inşaat faaliyetine başladığını, müvekkilinin inşa ettiği konutların kalitesi neticesinde alışkanlık sahibi müşterileri ve aynı zamanda know how tecrübesi ile sektöründe marketing ve satış alanında elde ettiği müşteri birikimi anlamında oldukça değerli bir portföye sahip olduğunu, ancak 2014-2015 yıllarında uluslararası konjonktür tüm dünyada pazarların daralmasına ve ekonomik açıdan küçülmeye neden olduğunu bunun getirdiği negatif dışsallık ise müvekkilinin işlerinin ve tahsilatlarının gecikmesine neden olduğunu, bunun da dolar cinsinden olan inşaat maliyetlerinin artmasına karşın konut satışlarını azalttığını, ayrıca hak ediş ödemelerin zamanında ödenmemesi nedeni ile şirketin nakit akış dengesinin bozulduğunu, bu durumdaki müvekkilinin muhtemel haciz işlemleri sonucu satışa hazır adına kayıtlı gayrimenkullerin, inşaat sahasındaki malzemelerinin demirbaşların ve ürün stokunun kaldırılması durumunda müvekkilinin hali hazırda satışını gerçekleştirdiği konutları tamamlayarak teslim edemez hale gelecek ve şirketten daire alan kişiler başta olmak üzere şirket ortaklarına olan destek ve güvenin boşa harcanmış olacağını, belirtmiş olmakla esas ile birlikte iflasın ertelenmesi ve tedbirlerin uygulanması hakkında bir karar verilinceye kadar HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca öncelikle şirket hakkında yapılacak ve yapılmış takiplerin ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının takas, mahsup, hapis, temlik uygulamalarının durdurulmasına, şirketin mal varlığı üzerinde üçüncü şahıslara devir açısından gerekli tedbirlerin alınmasına, davacı şirketin mevcut halinin alacaklıların ve borçlu şirketin menfaatlerini korur tarzda muhafaza edilmesi için mahkemece takdir edilecek her türlü tedbirin uygulanmasını talep ve dava kararı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/978 Esas
KARAR NO : 2018/1149
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/07/2017
NUMARASI : 2016/464 E. 2017/673 K.
DAVA : İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin 2007 yılında inşaat faaliyetine başladığını, müvekkilinin inşa ettiği konutların kalitesi neticesinde alışkanlık sahibi müşterileri ve aynı zamanda know how tecrübesi ile sektöründe marketing ve satış alanında elde ettiği müşteri birikimi anlamında oldukça değerli bir portföye sahip olduğunu, ancak 2014-2015 yıllarında uluslararası konjonktür tüm dünyada pazarların daralmasına ve ekonomik açıdan küçülmeye neden olduğunu bunun getirdiği negatif dışsallık ise müvekkilinin işlerinin ve tahsilatlarının gecikmesine neden olduğunu, bunun da dolar cinsinden olan inşaat maliyetlerinin artmasına karşın konut satışlarını azalttığını, ayrıca hak ediş ödemelerin zamanında ödenmemesi nedeni ile şirketin nakit akış dengesinin bozulduğunu, bu durumdaki müvekkilinin muhtemel haciz işlemleri sonucu satışa hazır adına kayıtlı gayrimenkullerin, inşaat sahasındaki malzemelerinin demirbaşların ve ürün stokunun kaldırılması durumunda müvekkilinin hali hazırda satışını gerçekleştirdiği konutları tamamlayarak teslim edemez hale gelecek ve şirketten daire alan kişiler başta olmak üzere şirket ortaklarına olan destek ve güvenin boşa harcanmış olacağını, belirtmiş olmakla esas ile birlikte iflasın ertelenmesi ve tedbirlerin uygulanması hakkında bir karar verilinceye kadar HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca öncelikle şirket hakkında yapılacak ve yapılmış takiplerin ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının takas, mahsup, hapis, temlik uygulamalarının durdurulmasına, şirketin mal varlığı üzerinde üçüncü şahıslara devir açısından gerekli tedbirlerin alınmasına, davacı şirketin mevcut halinin alacaklıların ve borçlu şirketin menfaatlerini korur tarzda muhafaza edilmesi için mahkemece takdir edilecek her türlü tedbirin uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesi; Davacının iflasın ertelenmesi davasının reddi ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı sicil adresi …l olan …e Ticaret Limited Şirketinin İflasına karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı …Tic. Ltd. Şti vekili istinaf taleplerinde;
1-Hükme esas alınmaya elverişli olmayan bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, revize iyileştirme projesi kapsamında ortakların alacaklarını talep etmeyeceklerini taahhüt ettiklerini, eleştirilerin haksız ve dayanaksız olduğunu, kar hesabının eksik yapılmıştır.
