İnşaatın yapımına ilişkin imzalanan sözleşmenin sahanın heyelan ve deprem kuşağında kalması sebebiyle güvenli şekilde inşaa edilemeyeceğini proje tadilatıyla ek maliyet ve imalât gerektirdiğini davalıdan karşılıklı fesih talep ettiklerini ancak reddedildiğini bedellerinin ödendiğini imalâtın devamında risk oluşacağını belirterek sözleşmenin feshine teminatların iadesine karar verilmesi istenilmesi hk
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yüklenici tarafından açılmış alacak dava ise ayıplı ifa nedeniyle sözleşmenin feshi maddi ve manevi tazminat istemini hk
Devamı...

İhale Kanunu hükümleri gereği birim fiyat esası ile davacı yükleniciye yüzde 54 eksiltme tenzilatı ile ihale edildiğini, işin başlamasından itibaren davacı yüklenicinin haksız ve yersiz taleplerde bulunduğunu, kendilerinin de … Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile delil tespiti yaptırdıklarını savunarak davanın reddini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar davalı yüklenici şirket tarafından süresinde temyiz edilmiştir
Devamı...

Toplanma Merkezi İnşaatı işinin yapılan ihale neticesinde taraflarınca üstlenildiğini, 4734 sayılı Kanun un itirazen şikayet aşamasının ihaleye katılımı kabul edilmeyen bir şirket tarafından kullanılmasına rağmen kamu İhale Kurulu tarafından mevzuata aykırılık bulunmadığı tespitine karar verildiğini, bu nedenle idare ile tarafları arasında sözleşme imzalandığını, sonradan idarece inşaatın durdurularak sözleşmenin feshedildiğini ifade ederek * TL tazminatın davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir
Devamı...

bağlantı yolları dahil ikmal inşaatı işi ihalesine katılmak için sunduğu geçici teminat mektubunun … tarafından nakde çevrilmesine ilişkin çalışma başlatıldığını belirterek, telafisi güç zararların oluşmasının önlenmesi için geçici teminat mektubunun paraya çevrilmesinin ihtiyati tedbir kararı verilerek önlenmesini talep etmiştir
Devamı...

davalı şirkete ihale edildiği ve ihale komisyonunun 33 sayılı kararı ile * tarihinde ihalenin onaylandığı; ancak, davalı şirketin ihale tarihi itibari ile kesinleşmiş SSK prim borcunun bulunması sebebiyle sözleşme imzalanamadığı ve…. Genel Müdürlüğü nden * TL temin edildiği, fazladan *TL bedel ödendiği, ayrıca damga vergisi, ihale ilanı ve ihaleden yasaklama kararı ile ilgili masraf yapıldığı ileri sürülerek * TL maddi tazminatın davalıdan tahsili
Devamı...

İnşaat işinin yapılan ihale neticesinde taraflarınca üstlenildiğini, 4734 sayılı Kanun un itirazen şikayet aşamasının ihaleye katılımı kabul edilmeyen bir şirket tarafından kullanılmasına rağmen Kamu İhale Kurulu tarafından mevzuata aykırılık bulunmadığı tespitine karar verildiğini, bu nedenle idare ile tarafları arasında sözleşme imzalandığını, sonradan idarece inşaatın durdurularak sözleşmenin feshedildiği
Devamı...

İdare tarafından yüklenicinin taahhüdünü ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi veya işi süresinde bitirmemesi üzerine, ihale dökümanında belirlenen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, idarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı durumun devam etmesi hallerinde ayırca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve vasa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir” hükmü bulunmaktadır
Devamı...

önce ihale aşamasından aşırı düşük teklif verdiklerine dair haklarında soruşturma açıldığını, sonrasında ise Kamu İhale Kurulu tarafından tekliflerin aşırı düşük olduğu iddiasıyla, değerlendirme dışı bırakılması üzerine davalı idarenin yazısıyla sözleşmeyi feshettiğini, feshin haksız olduğunu, haksız feshi sebebiyle uğradıkları zararlarla birlikte bakiye hakediş alacağının tahsilini talep etmiştir
Devamı...

Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın kabulüne dair karar
Devamı...

yapım işine ilişkin kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada davalı idarece sözleşmenin haksız olarak feshedildiği ve kesin teminat mektubunun irad kaydedildiği iddia edilerek sözleşmenin davalı tarafından haksız olarak feshedildiğinin tesbiti, irat kaydedilen teminat mektubunun iadesi, iadenin mümkün olmaması halinde teminat mektubu bedelinin tahsili ile fesih nedeniyle uğranılan zararın tahsili istenmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir
Devamı...

fıkrasında sözleşmenin feshinden söz etmeksizin ayrı ayrı kişiler adına tapuda kayıtlı olduğu gözetilmeksizin bağımsız bölüm numaraları üzerinden iptâl ve tescil kararı verilmek suretiyle gerekçe ve hüküm fıkrasında çelişki oluşturulmuştur
Devamı...

davalının feshettiği sözleşmenin feshinin iptâli, iş bitirme süresinin uzaması nedeniyle verilen gecikme cezalarının kaldırılması, teminat mektubunun iadesi” taleplerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir
Devamı...

ikmâl inşaatı sözleşmesinin teknik zorunluluk nedeniyle tasfiye edilmiş olması nedeniyle 4735 sayılı KİSK’nın 24 ve YiGŞ’nin 22 maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir
Devamı...

Anahtar Teslimi Alüminyum Giydirme Cephe İnşaat Yapı İşleri Sözleşmesi’nden” kaynaklanmış olup, fesih tarihine kadar gerçekleştirilen imalat bedelinin ödenmesi ve haksız fesih nedeniyle uğradığı zararların tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama
Devamı...

Gerekli tedbirleri almadan sözleşme yapan ve borç altına giren tacirin alabileceği tedbirlerle önleyebileceği bir imkansızlığa dayanmak, kabul edilebilecek bir durum değildir
Devamı...

karşılıklı yükümlülükleri içeren bir sözleşmenin yerine getirilmesinin tehlikeye düştüğü durumlarda; taraflardan birinin acze düşmesi veya iflas etmesi ya da aleyhindeki haczin sonuçsuz kalması karşısında, diğer yanın hakkının tehlikeye düştüğü kabul edilerek fesih yoluna gidilebilir
Devamı...

mücbir sebep ancak sözleşmeden sonra meydana gelen ve borcun ödenmesi olanağını ortadan kaldırıp giderilmesi borçlunun elinde olmayan sebeptir. Bu bakımdan sözleşmeden sonra fiyatların yükselmesi mazeret gösterilerek mücbir sebepten bahisle icabın yerine getirilmesi geçerli bir neden değildir
Devamı...

davacıyla yapılan sözleşmeye konu işin yapımını, dava dışı … Ltd.Şti’ne ihale ile verdiği, ancak yine dava dışı …Ltd.Şti’nin şikayeti üzerine Kamu İhaleKurumu’nun *gün ve * kararıyla ihalenin iptâl edilmesi üzerine davalı idare sözleşme imzalaması için davacıyı davet etmiş ve*tarihli sözleşme imzalanarak davacı işe başlatılmıştır. Bu arada … Ltd.Şti’nin, Kamu İhale Kurumu’nun yukarıda sözü edilen kararı aleyhine iptâl istemiyle açtığı dava sonunda, * tarihinde ihalenin iptâline ilişkin Kamu İhaleKurumu’nun kararının hukuka aykırı olduğunun kabulüne karar verilmiştir. Bu nedenle davalı tarafından önce işin yapımı durdurulmuş, *tarihinde idare mahkemesi kararı gerekçe gösterilerek, davacı ile yapılan sözleşme feshedilmiştir. Bu haliyle davacı sözleşmesinin feshinin subjektif imkânsızlık sonucu olduğu anlaşılmaktadır. BK’nın *maddesi hükmünce davalı iş sahibi açısından edimin yerine getirilmesi imkânsız olmakla BK’nın * maddesince davalının kusursuz olduğu açıktır. Ne var ki, karşılıklı borçlanmayı içeren sözleşmelerde borcundan böylece kurtulan davalı, almış olduğu şeyleri, nedensiz edimin kuralları uyarınca geri vermekle yükümlüdür
Devamı...

Davacı yüklenici iş programında belirtilen sürelere uymayıp işe başlamamış, edimini ifa etmemiştir. Bu durumda davalı idarenin 4735 Sayılı Kamu İhaleleri Sözleşmeleri Yasası'nın 20/a ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin 48. maddesi uyarınca sözleşmeyi feshedip teminat mektubunu nakde çevirip gelir kaydetmesi için gerekli yasal koşulların oluştuğu herhangi bir kuşkuya yer vermeyecek derecede açıklık kazanmıştır. O halde iş sahibi idare sözleşmeyi feshetmekte haklıdır.
Devamı...

