İhaleyi alan yüklenicinin sözleşme dışı  firmaya  borcuna karşılık temlik verdiği iş devam ederken yüklenici firmanın bir takım şirketlere alacağını devrettiğini, bu devirlerden sonra da işin %10’luk kısmını bile tamamlamadan işi bırakması ile  yaşanılan sorunlar (istinaf K)

İhaleyi alan yüklenicinin sözleşme dışı  firmaya  borcuna karşılık temlik verdiği

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A

İ S T İ N A F K A R A R I

DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

Mersin 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 17/04/2019 tarih ve 2018/111 Esas – 2019/143 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili yapılanistinaf karar incelemesinde;

DAVACI VEKİLİ DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davalı tarafından 06/07/2018 tarihinde F1 Yapı İnşaat Turzim Tarım Ürünleri Tic. San. Ltd. Şti. ile davalı arasında akdedilmiş olan 500.000,00 TL bedelli alacağın devri sözleşmesi ve müvekkilinin cevabi yazısı dayanak gösterilerek Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2018/6628 sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine geçildiğini, takibe itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu, alacaklı tarafından Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/386 Esas 2018/606 karar sayılı ilamıyla itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, asıl alacak üzerindeki itirazın kaldırıldığını, asıl alacak yönünden takibin devamına ve asıl alacağın %20’si oranında tazminata hükmedildiğini, davalının icra takibinin haksız olduğunu, şöyle ki; 24/10/2017 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre ihalesi yapılan 2017/426104 ihale kayıt numaralı Toroslar Belediyesi A1 Mahallesi Konut ve Dükkan Yapım İşi, F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi uhdesinde kaldığını, 19/01/2018 tarihinde davacı Belediye ve yüklenici F1 Yapı Ltd. Şti. arasında 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu kapsamında konut ve dükkan yapım işi sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre yüklenici firmanın Toroslar İlçesi, A1 Mahallesi, 11275 ada, 2 parsel üzerinde 40 adet dükkan, 384 adet konut yapım işini 47.777.000 TL bedel karşılığında üstlendiğini, iş devam ederken yüklenici firmanın bir takım şirketlere alacağını devrettiğini, bu devirlerden sonra da işin %10’luk kısmını bile tamamlamadan işi bıraktığını, aralarında davalının da bulunduğu alacağı devralan şirketlerin belediyeye karşı ilamsız icra takibine giriştiklerini, davacı idarenin yüklenici firmaya işe devam etmesi gerektiğinin ve 10 gün içinde işe başlamadığı takdirde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, yüklenici firmanın verilen süre içinde işe başlamaması nedeniyle sözleşmenin 25.3 maddesi ve şartnamenin ilgili maddeleri gereğince sözleşmenin feshine karar verildiğini ve yüklenici firmaya bildirildiğini, temlikname düzenlenmeden önce idareden alacağın temlik edilip edilmeyeceğine edilecekse de hangi şartlarla ve kayıtlarla edilebileceğine ilişkin yazılı izin alınmadığını, şartname hükümlerine göre kesin hesap yapılmadan ve kesin kabul tutanağı idarece onaylanmadan alacağın doğmasının mümkün olmadığını, hesap kesme işleminde gerçekleştirilen bütün işlerin kesin hakediş raporuna geçirilen bedelden iş sırasında geçici hakediş raporları ile ödenen miktarların düşüleceğini, yüklenici firmanın işi yapmaya başladığını ancak işi layıkıyla yerine getiremediğini, işi durdurarak bıraktığını, yapılacak iş ile ilgili temel atmadan başkaca ilerleme sağlanamadığını ileri sürerek; öncelikle alacağın devri sözleşmelerinin geçersiz olması sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, olmadığı takdirde yüklenici firmanın kusuru yüzünden ihale ve sözleşmenin feshedildiği, düzenlenen hakedişlerin geçici nitelikte olduğu, düzenlenen hakedişlerden sözleşme ve genel şartname gereği kesintilerin iş bitene kadar her zaman yapılabileceği ve muhasebe kayıtları gereğince alacağı devreden ve dolayısıyla devralan firmaya borçlu olmadıkları göz önüne alınarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, davalının haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatmış olması nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, ayrıca İİK 72/3 maddesi uyarınca dava sonuna kadar icra veznesine yatırılacak olan paranın veya teminat mektubunun takip alacaklısına ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.

