İtirazın iptâli davası da, adi ortaklığı oluşturan her iki şirket hasım gösterilerek açıldığından, mahkemece artık esasa girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2017/1923 Karar No:2017/4381
  1. Tarihi:12.12.2017
    Mahkemesi       : …Ticaret Mahkemesi Davalılar              :… Yapı İnş. ve Ortaklığı 1-… Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti. 2-… … Oto. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. Vek. Av. … … …   Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat … geldi. Davalılar vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar HMK’nın 297. maddesine uygun gerekçesi bulunmadığından bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda dava bu kez tüzel kişiliği bulunmayan iş ortaklığına karşı geçerli bir icra takibi bulunmadığından, dava şartı yokluğu gerekçesiyle reddedilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacı taşeron, davalılar iş ortaklığı ve iş ortaklığını oluşturan yüklenici şirketlerdir. Davacı taşeronluk sözleşmesi gereğince edimini ifa edip işi davalılara teslim etmesine rağmen ödenmeyen bakiye 85.147,00 TL iş bedelinin tahsili için yaptığı icra takibine haksız itirazın iptâlini dava etmiştir. Davalılar akdî ilişkiye, borca ve husumete, ilişkin itirazlarda bulunmuş davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece geçerli icra takibi yapılmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Takip talebi ve buna uygun olarak düzenlenen ödeme emrinde borçlu “… … İnş. ve Ortaklığı gösterilmiş ve tek ödeme emri tebliğ edilmiş ise de, adi ortaklığı oluşturan … Gıda İnş. San. Tic. Ltd. Şti. ile … … Oto. İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekilleri, adi ortaklık sözleşmesini ve adi ortaklığı oluşturan her iki şirketin verdikleri vekâletnameleri ibraz ederek bu iki şirket adına itirazda bulunduğundan, Dairemizin emsal kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2003/574 Esas, 2003/564 Karar sayılı ilâmlarında belirlendiği gibi; bu halde icra takibinde taraf teşkili tamamlanmıştır. İtirazın iptâli davası da, adi ortaklığı oluşturan her iki şirket hasım gösterilerek açıldığından, mahkemece artık esasa girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan hususlar gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde varılan kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın davacı yararına BOZULMASINA, 1.480,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalılardan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi. İlgili Maddeler HMK 297 Madde]]>