iş bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır Davacı yüklenici davalı ise iş sahibidir davacı müvekkilinin davalı şirketin yaptırdığı inşaatın proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olarak çalıştığını ve betonarme binanın statik projelerini yaptığını doğan iş bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine bu bedelinin tahsili hk

T.C.
Yargıtay
15. Hukuk Dairesi

Esas No:2014/5568
Karar No:2015/2889
K. Tarihi:

Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinden doğan alacağın tahsili amacıyla yürütülen icra takibine itirazın iptâli davasıdır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı vekili; davacı müvekkilinin davalı şirketin yaptırdığı inşaatın proje müellifi ve teknik uygulama sorumlusu olarak çalıştığını ve betonarme binanın statik projelerini yaptığını, doğan iş bedelinin davalı tarafından ödenmemesi üzerine bu bedelinin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12244 Esas sayılı icra dosyası ile takibe geçtiğini, davalı borçlunun haksız ve yersiz şekilde takibe itiraz ettiğini iddia ederek itirazın iptâlini ve % 40’dan aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiş, davalı iş sahibi vekili ise, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını ve davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, davacının ibranameyle alacağı olmadığını beyan ettiğini bedelin ödendiğini ve alacağın afaki olduğunu savunmuş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar verilmiş, verilen karar taraf vekilleri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2012/12244 Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 550.000,00 TL asıl alacak ve 66.135,62 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 616.135,62 TL alacak üzerinden ilâmsız takip yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 31.12.2009 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği ve borçlu davalının 04.01.2010 tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve 1 yıllık yasal süresi içerisinde itirazın iptâli davasının açıldığı anlaşılmıştır.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda belirlenen iş bedeli olan 245.691,00 TL’den davalı iş sahibinin yaptığı 30.520,00 TL mahsup edilmek suretiyle 215.171,44 TL üzerinden kısmen kabul kararı verilmiştir. Davacı yüklenici davalı iş sahibine keşide ettiği 07.05.2009 tarihli ihtarnamesinde; iş bedelinin 2007 yılı son çeyreğinde yapılan ilk proje bedeli
60.000,00 TL ve 2009 yılında biten uygulama projesi ve tus bedeli olan 570.000,00 TL toplamı 630.000,00 TL olduğunu ve bundan davalının yaptığı ödemenin 80.000,00 TL olduğunu beyan ederek 550.000,00 TL alacağının ödenmesini talep etmiştir. Davacının keşide etiği bu ihtarnamesindeki 80.000,00 TL ödemeyi kabul beyanı davacıyı bağlar niteliktedir. Bu nedenle belirlenen iş bedelinden kabul edilen bu ödemenin mahsup edilmesiyle hesap edilecek alacak miktarına hükmedilmesi gerekirken davacının açıkça kabul niteliğinde beyanına itibar edilmeyerek iş bedelinden daha az bir ödeme mahsup etmek suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır
Öte yandan, davacı alacaklı davaya konu edilen icra takibinde asıl alacak yanında 66.135,62 TL işlemiş faizi takibe konu etmiş ise de; takibe itiraz üzerine açılan eldeki itirazın iptâli davasında asıl alacak miktarı olan 550.000,00 TL üzerinden harç yatırarak asıl alacağı dava konusu etmiş, işlemiş faizi dava konusu etmemiştir. 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle dava konusu edilmeyen işlemiş faize ilişkin talebin de kabul edilmesi doğru olmamıştır.
O halde mahkemece yapılması gereken iş; belirlenen 245.691,00 TL iş bedelinden davacı yüklenicinin kabul ettiği 80.000,00 TL ödemeyi mahsup etmek suretiyle 185.691,00 TL alacağa hükmetmek ve 6100 sayılı HMK’nın 26 maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesi gereğince işlemiş faize ilişkin talep bulunmadığından işlemiş faize hükmetmemekten ibaret olmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 27.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İlgili Maddeler