DAVALI VEKİLİ CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili firmanın davaya dayanak gösterilen sözleşmede taraf olmaması nedeniyle davada davalı sıfatının bulunmadığını, davanın esasına girilmeksizin pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının davada hukuki yararının olmadığını, davanın yasal süre içinde açılmadığını, esas itibariyle de; dava dışı yüklenici F1 Yapı Ltd.Şti’nin davacı Belediye’den olan alacaklarından müvekkili alacağına ilişkin olarak Mersin 6. Noterliğinin 22/05/2018 tarih, 15856 yevmiye sayılı alacağın devri sözleşmesi ile 500.000,00 TL’sini temlik ettiğini, söz konusu Mersin 6. Noterliğinin 22/05/2018 tarih, 15856 yevmiye sayılı alacağın devri sözleşmesinin Belediye Başkanlığı’na ibraz edildiğini, Belediye’den verilen cevabi yazı ile borcun kabul edildiğini, borcun ödeneceğini açıkça ikrar ettiklerini, temlik eden F1 Yapı Ltd. Şti.’nin de 500.000,00 TL alacağı olduğunun da kabul ve ikrar edildiğini, sözleşmenin tarafı olmayan temlik alan müvekkilinin taraflar arasında böyle bir hüküm olduğunu bilmesine imkan olmadığını, temlik tarihi itibariyle temlik eden firmanın hak ediş alacağının bulunduğunu, davacının temlike onay vermesi üzerine müvekkilinin yüklenici firmaya temlik konusu alacak kadar çek verdiğini, davacının kesin borç ikrarı niteliğindeki belge nazara alındığında davanın kötü niyetli bir şekilde borcu ödememenin yolunu aradığını ileri sürerek; davanın usulden ve esastan reddine, ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, dava değerinin %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Yüklenici ile davalı arasında gerçekleşen temlik işleminin davacı idare tarafından onay verilmiş olmakla sözleşmeye aykırı sayılamayacağı ve geçerli olduğu, temlik tarihi itibariyle temlik konusu alacağın mevcut ve gerçek olduğu, davacının yüklenici ile olan sözleşmeyi feshetmesi sonrasında yükleniciye karşı doğan hak ve alacakları ile defilerini, temlik alan davalıya karşı ileri sürmesinin yasal koşullarının bulunmadığı, dolayısıyla da davacının davasında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmış, bu nedenle de davanın reddine, İİK 72/4. Maddesi uyarınca menfi tespit davasının reddedilmiş olması halinde ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğinden (Yargıtay 12. HD’nin 30/06/2014 tarih, 2014/14747 E ve 2014/18964 K sayılı ilâmı) tensiben verilen ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davada ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve uygulanmış olması nedeniyle davacının İİK.72/4. maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20 ‘si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:

Davacı vekili 06/05/2019 tarihli istinaf dilekçesinde;

Usul Yönünden

Yerel mahkemece usul ekonomisi ilkesi gereği bahsi geçen dosyalarla ilgili birleştirme kararı verilerek delillerin toplanması ve değerlendirilmesi gerektiğini, bir kamu tüzel kişiliği olan müvekkil belediyenin muhasebe kayıtlarındaki yüklenici firma lehine var olmayan alacağın mahkeme kararıyla beraber temlik sözleşmesi tarafı bulunan davalılar nezdinde doğmuş olduğunu,

2-Ön inceleme duruşması sonrası sunulan delil dilekçesinde belirtilen delillerin toplanmadığını,

3-Mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekliliğinin göz ardı edildiğini,

4-Davaya konu sözleşmenin genel şartname, teknik şartname, idari şartnamenin vb. Belgelerin belediyeden istenilmediğini,

Esas Yönünden

1-Yüklenici firmanın kusuru yüzünden ihale ve sözleşmenin feshedilmesi, düzenlenen geçici hakediş raporlarının kesin alacak niteliği taşımaması, yüklenici firmanın geçici hakediş miktarları kadar imalatının olmaması, nitekim tespit raporlarıyla bu durumun ortaya çıkması, kesin hesap yapılmadan ve kesin kabul tutanağı idarece onaylanmadan alacağın doğmasının mümkün olmadığını,

2-Birleştirme talep edilen diğer dava dosyalarında temlik sözleşmelerinin herhangi bir hakedişe bağlanmadığını, mahkemece gözden kaçırıldığını, yüklenici firmanın ve alacağı devralan davalı şirketin tarafı olduğu sözleşmede “A nolu hakedişten kaynaklı B tutarında alacağımı ” şeklinde bir ibarenin bulunmadığını,

Sonuç itibariyle;Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olarak verildiğinden mahkemenin kararının kaldırılmasını talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekili 06/05/2019 tarihli istinafa cevap dilekçesinde;

Yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olarak verildiğini, bu nedenle davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLER :İstinaf incelemesine esas;

Yerel mahkemenin dosyası içerisinde bulunan belge ve kayıtlar.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;

Dava; MenfiTespitdavasıdır.

