Toplu Taşıma aracını çalıştırmak üzere 10 yıl süreli toplu taşıma hattı kiralama ihalesine katılarak müvekkil kooperatif ile rakip olarak karşı karşıya geldiğini, davacının kurucusu olduğu kooperatif ile müvekkil kooperatifin söz konusu ihalede rakip olarak karşılaştıklarını ve ilk ihalenin davacının kurucusu olduğu kooperatifte kaldığını, Ego Genel Müdürlüğünün davacının kooperatifine *TL kira bedelini yatırması için 15 gün süre verdiğini, ancak davacının kurucusu olduğu kooperatifin bu bedeli yatırmadığını ve *TL kesin teminatı irad kaydedildiğini, davacının edimlerini yerine getirememesinden dolayı ayrıca kurucusu olduğu kooperatife 1 yıl ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verilmesi

T.C. ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/217 Esas
KARAR NO : 2021/112

KİRALAMA İHALESİ

DAVA : Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti
DAVA TARİHİ : 01/05/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinin Tesbiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 2008-2018 yılları arasında Ankara Büyükşehir Belediyesine bağlı Sincan-Etimesgut-Ulus hattında …. plaka sayılı özel toplu taşıma aracı ile faaliyette bulunduğunu, söz konusu hattın sözleşme sürelerinin bitimine yakın bu sözleşmelerin yenilenmesi amacıyla EGO Genel Müdürlüğünce Ankara Kent Merkezinde 14 hatta 170 adet Özel Toplu Taşıma Aracını çalıştırmak üzere 10 yıl süreli toplu taşıma hattı kiralama ihalesi yapıldığını, anılan ihalenin 8. Maddesinin (b) bendinde; “İhale konusu hatlarda çalışacak hat sayısının en az 2/3’si kadar (170×2/3 = 114) üyesi bulunduğuna ilişkin kooperatif üyelik formu ve noter tasdikli üye defteri suretinin sunulması “İhaleye Girebilme Şartları” arasında açıkça sayıldığını, bu kapsamda davalı kooperatif ihaleye girebilmek için yeterli sayıya ulaşabilmek amacıyla müvekkili ve aynı hatta faaliyette bulunan diğer özel toplu taşıma işi ile uğraşan hak sahiplerinin üyelik dilekçelerini ve ihaleye katılabilmek amacıyla her bir kooperatif üyesinin hissesi başına düşen 25.000 TL tutarındaki ücreti talep ettiğini, müvekkilinin de üyelik formunu dilekçesiyle birlikte doldurduğunu ve 27.350 TL tutarındaki üye başına düşen ihale bedelini davalı kooperatife yatırdığını, bu şekilde davalı kooperatifin söz konusu işe başlanıldığını, böyle olmasına karşın davalı kooperatifin müvekkilinin bu kooperatife üye olmadığını, bu nedenle hiçbir şekilde taşıma işlerinde ve kooperatifte hak sahibi olamıyacağımı bildirdiğini, davalıya bu konuda yapılan başvurular üzerine ortaklığın/üyeliğin kabulüne veya reddine dair herhangi bir cevap verilmediği gibi ihale üzerinde kaldıktan ve sözleşme imzalandıktan sonra ortaklıklarının bulunmadığını sözlü olarak belirterek ihale konusu hatlarda faaliyet göstermelerine iznin verilmediğini, bu durumun ise hiçbir hukuki ve ahlaki değere uygun olmadığı gibi aynı zamanda müvekkilin yıllardır bu alanda faaliyette bulunması nedeniyle tüm kazanılmış haklarının haklı beklentilerinin alınmasına ve dolayısıyla çok büyük oranda mağduriyetine neden olunduğunu, müvekkilinin davalı kooperatife ortaklığının/üyeliğinin tespiti ve ortaklıktan kaynaklı olarak hakkı olan özel halk otobüsü hattının tarafına tahsisine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına şeklinde karar verilmesini talep dava etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın Ek-1’de sundukları müvekkilin Ankara 46. Noterliğinin 01.12.2017 tarih, 07574 yevmiye numaralı ihbarnamesi ile ….. plakalı aracına istinaden kooperatife üye olmaya davet