kamu davası açılanların 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılıp katılamaması

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “İhalelere katılmaktan yasaklama” başlıklı 58’inci maddesinde “17 nci maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar, üzerine ihale yapıldığı halde mücbir sebep halleri dışında usulüne göre sözleşme yapmayanlar hakkında ise altı aydan az olmamak üzere bir yıla kadar, 2 nci ve 3 üncü maddeler ile istisna edilenler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilir. Katılma yasakları, ihaleyi yapan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde İçişleri Bakanlığı; belediyeler ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilir.

Haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması halinde şirket ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında birinci fıkra hükmüne göre yasaklama kararı verilir. Haklarında yasaklama kararı verilenlerin gerçek veya tüzel kişi olması durumuna göre; ayrıca bir şahıs şirketinde ortak olmaları halinde bu şahıs şirketi hakkında da, sermaye şirketinde ortak olmaları halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olmaları kaydıyla bu sermaye şirketi hakkında da aynı şekilde yasaklama kararı verilir…” hükmü,

Aynı Kanun’un “İsteklilerin ceza sorumluluğu” başlıklı 59’uncu maddesinde “Taahhüt tamamlandıktan ve kabul işlemi yapıldıktan sonra tespit edilmiş olsa dahi, 17 nci maddede belirtilen fiil veya davranışlardan Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile o işteki ortak veya vekilleri hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre ceza kovuşturması yapılmak üzere yetkili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulur. Hükmolunacak cezanın yanısıra, idarece 58 inci maddeye göre verilen yasaklama kararının bitiş tarihini izleyen günden itibaren uygulanmak şartıyla bir yıldan az olmamak üzere üç yıla kadar bu Kanun kapsamında yer alan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan mahkeme kararıyla 58 inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanlarla birlikte yasaklanırlar.

Bu Kanun kapsamında yapılan ihalelerden dolayı haklarında birinci fıkra gereğince ceza kovuşturması yapılarak kamu davası açılmasına karar verilenler ve 58 inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanlar yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılamaz. Haklarında kamu davası açılmasına karar verilenler, Cumhuriyet Savcılıklarınca sicillerine işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna bildirilir…” hükmü,

Kamu İhale Genel Tebliği’nin “İhalelere katılmaktan yasaklamaya ilişkin açıklamalar” başlıklı 28’inci maddesinde “…28.1.9.3. 6359 sayılı Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla, 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “idarelerce veya mahkeme kararıyla” ibaresi eklenmiş olduğundan, bu Kanun değişikliğinin yürürlüğe girmesiyle hakkında kamu davası açılanlar söz konusu bent kapsamından çıkarılmıştır. Bununla birlikte, Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen ve Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunmaları nedeniyle haklarında kamu davası açılanların, Kanunun 59 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince ihalelere katılamayacakları hüküm altına alınmış olup, Kanun değişikliği bu kuralla ilgili olmadığından; haklarında kamu davası açılmış olanların kendisi ya da bir tüzel kişi veya başka bir gerçek kişi adına teklif vererek ihaleye katılmaları veyahut ortağı olduğu şahıs şirketleri ile sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları sermaye şirketlerinin ihaleye katılmaları mümkün değildir. Bu yasağa rağmen ihaleye katılmış olunması halinde, bu durumda olan isteklilerin değerlendirme dışı bırakılması, ancak geçici teminatlarının gelir kaydedilmemesi ve idarece haklarında kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilmemesi gerekmektedir.

28.2. Haklarında kamu davası açılmasına karar verilenler

28.2.1. 1/1/2003 tarihinde yürürlüğü giren 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşların yapacakları ihalelerde uygulanacak esas ve usuller belirlenmiş, Kanunun 59 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında; taahhüt tamamlandıktan ve kabul işlemi yapıldıktan sonra tespit edilmiş olsa dahi, 17 nci maddede belirtilen fiil veya davranışlardan Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil eden fiil veya davranışlarda bulunan gerçek veya tüzel kişiler ile o işteki ortak veya vekilleri hakkında Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre ceza kovuşturması yapılmak üzere yetkili Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağı, hükmolunacak cezanın yanı sıra, idarece 58 inci maddeye göre verilen yasaklama kararının bitiş tarihini izleyen günden itibaren uygulanmak şartıyla bir yıldan az olmamak üzere üç yıla kadar bu Kanun kapsamında yer alan bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan mahkeme kararıyla 58 inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanlarla birlikte yasaklanacakları, 2 nci fıkrasında ise; bu Kanun kapsamında yapılan ihalelerden dolayı haklarında birinci fıkra gereğince ceza kovuşturması yapılarak kamu davası açılmasına karar verilenler ve 58 inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanların yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılamayacakları, haklarında kamu davası açılmasına karar verilenlerin, Cumhuriyet Savcılıklarınca sicillerine işlenmek üzere Kuruma bildirileceği hükme bağlanmıştır.

