eser sözleşmelerinde iş sahibinin bedeli ödeme yükümlülüğü, yüklenicinin ise, eseri iş sahibinin amacı gözetilerek, fen ve tekniğine uygun imal ve teslim yükümlülüğü bulunmaktadır. Eserin ayıplı olması ya da sözleşmeye aykırı yapılacağını anlaşılması halinde iş sahibi vereceği uygun bir sürede aykırılığın giderilmesini isteyebilir. Fesih hakkının kullanılması tek taraflı bir irade beyanı olup, iş sahibinin fesih hakkını kullanması halinde yüklenicinin sözleşmenin ayakta tutulmasını istemesi ve mahkemeden bunu talep etmesi ve iş sahibini zorlayıcı nitelikte karar verilmesi doğru değildir. Nitekim davacı dava açarken, terditli dava açmış, sözleşmenin feshinin iptâli ve sözleşmesinin ayakta tutulmasını istemiş, olmadığı taktirde uğradığı zararı talep etmiştir.
Devamı...

bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu benimsenmiştir. Tek taraflı irade beyanı ile dönme (fesih) mümkün olmakla birlikte, sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır, fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Bu suretle sözleşme fesihle sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimsenin sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptâli ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men'ine karar verilemez
Devamı...

bedel karşılığı eser sözleşmesinden dönme için tek taraflı irade beyanının yeterli olduğu benimsenmiştir. Tek taraflı irade beyanı ile dönme (fesih) mümkün olmakla birlikte, sözleşmeyi haksız ya da kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına da katlanmak durumundadır, fesih sonucu zarara uğrayan kimse koşulları mevcutsa haksız fesih sebebiyle uğradığı zararlarının tazminini isteyebilir. Bu suretle sözleşme fesihle sona eren sözleşme nedeniyle hiç kimsenin sona eren sözleşme ile bağlı kalmaya zorlanamayacağından feshin iptâli ya da bu şekilde yaratılan muarazanın men'ine karar verilemez
Devamı...

sözleşme imzaladığını, davacı tarafından işin yapılmasına başlanmasından sonra davalı iş sahibi tarafından hiçbir gerekçe ileri sürülmeksizin ** tarihli yazı ile işin durdurulduğunu, taraflar arasında müteaddit yazışmalardan sonra davalının ** tarihinde tek taraflı irade ile sözleşmeyi feshettiğini, fesihten doğan toplam 30.000,00 TL zararlarının fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı iş sahibi vekili; davacı taraf ile idare arasında **tarihl…. … İlk Öğretim Yapım İşi ile ilgili sözleşme imzaladığını, işin götürü bedelli olduğunu ve idarenin ihale şartnamesinde değişiklik yaptığını, ancak bu değişikliğin davacı yüklenici tarafından kabul edilmediğini, davacının kusuru nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini ve davacının zararlarını ispat edemediğini savunarak haksız davanın reddini savunmuştur.
Devamı...

sözleşmenin feshe ilişkin tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşması ile feshi mümkündür. Karşı taraf feshin haklı olup olmamasına göre bir takım zarar ve tazminat talep edebilir ise de, sözleşmenin feshinin geçersizliğinin tespitinin istenilmesi mümkün değildir. Mahkemece feshin geçersizliğinin tespiti talebinin bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile geçersizliğinin tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır. Davacı ayrıca verilen kesin teminat mektubunun nakde çevrilmemesine karar verilmesini de talep etmiştir. Bu talep ihtiyati tedbir istemi gibi görülmekte ise de; davacı tarafça teminat mektubu değeri üzerinden peşin nispi harç ödenerek dava açıldığı, davadan önce bu konuda ihtiyati tedbir karar verilmiş olduğu ve hukuki vasıflandırma hakime ait olduğundan davacının bu konudaki talebinin teminat mektubuna sataşmanın (müdahalenin) önlenmesi vasfında olduğunun kabulü gerekir. Bu ihtilâfın çözümü de davacının süre uzatımı talebinde haklı olup olmadığı, imalât seviyesinin belirlenmesi ve yüklenicinin temerrüde düşüp düşmediğinin araştırılmasına bağlıdır.
Devamı...

dosyaya sunulan deliller ve davadan sonra taraflarca imzalanan kısmı sulh protokolü de dikkate alınarak yeninden oluşturulacak konusunda uzman teknik bilirkişi kurulundan gerekirse mahallinde keşif de yapılarak, davacının fesih tarihi itibari ile sözleşme kapsamında gerçekleştirdiği imalât oranı, sözleşme dışı ilave iş ya da iş artışı nedeni ile fazla imalât yapıp yapmadığı ve bunun süreye etkisi ile davacı yüklenicinin fesih tarihinde temerrüdünün gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalı iş sahibinin fesihte haklı olup olmadığı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp bu taleple ilgili sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken teminat mektubu konusunda eksik inceleme ile paraya çevrilmesinin önlenmesine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur.Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

