine yer verildiği, bu tespitler çerçevesinde 24/12/2018 tarihli işlemle sözleşmenin feshedildiği, sözleşme konusu taahhüdün yerine getirilmemesi nedeniyle de dava konusu yasaklama işleminin tesis edildiğinin görüldüğü, 07/09/2018 tarihinde imzalanan sözleşmede ihale konusu işe ilişkin tüm şart ve koşullara yer verildiği ve işin bitim tarihinden yaklaşık kırk gün geçtiği hâlde 24/12/2018 tarihli Arazi Kontrol Tutanağı’nda tespit edildiği üzere davacı şirketin işi tamamlayamadığının açık olduğu, ihaleye katılarak sözleşmeyi imzalayan davacı şirketin ihale dokümanında yer alan ve sözleşmede belirtilen tüm şartları bildiği hususları birlikte dikkate alındığında, davacı şirketin 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinin (f) bendinde belirtilen mücbir sebepler dışında ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre süresi içinde taahhüdünü yerine getirmediği anlaşıldığından, davacı şirketin ve şirket ortağı …’nın bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdarî Dava Dairesi’nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacılar tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu işlemin mevzuatta yer alan sürelere riayet edilmeksizin tesis edildiği, ihtar yapılmaksızın sözleşmenin feshedildiği, iş bitiminin gecikmiş olmasına rağmen idarece ihtar yapılmayarak işin tamamlanması yönünde irade kullanıldığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Orman Genel Müdürlüğü Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü’ne bağlı Alaçam Orman İşletme Müdürlüğü tarafından, … ihale kayıt numaralı “Değirmeneğrek Orman İşletme Şefliğinin 213, 202, 203 Kod No’lu ve Gölcük Orman İşletme Şefliğinin 121, 123 Kod No’lu Yollarda Üst Yapı Yapım İşi” için 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 3. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendi uyarınca istisna kapsamında 15/08/2018 tarihinde açık ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda, 07/09/2018 tarihinde sözleşme imzalanarak yüklenici davacı şirkete 12/09/2018 tarihinde yer teslimi yapılmıştır.
Sözleşmeye göre, iş bitim tarihi 12/11/2018 olmasına rağmen idarece düzenlenen 01/10/2018 tarihli tutanakta, “07/09/2018 tarihinde sözleşme imzalanarak 12/09/2018 tarihinde işe başlanacağı karara bağlanmasına rağmen 01/10/2018 tarihi itibarıyla işe başlanmadığı” ifadelerine yer verilerek yüklenici tarafından işe başlanmadığının tespit edildiği görülmektedir.
Bu tespit üzerine, 13/12/2018 ve 24/12/2018 tarihlerinde düzenlenen Arazi Kontrol Tutanakları’nda eksik görülen işlerin yıl sonuna kadar bitirilemeyeceği gerekçesiyle 4735 sayılı Kanun’un 20. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 24/12/2018 tarihinde sözleşme fesih kararının alındığı, ve anılan Kanun’un 25. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca da davacı şirket ve şirket yetkilisi davacı … hakkında 1 yıl süreyle Kamu İhale Kanunu’nun 2. ve 3. maddeleri ile istisna edilenler dahil olmak üzere bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Anılan yasaklama kararının iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4735 sayılı Kanun’un “İlkeler” başlıklı 4. maddesinde, “… Bu Kanun kapsamında yapılan kamu sözleşmelerinin tarafları, sözleşme hükümlerinin uygulanmasında eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir. … Kanunun yorum ve uygulanmasında bu prensip göz önünde bulundurulur.”; “İdarenin sözleşmeyi feshetmesi” başlıklı 20. maddesinde, ” Aşağıda belirtilen hâllerde idare sözleşmeyi fesheder: a) Yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi, b) Sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 25’inci maddede sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi hâllerinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir.”; “Sözleşmenin feshine ilişkin düzenlemeler” başlıklı 22. maddesinde, ” 19’uncu maddeye göre yüklenicinin fesih talebinin idareye intikali, 20’nci maddenin (a) bendine göre belirlenen