Kanun'un, süresi içinde yükümlülüklerini yerine getiren ve prim borçlarını ödeyen özel sektör işverenleri (yükleniciler) için sağladığı teşvik, yardım ve avantajların Kamu İhale Kurumu Genel Tebliği ile geri alınması mümkün değildir. Sayıştay’ca harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi hakkında tazmin kararı verilmesi de, ilâmın tarafı olmayan yükleniciler yönünden kesin hüküm niteliği taşımayacağı gibi, bağlayıcı da olmayacaktır. Sayıştay ilâmı ancak adli yargıda açılan davada delil olarak değerlendirilebilecektir

<![CDATA[ 

  1. Hukuk Dairesi         2013/1865 E.  ,  2014/1728 K.
  •  
“İçtihat Metni” Mahkemesi :Söke 2. Asliye Hukuk Hakimliği Tarihi :23.10.2012 Numarası :2011/251-2012/442 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Uyuşmazlık, Söke Belediyesi mücavir alan sınırları içerisinde bulunan parklar ile yeşil alanların bakım ve onarımları için hizmet alımı sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Davada, 5510 sayılı Kanun’un 81.(ı) maddesine göre malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primlerinin hazinece karşılanan %5‘lik kısmı ile dava dışı işçilere ödenmesi gerekirken ödenmeyen resmi tatil ücretlerinin yüklenicinin hakedişlerinden kesilmesi gerekirken kesilmediği, bu suretle davalı yükleniciye fazla ödeme yapıldığı iddia edilerek Sayıştay denetim raporu ile saptanan fazla ödemenin istirdadı istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-5510 sayılı Kanun’un “Prim oranları ve Devlet katkısı” başlıklı 81.maddesinin (ı) bendinde; bu kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin, bu maddenin (a) bendine göre malüllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutarın Hazinece karşılanacağı; işveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumu’na prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması gerektiği düzenlenmiştir. Kanunla, SGK bildirimlerini ve tahakkuk edecek prim ödemelerini süresinde eksiksiz olarak yerine getiren özel sektör işverenlerine, bu yükümlülükleri yerine getirmeyen diğer özel sektör işverenlerine göre 5 puanlık prim avantajı sağlanmış, işverenlerin süresi içinde yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri ve tahakkuk edecek prim borçlarını ödemeleri teşvik edilmiştir. Kanun hükmü ve sair ihale mevzuatı incelendiğinde, SGK primlerinin %5’i oranında hazine yardımı yapılmasındaki amacın istihdamı artırmak ve işverenleri (yüklenicileri) teşvik etmek olduğu, bu teşvik ve yardımdan da kamu idarelerinin değil, bizzat özel sektör işverenlerinin (yüklenicilerin) faydalanacakları anlaşılmaktadır. Kanun’un, süresi içinde yükümlülüklerini yerine getiren ve prim borçlarını ödeyen özel sektör işverenleri (yükleniciler) için sağladığı teşvik, yardım ve avantajların Kamu İhale Kurumu Genel Tebliği ile geri alınması mümkün değildir. Sayıştay’ca harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlisi hakkında tazmin kararı verilmesi de, ilâmın tarafı olmayan yükleniciler yönünden kesin hüküm niteliği taşımayacağı gibi, bağlayıcı da olmayacaktır. Sayıştay ilâmı ancak adli yargıda açılan davada delil olarak değerlendirilebilecektir. Somut olayda, dava konusu yapılan alacak kalemlerinden birisi Hazinece karşılanacağı düzenlenen işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden kısımdır. Mahkemece, emekli Sayıştay Uzman Denetçisi olan bilirkişiden rapor alınmış, düzenlenen 20.03.2012 tarihli raporda, davacı belediyenin davalının hak edişlerinden SGK primlerinin %5’i oranında kesinti yapmak istemesinin yasal olmadığı, davacının daha önceden kesinti yapmaksızın ödediği sigorta primlerinin %5’ini geri istemekte haklı olmadığı bildirilmiştir. Bilirkişi raporu, hüküm kurmak için yeterli ve Yargıtay denetimine elverişli niteliktedir. Mahkemece, bilirkişi raporu dayanak alınarak yalnızca işçilere ödenmeyen tatil ücreti 488,00 TL yönünden davanın kısmen kabulü, fazla istem ile hazinece karşılanan SGK primleri yönünden ise reddi gerekirken, yasa ve sözleşme hükümlerinin hatalı değerlendirilerek raporun aksine hazinece karşılanan SGK primleri yönünden de kısmen kabulü doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>