sözleşme eki Yapım İşleri Genel Şartname maddesin de aynı hükümler tekrar edilmiştir.Davalı iş sahibince ** tarihli yazı ile davacı yükleniciye sözleşmenin **ve Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin ** maddesi gereğince **tarihinden itibaren 67 günlük süre uzatımı verilmiş ** tarihli yazı ile ** tarihine kadar 67 günlük süre verilmesine rağmen işin bitmemesi nedeni ile işin tamamlanabilmesi için sözleşmenin 25. maddesi gereği yükleniciye 60 günlük ek süre verilerek işin bu süre içinde bitmemesi halinde ikinci bir uyarıya mahal vermeden fesih yoluna gidileceği bildirilmiş, **tarihli yazı ile de davalı yanca sözleşme İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun ** maddesine istinaden fesih edilmiştir.Davanın devamı sürecinde taraflarca ** tarihinde sözleşme konusu işlerle ilgili yapılan/yapılmayan işleri belirleyen kısmı sulh protokolü düzenlenerek imzalanmıştır. Fesih tarihi itibari ile davacının sözleşme kapsamı ve dışında gerçekleştirdiği imalat oranı konusunda sulh protokolü de dikkate alınarak bir inceleme yaptırılmamıştır
Devamı...

düzenlemenin ikinci fıkrasında da, ayıbın ilk fıkrada gösterilen derecede önemli olmaması, başka bir anlatımla kullanılabilir ya da iş sahibinin red hakkını kullanamayacağı derecede az ayıplı olması halinde, iş sahibi eseri kabulden imtina edemezse de; iş bedelinden ayıp miktarında indirim ya da tamirat yapılmasını isteme hakkına sahiptir. Mahkemece yapılan keşif sonrasında alınan bilirkişiler kurulu raporunda yüklenici tarafından yapılan imalâtın kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğuna dair bir belirlemeye yer verilmediği gibi yüklenici tarafından yapılan yol halihazırda kullanılmaya devam edilmektedir.
Devamı...

Davalı savunmasında ilk sözleşmenin imzasından itibaren bir yıl, ikinci sözleşmenin imzasından itibaren ise 6 ay gibi uzun süreler geçmesine rağmen davacının Belediye'ye proje onaylatılması için başvuru yapmaması, inşaat ruhsatının alınmaması, inşaat sahasında bir çalışma olmaması ve davacı şirketin ve şirketin sahibi …'ın maruz kaldığı icra takipleri nedeniyle davacıya ihtarname göndererek uyardıklarını, buna rağmen davacının işe başlamayarak temerrüte düştüğünü bu nedenle haklı nedenle sözleşmeyi feshettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Devamı...

dava yüklenici ve iş sahibi arasında düzenlenen sözleşme ve ek protokollerden kaynaklanmakta olup, asıl dava fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile bakiye iş bedelinin tahsili, birleşen dava sözleşmenin haksız feshedildiğinin,  sözleşme ile ekprotokolün bağlayıcı olduğunun ve kalan inşaatın yüklenici tarafından yapılması gerektiğinin tesbiti ile ihtiyati tedbir yolu ile dava dışı ikinci yüklenicinin inşaat alanına girmesinin engellenmesi ve bu şirket açısından inşaatların durdurulması istemlerine ilişkindir. Mahkemece davaların birleştirilerek yapılan yargılaması sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davada konusu kalmayan sözleşmenin haksız feshedildiğinin tesbiti ve muarazanın men'i davası hakkında karar
Devamı...

Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri, sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibininse, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesi ile eserin bedelini ödemekten ibarettir. Yine aynı Yasa'nın 81. maddesi gereğince iş sahibinin işin yapılacağı yeri, işin yapılmasına elverişli ve sorunsuz olarak yükleniciye teslim etmesi, öncelikle ifası gereken borcu gereğidir. Diğer taraftan tazminat borcunun doğması için temel koşul kusur olduğundan, tazminat isteyen tarafın kusursuz olması kuraldır. Bu ilkelere göre somut olay değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre tarafların sözleşmenin feshinde, davacının sözleşme ve eklerine aykırı olarak iş yapmak, davalı iş sahibinin de uygun iş ortamını yaratmamak suretiyle ortak kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Burada açıklanması gereken önemli bir hususta feshin haksız olsa dahi tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağından feshin geçersiz kılınamayacağı ve iş de tamamlanmadığından yükleniciye ifa değerini geçen tazminat isteme hakkının verilemeyeceğidir. Bu halde davacı yüklenici irat kaydedilemeyeceğinden teminat mektubunun iadesi, varsa sözleşme kapsamında hak edip ödenmeyen iş bedelinin tahsilini isteyebilir.
Devamı...

Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davacının yaptığı işlerin sözleşmeve teknik şartname ile tam uyumlu olmadığı, davalının da çalışma şartlarını sağlama bakımından kusurlu sayılması gerektiği açıklanmıştır. Mahkemenin gerekçesinde ise davalının, sözleşmenin bitim süresini beklemesi ihtar etme ve süre tanıma yoluna gitmesi, verilen süre içinde aykırılıklar giderilmezse veya iş bitirilmezse fesih işlemini yapması gerektiği, bu şekilde davranılmamasının sözleşmeye, MK. 2 hükmüne ve hakkaniyete aykırı olduğu, bu sebeplerle olaydaki fesih (dönme) işleminin haksız olduğu, fesih (dönme) işlemi haksız olduğuna göre, sözleşmesel ilişkinin devam ettiği, davalının davacının sözleşmeden doğan ediminin ifası için yaptığı masrafları ödemenin yanında, davacının müspet zararlarını, yani ifa menfaatini de tazmin etmesi gerektiği açıklandıktan sonra bilirkişi raporunda ifa menfaati olarak adlandırılan toplam 78.240,00 TL üzerinden maddi tazminat talebi kabul edilmiştir
Devamı...

