KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ İÇİN AÇILAN İLK DAVADA SAKLI TUTULAN KISMIN TAHSİLİ

T.C. YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ E. 2004/390 K. 2004/2222 T. 4.3.2004

2942/m.11

2709/m.46

ÖZET : Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun yalnız değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmış ve bu durumlarda belirlenen miktar kamulaştırma bedeli olmayıp, el koyma nedeniyle tazminat niteliğindedir. Bu itibarla sadece faiz başlangıç tarihi belirtilerek yasal faize hükmetmekle yetinilmek gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay´ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili için açılan ilk davada, saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir.

Taraflar arasında görülüp kesinleşen önceki davada tespit edilen bedel esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Anayasanın 4709 sayılı Kanunun 18. maddesi ile değişik 46. maddesinde kamulaştırma bedeli ile kesin hükme bağlanan artırım bedelinin nakden ve peşin olarak ödeneceği belirtilerken aynı maddenin son fıkrasında herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm kesinleşen ve ödenmeyen kamulaştırma bedelleri içindir.

Kamulaştırmasız el atma davalarında Kamulaştırma Kanununun yalnız değer biçmeye ilişkin hükümleri kıyasen uygulanmış ve bu durumlarda belirlenen miktar kamulaştırma bedeli olmayıp, el koyma nedeniyle tazminat niteliğindedir.

SONUÇ : Bu itibarla sadece faiz başlangıç tarihi belirtilerek yasal faize hükmetmekle yetinilmek gerekirken, amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile tahsiline karar verilmesi doğru değilse de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının birinci bendinden “amme alacaklarına uygulanan en yüksek faizi ile” kelimelerinin çıkarılmasına, yerine “yasal faizi ile” kelimelerinin yazılmasına ve hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 04.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi