idareye şikâyet başvurusunda dile getirilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceği (başvuru sahibinin iddialarından sadece şikâyet başvurusunda yer alan iddiaların anlaşılamayacağı, itirazen şikâyet başvurusunda yer alan tüm iddiaların da incelenmesi gerektiği, kanunda sayma suretiyle bir sınırlama yapılmadığı, Kamu İhale Kurulunun, başvuru sahibinin itirazen şikâyet başvurusundaki iddialarının, bu iddiaların şikâyet aşamasında öne sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın incelemesi gerektiği hk)

Toplantı No 2020/052
Gündem No 47
Karar Tarihi 18.11.2020
Karar No 2020/MK-272
BAŞVURU SAHİBİ:
Feza Taahhüt Anonim Şirketi
İHALEYİ YAPAN İDARE:
Karayolları Genel Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğü
BAŞVURUYA KONU İHALE:
2020/201294 İhale Kayıt Numaralı “Havza-Vezirköprü-Durağan (Havza-Vezirköprü) Devlet Yolu Km:5+000-19+800 Arası, Km:0+400 Havza Hastane Kavşağı, Km:2+000 Çakıralan Farklı Seviyeli Kavşağı, Km:26+580 Vezirköprü Hastane Kavşağı Toptes,Sanyap,Köp Ve Üstyapı(Bsk) İşl Yapım İşi” İhalesi
KURUM TARAFINDAN YAPILAN İNCELEME:
KARAR:

 

Karayolları Genel Müdürlüğü 7. Bölge Müdürlüğü tarafından yapılan 2020/201294 ihale kayıt numaralı ” Havza-Vezirköprü-Durağan (Havza-Vezirköprü) Devlet Yolu Km:5+000-19+800 Arası, Km:0+400 Havza Hastane Kavşağı, Km:2+000 Çakıralan Farklı Seviyeli Kavşağı, Km:26+580 Vezirköprü Hastane Kavşağı Toptes, Sanyap, Köp. ve Üstyapı (Bsk) İşl. Yapım İşi” ihalesine ilişkin olarak Feza Taahhüt A.Ş. itirazen şikâyet başvurusunda bulunmuş ve Kurulca alınan 22.07.2020 tarihli ve 2020/UY.II-1266 sayılı karar ile “4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince itirazen şikayet başvurusunun reddine” karar verilmiştir.

 

Davacı Feza Taahhüt A.Ş. tarafından anılan Kurul kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, Ankara 16. İdare Mahkemesinin 30.09.2020 tarihli E:2020/1538, K:2020/1619 sayılı kararında “…Uyuşmazlığın 1. iddia yönünden değerlendirilmesinden;

Davacı şirket tarafından davalı idarece gönderilen aşırı düşük teklif açıklaması talebinin yenilenmesine ilişkin ileri sürülen iddialar kapsamında;

-” KGM/6100/3-Ö nolu iş kalemi “Plent-miks temel yapılması (kırılmış ve elenmiş ocak taşı ile) (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” analizine yaklaşık maliyetin hesaplamasına esas olan birim fiyatlara göre hesaplama yapıldığında analiz girdisi olan “Kum ve kırmataşın konkasör-plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) F=Ax0,00017xKx?M (K=380,M=0,50 Km)”nin açıklama istenilmeyen analiz girdisi olması gerektiği” iddiası ile “KGM/6100/3-1-Ö nolu iş kalemi “Plent-miks alttemel yapılması (kırılmış ve elenmiş ocak taşı ile) (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” iş kaleminde de bulunduğu ve bu iş kaleminde açıklama istenilen analiz girdisi olduğu, plent-miks temel ile plent-miks alttemel iş kalemlerinin farklı işler olduğu, her iki iş kalemindeki “Kum ve kırmataşın konkasör-plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) F=Ax0,00017xKx?M (K=380,M=0,50 Km)” analiz girdisinin farklı olduğu dolayısıyla aynı girdi olduğu gerekçesiyle her iki iş kaleminde de açıklama istenilen girdi olarak belirlendiği, oysaki plent-miks temel yapılması iş kaleminde açıklama istenilmeyen iş kalemi olarak belirlenmesi gerektiği, her iki iş kaleminde de ayrı ayrı kendi içerisinde açıklama istenen veya istenmeyen olarak belirlenmesi gerektiği ” iddiasına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede,