, ticari mümessil, bir ticarethane veya fabrika gibi ticari biçimde yönetilen bir işletmenin imzasını kullanarak vekil sıfatıyla imza koymak üzere kendisine açıkça veya üstü kapalıca yetki verilen kimsedir. Ticari mümessil, bir işletmenin tüm işlerini idareyle görevlendirilen ve böylece işletmenin belirli yetkilere sahip idarecisi niteliğinde olan ve adeta işletmenin sahibi gibi işletme konusuna giren tüm işleri yapabilme yetkisine sahip bulunmaktadır. Ticari mümessilin temsil yetkisi, işletme sahibine ya da tüzel kişiliğe sahip işletmelerde temsile yetkili olanın tek taraflıbir hukuki işlemine dayalıdır. Herhangi bir şekil koşuluna tabi olmamakla birlikte yasal düzenlemeler çerçevesindeki yerleşik uygulamada, işletme sahibinin bu konudaki tek taraflı hukuki işleminin, genellikle yazılı bir vekâletname verilmesi şeklinde gerçekleştiği kabul edilmektedir.
Devamı...

Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. maddesinde eser sözleşmelerinde ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları gösterilmiştir. Bu seçimlik hakların yanında iş sahibinin genel hükümlere göre tazminat hakkı da bulunmaktadır. Ayıp halinde iş sahibinin seçimlik hakları da, eser iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme, aşırı bir masraf gerektirmediği taktirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme hakkıdır. Dönme hakkı, tek taraflı bir irade beyanı açıklamasıyla yapılır ve karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. Eser sözleşmesinden dönülmesi geriye etkili sonuçlar doğuracağından taraflar aldıklarını karşı tarafa vermek zorundadır. Kural olarak seçimlik haktan dönülmesi mümkün değildir.
Devamı...

Karşılıklı edimleri içeren eser sözleşmelerinde yüklenicinin görevi eseri, sözleşmesine, amacına ve tekniğine uygun tamamlayarak teslim etmek, iş sahibininse, sözleşmede kararlaştırılan yükümlülükler varsa bunların yerine getirilmesi ile eserin bedelini ödemekten ibarettir. Yine aynı Yasa'nın 81. maddesi gereğince iş sahibinin işin yapılacağı yeri, işin yapılmasına elverişli ve sorunsuz olarak yükleniciye teslim etmesi, öncelikle ifası gereken borcu gereğidir. Diğer taraftan tazminat borcunun doğması için temel koşul kusur olduğundan, tazminat isteyen tarafın kusursuz olması kuraldır. Bu ilkelere göre somut olay değerlendirildiğinde alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre tarafların sözleşmenin feshinde, davacının sözleşme ve eklerine aykırı olarak iş yapmak, davalı iş sahibinin de uygun iş ortamını yaratmamak suretiyle ortak kusurlu oldukları anlaşılmaktadır. Burada açıklanması gereken önemli bir hususta feshin haksız olsa dahi tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğuracağından feshin geçersiz kılınamayacağı ve iş de tamamlanmadığından yükleniciye ifa değerini geçen tazminat isteme hakkının verilemeyeceğidir. Bu halde davacı yüklenici irat kaydedilemeyeceğinden teminat mektubunun iadesi, varsa sözleşme kapsamında hak edip ödenmeyen iş bedelinin tahsilini isteyebilir
Devamı...