28.2.1.2. 4734 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen yasak fiil ve davranışlarda bulunması sebebi ile aynı Kanunun 59 uncu maddesi birinci fıkrası gereğince haklarında kamu davası açılmasına karar verilen;

a) Gerçek kişiler,

b) Tüzel kişiler,

c) Gerçek ve tüzel kişilerin o işteki ortakları,

ç) Gerçek ve tüzel kişilerin o işteki vekilleri,

Yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kurum ve kuruluşların ihalelerine katılamayacaktır.

28.2.1.3. 4734 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yapılan gönderme dolayısıyla;

Türk Ceza Kanununda tüzel kişiler hakkında ceza davası açılmasının öngörüldüğü durumlarda haklarında kamu davası açılan tüzel kişilik şahıs şirketi ise bu şirketin ortaklarının tamamı; sermaye şirketi ise, sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek ve tüzel kişi ortaklar da yargılama sonuna kadar 4734 sayılı Kanun kapsamında yer alan Kurum ve kuruluşların ihalelerine anılan Kanunun 58 inci maddesinin 2 nci fıkrası uyarınca katılamayacaklardır. Aynı nedenle; yukarıda belirtilen şekilde yargılama sonuna kadar ihalelere katılamayacak olanların ortağı olduğu şahıs şirketleri ile sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları sermaye şirketleri de yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kurum ve kuruluşların ihalelerine katılamayacaklardır.

Öte yandan, 6359 sayılı Kamu İhale Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunla aynı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “olarak” ibaresinden sonra gelmek üzere “idarelerce veya mahkeme kararıyla” ibaresi eklenmiş ve bu değişiklik sonucunda söz konusu bent; “Bu Kanun ve diğer kanunlardaki hükümler gereğince geçici veya sürekli olarak idarelerce veya mahkeme kararıyla kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmış olanlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlardan veya örgütlü suçlardan veyahut kendi ülkesinde ya da yabancı bir ülkede kamu görevlilerine rüşvet verme suçundan dolayı hükümlü bulunanlar” şeklinde düzenlenmiştir. Bu bentte değişiklik yapan 6359 sayılı Kanunun gerekçesinde de; “…Kanunun 59 uncu maddesinde yer verilen özel düzenleme veya özel kanunlarla yer verilen düzenlemeler nedeniyle ihalelere katılamayacak durumda olanların ihalelere katılması halinde, bu kişilerin sadece tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılması, ancak bu durumda olanlar hakkında 4734 sayılı Kanunun 11 inci ve 58 inci maddelerinde yer alan müeyyidelerin uygulanmaması gerekmektedir. Uygulamada karşılaşılan belirsizliğin ortadan kaldırılması… 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin ilk cümlesinin değiştirilerek, kamu ihalelerinden yasaklanmış olma halinin idari bir işlem veya mahkeme kararının bulunması koşuluna bağlanması öngörülmektedir.” açıklamasına yer verilmiştir. Dolayısıyla, 4734 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin ikinci fıkrasında yer alan hüküm gereğince hakkında kamu davası açılanlar kendisi ya da bir tüzel kişi veya başka bir gerçek kişi adına teklif vererek ihaleye katılamayacakları gibi, ortağı oldukları şahıs şirketleri ile sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları sermaye şirketleri de ihalelere katılamayacaktır. Ayrıca, haklarında kamu davası açılan sermaye şirketi ortaklarının hisseleri toplamının şirketin sermayesinin yarısından fazlasını teşkil etmesi halinde de, sermaye şirketi yine ihalelere katılamayacak, katılması durumunda ise, değerlendirme dışı bırakılacak, ancak geçici teminatları gelir kaydedilmeyecek ve idarece haklarında kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verilmeyecektir.