Davacı şirketin şikayet başvurusuna Karayolları 7. Bölge Müdürlüğünce verilen cevapta, teklifi sınır değerin altında kalan isteklilere gönderilen aşırı düşük teklif açıklama yazısı eklerinde “açıklama istenilecek analiz girdileri” arasında yer alan “Kum ve kırmataşın konkasör- plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) M=0,50 Km F=A*0,00017*K*?M” analiz girdisinin yer aldığı “KGM/6100/3-1-Ö Plent-miks alttemel yapılması (kırılmış ve elenmiş ocak taşı ile) (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” ile “KGM/6100/3-Ö Plent-miks temel yapılması (kırılmış ve elenmiş ocak taşı ile) (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” iş kalemlerinin ihale dokümanları ekinde verilen itinererde gösterilmiş aynı taş ocağı sahalarından alınan taş malzemesi ile aynı kapasite ve özelliklere sahip konkasör tesisinde çeşitli kalınlıktaki dane boyutlarında kırılarak ve elenerek aynı kapasite ve özelliklere sahip plent ünitesinde hazırlandığı, KGM/6100/3-1-Ö poz nolu ve KGM/6100/3-Ö poz nolu iş kalemlerinde aynı malzemeden üretilmekte olan, sadece dane boyutlarının birbirinden farklı ebatlardaki agreganın nakliyelerinin plent-miks alttemel ve plent-miks temel olarak ayrı ayrı gösterilmesi ve adlandırılmasının yapılmadığı, 15.06.2020 tarihinde gönderilen revize aşırı düşük teklif sorgulama yazı eki analizlerde de görüldüğü üzere “03.030 – Konkasör (Primer 15×24 inç + sekonder 24×16 inç eleme ve yükleme tertibatlı, 25 m3/saat 1 inç ve 40 m3/saat 2 inç randımanlı)” ve “03.062/1 – Elektronik duyargalı asfalt finişeri (Yaklaşık 60-100 HP lik,300 ton/saat kapasiteli, 5-10 m3 hazneli)” analiz girdilerinin tek sütunda analize katılan makine grupları olduklarının görüldüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü taşıma formüllerine uygun olarak aynı sahada kurulmuş konkasör tesisinden alınarak aynı sahada kurulmuş plent ünitesine taşındığı için tek nakliye pozunda gösterildiği, davacı şirketin bu iddiasının yerinde bulmayarak şikayet başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir.