ihtarname ile sözleşmeyi fesh ettiklerini, bu nedenle ödenen iş bedelinin iadesini talep etmektedir. Davacı ise, 520 m2 imalât yaptığını, feshin haksız olduğunu savunmaktadır. Davalı 520 m2 imalâta ilişkin fatura sunmuş ise de, davacıya tebliğ olunduğu kanıtlanmış değildir. Davalının tek taraflı düzenlediği fatura dışında başkaca delil bulunmamaktadır. Yapılan 130 m2 imalâtın ise gerek iş sahibinin yazısı gerekse yaptırılan bilirkişi incelemelerinde ayıplı ifa olunduğu sabittir. Bu durumda davacının işin başlangıcında ayıplı imalât gerçekleştirilmesi nedeni ile dava dışı iş sahibine davacının ayıpsız imalât teslim etmekle yükümlü olduğu gözetildiğinde davalı ile yaptığı sözleşmeyi fesihte haklı olduğunu kabul etmek gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş; asıl davada 130 m2 imalâtın sözleşme fiyatı ile hesaplanacak tutarından ayıbın giderim bedeli mahsup edilerek, bulunacak bu tutara ihzarat ve nakliye bedeli ilave edilmeli, böylece davalı alt yüklenicinin alacağı hesaplanmalı, asıl davada istirdadı istenilen ödemelerden bu miktar mahsup edilerek kalan miktar üzerinden asıl dava kabul edilmeli, karşı davanın ise tümüyle reddine karar verilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan bilirkişi görüşüyle bağlı kalınarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile davalı yüklenicinin Lise inşaatı yapım işini götürü bedel üstlendiği, işin geçici ve kesin kabullerinin yapıldığı, davacı iş sahibi idarenin açtığı davada, işin kabulünün yapılmasından sonra yüklenicinin işi gizli ayıplı yapması nedeniyle okulun doğu tarafında bulunan duvarın yıkıldığı, batı tarafında bulunan duvarın ise yıkılma tehlikesi altında olduğu, bu nedenle ayıbın giderim bedeli ya da duvarlarının yeniden yapılmasını talep ettiği; davalı yüklenicinin ise işi tam olarak ifa ettiği, tarafına izafe edilecek herhangi bir kusur bulunmadığını savunduğu, mahkemece yapılan ilk yargılama sonunda yıkılan bahçe duvarının şartname uyarınca davalı tarafından yargılama aşamasında yeniden yapılması nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, davacı idarenin de duvarın ayıplı yapılmasında kusurlu olduğu, bu nedenle kusuru oranında yargılama giderine mahkum edildiği, kararın taraflarca temyiz edilmesi sonucunda Dairemizin kararı ile, davacı idareye kusur izafe edilmesinin doğru olmadığı, yıkılma tehlikesi altında olan duvar hakkında ikinci bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda işlem yapılmaksızın karar verildiği gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma kararına uyulduğu anlaşılmıştır. Bozma kararından sonra yapılan yargılama sırasında jeoloji mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, batı duvarı için yapılan güçlendirme işlemlerinin yeterli olmadığı, bu duvarın bu haliyle de kullanılması durumunda öğrenciler için risk oluşturduğu belirtildiğinden, mahkemece bozmadan önce ikinci bilirkişi kurulunu oluşturan inşaat mühendisi bilirkişilerden bu duvarın yeniden yapımı için gerekli olan bedelin ayıbın ortaya çıktığı zamandaki serbest piyasa fiyatlarına göre hesaplattırılması için rapor alınması gerekirken, davacı idare tarafından tek taraflı olarak düzenlenen yaklaşık maliyette belirtilen bedele hükmedilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, yargılama aşamasında doğu duvarının davalı yüklenici tarafından yeniden inşa edildiği anlaşıldığından bu dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, bu duvar için de davacı idare tarafından duvarın yeniden inşası için tespit edilen yaklaşık maliyet bedeline hükmedilmesi de doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur
Devamı...

Mahkemece alınan bilirkişi raporunda ise davacının işten el çektirildiği tarih itibariyle derhal bir delil tespiti yaptırarak o tarihe kadar yaptığı işlerin miktarını tespit ettirmesi gerekirken bunu yapmadığı, dava dosyası kapsamına göre fesih anına kadar yapılan işlerin miktarının tek belgesinin davacının düzenlediği fatura olduğu, bu faturada belirtilen alacağa karşılık ödeme miktarı dikkate alındığında davacının alacağının belirlenemediği açıklanmıştır.Taraflar arasındaki akdi ilişki eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron davalı yüklenicidir. Yine taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 7. maddesinde ödemelerin ne şekilde yapılacağı gösterilmiş olup davacının üstlendiği iş, boruların montaj ve kaynağın yapılmasıdır. Davacının teklif ve bu teklif metninin altının her iki tarafça imzalanmasıyla yevmiye ücreti belirlenmiştir. Davacı bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde hak ettiği ücretin belirlenmesine esas olarak kendi çalışanlarının kayıtlarının davalı yüklenici ve dava dışı iş sahibinde bulunduğunu ileri sürmüştür. Taşeron alacağının varlığı ve bedele hak kazandığını ispatlaması için fatura düzenleme şartı olmadığından mahkemece davalıya ve dava dışı iş sahibine ait sözleşme konusu işlerle ilgili davacı ve bildirdiği elemanların şantiye giriş çıkış ve çalışma saatlerini gösteren kayıtlar getirildikten sonra bilirkişiden her iki sözleşme hükümleri, tespit dosyası göz önünde tutularak davacının itirazlarını da karşılar şekilde rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken sadece davacı faturaları esas alınarak eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir.
Devamı...

Sözleşme, fesih ve dava tarihleri itibariyle yürürlükte bulunup, somut olayda uygulanması gereken Borçlar Kanunu maddesinde yüklenicinin kasıt ve ağır kusuru ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanılmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan bütün davaların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükmü getirilmiştir.
Devamı...