2017/426104 ihale Kayıt Numaralı Toroslar Belediyesi A1 Mahallesi Konut ve Dükkan Yapım işine ilişkin yüklenici F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile 19/10/2018 tarihinde 4735 sayılı Kamu ihale Sözleşmeleri kapsamında sözleşme imzalandığı, sözleşmeye yüklenici firmanın Toroslar İlçesi, A1 Mahallesi, 11275 ada, 2 parsel üzerine 40 adet dükkan ve 384 adet konut yapım işini 47.777.000,00 TL bedel karşılığında üstlendiği,

Yüklenicinin işi yarım bırakması nedeniyle idare tarafından 03/09/2019 tarih ve E.13123 sayılı yazı ile yüklenici firmadan işe devam etmesinin istendiği, 10 günlük süre içerisinde sözleşme şartlarına uygun işe başlanmadığı takdirde 4735 sayılı Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince feshedileceğinin bildirildiği,

Yüklenicinin bildirilen 10 günlük süre içerisinde yüklenicinin işe başlamamasını tespit edilmesi üzerine 19/09/2018 tarihinde Kamu İhale Kanunu’nun 25/3 maddesi ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin ilgili maddeleri gereğince sözleşmenin feshedildiği,

Sözleşmenin fesih edildiğinin 20/09/2018 tarih ve 14237 sayılı yazı ile yüklenici şirkete bildirildiği,

Mersin 6. Noterliği’nin 22/05/2018 tarih ve 15856 yevmiye nolu “ALACAĞIN DEVRİ” başlıklı belgenin incelenmesinde;Devir edenin F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi, devir alanın K1 olduğu, devir miktarının 500.000,00 TL olduğu, bilgi verilecek kişinin Toroslar Belediyesi olduğu, devire konu alacağın F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin Toroslar Belediyesi ile imzalamış olduğu sözleşme nedeniyle tahakkuk eden alacak olduğu,

Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemenin 2018/64-64 D.İŞ E.ve K. Sayılı dosyasının incelenmesinde; Delil tesbiti isteyenin Toroslar Belediye Başkanlığı, aleyhinde tespit istenenin F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, Mersin İli, Toroslar ilçesi, A1 Mahallesi, 11275 ada 2 üzerine aleyhinde tespit istenen şirket tarafından yapılan imalat miktarlarının teknik ölçümlerinin yapılması, hakediş tutarının ve hakedişlerden teknik anlamda düşülmesi gereken miktarların belirlenmesi olduğu, 27/11/2018 tarihli bilirkişi raporundan sözleşmeye konu inşaatın toplamda %9,7-10,5 oranında yapıldığının belirtildiği,

Mersin 6. İcra Müdürlüğü’nün 2018/ E. Sayılı takip dosyasının incelenmesinde;Alacaklının K1, borçlunun Toroslar Belediye Başkanlığı olduğu, takibin ilamsız olduğu, takip miktarının 500.000,00 TL asıl alacak olduğu, takip dayanağının Mersin 6. Noterliği’nin 22/05/2018 tarih ve 15856 yevmiye nolu temlik sözleşmesi olduğu,

Mersin 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 07/11/2018 tarih ve 2018/386-606 E.ve K.sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacının K1, davalının Toroslar Belediye Başkanlığı olduğu, davanın icra takibine itirazın kaldırılması davası olduğu, davanın kısmen kabulü ile Mersin 6.İcra Müdürlüğü’nün 2018/6628 E. Sayılı takip dosyasında asıl alacağa yapılan itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına karar verildiği karar verildiği anlaşılmıştır.

Temlik sözleşmesinin Toroslar Belediye Başkanlığına bildirildiği,

Toroslar Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün 49708617-840 sayılı ve temlik konulu yazı ile F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile K1 arasında yapılan 22/05/2018 tarih ve 500.000,00 TL tutarlı temlik sözleşmesinin alınarak kayıtlarına işlendiği, temlik edenin nezdimizde 500.000,00 TL alacağı olduğu, söz konusu alacak üzerinde herhangi bir haciz, rehin, temlik veya takyidat bulunmadığını, K1-F3 TİC. adına temlik edilen alacak ile ilgili takas ve mahsup edilecek herhangi bir haklarının bulunmadığını,, takas mahsup haklarından feragat ettiklerini, temlik sözleşmesi gereğince temlik tutarının temlik alana ödeneceğinin teyiden bildirdiklerinin belirtildiği,

Dava, hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklan temlik sözleşmesi gereği menfi tesbit davasıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 183.maddesi,”Kanun, sözleşme veya işin niteliği engel olmadıkça alacaklı, borçlunun rızasını aramaksızın alacağını üçüncü bir kişiye devredebilir. Borçlu, devir yasağı içermeyen yazılı bir borç tanımasına güvenerek alacağı devralmış olan üçüncü kişiye karşı, alacağın devredilemeyeceğinin kararlaştırılmış bulunduğu savunmasını ileri süremez.”

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 184.maddesi,”Alacağın devrinin geçerliliği, yazılı şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Alacağın devri sözü verme, şekle bağlı değildir.”

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 470.maddesi,”Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.”

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 480.maddesi,”Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür.”

Şeklindedir.

SOMUT OLAYDA;Toroslar Belediyesinin 2017/426104 İKN ihalesine ait A1 Mahallesi Konut ve Dükkan Yapım işine ilişkin yüklenici F1 Yapı İnşaat Turizm Tarım Ürünleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile 19/10/2018 tarihinde 4735 sayılı Kamu ihale Sözleşmeleri kapsamında sözleşme imzalandığı, sözleşmeye yüklenici firmanın Toroslar İlçesi, A1 Mahallesi, 11275 ada, 2 parsel üzerine 40 adet dükkan ve 384 adet konut yapım işini 47.777.000,00 TL bedel karşılığında üstlendiği, yüklenicinin 04/06/2018 tarihli Mersin Toroslar Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü’ne sunduğu dilekçelerden tarihli 1 nolu hakediş tutarının 2.402.394,30 TL, 2 nolu hakediş tutarının 102.497,14 TL, 3 nolu hakediş tutarının 5.335.795,16 TL olduğu, 2 ve 3 nolu hakedişlere mahsuben ödeme yapılmadığı, Mersin 6. Noterliği’nin 22/05/2018 tarih ve 15856 yevmiye nolu temlikname ile davalının dava dışı yüklenicinin işveren davacı Toroslar Bedediyesinden olan 500.000,00 TL alacağının temlik aldığı, davacı Toroslar Belediyesi aleyhine bu temlike dayanarak Mersin 6. İcra Dairesinin 2018/6628 E. Sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yaptığı, işveren Toroslar Belediyesinin takibe itiraz ettiği, ancak Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 07/11/2018 tarih ve 2018/386-606 E.ve K.sayılı kararı ile itirazın kaldırılmasına, asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, dava dışı yüklenici ile imzalanan sözleşmenin yüklenicinin işi yapmaması nedeniyle 19/09/2018 tarihinde Kamu İhale Kanunu’nun 25/3 maddesi ve Yapım İşleri Genel Şartnamesinin ilgili maddeleri gereğince sözleşmenin feshedildiği, sözleşmenin fesih edildiğinin 20/09/2018 tarih ve 14237 sayılı yazı ile yüklenici şirkete bildirildiği, işveren tarafından dava dışı yüklenici aleyhine tespit yapıldığı, bilirkişi raporu ile inşaatın fiziki oranının %9,7-10-5 olduğunun belirlenmesi üzerine eldeki menfi tespit davasının açıldığı sabittir.