ve üyelik süresi bildirimi ihbarnamesi gönderdiklerini, davacı tarafa 15.12.2017 tarihine kadar davete icap etmesini aksi halde üye kaydı yapılmayacağının ihbar edildiğini, ancak davacı tarafın sözkonusu ihbarnemeye kayıtsız kaldığını ve müvekkil kooperatifin üyesi olmadığını, davacı …’e kooperatife üye olması yönünde çağrıda bulunulmuş olmasına karşın davacı tarafın üye kaydı yaptırmak yerine 07.08.2018 tarihinde bir başka kooperatifin kurucusu olduğunu, …’ün kurucusu olduğu …..Kooperatifi’nin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 07.08.2018 tarihinde 9637 sayı numarası ilanı ile tescil edildiğini, davacının bir başka kooperatifin kurucusu konumunda olması sonrasında müvekkil kooperatifin üyesi olduğunu beyan ederek huzurdaki davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacının kurucusu olduğu kooperatif ile Ego Genel Müdürlüğü Ankara Kent Merkezinde 14 hattı 170 adet Özel Toplu Taşıma aracını çalıştırmak üzere 10 yıl süreli toplu taşıma hattı kiralama ihalesine katılarak müvekkil kooperatif ile rakip olarak karşı karşıya geldiğini, davacının kurucusu olduğu kooperatif ile müvekkil kooperatifin sözkonusu ihalede rakip olarak karşılaştıklarını ve ilk ihalenin davacının kurucusu olduğu kooperatifte kaldığını, Ego Genel Müdürlüğünün davacının kooperatifine 8.050.000.00 TL kira bedelini yatırması için 15 gün süre verdiğini, ancak davacının kurucusu olduğu kooperatifin bu bedeli yatırmadığını ve 483.000,00 TL kesin teminatı irad kaydedildiğini, davacının edimlerini yerine getirememesinden dolayı ayrıca kurucusu olduğu kooperatife 1 yıl ihalelere katılmaktan yasaklama kararı verildiğini, Ego Genel Müdürlüğünün Ankara Kent Merkezinde 14 hattı 170 adet Özel Toplu Taşıma aracını çalıştırmak üzere 10 yıl süreli toplu taşıma hattı kiralama ihalesini tekrar ihaleye çıktığını, bu leyi müvekkil kooperatifin kazandığını, Ankara ili mücavir alanında işletilen tüm hatların hak sahibi müvekkil kooperatif olduğunu, sözkonusu hatların müvekkil kooperatif ile şartları taşıyan otobüs sahibi esnaflar arasında yapılan sözleşmeler ile işletildiğini, bunun dışında hiçbir otobüs sahibinin hat sahibi olma durumunun mümkün olmadığını, davacının dava dilekçesine dayanarak sunmuş olduğu tutanak belgenin içeriği incelendiğinde … tarafindan müvekkil kooperatife ödenen bir ücretten çok … adına müvekkil kooperatifçe birine/birilerine ödenen bir ücretin tutanağı olduğunun görüldüğünü, söz konusu 27,300.00 TL’lik bir ödemenin tutanağı gibi görünen evrakın öncelikle gerçekliğini kabul etmediklerini, zira müvekkil kooperatifin çift imza ile temsil edildiğini, ayrıca belgeyi kabul anlamına gelmemek üzere, yazı içeriği incelendiğinde görüleceği üzere, müvekkilinin … adına birine/birilerine bir ödeme yaptığı ve …’ten alacaklı olduğunun görüldüğünü, Ankara ili ve mücavir alanı kapsayan 170 adet Hattın müvekkil kooperatifin hak sahibi olduğu hatlar olduğunu, davacının şahsına ait herhangi bir hat tesis edilmediğinin açıkça ortada olduğunu, davacının hat rayiç bedelinin ödenmesi talebinin hukuki hiçbir temelinin bulunmadığını, önceki ihaleye dayanan Beyaz otobüs döneminde var olan hat hakkının 10 yıllık bir süreyi kapsadığını ve hali hazırda bu sürenin bittiğini, söz konusu davaya konu ihalenin ileriye dönük 10 yılı kapsamakta olan yeni bir ihale olup önceki ihaleden gelen hat sahipliği yenilenmesi diye bir durumun söz konusu olmadığını beyanla haksız ve mesnetsiz davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına şeklinde karar verilmesini talep etmiştir.
Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden davalı kooperatif ile “Sınırlı Sorumlu ….kooperatifi”lerinin sicil özetleri ve Ankara Batı 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/260 Esas sayılı dosyası getirtilerek dosyamız içerisine eklenmiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; davacının kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatif üyesi ise hat tahsisinin mümkün olup olmadığı, her iki talep kabul görmez ise hattın rayiç değerinin miktarı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki deliller toplandıktan sonra dosyanın kooperatif hukukundan anlayan bir kooperatif bilirkişisine tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacının kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatif üyesi ise adına hat tahsisinin mümkün olup olmadığı hususlarında rapor hazırlanmasının istenildiği, söz konusu bilirkişi raporunda, …’ün, dava dosyası ve kooperatif kayıtlarında …Kooperatifi’ne ortak olmak için yazılı bir müracaatının bulunmadığı, …’ün kooperatife ortak olarak kabul edildiğine ilişkin yönetim kurulu kararının olmadığı, üye kayıt defterinde ortak olarak adının yer almadığı, ayrıca kooperatifin genel kurul hazirun listelerinde de ortak olarak isminin bulunmadığı, böylece …’ün kooperatifin ortağı olmadığı kanaatine varıldığı, davacının kooperatif ortağı olduğunu iddia ettiği 24.12.2018 tarihli tutanağı incelediğimizde; bu Tutanakta; “… adına aşağıda belirtilen plakalı aracın 30.11.2018 tarihinde 14 hatta 170 araçlık yapılan EGO ihalesine istinaden 27.350,00 TL ödenmiştir. ….” açıklamasından sonra kooperatifin kaşesi üzerine bir imzanın atılmış olduğu, tutanaktaki bu ifadenin EGO ihalesine yönelik bir ödemenin yapıldığı beyanını içerdiği, kooperatif ortaklığına istinaden bir ödeme ifadesinin bulunmadığı, Kooperatifler Kanunu ve Kooperatif Anasözleşmesine göre bir evrakın muteber olabilmesi ve kooperatifi bağlayabilmesi için kooperatifi temsilen en az yetkili iki kişinin müşterek imzalarının kooperatifin kaşesi ile birlikte atılması gerektiği, halbuki davacının tutanakla kooperatife verdiğini belirttiği paranın kooperatif unvanı altında tek kişinin imzası ile tahsil edildiği, imzası bulunan kişinin adı ve soyadının da yazılı olmadığı, kooperatife verildiği beyan edilen bu paranın kooperatif kayıtlarında da yer almadığı, açıklanan nedenlerle bu tutanağın …’ün zimni olarak da kooperatife ortak olma şartlarını oluşturmadığı rapor edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 13/01/2021 tarihli rapora göre; davacının davalı Kooperatif ortağı olmadığı, 24/12/2018 tarihli tutanağın ihaleye katılmaya yönelik bir ödeme belgesi olduğu, söz konusu tutanak altında tek kişinin imzasının bulunduğu, Kooperatifi bağlayabilmesi için en az iki kişinin imzasının bulunmasının gerektiğinin rapor edildiği, söz konusu rapor mahkememizce değerlendirildiğinde davacının Kooperatif Kanunu ve Kooperatif Ana Sözleşmesi uyarınca söz konusu Kooperatife üye olmak için açıkça yazılı bir başvurusunun olmaması, söz konusu davacının Kooperatif Yönetim Kurulu tarafından ortaklığa alındığına ilişkin bir kararın almaması, üye kayıt defterlerinde ve Genel Kurul hazirun listesinde davacının isminin bulunmaması hususları göz önüne alındığında mahkememizde davacının davalı Kooperatif üyesi olmadığı yönünde kanaatin oluştuğu, bundan dolayı bilirkişi tarafından yapılan belirlemenin doğru olduğu görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davacının davasının bilirkişi raporu doğrultusunda reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olduğundan peşin olarak alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davalı duruşmada kendisin bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğiden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
¸¸

Hakim …