Olayda, KGM/6100/3-Ö nolu iş kalemi “Plent-miks temel yapılması (kırılmış ve elenmiş ocak taşı ile) (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” ile KGM/6100/3-1-Ö poz numaralı “Plent-miks alttemel yapılması (kırılmış ve elenmiş ocak taşı ile) (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” iş kalemlerinin analizinde yer alan 07.005/K-Agr-Plent Nak. poz numaralı “Kum ve kırmataşın konkasör- plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) M=0,50 Km F=A*0,00017*K*?M” analiz girdisinin her iki iş kaleminde de açıklama istenilen analiz girdisi olarak belirlendiği, KGM/6100/3-1-Ö poz numaralı iş kalemindeki 1,38 TL’lik 20 girdi nolu “Kum ve kırmataşın konkasör-plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) M=0,50 Km. F= A *0,00017*K*?M” analiz girdisi (07.005/K-Agr-Plent Nak. poz numaralı) tutarının 51,03 TL’lik kâr ve genel gider hariç analiz toplamının %3’ünün (1,53 TL) altında olduğu, ancak bu girdiler (07.005/K-Agr-Plent Nak. ile 03.042/3 poz numaralı girdiler) ile birlikte sorgulamaya tabi tutulmayacak analiz girdileri tutarlarının kümülatif toplamının 9,12 TL’ye ulaşarak kâr ve genel gider hariç analiz toplamının %15’ini (7,65 TL) aştığı, dolayısıyla tutarı, %15’lik tutarın aşılmasına neden olan bu girdilerin tutarından daha az olan girdiler için açıklama istenilmemesi, bu girdilerden ise açıklama istenilmesi gerektiği, ayrıca KGM/6100/3-Ö poz numaralı iş kalemindeki 1,38 TL’lik 19 girdi nolu “Kum ve kırmataşın konkasör-plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) M=0,50 Km. F= A*0,00017*K*?M” analiz girdisi (07.005/K-Agr-Plent Nak. poz numaralı) tutarının 56,20 TL’lik kâr ve genel gider hariç analiz toplamının %3’ünün (1,69 TL) altında olduğu, ancak bu girdi için KGM/6100/3-1-Ö iş kalemi kapsamında açıklama istenilen analiz girdisi durumunda olduğundan açıklama istenildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar davacı şirket tarafından her iki iş kaleminde (KGM/6100/3-Ö ve KGM/6100/3-1-Ö) de yer alan 07.005/K-Agr-Plent Nak. poz numaralı “Kum ve kırmataşın konkasör- plent arası nakli (10.000 m’ye kadar) M=0,50 Km F=A*0,00017*K*?M” analiz girdisinin “plent-miks temel” ile “…plent-miks alttemel” iş kalemlerinin farklı işler olduğu belirtilerek her iki iş kaleminde yer alan söz konusu analiz girdilerinin birbirinden farklı olduğu ileri sürülmüş ise de; ihaleyi gerçekleştiren idare tarafından verilen cevapta yer alan “ihale dokümanları ekinde verilen itinererde gösterilmiş aynı taş ocağı sahalarından alınan taş malzemesi ile aynı kapasite ve özelliklere sahip konkasör tesisinde çeşitli kalınlıktaki dane boyutlarında kırılarak ve elenerek aynı kapasite ve özelliklere sahip plent ünitesinde hazırlandığı, KGM/6100/3-1-Ö poz nolu ve KGM/6100/3-Ö poz nolu iş kalemlerinde aynı malzemeden üretilmekte olan, sadece dane boyutlarının birbirinden farklı ebatlardaki agreganın nakliyelerinin plent-miks alttemel ve plent-miks temel olarak ayrı ayrı gösterilmesi ve adlandırılmasının yapılmadığı… ” açıklamasında ve dosya kapsamında yer alan birim fiyat tariflerinden anlaşılacağı üzere Mahkememizce de söz konusu analiz girdilerinin aynı oldukları kanaatine varılmış olup her iki iş kaleminde yer alan mezkur analiz girdisi için aşırı düşük teklif açıklama talebi kapsamında açıklama istenilen analiz girdisi olarak belirlenmesinde mevzuata aykırılık görülmediğinden davacı şirketin söz konusu hususlara yönelik iddialarının yerinde olmadığı,

– KGM/23/ND/Ö İnşaat bünyesine giren ince ve kalın her ebat ve çaptaki nervürlü çelik zati bedeli (zayiat dahil), işbaşına nakli ve işçiliği (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” iş kalemi analizinde “Demirin nakli, boşaltılması istifi (10 000 m’den fazla) F=(Kx(0,0007xM+0,01)xA+3,5xDüz İşçi Bedeli) (M=362,00 km, K=380,00)” analiz girdisinde işçilik ve nakliyenin birlikte değerlendirildiği ve açıklama istenilen ve istenilmeyen iş kalemlerinin de buna göre oluşturulduğu, analiz girdilerinin temel analizlere kadar ayrıştırılması ve bundan sonra açıklama istenen ve istenmeyen analiz girdilerinin belirlenmesi gerektiği, demir nakli analiz girdisinin de işçilik ve nakliye olarak ayrıştırılması gerektiği, mevcut haliyle nakliye analiz girdisi açıklama istenilen analiz girdisi iken ayrıştırma durumunda açıklama istenilmeyen analiz girdisi durumuna geleceği iddiasına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede,