28.2.4. Haklarında kamu davası açılanlara ilişkin gerçekleştirilen teyit işlemleri

4734 sayılı Kanunun “İsteklilerin ceza sorumluluğu” başlıklı 59 uncu maddesinin ikinci fıkrasında; “Bu Kanun kapsamında yapılan ihalelerden dolayı haklarında birinci fıkra gereğince ceza kovuşturması yapılarak kamu davası açılmasına karar verilenler ve 58 inci maddenin ikinci fıkrasında sayılanlar yargılama sonuna kadar Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılamaz. Haklarında kamu davası açılmasına karar verilenler, Cumhuriyet Savcılıklarınca sicillerine işlenmek üzere Kamu İhale Kurumuna bildirilir” hükmü yer almaktadır. Cumhuriyet Savcılıklarınca, haklarında kamu davası açılanlara ilişkin olarak Kuruma gönderilen bilgiler doğrultusunda bir liste oluşturulmuştur. Haklarında kamu davası açılanlar, Cumhuriyet Savcılığının kamu davası açıldığına dair yazısının Kuruma ulaştığı tarih esas alınmak suretiyle listeye işlenmektedir. Cumhuriyet Savcılıklarınca kamu davası açılmasına ilişkin kararların Kuruma gönderildiği tarihe kadar geçen süre içinde gerçekleştirilen teyit işlemleri nedeniyle uyuşmazlıklara sebebiyet vermemek açısından bilgilerin en kısa sürede Kuruma iletilmesi önem taşımaktadır.

28.3. İhaleye katılan aday veya isteklilerin ihale kontrol sisteminden kontrol edilmesi

İhale üzerinde kalan isteklilerin ihalelere katılmaktan yasaklı olup olmadığının İhale Kontrol Sisteminden teyit ettirilmesi esasları çerçevesinde, haklarında kamu davası açılması nedeniyle ihalelere katılamayacak olanlar için de teyit işlemi gerçekleştirilecektir. Bütün aday veya isteklilerin ve bu kapsamda tüzel kişi aday veya isteklilerin % 50’den fazla hissesine sahip ortakları ile başvuru veya teklifi imzalayan yetkililerinin de 4734 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre İhale Kontrol Sisteminden kontrol edilmesi gerekmektedir.

28.4. Haklarında kamu davası açılanlar sicilinden terkin işlemleri Sicilden terkin işlemlerine ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için mahkeme kararının aslı veya onaylanmış suretinin veyahut hükmün verildiği duruşma tutanağının onaylanmış suretinin Kuruma sunulması gerekmektedir.” açıklaması yer almaktadır.

Haklarında kamu davası açılanların ihalelere katılıp katılmaması hususuna ilişkin alınan 26.02.2014 tarihli ve 2014/DK.D-21 sayılı Kurul Kararında “…2-Haklarında kamu davası açılanların, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılıp katılamaması hususunun ilk derece mahkemesince verilecek hükme göre değerlendirilmesine…” karar verilmiştir.

Yukarıda anılan Kanun hükümleri ve Tebliğ açıklamaları uyarınca, 4734 sayılı Kanun kapsamında yapılan bir ihaleden dolayı haklarında kamu davası açılanların yargılama sonuna kadar ihalelere katılamayacağı, ayrıca bu kişilerin ortağı olduğu şahıs şirketleri ile sermayesinin yarısından fazlasına sahip oldukları sermaye şirketlerinin de yargılama sonuna kadar 4734 sayılı Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılamayacakları, katılmaları durumunda ise tekliflerinin değerlendirme dışı bırakılacağı, ancak geçici teminatlarının gelir kaydedilmeyeceği ve haklarında yasaklama kararı verilmeyeceği, ihalelere katılamayacak olan ortak/ortaklıklar belirlenirken, kamu davası açıldığı tarihteki durumun dikkate alınacağı, bu nedenle söz konusu Kanun kapsamında yapılan bir ihaleden dolayı kamu davası açıldığı tarihte anılan Kanun’un 58’inci maddesinin ikinci fıkrasında sayılanlar arasında yer alan gerçek ve tüzel kişilerin bu durumlarında daha sonradan bir değişiklik olsa bile yargılama sonuna kadar bahsi geçen Kanun kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmalarının mümkün bulunmadığı, 26.02.2014 tarihli ve 2014/DK.D-21 sayılı Kurul Kararı gereğince de haklarında kamu davası açılanların, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılıp katılamaması hususunun ilk derece mahkemesince verilecek hükme göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