sözleşmenin feshine" yönelik hakkını kullanan davacı iş sahibi, aynı Kanunun * maddesi hükmü gereğince, kendine düşen borcu ödemekten kaçınabileceği gibi; yapmış olduğu ödemeyi de geri isteyebilir. Bundan başka, eğer borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini kanıtlayamazsa, alacaklı sözleşmenin geçersiz kalmasından doğan zararının tazminini de talep edebilir. Sözleşmenin geriye etkili sonuç doğurur şekilde feshi halinde, kusursuz taraf -somut olayda davacı- karşı tarafa ödediği * TL iş bedelinin iadesiyle birlikte gerçekleşmiş ise, "menfi zararının" tazminini isteme hakkına sahiptir; olumlu zarar istenemez. Menfi (olumsuz) zarar sözleşme yapılmamış veya görüşülmemiş bulunulsaydı uğranılmayacak olan zarardır. Bu kapsamda sözleşmenin uygulanacağına güvenilerek yapılan ve malvarlığını eksilten harcama ve giderlerin karşılığı olumsuz zarar olduğu gibi; daha elverişli koşullarla sözleşme yapma fırsatının kaçırılması sebebiyle gerçekleşen zarar da olumsuz zarar kapsamındadır
Devamı...

Taraflar arasındaki akdi ilişki sözleşme tarihinde yürürlükte olan mülga BK'nın *maddesinde tanımlanan eser sözleşmesi niteliğinde olup bu sözleşmeler karşılıklı borçlar doğuran tam iki yanlı sözleşmelerdendir. Kural olarak, Borçlar Kanunu hükümlerine göre, akdin feshine ilişkin irade beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran haklardan olup, karşı tarafın kabulüne bağlı olmaksızın ona ulaşmasıyla hüküm doğurur. Bu durumda taraflar arasındaki hukuki ilişkininde tasfiyesine karar vermek gerekir. Somut olayda davacı tarafından sözleşmenin tek yanlı olarak feshedilip davalıya bildirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece sözleşme eki yapım işleri genel şartnamesi * maddeye göre fesih kesin kabul tarihinin * tarihi olması gerektiği dava tarihi itibarıyla kesin hesabın tasdik olmadığı kabul edilmiş ise de aynı şartnamenin 48. maddesinde fesih halinde hesabın genel hükümlere göre tasfiye edileceğinden bahsedilmektedir. Bu hüküm ve davacı idare tarafından sözleşmenin feshedildiği hususu dikkate alındığında mahkemece tasfiye hesabının çıkarılmasının gerekirken olayda uygulama yeri olmayan YİGŞ *maddesine dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılması gereken iş konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile tüm hakedişler ve sözleşme hükümleri birlikte değerlendirilmek suretiyle tasfiye hesabının çıkarılarak davacının alacaklı olup olmadığının belirlenip sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçeye kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Taraflar arasında imzalanan * tarihli sözleşme ile … katlı otoparkının davacı yüklenici tarafından yapımının üstlenildiği, sözleşme süresinin yer tesliminden itibaren * gün olduğu, yer tesliminin gecikmeli olarak yapıldığı, sonrasında hafriyat çalışmaları esnasında temelde tarihi kalıntılar bulunması sebebiyle inşaatın durdurulduğu, inşaata yeniden başlanılması için …. Kurulu kararının beklenildiği, bu süreçte taraflar arasında karşılıklı ihtarlar keşide edildiği, anlaşılmıştır. Dosyada mevcut bulunan aralarında bilirkişinin de bulunduğu * tarihli raporda, "katlı otopark yapılmasına konu alanın … Bakanlığı … Kurulu'nun * tarih ve * numaralı kararı ile … ili, … İlçesi, *parselde bulunan katlı otopark altındaki kültür varlıklarını içerisine alan bölüm üçüncü derecede arkeolojik sit alanı olarak tescillendiği, yine kurul tarafından alınan * gün ve * nolu karar ile söz konusu alandaki kültür varlıkları kalıntılarının koruma altına alınmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Diğer yandan, bahse konu kültür varlığının … sayılı … Kanunu'nun * maddede belirtilen 'Korunması gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları' kapsamına girdiği, anılan Yasa'nın * maddesinde a.*sıralarında belirtilen 'kültür varlığı" 'ören yeri" tanımına uyduğu ve söz konusu alanlarda ilgili yasalar ve ilgili Kurul Kararları çerçevesinde faaliyette bulunulması gerektiği" mütalaa olunmuştur. Böylelikle, sözleşme konusu imalâtın yapımı sırasında *sayılı kanun kapsamında korunması gereken tarihi eserin ortaya çıkması nedeniyle … Kurulundan onay alınması, tadilat projeleri yapılması, gerektiği, bunların yapımının işin süresini uzattığı ve işin seyrini de değiştirdiği gibi, bu arada davacı yüklenicinin*Mahkemesi'nin * Esas sayılı dosyasında iflas ertelenmesi davası açtığı ve davanın derdest ve rüyet olup, Yargıtay … Dairesi'nin * günlü bozma ilâmından sonra henüz karara bağlanmadığı, bu durumda aradan geçen süre de gözetildiğinde ortaya çıkan ve elde olmayan nedenlerle, sözleşmenin ifasının taraflardan beklenemeyeceği, davalı idarece de tasfiyeye karar verilip, feshedilmediği anlaşılmıştır. Bu hali ile fesih bulunmadığından davalının haksız feshinden söz edilemeyeceğinden davacının kâr kaybı isteminin dayanağı bulunmamaktadır. Kâr kaybı alacağı ve bu alacağa ait işlemiş faize ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden kabul kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Devamı...

