Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere davacı ihale itirazında haklı çıkmasına rağmen itirazen şikayet başvuru bedelinin iade edilmemesi suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin davacı şirketin menfaatlerinin dikkate alınmaması nedeniyle ölçüsüz olduğu, şikayetinde haklı çıkan davacı şirketin söz konusu başvuru bedelini doğrudan yatırdığı Kamu İhale Kurumundan almak yerine ayrı bir dava açmaya zorlanmasının, davacı şirket aleyhine külfet yükleyeceği, davalı kurum tarafından söz konusu bedelin ilgili idareye rücu edilebileceği de açık olduğundan; davacı şirket tarafından, itirazen şikayet başvuru bedeli olarak ödenen bedelin davalı idare tarafından davacı şirkete iadesi gerekirken, davacı şirketin talebinin reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline ait karar

Toplantı No 2023/058
Gündem No 11
Karar Tarihi 29.11.2023
Karar No 2023/MK-229
BAŞVURU SAHİBİ:
Timerk En. İlet. Ür. Dağ. Elek. Mad. Mak. ve Tes. Malz. Tic. ve Paz. Ltd. Şti.
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2022/164249 İhale Kayıt Numaralı “4 Üncü Etap 688 Adet Transformatör Merkezinin 36 Ay Süre İle Hizmet Alımı Yolu İle İşletilmesi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

Timerk Enerji İletim Üre. Dağ. Elektrik Mad. Makina ve Tesisat Malz. Tic. ve Paz. Ltd. Şti. tarafından, 05.12.2022 tarih ve 64456 sayı ile Kurum kayıtlarına alınan dilekçe ile 2022/164249 İhale Kayıt Numaralı “4’üncü Etap 688 Adet Transformatör Merkezinin 36 Ay Süre ile Hizmet Alımı Yolu ile İşletilmesi” ihalesine ilişkin yaptığı itirazen şikayet başvurusu kapsamında firma tarafından yatırılan başvuru bedelinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun Geçici 21 inci maddesi uyarınca iadesi talebinde bulunulmuş, bu talebe ilişkin olarak Kurul tarafından alınan 21.12.2022 tarihli ve 2022/YK-105 sayılı Karar ile “Bu çerçevede Kuruma yapılan talep incelendiğinde, yukarıda bilgileri yer alan ihaleye ilişkin yapılan itirazen şikayet incelemesinde talep sahibinin iddiasında gelinen aşamadaki güncel hukuki duruma göre sözleşmenin 10 günlük süre beklenmeden imzalandığı yönündeki iddiasının haklı bulunduğu,  ancak son tahlilde ihalenin iptal edilmesi gerektiği yönündeki iddiasının haklı bulunmadığı nitekim mahkeme kararında da Kurul kararında da bu yönde bir ifade bulunmadığı dolayısıyla Kanunun öngördüğü şekilde “başvuru sahibinin iddialarının tamamında haklı bulunması” koşulunun gerçekleşmediği anlaşıldığından, itirazen şikayet başvurusu kapsamında ödenen başvuru bedelinin iadesi talebinin reddedilmesi gerektiği” gerekçesiyle “Başvuru bedelinin iadesi talebinin reddine” karar verilmiştir.

Bunun üzerine, Timerk Enerji İletim Üre. Dağ. Elektrik Mad. Makina ve Tesisat Malz. Tic. ve Paz. Ltd. Şti. tarafından anılan kararın iptali istemiyle Ankara 2. İdare Mahkemesinin E:2023/268 sayılı dosyasında açılan davada, Mahkemenin 30.10.2023 tarih ve E:2023/268, K:2023/1651 sayılı kararı ile “…Bu durumda, davacı şirketin, ihaleye ilişkin şikayet başvurusunun reddedilmesi üzerine idari yargı merciinde dava açmadan önce ilgili mevzuatın amir hükmü gereği zorunlu idari başvuru yolu olan itirazen şikayet başvurusu yapmak ve itirazen şikayet başvurusunun incelenebilmesi için başvuru bedeli ödemek zorunda kaldığı, ihaleyi yapan idarenin hukuka aykırı işlemi nedeniyle idari yollara başvurmak zorunda kalan davacı şirketin şikayetinde netice itibarıyla haklı çıkmasına rağmen başvuru bedelinin iade edilmediği ve neticede davacı şirketin mal varlığında ödenen bedel kadar eksilme meydana geldiği, yukarıda özet gerekçesine yer verilen Anayasa Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, davacı haklı çıkmasına rağmen itirazen şikayet başvuru bedelinin iade edilmemesi suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin davacı şirketin menfaatlerinin dikkate alınmaması nedeniyle ölçüsüz olduğu, şikayetinde haklı çıkan davacı şirketin söz konusu başvuru bedelini doğrudan yatırdığı Kamu İhale Kurumundan almak yerine ayrı bir dava açmaya zorlanmasının, davacı şirket aleyhine külfet yükleyeceği, davalı kurum tarafından söz konusu bedelin ilgili idareye rücu edilebileceği de açık olduğundan; davacı şirket tarafından, itirazen şikayet başvuru bedeli olarak ödenen bedelin davalı idare tarafından davacı şirkete iadesi gerekirken, davacı şirketin talebinin reddi yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı” gerekçesiyle “dava konusu işlemin iptaline” karar verilmiştir.

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 60 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

1) Kamu İhale Kurulunun 21.12.2022 tarihli ve 2022/YK-105 sayılı kararının iptaline,

2) Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru bedelinin iadesine,


Oybirliği ile karar verildi.