mahalli idarelerin (belediyelerin) %50 nin üzerinde hissesi bulunan iştirak şirketlerince yapılan ihalelere ilişkin olarak ihaleden yasaklama işlemlerinin hangi kurum tarafından yapılması gerektiği ilişkin Kamu İhale Kurul kararında Kanunda belirtilenden farklı bir yol öngörülmüş ise de bu hususun net bir şekilde kanuni düzenleme ile hüküm altına alınmasından dolayı söz konusu kararda belirtilen usule itibar edilemeyeceği hk (Danıştay K)

mahalli idarelerin (belediyelerin) %50 nin üzerinde hissesi bulunan iştirak şirketlerince yapılan ihalelere ilişkin olarak ihaleden yasaklama işlemleri

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2023/917 E.  ,  2023/1747 K.

İçtihat Metni”

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2023/917
Karar No:2023/1747

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI): … İnşaat ve Beton Sanayi ve Ticaret A.Ş.
VEKİLİ: Av. …

İSTEMİN KONUSU: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … San. ve Tic. A.Ş. (…) tarafından gerçekleştirilen … ihale kayıt numaralı “Aydınlı Asfalt Fabrikası için 150.000 Ton Agrega Alımı İşi” ihalesi üzerinde kalan ve sözleşme imzalanan davacı şirketin, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun 25. maddesinde sayılan yasak fiil ve davranışlarda bulunduğundan bahisle 1 yıl süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 19/08/2022 tarih ve 31928 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan davalı idare işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi’nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; ihalelere katılmaktan yasaklama kararı vermekle yetkili olan kurumun, belediyeler ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olduğu; uyuşmazlıkta, davacı ile imzalanan sözleşmenin feshedilmesi üzerine davalı idarece, davacı şirketin ihalelere katılmaktan 1 yıl süre ile yasaklamasına karar verildiği ve kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı; davalı idarenin hukuki statüsünün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İktisadi Teşekkülü niteliğinde olduğu, bu hâliyle İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan davalı idarenin gerçekleştirdiği ihalelerle ilgili olarak verilecek yasaklama kararlarında Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’nın yetkili olduğu anlaşıldığından, davalı idarece tesis edilen, davacı şirketin bir yıl süreyle ihalelere katılmaktan yasaklanmasına yönelik dava konusu işlemde yetki unsuru yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı;
Öte yandan, mahalli idarelerin (belediyelerin) %50 nin üzerinde hissesi bulunan iştirak şirketlerince yapılan ihalelere ilişkin olarak ihaleden yasaklama işlemlerinin hangi kurum tarafından yapılması gerektiği ilişkin Kamu İhale Kurumu Başkanlığı’nın 26/09/2011 tarih ve 2011/DK.D-173 sayılı Kurul kararında, 4735 sayılı Kanun’da belirtilenden farklı bir yol öngörülmüş ise de, bu hususun net bir şekilde kanuni düzenleme ile hüküm altına alınmasından dolayı söz konusu kararda belirtilen usule itibar edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nce; davalının istinaf dilekçesindeki iddiaları kapsamında inceleme yapıldığında, İdare Mahkemesi’nce 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinin 5. fıkrasında yer alan düzenleme uyarınca Kanun’un 16. maddesindeki otuz (30) günlük savunma süresinin on (10) gün olarak belirlenerek 26/08/2022 tarihinde yürütmenin durdurulması isteminin savunma ve ara kararı cevabından sonra incelenmesine karar verildiği, bu kararın ve dava dilekçesinin 12/09/2022 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 27/09/2022 tarihinde ara kararına cevap verilerek uyuşmazlıkla ilgili bilgi ve belgelerin gönderildiği, Mahkemece söz konusu bilgi ve belgeleri yeterli görerek 28/09/2022 tarihinde yürütmenin durdurulması isteminin kabulüne karar verildiği, davalı tarafından 13/10/2022 tarihinde savunma verilmiş ise de, ara kararına cevabın dahi süresinden sonra verildiği açık olup, yazılı yargılama kapsamında ve re’sen inceleme yetkisine dayalı olarak verilen kararda hukuki dinlenme, savunma, açıklama ve ispat hakkının ihlâl edilmediği anlaşıldığından, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davalı idare tarafından, belediyelerin iştirak şirketlerince gerçekleştirilen ihalelerde ihaleden yasaklama kararının hangi kurum tarafından verileceğinin Kamu İhale Kurumu’nun 26/09/2011 tarih ve 2011/DK.D-173 sayılı Kurul kararında belirtildiği, iştirak şirketlerinin katılma yasakları herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri tarafından verileceği hükmünün kapsamına girdiği, belediyelerin iştiraki olan ve 4734 sayılı Kanun’a tâbi olan şirketler tarafından gerçekleştirilen ihalelerde Kanun’da sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilen gerçek veya tüzel kişiler hakkında ihalelere katılmaktan yasaklama kararının belediyenin iştiraki olan şirketin ihale yetkilisi tarafından verilmesi gerektiği, Mahkeme tarafından ilgili kurumlardan gelen cevabi yazılar ve savunma dilekçeleri dikkate alınmaksızın dosya nezdinde hatalı değerlendirme yapıldığı, adil yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkı ve hukukî dinlenilme hakkının ihlâl edildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davacı tarafından, işlemin yetki unsuru yönünden hukuka aykırı olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi’nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesi’ne gönderilmesine, 10/04/2023 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.