İhale üzerinde bırakılan istekli tarafından doldurulan yeterlik bilgileri tablosunda, 18.02.2016 tarihli ve 9014 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ve 07.08.2019 9885 sayılı Ticaret Sicil Gazetesinin belirtildiği, Ticaret Sicili Gazetesi’nin internet sayfası üzerinden yapılan araştırmada söz konusu 18.02.2016 tarihli ve 9014 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi’nde, şirketin tek ortaklı limited şirket haline geldiği, Abdülkadir Böke’nin aksi karar alınıncaya kadar müdür olarak seçildiği, şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu ve şirketin tüm hisselerinin (%100) sahibinin adı geçen kişi olduğu görülmüştür.

Başka bir itirazen şikâyet başvurusu üzerine yapılan inceleme sonucunda alınan 08.02.2017 tarihli ve 2017/UH.III-527 sayılı Kurul kararında ihale üzerinde bırakılan isteklinin şirket müdürü ve tek ortağı Abdülkadir Böke hakkında “Başvuru sahibi tarafından idareye yapılan şikâyet başvurusu üzerine, idarece başvuru sahibinin iddialarına ilişkin yapılan incelemeye esas olmak üzere idarenin 06.01.2017 tarih, E.54172 sayılı ve 06.01.2017 tarih, E.54132 sayılı yazıları ile Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi ve Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinden ihale üzerinde bırakılan istekli Mersin Ade Turizm İnşaat Otomotiv Nakliyat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.nin müdürü (hisselerin %100’üne sahip) Abdülkadir Böke hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan dolayı soruşturma veya kovuşturma olup olmadığı hususunun taraflarına bildirilmesinin istenildiği,

Söz konusu yazılara istinaden, Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen 06.01.2017 tarih ve 2013/268 dosya no’lu Esas yazısı ile “Abdülkadir Böke hakkında mahkememizde ihaleye fesat karıştırmak suçundan kamu davası açılmış olup buna dair iddianamenin ekte gönderildiği”

Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından gönderilen 06.01.2017 tarih ve 2017/7 Muh. sayılı yazısı ile “Abdülkadir Böke hakkında yapılan UYAP sorgulaması neticesine çıkan dava dosyalarına ait gerekçeli karar ve iddianame suretlerinin yazı ekinde ekte gönderildiği” belirtilmiştir.

Başvuru sahibinin “Adı geçen kişi hakkında Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2006/229 sayılı esas ile kamu davası açıldığı, söz konusu davaya ilişkin olarak yapılan yargılamanın sonucunda adı geçen kişi hakkında 5 yıl hapis cezası verildiği, bahse konu kararın sanık tarafından temyiz edildiği ve kararın bozulduğu, bunun üzerine davanın Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 2013/57 sayılı dosya ile yeniden görüldüğü, mahkeme kararının tekrar temyiz edildiği, temyiz edilen bu davanın Yargıtay aşamasında olduğu, dolayısıyla yargılanmanın sonlanmadığı, yani Yargıtay tarafından söz konusu kararının onanması aşamasına kadar yargılanmanın sona ermediği, zira ilk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm yargılama sonu olmadığı, öte yandan beraat kararı verilmiş olsa dahi işbu hükümle Yargıtay tarafından “onama kararı” verilene kadar kişinin hukuk aleminde ve dosyada taraf ve sanık sıfatının devam ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm Yargıtay incelenmesi sonucunda verilen onama kararı ile kesinleşmesi halinde yargılanmanın sona erdiğinin söylenebileceği” iddiasına ilişkin olarak yapılan inceleme aşağıda yer almaktadır.