sürenin bitimi, 20’nci maddenin (b) bendi ile 21’inci maddeye göre ise tespit tarihi itibariyle sözleşme feshedilmiş sayılır. Bu tarihleri izleyen yedi gün içinde idare tarafından fesih kararı alınır. Bu karar, karar tarihini izleyen beş gün içinde yükleniciye bildirilir. … 19, 20 ve 21’inci maddelere göre sözleşmenin feshedilmesi hâlinde, yükleniciler hakkında 26’ncı madde hükümlerine göre işlem yapılır. Ayrıca, sözleşmenin feshi nedeniyle idarenin uğradığı zarar ve ziyan yükleniciye tazmin ettirilir.”; “Mücbir sebeplerden dolayı sözleşmenin feshi” başlıklı 23. maddesinde “Mücbir sebeplerden dolayı sözleşmenin feshedilmesi hâlinde, hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilerek, kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar iade edilir.”; “Yasak fiil ve davranışlar” başlıklı 25. Maddesinde, “Sözleşmenin uygulanması sırasında aşağıda belirtilen fiil veya davranışlarda bulunmak yasaktır: … (f) Mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek.” kurallarına yer verilmiştir.
Aynı Kanun’un “İhalelere katılmaktan yasaklama” başlıklı 26. maddesinde ise, “25’inci maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar, 4734 sayılı Kanun’un 2’nci ve 3’üncü maddeleri ile istisna edilenler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Katılma yasakları, sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde İçişleri Bakanlığı; belediyeler ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilir. Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması hâlinde şirket ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında birinci fıkra hükmüne göre yasaklama kararı verilir. Haklarında yasaklama kararı verilenlerin gerçek veya tüzel kişi olması durumuna göre; ayrıca bir şahıs şirketinde ortak olmaları hâlinde bu şahıs şirketi hakkında da, sermaye şirketinde ortak olmaları hâlinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olmaları kaydıyla bu sermaye şirketi hakkında da aynı şekilde yasaklama kararı verilir.” kuralı yer almıştır.
Öte yandan, sözleşmenin feshine karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin “Sözleşmenin feshi ve tasfiye durumları” başlıklı 47. maddesinde, “Sözleşme yapıldıktan sonra mücbir sebep hâlleri dışında yüklenicinin mali acz içinde bulunması nedeniyle taahhüdünü yerine getiremeyeceğini gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak bildirmesi hâlinde, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir. (2) İdare aşağıda belirtilen hâllerde sözleşmeyi fesheder; a) Yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dokümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi, (…)” kuralına yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
4735 sayılı Kanun’da, idarenin sözleşmeyi hangi hâllerde feshedebileceği düzenlenmiş olup 20. maddesinin (a) bendinde, “yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi” hâllerine özgü olarak sözleşmenin en az 10 gün süreli fesih bildirimi sonrasında aynı durumun devam etmesi hâlinde sona erdirilebileceği yönünde düzenlemeye yer verilmişken, aynı maddenin (b) bendinde ise, “sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenicinin 25. maddede sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesi hâlinde” süre verilmeksizin sözleşmenin feshedilebileceği kurala bağlanmıştır.
Kanun’un 20. maddesinin gerekçesinde, “Akde bağlanan bir taahhüdün yüklenici tarafından yerine getirilmemesi hâlinde, Borçlar Kanunu’nun 106. maddesine uygun olarak sözleşmenin süreye bağlı bildirimli feshi ile yüklenicinin sözleşmenin uygulanması sırasında Kanun’da belirtilen yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespiti hâlinde bildirim yapılmaksızın fesih düzenlenerek, protesto çekmeye ve karar almaya gerek kalmaksızın kesin teminatın gelir kaydedilmesi ve sözleşmenin feshi öngörülmüştür.” açıklamasına yer verilerek, Kanun’un 20. maddesinin (a) bendi ile (b) bendi arasındaki farklılığa dikkat çekilmiştir.