sözleşme ve fesih tarihinde yürürlükte olup olayda uygulanması gereken Borçlar Kanunu'nun*maddesi yollamasıyla aynı Kanun'un * maddesinde gösterilen "kesinti yöntemi" esas alınarak hesaplanması gerekir. Kesinti yöntemine göre yüklenicinin fesih sebebiyle yapamadığı sözleşmekonusu işlerin geri kalan kısmından dolayı mahrum kaldığı kâr kaybının, öncelikle yapılmayan işin sözleşmenin feshi tarihindeki bedelinin (eser tamamlanmış, borç ifa edilmiş olsaydı yüklenicinin eline geçecek bedel ile sözleşmesine göre yapılan imâlat sebebiyle yükleniciye ödenen ya da ödenecek bedel farkı) tespit edilmesi, bulunacak bu bedelden yüklenicinin işi fesih sonucu tamamlamaması sebebiyle sağladığı tasarruf (malzeme, işçilik, sigorta, vergi vs. masraflar) ile bu süre içinde başka bir iş yapıp çalışmışsa ya da başka bir iş yapmaktan kaçınmışsa kazanabileceği miktarlar belirlenip bulunacak bu miktarların ilk olarak bulunan yapılmayan iş bedelinden çıkartılarak hesaplanması gerekir…. O halde mahkemece kâr kaybının az yukarıda açıklanan ilke ve yönteme uygun olarak hesaplanması için yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, iş sahibi tarafından feshedilmeyen ayakta olan sözleşmeye dayalı kâr kaybı hesabı yapan rapora itibarla yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Devamı...

yapılan araştırma ve inceleme yetersiz olup, eksik araştırma ile karar verilemez. Şöyleki; Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 25. maddesinde, "Yüklenicinin taahhüdünü ihale dökümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi (yer teslimine yanaşmaması, işin bütününün tek alt yükleniciye yaptırılması veya onaya tabi işlerde izinsiz alt yüklenici çalıştırılması, sözleşmenin izinsiz devri, izinsiz temlik, süresi biten teminat mektubunun süresinin uzatılmaması, iş programının aksatılması gibi sözleşmeye aykırı davranışlar) veya işi süresinde bitirilmemesi hallerinde, ihale dökümanında belirtilen oranda gecikme cezası uygulanmak üzere, İdarenin en az on gün süreli ve nedenleri açıkça belirtilen ihtarına rağmen aynı halin devam etmesi durumunda, ayrıca protesto çekmeye gerek kalmaksızın kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar gelir kaydedilir ve sözleşme feshedilerek hesabı genel hükümlere göre tasfiye edilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Sözleşmenin bu maddesindeki 10 günlük süre feshedilemeyen süre olup bu süre içinde gecikme cezasının uygulanacağı da kabul edildiğinden, davalı iş sahibinin feshedilemeyen bu 10 günlük süre ile ilgili olarak gecikme tazminatı istemesi mümkündür. Davalı idarece imzalanan (3) nolu hakedişte feshedilmeyen süreye ilişkin 10 günlük karşılığı cezanın hesaplanarak alacaktan mahsubu yerine * gün karşılığı * TL gecikme cezası uygulanması sözleşmenin yukarıdaki maddesine aykırı olmuştur. Bu nedenle mahkemece yapılacak iş, davalı işsahibinin 10 günlük ceza dışındaki isteminin reddi gerektiğinden, davalı iş sahibinin (10) günlük feshedilemeyen süreye ilişkin gecikme cezası hesaplanarak, kalan süre yönünden idarenin gecikme cezası isteminin reddiyle yüklenici alacağının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Kararın açıklanan bu nedenle bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinin feshine, fazla ödenen bedelin iadesine, iş bedeli karşılığı verilen senetlerin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, fesihte davacının haksız olduğunu, ödemelerin vadesinde yapılmadığından işin ifa ile sonuçlanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulü ile asıl ve ek sözleşmelerin feshine
Devamı...