Sözleşme, fesih ve dava tarihleri itibariyle yürürlükte bulunup, somut olayda uygulanması gereken Borçlar Kanunu maddesinde yüklenicinin kasıt ve ağır kusuru ile akdî hiç veya gereği gibi yerine getirmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanılmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalar hariç olmak üzere istisna akdinden doğan bütün davaların 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu hükmü getirilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğu mahkemenin de kabulündedir. Aynı Kanun maddesinde zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı kabul edilmiştir. Alacağın muacceliyeti için ihbar yapılması gerekmesi halinde zamanaşımı bu haberin verilebileceği günden itibaren işlemeye başlayacaktır. Borçlar Kanunu maddesinde zamanaşımının işlemesine engel olan ve tatil eden sebepler, ** maddesinde de zamanaşımını kesen sebepler sayılmıştır.Somut olayda fesih iradesi yükleniciye ****tarihinde tebliğ edilmekle o yüklenicinin sözleşmeden doğan ve fesih nedeniyle isteyebileceği alacakları bu tarihte muaccel olmuş ve zamanaşımı süresi işlemeye başlamıştır. Yüklenici tarafından iş sahibi aleyhine irad kaydedilen teminat mektubu bedelinin iadesi istemi ile açılan …… Ticaret Mahkemesi’nin bozmadan sonra dava konusu farklı olduğu gibi aynı olsa dahi sadece o davada talep edilen miktar için zamanaşımını keseceğinden eldeki asıl ve birleşen dosyasındaki davalarla ilgili zamanaşımını kesici etkisi yoktur. Yüklenici tarafından Borçlar Kanunu maddesindeki zamanaşımının işlemesine engel olan ve tatil eden sebepler ile az yukarıda sözü edilen dava dosyası dışında Borçlar Kanunu’nun 133. maddesindeki zamanaşımını kesen sebeplerin varlığı ileri sürülüp kanıtlanmamıştır. Bu durumda mahkemece asıl ve birleşen ….. Ticaret Mahkemesi dosyasındaki davaların zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile asıl davanın kısmen kabulü, birleşen dosyadaki davanın esastan reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Devamı...

Mahkemece, davalının sözleşme maddesi uyarınca davacıya ihtar keşide ederek 30 takvim günü cezalı süre vermesi gerekirken bu yükümlülüğün yerine getirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı, işin süresi içinde bitirildiğine dair davacının ****tarihli başvurusuna da davalının gecikmeli olarak **** tarihinde cevap verdiği, yapımı gerçekleştirilen işlerin bedeli ile sözleşme bedeli oranlandığında işin yaklaşık %95 seviyede tamamlanmış olduğu gerekçeleri ile dava kabul edilmiş, davalı idarenin **** günlü kararı ile tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiştir.Somut olayda olur tarihli fesih kararı davalıya ****günlü yazıyla tebliğ edilmiş, tebliğ tarihi itibariyle sözleşme ilişkisi sona ermiştir. Dava yoluyla feshe yönelik işlemlerin iptal edilmesi, dolayısıyla sözleşmeye geçerlik ve yürürlük kazandırılması mümkün değildir. Sayın çoğunlukla bu konuda bir görüş ayrılığı bulunmamaktadır
Devamı...

Davacı tarafından gerekçe yönünden temyiz edilmeyen yerel mahkemenin kararında da 5. maddedeki düzenlemenin seçimlik ceza koşulu olduğu kabul edilmiştir. Sözleşmede fesih halinde dahi cezanın istenebileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Söz konusu Borçlar Kanunu'nun maddesindeki aksine sözleşme olmadıkça alacaklının ancak akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebileceğine dair düzenlemeye göre bu cezanın istenebilmesi için sözleşmenin feshedilmemiş ancak ifa talep edilmeyip seçimlik olarak kararlaştırılan cezai şartın talep edilmiş olması gerekmektedir.
Devamı...

ikmâl inşaatı yapım işinde **** yılı sonu itibariyle sözleşme fiyatları ile 8.738.750,32 TL harcama yapıldığını ve 12 adet ara hakediş ile yükleniciye ödemelerin yapıldığını, işin hesap kesme hakedişi itibariyla gerçekleşme oranının %80,18 olduğunu, işin tamamlanabilmesi için Bölge Müdürlüğü tarafından Genel Müdürlükten süre uzatımı ve sarilendirme izni alındığını, verilen süre uzatım oluru ile kalan iş miktarı da göz önüne alınarak 13.02.2013 tarihine kadar yükleniciye süre verildiğini, dava konusu alacağın kaynaklandığı ihale konusu işte ağırlıklı olarak önceki ihale kapsamında asfalt betonu binder tabakası seviyesinde tamamlanan yol kesimlerinde asfalt betonu aşınma tabakasının teşkili ile binder ve aşınma seviyesinde açılan yol kesimlerindeki üst yapı bozulmaları ile yolun genelinde mevcut olan ve özellikle de banketlerle yol kesinlerindeki üst yapı bozulmaları ile yolun genelinde mevcut olan ve özellikle de banketlerle yol şeridi arasında kalan ve yol boyu devam eden çizgisel çatlakların onarımının hedeflendiğini, yüklenici firmanın **** yılı sonundaki son hakedişi ihtirazı kayıt koymak suretiyle imzaladığını, davalı firmanın ''Fiyat farkı ödemeleri ve Revize iş programı hakkında'' konulu itiraz yazısının bölge müdürlüğü tarafından itirazın uygun bulunmadığı ve hakediş ödemelerinde bir değişiklik olmayacağı şeklinde cevap verildiğini, davalı yüklenicinin itirazının bölge müdürlüğü tarafndan kabul görmemesi üzerinde davalı şirketin ''Fesih Bildirimi'' konulu yazısı ile sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğinin bildirildiğini bunun üzerine yükleniciye bölge müdürlüğü tarafından 4735 sayılı Kamu Sözleşmeleri Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca tek taraflı fesih kararını ileri sürülen sebeplerle alamayacağının bildirildiğinin daha sonra eksikliklerin giderilmemesi üzerine … tarafından söz konusu iş hakkında sözleşmenin feshedildiğini belirterek imzalanan yapım sözleşmesinin feshi nedeniyle kesin teminatın güncelleme bedeli olan 788.390,02 TL'nin sözleşmenin feshedildiği
Devamı...