Kanunun gerekçesinde atıf yapılan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 106. maddesi karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birisinin temerrüde düşmesi hâlinde süre verilmesine ilişkin olup, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda anılan düzenlemeye Kanun’un 127. maddesinde yer verilmiştir. Buna göre; karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde, taraflardan biri temerrüde düştüğü takdirde diğeri, borcun ifa edilmesi için uygun bir süre verebilecektir. Borçlunun temerrüdü, muaccel bir borcun borçlu tarafından borç ilişkisine uygun olarak yerine getirilmemesini ifade etmekte olup borcun ifa edileceği gün birlikte belirlenmiş ise bu günün geçmesi ile borçlu temerrüde düşmüş olacaktır. Doktrinde, yasa koyucunun anılan madde ile süre verilmesini öngörmesinin amacı, borçluya borcu ifa etmek suretiyle temerrüdün ağır sonuçlarından kurtulması için son bir imkân tanınması şeklinde yorumlanmaktadır. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler; Turhan Kitabevi, 2012, Ankara, s.665-673) 4735 sayılı Kanun’da da aktarılan düzenlemeler doğrultusunda sözleşmenin süreye bağlı bildirimli feshine imkân sağlayan düzenlemeye yer verilmiştir.
İhale sözleşmesinin, Kanun’un 20. maddesinin (a) ve (b) bentleri arasındaki ayrım dikkate alınarak feshedilmiş olması ihalelerden yasaklama işleminin de hukuka uygun biçimde tesis edilebilmesi bakımından önem arz etmektedir. Zira Kanun’un 22. maddesinde, sözleşmenin feshedilmesi hâlinde yükleniciler hakkında 26. madde hükümlerine göre işlem yapılacağı kurala bağlanmış olup anılan düzenleme uyarınca sözleşmenin feshedilmesi hâlinde ihaleyi gerçekleştiren idarelerin talebi üzerine yetkili makamlarca yüklenici ve/veya ortaklarının ihalelere katılmaktan yasaklamasına yönelik olarak işlem tesis edilmektedir. Bu nedenle yasaklama işleminin tesis edilmesinde ve bu işlemin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminde, sözleşmenin hukuka uygun bir biçimde feshedilip feshedilmediği önem arz etmektedir.
“İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek” ve “işi süresinde bitirmeme” fiilleri anılan Kanun’un 20. maddesinin (a) bendinde ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde, süreli ihtar sonrasında sözleşmenin feshedilebileceği hâller arasında sayılmıştır.
Belirtilen düzenlemeler, anılan Kanun’un 20. maddesinin Borçlar Kanunu’na atıf yapılan gerekçesi ile birlikte irdelendiğinde; 20/a maddesi kapsamında sözleşmenin feshinin yüklenicinin üstlenmiş olduğu işi (taahhüdü) ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya süresinde tamamlamaması üzerine en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtara rağmen aynı durumun devam etmesi hâlinde söz konusu olacağı ve madde hükmünün idarenin sözleşmeyi süreli ihtar sonrasında feshedebilmesine yönelik genel/çerçeve bir kural niteliğinde olduğu, yüklenicinin sözleşmenin uygulanması sırasında yasak fiil ve davranışlarda bulunmak suretiyle ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmediğinin tespit edilmesi hâlinde ise sözleşmenin süre verilmeksizin feshedilebileceği sonucuna ulaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, Kanun’da, sözleşmenin uygulanması sırasında yüklenici tarafından işlenen ve ihtar yoluyla ortadan kaldırılamayacak veya giderilemeyecek nitelikte olan yasak fiil ve davranışların tespiti hâlinde sözleşmenin derhal feshedilebilmesine imkân tanınmışken, taahhüdün sözleşmeye uygun olarak tamamlanması veya eksiklerin giderilmesinin mümkün olduğu hâllerde ise işin tamamlanabilmesi amacıyla yükleniciye verilecek ilave süre sonrasında aynı durumun devam etmesi hâlinde sözleşmenin feshedileceği öngörülmüştür.