maddi vakıaları ileri sürüp ispatlamak taraflara, hukuki tavsif hakime aittir. Taraflar arasındaki sözleşmenin hukuki niteliğine ve sözleşmenin feshinin tek taraflı, karşı tarafa varması gerekli irade beyanı şeklinde bir hukuki işlem olmasına göre, dosya kapsamında yer alan belgeler ve özellikle dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, davacı talebinin feshin haksızlığının tespit edilerek bu kapsamda işin tasfiye kesin hesabının çıkarılması, oluşan bedelin de tahsili istemi olarak kabulü gerekir…. Yukarıda açıklanan nedenlerle, mahkemece görev itirazının reddi ile tarafların delilleri sorulup toplanarak işin yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde ve esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle yargı yolu nedeniyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

, taraflar arasında sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin birleştiğinden söz edilemeyeceği gibi, mahkemece sözleşmenin feshine dair bir karar da verilmemiş, aksine sözleşmenin ayakta olduğu kabulüne dayalı olarak nama ifaya ve satışa izin kararı verildiği açıktır. Bu durumda, sözleşme halen geçerli bir sözleşme olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106. ve diğer maddeleri uyarınca temerrüt kuralları dahilinde davacı arsa sahiplerinin taleplerinin değerlendirilip, buna uygun bir karar verilmesi gerekirken sözleşmenin feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, karar başlığında davacı Dimitra Köknar olduğu halde, yerine onun adına hareket ederek davayı takip eden avukata vekaletname veren Ü.. Ç..'nun adının davacı olarak yazılmış olması da doğru değildir….
Devamı...

, taraflar arasında sözleşmenin feshi konusunda taraf iradelerinin birleştiğinden söz edilemeyeceği gibi, mahkemece sözleşmenin feshine dair bir karar da verilmemiş, aksine sözleşmenin ayakta olduğu kabulüne dayalı olarak nama ifaya ve satışa izin kararı verildiği açıktır. Bu durumda, sözleşme halen geçerli bir sözleşme olduğundan, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 106. ve diğer maddeleri uyarınca temerrüt kuralları dahilinde davacı arsa sahiplerinin taleplerinin değerlendirilip, buna uygun bir karar verilmesi gerekirken sözleşmenin feshedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, karar başlığında davacı Dimitra Köknar olduğu halde, yerine onun adına hareket ederek davayı takip eden avukata vekaletname veren Ü.. Ç..'nun adının davacı olarak yazılmış olması da doğru değildir..
Devamı...

eser sözleşmesinin BK'nın *maddesi hükmünce haklı olarak feshedilmesi durumunda feshedenin, aynı Yasa'nın * maddesi uyarınca uğradığı zararları talep edebileceği gerek Yargıtay uygulamasında gerekse doktrinde kabul edilmektedir. Genel olarak bu zararlar, kaçırılan fırsat (menfi zarar) olarak tanımlanmakta olup, sözleşmenin yapılmaması halinde uğranılamayacak zarar olarak ortaya çıkmaktadır. Kaçırılan fırsat, yüklenicinin sözleşmesine göre yapımını üstlendiği halde yapmadığı işin makul süredeki yeniden yapım bedeli ile sözleşmenin yapıldığı tarihte kendisinin sözleşme ilişkisine bağladığı teklife en yakın alınabilecek teklif fiyatı arasındaki farktan ibarettir. Menfi zararın belirlenirken, işin başkasına ihale edilememesi nedeniyle kaçırılan fırsat, kısaca ihaleye en yakın teklif fiyatı ile yeniden yaptırılmak zorunda kalınan fiyat arasındaki fark olarak hesaplanmalıdır.Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, davalıya ihale edilen işle ilgili olarak tüm işlem dosyası ve fesihten sonra dava dışı üçüncü kişiyle yapılan sözleşme ve ihale dosyası celbedilerek, bilirkişi kurulundan alınacak ek rapor ile az yukarıda belirtilen “kaçırılan fırsat” esasına göre istenebilecek menfi zararın hesaplanıp hüküm altına alınmasından ibarettir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir
Devamı...

