davacının davalıya muhtelif tarihlerde mal sattığını, davalının ödemeleri mahsup edildikten sonra bakiye borç için icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz dilekçesinde ödeme savunmasında bulunduğunu, ancak sunulan tahsilat makbuzlarında davalının hangi faturaya ilişkin ödeme yaptığının yazmadığını, söz konusu ödemelerin davacının alacaklı olduğu başka faturalara ilişkin olduğunu belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talepli dava kararı

Karar İçeriği

  1. Hukuk Dairesi         2013/8013 E.  ,  2013/11383 K.
  •  

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davacının davalıya muhtelif tarihlerde mal sattığını, davalının ödemeleri mahsup edildikten sonra bakiye borç için icra takibi yapıldığını, davalının borca itiraz dilekçesinde ödeme savunmasında bulunduğunu, ancak sunulan tahsilat makbuzlarında davalının hangi faturaya ilişkin ödeme yaptığının yazmadığını, söz konusu ödemelerin davacının alacaklı olduğu başka faturalara ilişkin olduğunu belirterek itirazın iptaline ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu faturaların bir kısmı için davalının fiyat farkı faturası kestiğini, kalan miktarlarında çek ve kredi kartı ile ödediğini, takibin 2 adet faturaya dayalı olarak yapıldığını, cari hesaba dayalı olarak yapılmadığını, dava dilekçesine göre takibin cari hesaba dayandırıldığını, davalının cari hesap veya takip dayanağı faturalar nedeniyle borcunun bulunmadığını, davacının düzenlediği takip dışı 7.836,45 TL bedelli ve 2.511,38 TL.bedelli faturaların karşılığında mal alınmadığı halde sahte imza ve hile ile davalının muhasebe kayıtlarına sokulduğunu, icra takibinden sonra davalının davacı şirket müdürü ve çalışanları hakkında özel belgede sahtecilik iddiası ile şikayette bulunduğunu belirterek itirazın iptaline ve % 20 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; icra takibinin 2 adet faturaya dayalı olarak yapıldığı, taraflar arasında ticari ilişki kapsamında başkaca faturaların da düzenlendiği, kabul edilen ödemelerin hangi fatura kapsamında yapıldığının belli olmaması nedeniyle cari hesap ilişkisi yönünde değerlendirme yapıldığı, davacının defterlerine göre davacı alacağının 11.052,38 TL olduğu, davalı defterlerine göre davalının borcunun 10.952,72 TL olduğu, taraf defterleri arasındaki farkın nedeni olan 99,66 TL lik faturanın yargılama sırasında davalı tarafından kabul edildiği, takip dışı 7.836,45 TL ve 2.511,38 TL bedelli faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olması nedeniyle artık sahteliklerinin ileri sürülemeyeceği, bu faturalara ilişkin davalı itirazının haklı görülmediği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinde 11.052,38 TL asıl alacağa yönelik itirazın iptaline, bu miktar üzerinden % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 18.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.