projeye yaptıkları katkıları inkâr edilememekle birlikte sözleşmenin ifasının imkansız olması nedeniyle sözleşmedeki bedelin belirlenemediği, ancak fesih tarihi itibariyle hizmet bedellerinin birlikte belirlenebileceği belirtilerek sözleşme feshedilmiştir. Bu haliyle davacının sözleşme konusu edimin ifası için çalışmalara başladığı, ancak … Birliği'nin yaptığı değişiklik sonucu sözleşmede kararlaştırıldığı üzere doğrudan davalıya … Birliği'nce ödeme yapılmadığı uyuşmazlık konusu değildir. … Bakanlığı'nın dosya arasında mevcut bulunan cevabi yazısında, projenin **** tarihinde … Birliği tarafından kabul edildiği bildirilmiş olup, davalı da gerek cevabi yazılarında gerekse fesih ihtarında davacının projeye hizmetlerinin varlığını kabul etmiştir. Bu durumda bakanlıkta bulunan ve onaylı proje üzerinde uzman bilirkişilerce yeniden inceleme yaptırılarak davacının çalışmalarının bu projeye katkısı belirlendikten sonra sözleşmeye göre hakettiği ücretin gerektiğinde mülga BK'nın maddesi de gözetilmek suretiyle belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik araştırma ve yetersiz bilirkişi raporuyla karar verilmesi bozma nedenidir. Öte yandan, davacı yüklenici dava dilekçesinde sözleşmenin 5. maddesi uyarınca proje ücret bedelini istemiştir. İstem proje bedeli üzerinden ücretin tahsili olup, mahkemece davacının yapmış olduğu masraflara hükmedilmiş olup, HUMK'nın maddesine aykırı olarak karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Devamı...

davalının kararı ile tesis edilen işlemin iptâline karar verilmiş ise de davacı yüklenicinin dava dilekçesindeki ve aşamalarındaki beyanları nazara alındığında fesih işleminin haksızlığı ile yüklenici teminatlarına el atılmasına yönelik işlemin haksızlığına karar verildiğinin anlaşılmış olmasına göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.068,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme istemi
Devamı...

Mahkemece, davalının sözleşme maddesi uyarınca davacıya ihtar keşide ederek 30 takvim günü cezalı süre vermesi gerekirken bu yükümlülüğün yerine getirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı, işin süresi içinde bitirildiğine dair davacının ****tarihli başvurusuna da davalının gecikmeli olarak ****tarihinde cevap verdiği, yapımı gerçekleştirilen işlerin bedeli ile sözleşme bedeli oranlandığında işin yaklaşık %95 seviyede tamamlanmış olduğu gerekçeleri ile dava kabul edilmiş, davalı idarenin ***günlü kararı ile tesis edilen işlemin iptaline karar verilmiştir
Devamı...

Sözleşmenin kapsamına göre tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşması ile feshi mümkündür. Fesih halinde de iş sahibi, sebepsiz zenginleşme hükümlerince ödenenin istirdadını isteyebilir. Davalı yüklenicinin ödemekten kaçınabilmesi için davacı tarafın yararına gerçekleşen ve davacı tarafta kalan imalâtın varlığını veya haksız fesih durumunda menfi zararını usul hükümlerince kanıtlaması zorunludur. Davalı savunmasında malzeme alımı için taahhütlerde bulunduğunu bildirmiş ise de, buna ilişkin kanıtlarını sunmadığından sebepsiz zenginleşme hükümlerince iş bedeline mahsuben ödenen avansı iade etmek zorunda olduğu
Devamı...

sözleşmenin feshi nedeniyle menfi zararların tahsili, birleşen dava ise cezai şart ve kira bedelinin tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece davalı … yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı … yönünden kısmen kabulüne, birleşen davanın kira bedeline ilişkin istemin reddine, cezai şart yönünden kabulü ile 50.000,00 TL'nin birleşen dosya davalısından tahsiline dair verilen hüküm, davacı-birleşen dosya davalısı vekilince temyiz olunmuştur
Devamı...

davalı tarafından sözleşmenin feshedilmesi nedeniyle kâr kaybına ilişkin tazminat ile şantiye tesislerinin bedeline ilişkin alacağın tahsili, karşı davada ise fesih kesin hesabından doğan alacağın tahsiline karar verilmesi istenmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar
Devamı...

Dava, sözleşmenin davalı Belediyece haksız feshedildiğinin tespiti, muarazanın giderilmesi, teminat mektuplarının iadesi ve … ile Vergi Dairesine tasfiye tutanağı düzenlenerek yazı yazılmasına karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı süresinde ifa olunmaması nedeniyle sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, davacının fesihte kusurlu olduğundan bahisle munzam zarar istemine ilişkin davasının reddedildiğini, ilişik kesmek için ilgili kurumlara gerekli evrakın gönderildiğini, davacının ilişiksizlik belgesi sunması halinde teminat mektuplarının iade olunacağını belirterek ve kesin hüküm yasağı teşkil eden kararlar nedeniyle de davanın reddine karar verilmesi gerektiği
Devamı...