yüklenicinin* tarihli fesih ihtarı *günü davacı taşerona tebliğ edildiğinden sözleşme ilişkisi bu tarihte sona ermiş ve sözleşmeyle feshe bağlı alacaklar bu tarih itibariyle muaccel hale gelmiş ve zamanaşımı işlemeye başlamıştır. Bu tarihten *dava tarihine kadar 5 yıl zamanaşımı süresi geçmiştir. Ancak * tarihli 2 nolu hakediş tutanağının sol alt kısmında, not ibaresi yanında "davacı şirketin yetkilisi B.Y. Bey'in 7 nolu tutanakta belirtmiş olduğumuz gibi 431 adet tokuzu sahada teslim alınmış olup kendisine * TL ödenecektir" yazılarak tarihte atılmak suretiyle davalı yüklenici şirketin yetkili proje müdürü Zeki Ateş tarafından imzalanmıştır. Söz konusu yazılı beyan ihtiva ettiği miktar itibariyle * Borçlar Kanunu'nun * maddesinin ikinci fıkrasında ifade edilen senetle ikrar edilmiş borç mahiyetindedir. Bu belge tarihinden dava tarihine kadar da aynı fıkrada belirtilen 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmemiştir.Bu durumda mahkemece kabul ve ikrar edilen * TL üzerinden temerrüt durumu araştırılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yanlış değerlendirmeyle davanın tümden reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Eser sözleşmeleri dava tarihinde yürürlükte bulunan ve zaman bakımından uygulanması gereken mülga Borçlar Kanunu'nun *maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kural olarak eser sözleşmesi ilişkisinin kurulması herhangi bir şekil şartına tabi olmayıp, tarafların "icap" ve "kabul" iradelerinin birleşmesiyle sözleşme ilişkisi kurulur. Şekil şartı, sözleşmenin geçerlilik şartı olmayıp, ispat külfetine yönelik bir şarttır. Genel kural böyle olmakla birlikte bazı eser sözleşmelerinin belli şekil şartında yapılması gerekmektedir. Buna göre;Açıklanan bu sebeplerle davanın tümden reddi gerekirken sözleşmenin geçersiz olduğu gözden kaçırılarak davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

sözleşmenin her iki tarafın ortak kusuru ile feshedildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Fesihte tarafların ortak kusurlu olması halinde, yukarıdaki açıklamalar uyarınca yüklenicinin irad kaydedilen teminat mektubu bedelleri ile nakdi teminatlarını ve varsa ödenmeyen hakkediş alacaklarını talep edebileceği, kâr kaybını ise talep edemeyeceği, iş sahibi idarenin ise yapılan imalâtlardaki ayıpların giderilme bedelleri ile nefaset farklarını talep edebileceği ortadadır
Devamı...

inşaat yapımından kaynaklanan alacaklarının davalı … veya inşaatı devralacak firmalarca ödenmesi koşuluyla feshetmiştir. Fesihten sonra davalı iş sahibi … ile dava dışı ikinci yüklenici….arasında sözleşme imzalanmış, bu sözleşmede davacının yaptığı imalat anahtar teslim götürü bedele dahil edilmiştir. Bu hükme göre davacının yaptığı imalatın bedeli davalı … tarafından dava dışı ikinci yüklenici *e, bu şirket tarafından da davacı … e ödenecektir. Davalı tarafından davacıya gönderilen *tarihli yazıda da yurt dışı kredi temin edildiğinde ve para transferi yapıldığında davacı tarafından yapılan imalatın bedelinin ikinci yüklenici … tarafından kendisine ödeneceği bildirilmiştir. Sözleşme hükmü ve yazışma içeriğinden davalının, ilk yüklenici … tarafından yapılan şartlı feshi kabul ettiği ve davacı tarafından yapılan imalatın bedelini ikinci yüklenici aracılığıyla davacıya ödemeyi taahhüt ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı üçüncü yüklenici …ile yapılan sözleşmede de benzer şekilde bir düzenleme ve taahhüde yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, BK nın * maddesinde öngörülen sorumluluk koşulları gerçekleştiğinden davanın esasının incelenerek varılacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde ve hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek davanın husumetten reddi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle davacı vekili ve temlik alan davacı vekilinin karar düzeltme istemleri yerinde görülerek Dairemizin onama kararının kaldırılması ve yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir
Devamı...

eser sözleşmesi yapımı büyük oranında tamamlanan inşaata ilişkin sözleşmenin uzun zaman sonra geçersizliğini ileri sürülmesinin tmk 2’deki iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı
Devamı...

Taraflar arasındaki sözleşme nakit para karşılığı düzenlendiği ve tapuda pay devrini içermediğinden tek taraflı irade beyanı ve bu fesih iradesinin karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuçlarını doğrurur. Diğer talepler yönünden feshin haksız olup olmadığı değerlendirilip bunun sonucuna göre tazminat ve alacaklara hükmedilebilir ise de; akdî ilişkinin devamına zorlayacak şekilde fesih işlem ve kararının iptâli mümkün değildir
Devamı...