2-Sermaye artırımı tescil işleminin gerçekleştirildiğini, tescil başvuru evrak asıllarının da dosyaya ibraz edildiğini, tescilin zamanında yapılmamasının Ticaret Sicilinden kaynaklandığını,
3-Müvekkilin devam eden işlerden beklediği net kar oranı tüm borçlarını karşılayacak düzeyde olduğunu, tespite konu işlerin bir çoğunun inşaat seviyesinin %95 olduğunu, toplam beklenen net kar tutarının 2.046.000 TL olduğunu,
4-Bilirkişi heyetinin ticari defterlerin karışık olduğunu iddia etmelerinin sebebinin inşaat muhasebesi hakkındaki uzmanlık eksikliğinden kaynaklandığını, stoklar hesabında fiilen bir stok bulunmamasına karşın kaydi olarak stok görülmesinin bütün inşaat şirketlerinin olağan bir gerçeği olduğunu,
5-Revize İyileştirme projesine yöneltilen eleştirilerin dayanaksız olduğunu, müvekkilince tüm maddi zorluklara, tahsil edemediği alacaklarının bulunmasına rağmen ihale edilen tüm projelerdeki inşaatlarını durmaksızın devam ettirdiğini, iflas ertelemesi davası açıldıktan bugüne kadar geçen süre içerisinde (-) 2.986.127 TL olan özkaynak miktarının (+) 2.945.649 TL tutarına ulaştığını, bunun, müvekkilinin iflas erteleme sürecinde ki kararlılığını, iyi niyetini ve iyileştirme projesinin somut ve inandırıcı olduğunu ortaya koyduğunu, belirterek mahkama kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiş;
İstinaf dilekçesi Müdahil …Tic. A.Ş vekiline 29/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 13/10/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacının beyanlarının dosya kapsamı ile örtüşmediğini, bilirkişi raporlarının birbiri ile çelişmediğini, aksine birbirlerini doğrular nitelikte olduklarını, iflas kararının onanması, istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil … A.Ş vekiline 29/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 13/10/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacı iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, raporların çelişkili olmadığını, aksine çelişkiler giderilecek şekilde ve davacının faaliyet alanına uygun bilirkişi seçilerek rapor alındığını, iyileştirme projesinin inandırıcılığının olmadığı tespit edilen şirket hakkında, alacaklıların haklarının daha fazla ihlal edilmemesi amacı ile verilen iflas kararının hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil … A.Ş vekiline 04/10/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 12/10/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; İstinaf dilekçesinde iki bankada da nakit alacak olmadığı’na yönelik bilgilerin yanlış olduğunu, Kredili Mevduat Hesabının kapatılmadığını, yeniden iflas erteleme isteyen firmanın, daha önceki iflas erteleme sürecinde de borcunu ödemek için en ufak bir adımı olmamakla birlikte, taahhütlerini de yerine getirmediğini, kendisine ulaşılamadığını, firmanın talebinin iyi niyetli olmadığını, amacının borcunu geciktirmek olduğunu, 163.000 TL lik Bilecik Belediyesine verilen mektubun Ağustos 2017 de tazmin olunarak banka tarafından ödendiğini, davacının İyi niyetli ve güvenilir olmadığını, iflas erteleme müessesini borcunu geciktirmek için talep ettiği görüşünde olduklarını belirterek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil T. … Bankası TAO vekiline 29/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 11/10/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacı tarafından ele alınan projelerin tamamlandığı, borca batıklık miktarının azaldığı ve iyileştirme projesi kapsamında faaliyetlerine devam ettiği yönündeki beyanının gerçek dışı olup, dosya kapsamı ile de örtüşmediğini, bu hususun yerel mahkemenin gerekçeli kararında da açıklandığını, bilirkişi raporlarımn birbiri ile çelişmediğini, mahkeme ilamının onanmasını ve istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
İstinaf dilekçesi Müdahil …. Tic. Ltd. Şti vekiline 29/09/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 09/10/2017 tarihli dilekçesi ile cevap verilerek; Davacı tarafından ele alınan projelerin tamamlandığı, borca batıklık miktarının azaldığı ve iyileştirme projesi kapsamında faaliyetlerine devam ettiği bu nedenle şirketin iflasına yönelik verilen kararın hatalı olduğu yönündeki beyanının gerçek dışı olup, dosya kapsamı ile de örtüşmediğini, bu hususun yerel mahkemenin gerekçeli kararında açıklandığını, bilirkişi raporlarımn birbiri ile çelişmediğini, mahkeme ilamının onanmasını ve istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararının davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;
Dava, TTK’nun 324, 376 ve 377 ile İİK’nun 179. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesine ilişkindir.
Davacı şirketin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’na … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Kartal/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 179/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin 31.03.2016 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre özkaynaklarının (-) 257.880,42 TL olduğu, şirket ortaklarının davacı şirketten 1.620.514,08 TL alacaklı olduğu, 31.03.2016 tarihi itibariyle; iyileştirme projesinde şirketin (-) 1.943.448,08 TL borca batık olduğunun bildirilmesine rağmen rayiç değerlere göre (-) 4.393.819,68 TL borca batık olduğu, farkın nedeninin projenin gerçekçi bir finansal durum analizine dayanmadığı, bu nedenle iyileştirme projesinde bildirilen borca batıklık miktarı esas alınsa dahi ön görülen 500.000,00 TL lik sermaye arttırımının yeterli olmadığı, sermaye arttırımının en az 2.0000.000.-TL olması gerektiğinin değerlendirildiği, yargılama safahatında 125.000,00 TL nin yatırılması ile yetinildiği, başkaca sermeye arttırımına gidilmediği, daha sonra sermaye arttırım kararı alınmış ise de bunun nakit olarak gerçekleşmediği, ortakların alacaklarını talep etmeyecekleri yönündeki taahhüdünün somut olarak ortaya konmadığı, mahkemece alınan bilirkişi raporları arasında çelişki olmadığı, bilirkişi heyetinin davacının faaliyet konusuna göre konusunda uzman bilirkişi heyetinden oluştuğu, bu husustaki istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, borca batıklık miktarının 4.393.819,68 TL karşısında yapılan 500.000,00 TL lik sermaye arttırımının yeterli olmadığı gibi dosya kapsamına sunulan iyileştirme projelerinin ciddi ve inandırıcı olma şartını yerine getirmediği sonucuna ulaşan ve mahkemece de kabul edilen bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmektedir.
Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararında esas ve usul yönünden herhangi bir hata görülmediğinden HMK ‘ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 55,20 TL başvuru harcından peşin olarak yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,8 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 98,10 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 12,4 TL olmak üzere toplam 36,2 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile, İİK’nun 179/c. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/06/2018