Belirtilen usûl ile kamu hizmetlerinin sürüncemede bırakılmaması ve yüklenicinin sözleşmenin feshi sonucuyla karşı karşıya kalmaması için yükleniciye fesih öncesinde yükümlülüğünü yerine getirmesi amacıyla son bir imkân tanınmaktadır. Aksi bir yorum işin ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak veya süresinde tamamlanmadığı tüm durumlarda yüklenicinin fiilinin Kanun’un 25/f bendinde yer alan “ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek” fiili kapsamında değerlendirilmesi ve bu maddeye 20/b bendi ile yapılan atıf neticesinde sözleşmenin doğrudan feshedilebileceği anlamına gelecektir ki bu durum yüklenicileri Kanun ve varsa sözleşme hükümleri ile tanınan en az 10 gün süreli ihtar sonrasında sözleşmenin feshedilmesi hakkından mahrum bırakacağı gibi Kanun’un 20/a maddesinde öngörülen süreli fesih usûlünü de işlevsiz hâle getirecektir.
Dosyanın incelenmesinden, iş bitim tarihi olan 12/11/2018 tarihi itibarıyla iş programı ve sözleşmeye uygun olarak işin tamamlanmaması nedeniyle Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 47. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi ile 4735 sayılı Kanun (madde numarası belirtilmeksizin) uyarınca sözleşmenin feshine karar verildiği, fesih bildiriminde, sözleşmenin 4735 sayılı Kanun’un sözleşmelerin feshini düzenleyen 20. maddesinin hangi fıkrası kapsamında feshedildiği açık bir biçimde belirtilmemekle birlikte, gerek sözleşmenin feshine ilişkin 24/12/2018 tarihli işlemde Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin “Sözleşmenin feshi ve tasfiye durumları” başlıklı 47. maddesine atıf yapılmasından, gerekse dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile davalı idarece sunulan savunma dilekçelerinden, fesih nedeninin, anılan maddenin (a) bendinde yer alan “yüklenicinin taahhüdünü ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi” olduğu anlaşılmaktadır.
İdarece düzenlenen 01/10/2018 tarihli ihtardan, yüklenicinin, iş yeri teslimi yapılmasına rağmen geçen 19 günlük sürede işe başlamadığı, Alaçam Orman İşletme Müdürlüğü’nün … tarih ve … sayılı yazısında belirtilen hakediş ödemesinden ise anılan ihtardan sonra işe başladığı görülmektedir.
Her ne kadar yükleniciye işe başlamaması nedeniyle ihtarda bulunulmuş ise de yüklenicinin anılan ihtardan sonra işe başladığı ancak işi süresinde bitiremediği dikkate alındığında, yükleniciye işi bitirebilmesi için en az 10 gün süre verilmesi ve bu hususun da usulüne uygun olarak yükleniciye bildirilmesi gerekirken, bu hususa yönelik olarak süre verilmesi yoluna gidilmediğinden, 4735 sayılı Kanun’un 25/f bendinde belirtilen fiilin işlendiğinden bahisle davacı şirketin ve şirket ortağı diğer davacının 1 (bir) yıl süreyle bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, istinaf kanun yoluna konu edilen ilk derece mahkemesi kararında, yüklenicinin “cezalı olarak çalıştığı” belirtilmekle birlikte, dosya ve ekinde yer alan klasörden, yüklenicinin cezalı çalışmasına konu işlerin aynı idarece gerçekleştirilen başka ihalelere ait olduğu anlaşıldığından bu hususun da açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Bu itibarla, davanın reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacıların temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine, 18/01/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

mbs logo
ihale