Taraflar arasında imzalanan  sözleşme ile asfalt kaplama yapımı karşılığında TL ödenmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşme hukuki niteliğince imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan Borçlar Yasası'nın * maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerindendir. Sözleşmede bedel nakit olarak kararlaştırıldığından tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla fesih sonuç doğurur. Davada sadece, davalı birliğin  kararıyla sözleşmeyi haksız feshettiği belirtilerek haksızlığın tespiti ve kararının iptâli istenilmiş, edaya ilişkin başkaca talep yer almamıştır. Bu haliyle davanın tespit ve idari kararının iptâline yönelik olduğu anlaşılmaktadır.HMK'nın*maddesinde düzenlenen tespit davalarının açılması şartı kanunlarda belirtilen istisnalar dışında bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmasıdır. Eldeki davada ise tek taraflı iradeyle sonuç doğuran feshin sadece haksızlığının tespiti istenilmiş, fesih nedeniyle veya edaya yönelik bir istem bulunmadığından feshin haksızlığının tespitinde davacının hukuki yararının varlığından sözedilemez. Başka bir anlatımla, davalı birliğin sözleşmeyi feshedemeyeceğinin kabulünün yasal dayanağı yoktur. Feshin haklı veya haksızlığı bunun sonucuna bağlı olarak açılacak davalarda zaten değerlendirilecektir. Öte yandan encümen kararının iptâli istemine ilişkin davanın kabulü de usul ve yasaya aykırı olmuştur. O halde, yapılması gereken iş, hukuki yararı bulunmadığından davanın tümüyle reddine karar vermekten ibarettir. Bu husus gözetilmeden istemin kabulü usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Davacı iş sahibi şirket vekili, taraflar arasında akdedilen * tarihli sözleşme gereği davalı yüklenicinin süresi içerisinde işi teslim etmemesi nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini, bu nedenle avans iş bedeli olarak verilen bedelin iadesine karar verilmesini talep etmiş; davalı yüklenici vekili ise, taraflarınca sözleşmede öngörülen süre içerisinde sözleşme konusu tente ve pergolaları hazır ettiklerini ancak, davacı iş sahibinin …'daki karışıklığı gerekçe göstererek siparişi iptâl ettiğini ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Sözleşmenin bu şekilde feshedilmesi halinde, sözleşme ilişkisi sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tasfiye edilir ve herkes aldığını iade eder. Buna karşılık; işin, iş sahibi tarafından reddedilemeyecek bir oranda tamamlanmış olması ya da imal edilen malzemenin iş sahibi için özel olarak üretilmesi ve bu nedenle başka bir iş için kullanılmasının mümkün olmaması halindeyse, sözleşmenin tek taraflı olarak ve geriye de etkili olacak şekilde feshedilmesi mümkün değildir. Zira, bu halde fesheden tarafın *Medeni Kanunu'nun * maddesinde anlamını bulan sübjektif iyi niyet kurallarına uygun davrandığından söz edilemez. Sözleşmenin bu halde feshi durumunda da, fesih ileriye etkili olacağından, yüklenici fesih tarihine kadar yaptığı imalâtın bedelini, iş sahibi de yapılan imalâtın teslimini talep edebilecektir
Devamı...

Davacı tarafın sunduğu Konkordato ön projesinin incelenmesinde; sunulan ön projenin malvarlığının terki suretiyle konkordato talebi olmadığı açıktır. Davacı tarafın tenzilat talep etmediği, borçların tamamen ödeneceği belirtilmektedir. Ancak bu projede borçların ne kadar bir zamanda, hangi vadelerle vb.şekillerde ödeneceğine ilişkin bir teklif yoktur
Devamı...

Açılan davadaki işlemlerin içinde davacı yüklenicinin yaptığı inşaat bedelinin tahsili talebi bulunduğu da düşünülerek mahkemece yapılması gereken iş; yüklenici tarafından yapılan işlerin bedelini hesaplatmak, daha önce yükleniciye geçirilen arsa tapuları varsa bunların arsa sahiplerine iadesi koşuluyla fesih tasfiyesine göre bulunacak bu bedeli hüküm altına almaktan ibarettir
Devamı...

Kati teminatın iadesi konusuna gelince: Kati teminat miktarı 123.000,00 Liradır. Ancak fesih halinde kati teminat irat kaydedilebilir. Fesih geçersiz olursa teminat irat kaydedilemez. Teminatın iade edilmesi veya irat kaydedilmesi hususunu mahkemenin takdirine bırakıyoruz. Kurulumuz, açıklanan hukuksal gerçeklere karşın, % 7 oranında bile olsa tamamlama tarihinde inşaat eksiksiz bir biçimde iş sahibine teslim edilmediğinden ve bu nedenle sözleşmenin ileriye etkili feshi söz konusu olacağından kati teminatın irat kaydedilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı görüşündedir
Devamı...

