işin yıl içerisinde yapıldığı anlaşıldığından aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak tüm imalâtın eserin yapımı takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan  Yasa maddesi uyarınca işin yapıldığı  yıldaki serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre bedelini tespit edip elde edilecek sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir Mahkemece alınan bilirkişi kurulu ek raporunda * yılı serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre iş bedelinin toplam *TL olduğu belirlenmiştir Mahkemece serbest piyasa rayiç birim fiyatı olarak belirlenen *TL imalat bedeline KDV’nin dahil olduğu ayrıca KDV hesap edilemeyeceği nazara alınmaksızın icra takip dosyasındaki asıl alacak bedeli olan *TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir

  1. Hukuk Dairesi         2016/2571 E.  ,  2016/4280 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı ve % 40 icra inkâr tazminatın tahsili istemine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulü ile … 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/6487 Esas sayılı takip dosyasında asıl alacak yönünden davalının itirazının tamamen, işlemiş faiz yönünden ise kısmen iptali ile 235.188,70 TL asıl alacağa, 1.371,93 TL işlemiş faiz eklenmek ve takip tarihinden itibaren %15 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmek suretiyle icra takibine devam olunmasına, davacının işlemiş faiz yönünden fazlaya ilişkin isteminin ve icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece uyulmasına karar verilen Dairemizin 29.02.2015 gün 2014/7183 Esas ve 2015/862 Karar sayılı ilâmında, işin 2011 yılı içerisinde yapıldığı anlaşıldığından aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak tüm imalâtın eserin yapımı takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Yasası’nın 366. maddesi uyarınca işin yapıldığı 2011 yılındaki serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre bedelini tespit edip elde edilecek sonuç dairesinde karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece alınan 19.11.2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda 2011 yılı serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre iş bedelinin 208.135,76 TL ve %18 KDV 37.464,44 TL olmak üzere toplam 245.600,20 TL olduğu belirlenmiştir. Mahkemece serbest piyasa rayiç birim fiyatı olarak belirlenen 208.135,76 TL imalat bedeline KDV’nin dahil olduğu ayrıca KDV hesap edilemeyeceği nazara alınmaksızın icra takip dosyasındaki asıl alacak bedeli olan 235.188,70 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yine mahkemece 19.11.2015 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda 2011 yılı serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre iş bedelinin toplam 245.600,20 TL olduğunun kabul edilmesi neticesinde, uyulmasına karar verilen bozma ilâmında belirtilen şekilde temerrüt
olgusunun gerçekleştiği 27.06.2011 tarihinden itibaren icra takibinin yapıldığı 11.07.2011 tarihine kadar takip asıl alacağı 235.188,70 TL üzerinden faiz hesap edilmiş olması da yerinde değildir.
Ayrıca kabule göre de; 818 sayılı Borçlar Kanunu 104/son maddedeki faize faiz yasağı nedeniyle yalnızca asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesi gerekirken; işlemiş faizi de kapsayacak şekilde avans faiz işletilmesi şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan ilkeler göz önüne alınarak; mahkemece 2011 yılı serbest piyasa rayiç birim fiyatlarına göre iş bedelinin 208.135,76 TL olduğu kabul edilerek, bu bedel üzerinden uyulmasına karar verilen bozma ilamında belirtilen şekilde temerrüt olgusunun gerçekleştiği 27.06.2011 tarihinden itibaren icra takibinin yapıldığı 11.07.2011 tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanması için aynı S.M.M.M bilirkişiden ek rapor alınması, buna göre de takibin belirlenen asıl alacak ve işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmesi ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir.Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.