Karayolları 7. Bölge Müdürlüğünce şikayet başvurusuna verilen 23.06.2020 tarihli cevapta “KGM/23/ND-Ö İnşaat bünyesine giren ince ve kalın her ebat ve çaptaki nervürlü çelik zati bedeli (zayiat dahil), işbaşına nakli ve işçiliği (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” iş kaleminde ‘‘Demirin nakli, boşaltılması istifi (10.000 m’den fazla) M=362,00 Km F=(K*( 0,0007*M+0,01 )*A+3,5*Düz İşçi Bedeli)” analiz girdisinde; nakliye ve işçilik girdilerinin temel girdilere kadar ayrıştırılmış olarak ayrı ayrı girdi cinsi ile yer aldığı, demir malzemesi temininin Demir Çelik İşletmelerinden sağlandığı, işletmelerden sağlanan demir-çelik malzemesinin yüklenmesi, işletmede banttan nakliye aracına yapıldığından yükleme bedelinin verilmediği, demir malzemesi için ihale konusu işyerinde boşaltma ve istif bedeli verildiğinden bu analiz girdisinde demir malzemesinin boşaltma ve istif bedelinin nakliyesi içerisinde gösterilmesinin uygun görüldüğü, hesaplanmasında işçilik girdilerinin de nakliye pozuna dahil edilerek bu doğrultuda analiz girdilerinin yapılmasından ötürü, bu miktardan işçilik girdilerinin çıkarılmasının söz konusu olamadığı, ayrıca, ihale dokümanı eki Malzeme Ocak İtinererinde yer alan dipnotlarda “…2- Bu iş gerekli olan depo alanları, konkasör sahaları, plent sahası, beton tesisi sahası, beton santrali sahası, şantiye sahası ile malzemenin temininde kullanılacak diğer ocak yerleri (ariyet, su, kum, çakıl, çimento, bitüm, demir, katkı malzemeleri vb.) idare tarafından göstermeyecek olup, yüklenici firma tarafından tayin ve tespit edilmesi esastır.

3- Yaklaşık maliyet hesabında kullanılan nakliye formülleri KGM’nin “Birim Fiyat Tarifi” kitabından alınmıştır. Aşırı düşük teklif savunma açıklamaları idareye sunulurken nakliye teklif fiyatlarının açıklamasında KGM’nin “Birim Fiyat Tarifi” kitabındaki formüllerin kullanılması gerekmektedir.” açıklamasının yer aldığı, KGM/23/ND-Ö İnşaat bünyesine giren ince ve kalın her ebat ve çaptaki nervürlü çelik zati bedeli (zayiat dahil), işbaşına nakli ve işçiliği (Birim fiyat tarifinde belirtilen esaslar dahilinde)” iş kaleminde “Demirin nakli, boşaltılması istifi (10.000 m’den fazla) M=362,00 Km F =(K*(0,0007*M+0,01 )*A+3,5*Düz İşçi Bedeli)” analiz girdisinin, temel analiz girdileri olan işçilik ve nakliye girdileri olarak ayrıştırılmasının söz konusu olmadığı belirtilerek şikayet başvurusunun reddine karar verildiği görülmektedir.