Fesih tarihi olan ** tarihi itibariyle işin teslimi tarihine yaklaşık 40 günlük süre varsa da yani sözleşmeye göre işin tamamlanması gereken ** tarihinden yaklaşık 40 gün önce feshedilmiş ise de, davalı yüklenici iş ortaklığı tarafından da ihtirazi kayıtsız imzalanan fesih kesin hakedişinde fesih tarihi itibariyle işin %28,0475'lik bölümünün tamamlandığı ve kalan sürede bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere işin kabul edilebilir duruma getirilmesi mümkün olmadığından davacının sözleşmeyi feshetmekte haklı olduğu ortadadır
Devamı...

davalı ortaklığın süresi içerisinde gerekli imalâtları sözleşme şartlarına uygun olarak yerine getirmemesi, fiziki gerçekleşmenin %22,11 seviyesinde kaldığı gerekçesiyle sözleşmenin 26. maddesi gereğince davacı başkanlık makamının oluru ile sözleşme feshedilmiştir
Devamı...

sözleşme ile apartmanın çatı, teras ve cephesinde yapılacak tamirat ve tadilat işlerini KDV hariç 44.000,00 TL götürü bedelle üstlendiği, sözleşmede 45 gün olarak kararlaştırılan iş süresinin  dolduğu, ödeme planına göre davalıya 23.460,00 TL ödeme yapıldığı halde davalının bu miktarın gerisinde iş yaptığı, davalının sözleşmeye aykırı şekilde haksız ödeme talebinde bulunarak işi durdurduğu, yapılan işlerin eksik ve ayıplı olup kazınan terastan sızan sular nedeniyle boyaların kabardığı,Mahkeme dosyası ile delil tespiti yaptırılarak eksik ve ayıplı işler ile uğranılan hasarın belirlendiği ihtarla sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği ileri sürülerek menfi ve müspet zararlar ile sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacaktan şimdilik 5.000,00 TL'nin tahsili istenmiştir. 
Devamı...

yüklenicinin haksız nedenlerle kontratı tek taraflı feshi veya işverence haklı sebeple feshe sebebiyet vermesi durumunda yüklenici, işverenin kullanımına tahsis ettiği tekstil ve makinaları bedelsiz işverene bırakır. Bunun dışında işverenin uğradığı diğer zararlarda yüklenici tarafından tanzim edilir." düzenlemesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bu maddesiyle işverence haklı sebeple sözleşmenin feshine sebebiyet verilmesi durumunda tekstil ve makinelerin bedelsiz olarak işverene bırakılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği, dosya içeriği ve bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Esasında mahkemenin kabulü de bu yönde olup, bu durumda uyuşmazlık haklı sebeple fesih halinde işverenin 10/C maddesindeki hakkını kullanıp kullanamayacağı
Devamı...

kamu kurumlarının taraf olduğu eser sözleşmelerinden doğan davalarda sözleşmenin imzalanmasından sonra ortaya çıkacak ihtilâflarda adli yargı görevlidir. Uyuşmazlık, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine göre düzenlenen sözleşmenin feshi nedeniyle tasfiyesi istemine ilişkin olduğundan, Adli Yargının görev alanında kalmaktadır
Devamı...

işin davalı yüklenici tarafından feshedilmesi nedeniyle, bir başka yükleniciye yaptırılması nedeniyle dava tarihi itibariyle, iş bedelinin ulaşacağı miktar üzerinden, nam ve hesaba ihale nedeniyle oluşan zararına hükmedildiği halde, ayrcı ödenen iş bedelinin ödeme tarihlerinden dava tarihine kadar geçen süre için hesaplanan ….018,… TL faizine hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, kabul şekli açısından hüküm altına alınan 49.664,… TL'nin içinde ….018,… TL işlemiş faiz de bulunduğu halde, alacağın tamamına dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmesi BK'nın  maddesine aykırı olmuş, kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir
Devamı...

Davalar yanlar arasındaki sözleşmenin feshinin geçersiz olduğunun ve dolayısıyla yürürlükte bulunduğunun tespiti ile davacılar tarafından davalıya verilen teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin ve irat kaydedilmesinin durdurulmasına, tahsil edilmiş ise teminat mektubu bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmesi ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir
Devamı...

Taraflar arasında uyuşmazlık; sözleşmenin davalı iş sahibi idare tarafından feshedilmesinin haksız olup olmadığı ve fesih nedeniyle irat kaydedilen teminat tutarının davacı yüklenici tarafından geri istenip istenmeyeceği
Devamı...

yüklenici tarafından idari yargıda dava konusu edilmiş ise de; idari yargı tarafından işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesi ile red kararı verilmiş olup, bu hususta idarenin fesihte haksız olmadığını da ortaya koyar niteliktedir. Tüm bu nedenlerle davalı iş sahibi idarenin sözleşmeyi fesihte haklı olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmaları ile delillerine uygun düşmeyen bilirkişinin hukuki görüşü ile bağlı kalınarak kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
Devamı...

kanun maddesi hükümlerince anılan şartname delil sözleşmesi niteliğinde olup, bu husus taraflarca ileri sürülmese de mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır. O halde davacı usulünce hakedişe itiraz etmediğinden alacağının hakedişte belirlenen miktar kadar olduğunun kabulü zorunludur
Devamı...