Sözleşmenin Haksız Feshedildiğinin Tespiti Tazmini
Devamı...

eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş, sözleşme dışı fazla imalât bedeli ile sözleşmenin haksız feshi nedeniyle yoksun kalınan kâr; birleşen dava ise, taşeronun şantiyeden çıkarılması sonrasında şantiye sahasında kalan ihzarat malzemeleri bedelinin belirlenip tahsili istemlerine ilişkin
Devamı...

dava haksız fesih sonucu uğranılan kâr kaybı ile inşaata yapılan masrafların tahsiline ilişkindir. Kâr kaybı olumlu zarar sözleşmenin ifa olunacağına güvenilerek yapılan masraflar ise menfi zararniteliğindedir. Her iki zararın bir arada istenebilmesi için feshin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan madde uyarınca yapılması gerekir.
Devamı...

taşeron hizmet sözleşmesinin 7. maddesinde “Sözleşmenin süresi yürürlük tarihinden itibaren 1 yıldır. Taraflar sözleşme bitim tarihinden 30 gün önce bildirimde bulunmadığı takdirde sözleşmenin süresi kendiliğinden 1 yıl daha uzamış sayılacaktır. İşveren, sözleşme sona ermeden ve 1 ay önce bildirimde bulunmak sureti ile işbu sözleşmeyi her zaman tek taraflı feshetme hakkına sahiptir” düzenlemesine yer verilmiştir. Sözleşmenin süresi ****'ye kadar uzadığından ve davalı 19/08/2011 tarihinde fesih bildiriminde bulunduğundan bilirkişi raporu ile bağlı kalınarak 5 ay 11 gün için kâr kaybına hükmedilmiş ise de sözleşmenin 7. maddesi ile süre sona ermeden 1 ay önce bildirimde bulunmak koşulu ile davacıya her zaman tek taraflı fesih hakkı tanındığından, kâr kaybına 1 aylık süre için hükmedilmesi gerekirken 5 ay 11 günlük süre karşılığı 48.564,94 TL'nin hüküm altına alınması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, dava dilekçesinde davacı harca esas değeri sözleşme bedeli olarak belirlenen 6.500,00 TL olarak göstermiş ve akdin feshini talep etmiştir. Akdin feshi istemi eser sözleşmelerinde tek taraflı irade beyanı ile gerçekleştirilebileceğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartı olup mahkemece davanın bu sebeple reddi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekir ise de, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur
Devamı...

tek taraflıolarak feshedilmiştir. Gerçekten sözleşmenin feshi demek, sözleşmeyi bozma iradesinin karşı tarafa açıklanması demektir. Dolayısıyla fesih iradesinin karşı yana ulaşınca fesih, hüküm ve sonuçlarını meydana getirir
Devamı...

dava sözleşmenin uyarlanması olarak nitelendirilmiş ve mahkemece davanın uyarlama davası olduğu benimsenmiş ise de; bu vasıflandırma dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Sözleşmenin uyarlanması dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre götürü bedelli işlerde yüklenicinin yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyata yapmaya mecbur olduğu, yapılacak şeyin tahmin edilen miktardan fazla emek ve masrafı gerektirse bile yüklenicinin bedelin artırılmasını isteyemeyeceği belirtildikten sonra 2. fıkrasında önceden tahmin olunamayan veya tahmin olunup da iki tarafça dikkate alınmayan hallerin işin yapılmasına engel olması veya son derece zorlaştırması halinde hakimin haiz olduğu takdir hakkı dolayısıyla sözleşme bedelini artıracağı veya sözleşmeyi feshedeceği belirtilmiş olup, uyarlama ancak bu koşullarda ve sözleşme bedelinin artırılması veya feshedilmesi suretiyle mümkündür. Davacının anılan maddedeki koşulların varlığını ileri sürerek bedel artırım veya sözleşmenin feshi talebi bulunmadığından davanın uyarlama davası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.
Devamı...

götürü bedelli işlerde yüklenicinin yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyata yapmaya mecbur olduğu, yapılacak şeyin tahmin edilen miktardan fazla emek ve masrafı gerektirse bile yüklenicinin bedelin artırılmasını isteyemeyeceği belirtildikten sonra 2. fıkrasında önceden tahmin olunamayan veya tahmin olunup da iki tarafça dikkate alınmayan hallerin işin yapılmasına engel olması veya son derece zorlaştırması halinde hakimin haiz olduğu takdir hakkı dolayısıyla sözleşme bedelini artıracağı veya sözleşmeyi feshedeceği belirtilmiş olup, uyarlama ancak bu koşullarda ve sözleşme bedelinin artırılması veya feshedilmesi suretiyle mümkündür
Devamı...

ihtarla talep edilmesine rağmen tamamlandığı ya da büyük oranda yapıldığı yüklenici tarafından yasal delillerle kanıtlanamadığından, mahkemece davacının tek taraflı irade beyanı ile sözleşmenin geriye etkili feshedilmiş olması sebebiyle ödediği bedelin iadesiyle ilgili davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davacının öncelikli edimini ifa etmemesi sebebiyle sözleşmeyi fesih yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamıştır. Yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşıldığından karar düzeltme talebinin kabulü uygun görülmüştür.
Devamı...