Abdülkadir Böke hakkında Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.05.2006 tarih ve 2006/4959 sayılı iddianamesi ile adı geçen kişi hakkında ihaleye fesat karıştırmak suçundan Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, söz konusu dava üzerine Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda 28.11.2007 tarih, 2006/229 esas ve 2007/368 sayılı karar ile adı geçen kişinin mahkumiyetine karar verildiği, verilen kararın sanık müdafii tarafından temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesinin 10.12.2012 tarih, 2012/4508 esas ve 2012/12798 sayılı karar ile bozulduğu, bunun üzerine Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılamanın devam olunduğu, yapılan yargılama sonucunda 2013/57 esas ve 2014/366 sayılı karar ile “sanık Abdülkadir Böke’nin isnat edilen ihaleye fesat karıştırma suçundan beraatine” 21.10.2014 tarihinde karar verildiği, bu kararın Yargıtay’da temyiz aşamasında olduğu anlaşılmıştır.

Öte yandan, Abdülkadir Böke hakkında Sicil İzleme Dairesi Başkanlığı tarafından tutulan kayıtlara ilişkin yasaklı sorgulama bölümünde yapılan sorgulamada 11.01.2013 tarihinde yasaklama işleminin pasif durumuna geçirildiği, adı geçen kişinin listeden çıkarılma nedeninin “yargı kararı”, listeden çıkarılma nedenine ilişkin açıklama kısmında “Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2007 tarihli 2006/229 esas ve 2007/368 karar sayılı kararı olup, söz konusu kararın temyizi sonrasında aynı mahkemenin 2013/57 esasına kayıt yapıldığı ve bu dosyada 21/10/2014 tarihinde 2014/366 sayılı karar ile yargılamanın sona erdiği tespit edilmiştir.” ifadesine yer verildiği, dolayısıyla adı geçen kişinin 11.01.2013 tarihinde yasaklılar listesinden çıkarıldığı görülmüştür.

Yukarıda aktarılan Kanun hükmü ve Düzenleyici Kurul Kararı göz önünde bulundurulduğunda, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılıp katılamaması hususunun ilk derece mahkemesince verilecek hükme göre belirlenmesi gerektiğinden Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararı dikkate alındığında bu haliyle anılan kişi yönünden ceza mahkemesindeki yargılamanın beraat ile sonuçlandığı ve söz konusu kararda anılan kişi hakkında verilmiş belli bir süre ile kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı alınmadığı anlaşılmıştır.

Bu itibarla başvuru sahibinin söz konusu iddiasının yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir.

Bunun yanında, şikâyet konusu ihale kapsamında Abdülkadir Böke hakkında Sicil İzleme Dairesi Başkanlığı tarafından tutulan kayıtlara ilişkin yasaklı sorgulama bölümünde yapılan sorgulamada, Abdülkadir Böke hakkında Sicil İzleme Dairesi Başkanlığı tarafından tutulan kayıtlara ilişkin yasaklı sorgulama bölümünde yapılan sorgulamada 11.01.2013 tarihinde yasaklama işleminin pasif durumuna geçirildiği, adı geçen kişinin listeden çıkarılma nedeninin “yargı kararı”, listeden çıkarılma nedenine ilişkin açıklama kısmında “Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/11/2007 tarihli 2006/229 esas ve 2007/368 karar sayılı kararı olup, söz konusu kararın temyizi sonrasında aynı mahkemenin 2013/57 esasına kayıt yapıldığı ve bu dosyada 21/10/2014 tarihinde 2014/366 sayılı karar ile yargılamanın sona erdiği tespit edilmiştir.” ifadesine yer verildiği, dolayısıyla adı geçen kişinin 11.01.2013 tarihinde yasaklılar listesinden çıkarıldığı, 26.04.2014 tarihli ve 2014/DK.D-21 sayılı Kurul Kararı gereğince de haklarında kamu davası açılanların, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılıp katılamaması hususunun ilk derece mahkemesince verilecek hükme göre değerlendirilmesi gerektiği, bu itibarla yukarıda belirtilen 08.02.2017 tarihli ve 2017/UH.III-527 sayılı Kurul kararında da belirtildiği üzere adı geçen şahıs hakkında, ihaleye katılıma engel kamu davası veya yasaklama kararı bulunmadığı anlaşıldığından başvuru sahibinin iddialarının yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır.
Toplantı No : 2020/002
Gündem No : 53
Karar Tarihi : 15.01.2020
Karar No : 2020/UH.I-116