Davalı ile ile dava dışı yüklenici F2 Dekor… A.Ş. arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Dava dışı F2 Dekor… A.Ş.’nin iş bedeline hak kazanabilmesi için, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin niteliği ve hak edilen iş bedelin hesaplanması zorunludur. Alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışında öncelik hakları ve bağlı haklar da devralana geçer (TBK m. 189 – BK. M 168). Devir işleminin yapıldığı ana kadar devir işleminin dışında kalan ve işlemin tarafı olmayan borçlu, işlemin yapıldığı andan itibaren devir işleminin tarafı olur ve haklarını üçüncü kişiye karşı ileri sürebilir. Dolayısıyla; borçlu devir yapılmamış olsaydı önceki alacaklısına ne gibi def’ilerde bulunmak olanağına sahip idiyse, bu def’ileri yeni alacaklıya karşı da kullanabilir (TBK m.188 – BK m. 167). Davalı yan borçlu bulunmadığını bildirdiğine ve işlerin dava dışı şirket tarafından tamamlanmadığını cevap dilekçesinde bildirip Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/44 D. İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırıldığını açıkladığına göre, değerlendirmenin de bu doğrultuda yapılması ve davalı yanın dava dışı yükleniciye borcu olup olmadığının saptanması zorunludur. Taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğuna göre sözleşmenin imzalandığı 07.05.2011 tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı BK’nın 355. ve devamı maddeleri uyarınca araştırma yapılmalıdır. Sözleşme 07.05.2001 tarihini taşımakta olup, BK’nın 365. maddesinde tanımlanan “götürü bedel” sözleşme olup, sözleşmenin 4. maddesinde işin toplam bedeli KDV dahil 1.652.000,00 TL olarak kararlaştırılmış olduğundan, öncelikle sözleşme kapsamındaki işler ile sözleşme dışı işlerin ayrı ayrı değerlendirilmek suretiyle, yüklenicinin sözleşme kapsamında hak kazandığı iş bedelinin hesaplanmasında dava dilekçesinde dayanılan Kadıköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/1312 D. İş sayılı dosyası da değerlendirilip, Kartal 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yapılan tespitteki bulgularda dikkate alınarak eksik ve kusurlar gözetilerek fiziki oran yöntemi uygulanmalı ve hak edilen iş bedeli bulunmalıdır. Davacı taraf ayrıca sözleşme dışı iş yapıldığını da iddia etmiştir. Sözleşme dışı işlerin hesaplanmasında ise, BK’nın 413. maddesi uyarınca yapılan işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayici ile hesaplanması gerekir. Sözleşme kapsamında hak edilen iş bedeli ile sözleşme dışı hak edilen iş bedeli bulunup toplam bedelden ödemelerin mahsubundan sonra yüklenicinin ve dolayısıyla davacı temlik alanın alacağı olup olmadığı saptanmalıdır.(Yargıtay 15.Hukuk Dairesinin 07.11.2018 tarih ve2018/2015 E.-4300 K.sayılı kararı)

Dosya kapsamında mevcut olan bu yazı ile davacı KTÜ tarafından dava dışı ihbar olunan Kardeşler İnş. Tic. ve San. Ltd. Şti.’ne 470.000,00 TL borcu bulunduğunun kabul edildiği ve bu borcu temlik sözleşmesi doğrultusunda davalı bankaya belirli bir ödeme planı içerisinde ödeneceğinin açık bir şekilde belirtildiği, ayrıca yazıda anılan sözleşmelerin ifasından kaynaklı bu borcun ödenmemesine yönelik herhangi bir kayıt, şart ve yahut çekince de bulunmadığı görüldüğünden bu yazı davacının kayıtsız şartsız borç ikrarı niteliğindedir. (Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 12/05/2020 tarih ve 2019/1809 E. 2020/1093 K sayılı kararı).

Temlik sözleşmesinin iş sahibi kuruma bildirilmesi üzerine, Toroslar Belediyesi Mali Hizmetler Müdürlüğü’nün 49708617-840 sayılı ve temlik konulu yazısı ile K1 arasında yapılan 22/05/2018 tarih ve 15856 yevmiye nolu 500.000,00 TL tutarlı temlik sözleşmesinin alınarak kayıtlarına işlendiği, temlik edenin kendilerinde 500.000,00 TL alacağı olduğu, söz konusu alacak üzerinde herhangi bir haciz, rehin, temlik veya takyidat bulunmadığı, K1 adına temlik edilen alacak ile ilgili takas ve mahsup edilecek herhangi bir haklarının bulunmadığı, takas mahsup haklarından feragat ettikleri, temlik sözleşmesi gereğince temlik tutarının temlik alana ödeneceğinin belirtildiği, yazıda belirtilen sözleşmelerin ifasından kaynaklı bu borcun ödenmesine yönelik herhangi bir kayıt, şart ve çekince de bulunmadığı anlaşılmıştır. Temlik alana gönderilen bu yazı davacı kurumun kayıtsız, şartsız borç ikrarı niteliğindedir.

İlk derecece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı yerindedir.

SONUÇ İTİBARİYLE;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;

1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun6100 Sayılı HMK 353/1-b.1 md.si gereğince ESASTAN REDDİNE,

2-Alınması gereken istinaf karar ve ilam harcı 54,40 TL olmakla, peşin alınan 44,40-TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00-TL karar ve ilam harcının ilk derece mahkemesince davacıdan alınarak Hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,

3-İstinaf talep eden davacıdan peşin alınan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad KAYDEDİLMESİNE,

4-İstinaf masraflarının, başvuran davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

5-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından davalı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,

6-Kararın 6100 sayılı HMK’nun 359/3.maddesi uyarınca DAİREMİZCE taraflaraTEBLİĞİNE,

6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2, 361/1, 362/1-a ve 365/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içindeDairemize veya hükmü veren İlk Derece Mahkemesi’ne veya temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine veya İlk Derece Mahkemesi’ne verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzereoy birliğiyle karar verildi. 23/09/2020

mbs logo
ihale