ihalenin feshine sonra belirlenen alacakların tahsili için firmanın başka  1 işteki alacaklarına tedbir  koyması hk(Yargıtay K1)

ihalenin feshine sonra belirlenen alacakların tahsili için firmanın başka  1 işteki alacaklarına tedbir  koyması hk

  1. Hukuk Dairesi         2014/5945 E.  ,  2014/7124 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ankara 21. Asliye Hukuk Hakimliği
Tarihi :12.09.2013
Numarası :2012/468-2013/358

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –
Asıl dava, eser sözleşmesi ilişkisi bitmesine rağmen davalı iş sahibinin talebi üzerine verilip haksız olarak irad kaydedilen teminat mektup bedelinin istirdadı, birleşen dava ise aynı eser sözleşmesi ilişkisi sebebiyle fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla davacı yüklenicinin başka bir sözleşmeye dayalı işten dolayı hakettiği bedelden yapılan haksız kesintinin davalı iş sahibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan iadesi, bunun mümkün olmaması halinde asıl ve birleşen davanın konusu olan miktarların davalı taşeron şirketten tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleşen davanın davalı taşeron …..Proje Merkezi Tic.San.A.Ş.yönünden reddine, iş sahibi davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı hakkındaki asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi vekilince temyiz edilmiştir.
20.11.2002 tarihinde yapılan ihale sonucunda yanlar arasında imzalanan 09.12.2002 tarihli Fen Lisesi – Türk Ocağı- Çiftlik Caddesi Köprülü Kavşaklar İnşaatı sözleşmesi kapsamındaki iş bitirilip, 05.11.2004 tarihinde geçici kabulü ve 22.12.2004 tarihi itibariyle de kesin kabulü yapılmış, 31.12.2004 tarihinde geçici ve kesin kabuller onaylanmış, dava iş sahibi tarafından sözleşme kapsamında alınan 568.276,80 TL tutarındaki kesin teminat mektubu davacı yükleniciye iade edilmiştir. Bilahare davalı iş sahibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın 2004 yılı Gelir-Gider hesaplarının Sayıştay Başkanlığı’nca incelenmesi sırasında düzenlenen sorgular gerekçe gösterilerek davacı yükleniciden teminat mektubu talep edilmesi üzerine, davacı yüklenici 31.01.2008 tarihinde Bank Asya’nın 406977-350865 ve 406979 nolu kesin teminat mektuplarını davalı iş sahibine vermiş,bilahare bu teminat mektupları da yükleniciye iade edilerek yerine Albarakatürk Katılım Bankası Etlik Şubesi’den alınan 12.01.2010 tarih 059-A5-000145 nolu 500.000,00 TL’lik ve asıl davanın konusu olan Vakıflar Bankası’ndan alınan 01.10.2010 gün 7000070180 no ve 1.460.000,00 TL tutarındaki kesin teminat mektupları verilmiştir.
Taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamındaki iş tamamlanarak geçici ve kesin kabulleri yapılmış ise de; davalı iş sahibinin Sayıştay sorgusunu gerekçe göstererek teminat mektubu verilmesi talebi üzerine davacı tarafından düzenlenip davalıya verilen ve bilahere Vakıflar Bankası’nın 01.10.2010 tarih ve 1.460.000,00 TL meblağlı kesin teminat mektubu ile değiştirilen teminat mektubunun davalı iş sahibinin 2004 yılı gelir-gider hesaplarının Sayıştay Başkanlığınca incelenmesi sonucu düzenlenen sorgular ve çıkabilecek davacıya yapılan fazla ödemelerin güvencesini (teminatını) teşkil etmek üzere alındığı anlaşılmaktadır.
Sayıştay Temyiz Kurulu kararıyla Sayıştay 2. Dairesi’nin Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin 2004 yılı hesabına ait 819 sayılı davalı iş sahibi sorumluları hakkındaki (443.986,42 + 918.306,00+ 588.423,20)= 1.950.715,62 , 1,10*1.950.715,62 = 2.145.787,18 TL tutarındaki tazmin kararı kesinleşmiş ise de; Sayıştay, Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında da kabul edildiği üzere, kural olarak uyuşmazlıkları çözmekle görevli bir yargı mercii değil, devlet harcamalarını denetlemek, hesap ve işlemlerini sonuçlandırmakla görevli Anayasal bir kurum olduğundan verdikleri tazmin kararları, sözleşme ve tazmin kararının verildiği tarihlerde yürürlükte bulanan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 237. ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 303. maddeleri gereğince kesin hüküm teşkil etmez.
Birleşen Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/79 Esas sayılı dava dosyasında, davacı tarafça asıl davada bahsedilen Sayıştay’ın tazmin kararı gereğince davacı yüklenicinin davalı iş sahibince, başka bir sözleşme ilişkisi sebebiyle hakettiği iş bedelinden haksız kesinti yapıldığı ileri sürülmüş ise de, mahkemece davacının hangi işinden ve ne miktarda kesinti yapıldığı açıklattırılıp araştırılmamıştır.
Uyuşmazlığın çözümü için az yukarıda da belirtildiği gibi asıl davanın konusu olan, teminat mektubu davalı iş sahibinin talebi üzerine davacı yüklenici tarafından rızası ile verildiğinden Sayıştay sorgusu sonucu ortaya çıkacak tazminde davacı yüklenicinin sorumluluğunun bulunması halinde bunun yükleniciden tahsilini temin amacıyla bir güvence teşkil etmek üzere alındığı ve taraflar arasında bu konuda yeni bir teminat ilişkisi kurulduğu anlaşıldığından, mahkemece birleşen davadaki kesintinin yüklenicinin hangi işinden ve ne miktarda yapıldığı tespit edildikten sonra sözleşme konusu işle ilgili davacı yükleniciye fazla ödeme yapılıp, yapılmadığı ve bunun sonucuna göre davalının asıl davanın konusu olan teminat mektubu ile birleşen davadaki hakedişine davalı iş sahibinin el atmakta haklı olup olmadığının araştırılması gerekir.

Bu durumda mahkemece, birleşen davanın konusu olan kesintinin yüklenicinin hangi sözleşmeye dayalı hangi hakedişinden yapıldığı davacıdan sorulup açıklattırıldıktan sonra buna ilişkin belge suretleri getirtilerek ve taraflar arasında imzalanan 09.12.2002 tarihli sözleşme konusu işle ilgili Sayıştay 2.Dairesi’nin 2004/189 sayılı tazmin kararı, Sayıştay raporları ve yine davalı iş sahibinden de sözleşme konusu işle ilgili tüm işlem dosyası, kayıt, defter, ara ve kesin hakediş raporları, geçici ve kesin kabul tutanakları ve kesin hesap evrakları celbolunarak, davalı iş sahibinin borcu söndürücü nitelikteki nihai karardan sonra ödeme yapıldığına dair temyiz dilekçesindeki beyanı ve buna karşı davacı yüklenicinin temyize cevap dilekçesindeki beyanları da gözönünde tutulup, bununla ilgili belgeler de ilgili yerlerden getirilerek asıl ve birleşen davalarda davacı yüklenicinin sorumlu olacağı fazla ödeme olup olmadığı, miktarı ile davalı iş sahibinin asıl davanın konusu olan teminat mektubu ile birleşen davaya konu olan başka bir işten olan hakediş alacağına el atmakta, teminat mektubunu paraya çevirip hakediş alacağından kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, karardan sonra ödeme yapılması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususlarında konusunda uzman ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı iş sahibi Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

mbs logo
ihale