Dava konusu ihaleye ait yaklaşık maliyet hesap cetveli ekinde yer alan iş kalemlerine ait analizler incelendiğinde, KGM/23/ND/Ö poz numaralı iş kaleminin alt analizinde “KGM/23.014/K Betonarme için ince demir temini ve işçiliği”, “KGM/23.015/K Betonarme için kalın demir temini ve işçiliği” ile “09.012/K1 Demirin nakli, boşaltılması istifi (10.000 m’den fazla) F=1,25x(Kx(0,0007xM+0,01)xA+3,5xDüz İşçi Bedeli) (K=380 M=362,00 km, A=1,00 Düz İşçi= 13,50))” pozlarının yer aldığı, aşırı düşük teklif açıklama isteme yazısı ekinde gönderilen sıralı analiz girdileri tablosunda kâr ve genel giderler için eklenen 1,25 katsayısı çıkarılarak F=(Kx(0,0007xM+0,01)xA+3,5xDüz İşçi Bedeli şeklinde düzenlendiği, aşırı düşük teklif açıklama isteme yazısı ekinde gönderilen sıralı analiz girdileri tabloları oluşturulurken KGM/23/ND/Ö poz numaralı iş kaleminin alt analizinde yer alan KGM/23.014/K ve KGM/23.015/K pozlarının alt analizlerine kadar inilerek açıklama istenilen ve istenilmeyen analiz girdilerinin belirlendiği, söz konusu pozların altındaki işçilik girdilerinin tamamının sıralı analiz girdileri tablosunda yer aldığı, ancak içesinde düz işçilik bulunan 09.012/K1 nakliye pozunun alt analizlerine kadar inilmediği, içerisindeki işçilik bedelinin ayrıştırılmadığı, söz konusu nakliye pozunun düz işçilik bedeli dahil açıklama istenilen analiz girdisi olarak belirlendiği görülmüştür.

Uyuşmazlık konusu olan KGM/23/ND/Ö numaralı iş kaleminin analizinde yer alan 09.012/K1 numaralı “Demirin nakli, boşaltılması istifi (10.000 m’den fazla) F=(Kx(0,0007xM+0,01)xA+3,5xDüz İşçi Bedeli) (M=362,00 km, K=380,00)” analiz girdisi incelendiğinde, söz konusu analiz girdisinin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 2011 yılı ve öncesine ait bir pozu olduğunun ve nakliye formülünün içerisinde 3,5 saat düz işçilik bedelinin bulunduğu, idarece aşırı düşük teklif açıklaması isteme yazısının eki kapsamında isteklilere verilen sıralı analiz girdileri tablosunda bahse konu nakliye pozunun içerisindeki “Kx(0,0007xM+0,01)xA” ile “3,5xDüz İşçi Bedeli”nin ayrı ayrı gösterildiği alt analizin idare tarafından hazırlanmadığı, ancak söz konusu nakliye pozu ve anılan poza ilişkin idarece hazırlanan sıralı analiz girdileri tablosu incelendiğinde, K, M ve A değerinin söz konusu girdi için sabit olarak belirlendiği (K=380,00 M=362,00 km A=1,00) “Kx(0,0007xM+0,01)xA”nin tutarının “380,00x(0,0007×362,00+0,01)x1,00= 100,09” olduğu, 2020 yılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatları dikkate alındığında eski poz numarası 01.501, yeni poz numarası 10.100.1062 olan “Düz işçi (İnşaat işçisi)” saatlik rayiç ücretinin 13,50 TL olarak belirlendiği, ancak istekliler tarafından işçilik ücretlerinin aşırı düşük teklif açıklamalarında saatlik asgari işçilik maliyetiyle de açıklanabileceği ve saatlik asgari işçilik maliyetinin 2020 yılı için 13,08 TL’ye, “3,5xDüz İşçi Bedeli”nin de “3,5×13,08=45,78 TL” tekabül ettiği, toplamda ise söz konusu nakliye girdisinin birim fiyatının minimum bedelinin 145,87 TL olarak açıklanması gerektiği anlaşılmaktadır.

Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, istekliler tarafından söz konusu nakliye girdisinin birim fiyatının tutarının 145,87 TL’nin üzerinde belirlenmesi halinde, “Kx(0,0007xM+0,01)xA” nakliye kısmı her zaman sabit olduğundan sadece işçilik bedelinin tutarının artırılarak hesaplama yapılabileceği, işçilik ücreti için de saatlik asgari işçilik maliyetinin üzerindeki bir tutarla açıklama yapılmasında kamu ihale mevzuatı açısından herhangi bir sakınca bulunmadığından teklifi aşırı düşük teklif olarak belirlenen isteklilerin aşırı düşük teklif açıklamalarını hazırlamalarında istekliler açısından herhangi bir sorun teşkil etmeyeceği anlaşıldığından, davacı şirketin bu iddiasının da yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.

Bu durumda, konuya ilişkin olarak düzenlenen esas inceleme raporu ile yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirketin itirazen şikayet başvurunda ileri sürdükleri hususların yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında dava konusu Kurul kararının bu kısmını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.

Davacının 2.iddiasına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;

– Davacının ikinci iddialarına yönelik Kamu İhale Kurulu Kararı incelendiğinde ; “4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “İhalelere Yönelik Başvurular” başlıklı 54’üncü maddesinde, ihale sürecindeki hukuka aykırı işlem veya eylemler nedeniyle bir hak kaybına veya zarara uğradığını veya zarara uğramasının muhtemel olduğunu iddia eden aday veya istekli ile istekli olabileceklerin anılan Kanunda belirtilen şekil ve usul kurallarına uygun olmak şartıyla şikâyet ve itirazen şikâyet başvurusunda bulunabileceği belirtilmiş ve şikâyet ve itirazen şikâyet başvurularının, dava açılmadan önce tüketilmesi zorunlu idari başvuru yolları olduğu açıkça ifade edilmiştir.

 

Aynı Kanun’un “İdareye şikayet başvurusu” başlıklı 55’inci maddesinde ihale sürecindeki işlem veya eylemlerin hukuka aykırılığı iddiasıyla idareye şikâyet başvurusu yapılabileceği, anılan Kanun’un “Kuruma itirazen şikayet başvurusu” başlıklı 56’ncı maddesinde ise idareye şikâyet başvurusunda bulunan veya idarece alınan kararı uygun bulmayan aday, istekli veya istekli olabileceklerin Kuruma itirazen şikâyet başvurusunda bulunabileceği belirtilmiştir.

Bahse konu Kanun maddeleri bir arada değerlendirildiğinde, ihale sürecinde hukuka aykırı olduğu iddia edilen işlem ve eylemlere karşı olarak dava açılmadan önce genel olarak iki aşamalı bir idari başvuru yolunun öngörüldüğü, aday, istekli veya istekli olabileceklerin öncelikle ihaleyi yapan idareye başvuru yapması gerektiği, şayet şikâyet üzerine alınan karar uygun bulunmaz veya şikâyet üzerine idarece herhangi bir karar alınmaz ise Kamu İhale Kurumu’na başvuruda bulunulabileceği anlaşılmaktadır.

Bu usulün amacı ise başvuru sahibinin iddialarının öncelikle idarenin değerlendirmesinden geçerek, uygun görülen hususlarda gerekli düzeltmenin idare tarafından yapılması, uyuşmazlığın devam ettiği konularda ise idarenin cevabıyla birlikte uyuşmazlığın Kurumun önüne getirilmesidir. Anılan usulün doğal bir gereği ise şikâyet başvurusunda dile getirilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusuna konu edilmemesidir. Çünkü idarenin değerlendirmesine sunulmayan, cevap veya açıklaması alınmayan bir hususun itirazen şikâyet başvurusuna dahil edilmesi, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda açıklanan iki aşamalı başvuru sistematiğine uygun düşmemektedir.

Nitekim İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in “Başvuruların şekil unsurları” başlıklı 8’inci maddesinin onuncu fıkrasında yer alan “İdarenin şikayet üzerine aldığı kararda belirtilen hususlar hariç, şikayet başvurusunda belirtilmeyen hususlar itirazen şikayet başvurusuna konu edilemez ” hükmü ile, İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Tebliğ’in “Kurum tarafından yapılacak işlemler” başlıklı 12’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “…İdareye başvuru konularının yanı sıra yeni konular da eklenerek Kuruma başvurulması halinde ise, itirazen şikayet başvurusunun incelenmesinde idareye başvurusu konusu edilmeyen hususlar dikkate alınmaz” açıklaması da şikâyet başvurusunda belirtilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceğini açıkça ifade etmektedir.