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağı ile haksız fesih sonucu irat kaydolunan teminat bedelinin tahsiline karar verilmesi
Devamı...

Davacı davasında davalının ihale ile üstlendiği işin sözleşmesinin feshedildiğini, teminat mektubunun nakte çevrilmesi sırasında sahte olduğunun anlaşılması üzerine nakde çevrilemediğini belirterek, teminat mektubu bedeli 100.200,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece davalının davadan sonra iflas ettiği gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
Devamı...

TMK'nın 2. maddesi hükmü gereğince, “objektif iyiniyet kurallarına” aykırı olur. Çünkü, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; 110 gün ilave süre verilmesine karşın yüklendiği edimini ifa etmeyen yükleniciye fesih bildiriminden önce 10 günlük bir süre verilmesi halinde edimini tamamlamış olarak ifa edebileceğini, davalı idarenin öngörmesi beklenemez
Devamı...

Dava, iş bedelinin tahsili; davacının ihalelerden bir yıl süreyle men edilmesi nedeniyle gerçekleştiği ileri sürülen maddi zararın ve teminat mektubunun davalı tarafından nakde çevrilmesi ve hazineye gelir kaydedilmesi nedeniyle gerçekleştiği ileri sürülen maddi zararın giderilmesi istemleri,Yüklenicinin ediminin kısmen ifası sonucu yapılan işin bedelinin, iş sahibinden istenebilmesi için kısmen de olsa, yapılan eserin tamamlanmış olması ve bu kapsamda eserin objektif ölçüler içinde amaca uygun olarak iş sahibi tarafından kullanılabilir durumda olduğunun belirlenmesi zorunludur
Devamı...

sözleşmenin imzalandığını, ancak davalı tarafın yüklenimi altında bulunan sözkonusu iş ile ilgili olarak, süresi içerisinde gerekli imalâtları sözleşme şartlarına uygun olarak yerine getirmediğini, bu nedenle idarenin zarara uğradığını ve sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, asıl davada 26.279,44 TL, birleşen dava dosyasında 707.225,30 TL alacak isteminde bulun
Devamı...

davacı şirket yetkilisi ve idare elemanları aleyhine ihaleye fesat karıştırmak ve görevi kötüye kullanmak suçlarından açılan kamu davasında tüm sanıkların beraatine karar verilmiş ve karar kesinleşmiştir. Dava konusu işin 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 22/d maddesi uyarınca doğrudan temin yolu ile ihale edildiği anlaşılmakta olup …. piyasa araştırması sonucu teklifler alınmış, davacı şirket tarafından verilen teklifler uygun görüldüğünden iş doğrudan temin suretiyle davacıya yaptırılmıştır. İcra takibine konu olan 2 adet fatura kapsamındaki işlerin doğrudan temin piyasa araştırma raporlarına ve onay belgesine uygun olup olmadığı araştırılarak gerekirse mahallinde keşif yapılmak suretiyle ve bu faturaların kapsamında yapılan işlerin yapıldığı tarihteki tutarı konusunda davalı itirazına rağmen bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir
Devamı...

Fesih tarihinde, mutlak olmadığı anlaşılan geçici imkansızlığın giderilmesiyle sonucun alınmasına, normal koşullarla çok kısa bir süre kalmış ise; iş sahibinin sözleşmeden dönme ­de iyiniyetli davrandığı kabul edilemez. İmkansızlığın giderilemeyeceği ya da bunun daha ne kadar zaman alacağı belli değilse ancak kendi yararına olduğu sürece iş sahibinden sözleş ­meye bağlı kalması beklenmelidir
Devamı...

ileriye etkili fesihte müteahhit, inşaatı getirebildiği seviyeye göre tapu   payı   almaya hak kazanmakta, arsa sahibi de geriye etkili feshin aksine, ifaya ekli cezayı ve ifanın gecikmesine bağlı zararlarını müteahhitten isteyebilmektedir. Bu nedenlerle fesih isteme tarihinde inşaatın getirildiği seviyenin tesbiti çok önem arzetmektedir.
Devamı...

Somut olayda, sözleşmenin feshi istemi, Borçlar Yasası hükümlerine dayalı olmayıp, az yukarda belirtildiği üzere, 4735 sayılı Yasanın maddesi hükmüne dayanmaktadır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun sayılı hükmünde de vurgulandığı üzere; bir yasa hükmünün örnekseme (kıyas) yoluyla uygulanabilmesi için, her şeyden önce o olayla ilgili yasal bir düzenlemenin mevcut olmaması gerekir. Hukuksal durum bu olunca da, davacı davada dayanmış olduğu 4735 sayılı Yasanın ..ve  ..maddesi hükümlerinde düzenlenen prosedüre uygun olarak sözleşmenin feshi bildiriminde bulunabilir. Sözleşmenin feshi için dava açmaya ve mahkemeden hüküm almaya ihtiyaç yoktur.
Devamı...

tesislerin akaryakıt ve yıkama – yağlama bölümlerinin kararlaştırıldığı şekilde yapımında olanaksızlık olduğunun bildirildiği görülmektedir. Bu durumda, sözleşmenin edimler arasındaki dengenin bozulduğu, bu olgunun sözleşmede amaçlananı engellediği ve bu şekilde işlem temelinin sarsıldığı açıktır.
Devamı...