Netice itibariyle yukarıda aktarılan mevzuat hüküm ve açıklamalarından idareye şikâyet başvurusunda dile getirilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceği (şikâyet başvurusu üzerine idare tarafından alınan kararda belirtilen hususlar hariç) anlaşılmakta olup başvuru sahibinin söz konusu iddiasına ilişkin başvurunun 4734 sayılı Kanun’un 54’üncü maddesinin onbirinci fıkrasının (c) bendi gereğince şekil yönünden reddedilmesi gerektiği sonucuna varıldığı” belirtildiği görülmekte olup, davacının 2. iddiasına yönelik olarak idareye yapılan şikayet başvurusunda ve idarece şikayet üzerine alınan kararda yer almadığı, şikayet başvurusunda yer verilmeyen sadece itirazen şikayet dilekçesinde ileri sürülen iddianın incelenmeyeceği gerekçesiyle reddedilmiş ise de; 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 56. maddesinin 2. fıkrasında, Kurumun, itirazen şikâyet başvurularını, başvuru sahibinin iddiaları ile idarenin şikâyet üzerine aldığı kararda belirlenen hususlar ve itiraz edilen işlemler bakımından eşit muamele ilkesinin ihlâl edilip edilmediği açılarından inceleyeceğinin kurala bağlandığı, 4734 Sayılı Kanun’un 56. maddesinin lafzından; başvuru sahibinin iddialarından sadece şikâyet başvurusunda yer alan iddiaların anlaşılamayacağı, itirazen şikâyet başvurusunda yer alan tüm iddiaların da incelenmesi gerektiği, kanunda sayma suretiyle bir sınırlama yapılmadığı, Kamu İhale Kurulunun, başvuru sahibinin itirazen şikâyet başvurusundaki iddialarının, bu iddiaların şikâyet aşamasında öne sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın incelemesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

Nitekim Danıştay 13. Dairesinin 24.12.2019 tarihli E: 2019/3976 K: 2019/4591 sayılı ve 07/12/2018 tarih E:2018/3701 K:2018/3775 sayılı kararları da bu yöndedir.

Bu durumda davalı idarenin itirazen şikâyet başvurusunun esasını incelemesi gerekirken şekil yönünden reddine ilişkin dava konusu Kurul kararının 2. iddiaya yönelik kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle; davanın 1.iddiaya yönelik kısmının REDDİNE, dava konusu işlemin 2.iddiaya ilişkin kısmının ise İPTALİNE” gerekçesiyle davanın kısmen iptaline kısmen reddine karar verilmiştir.

 

Anayasa’nın 138’inci maddesinin dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu, bu organlar ve idarenin mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 28’inci maddesinin birinci fıkrasında, mahkemelerin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idarenin gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecbur olduğu, bu sürenin hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemeyeceği hüküm altına alınmıştır.

 

Anılan kararın icaplarına göre Kamu İhale Kurulunca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.

 

Açıklanan nedenlerle, 4734 sayılı Kanun’un 65’inci maddesi uyarınca bu kararın tebliğ edildiği veya tebliğ edilmiş sayıldığı tarihi izleyen 30 gün içerisinde Ankara İdare Mahkemelerinde dava yolu açık olmak üzere,

 

1- Kamu İhale Kurulunun 22.07.2020 tarihli ve 2020/UY.II-1266 sayılı kararının 2’nci iddia ile ilgili kısmının iptaline,

 

2- Anılan Mahkeme kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda, başvuru sahibinin 2’nci iddiasının esasının incelenmesine,

 


Oybirliği ile karar verildi.