Köyü’nde bulunan taşınmazlara su taşıyan kadim su arkının davalı idare ve işi ihale ettiği yüklenici şirket tarafından …. yılında başlatılan yol yapım çalışmaları esnasında bozulduğu ve geçen süreye rağmen tahribatın giderilmediğinden bahisle, …yıllarında uğranılan ürün kaybı zararlarına karşılık (ıslah sonrası) 13.266,00.-TL maddi zararın; zararın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle idareye başvuru tarihinden  itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan dava

Erzurum BİM, 2. İDD, E. 2017/868 K. 2017/825 T. 31.5.2017

 

İSTEMİN ÖZETİ:Davacıya ait Hakkari İli, Çukurca İlçesi, A1 Köyü’nde bulunan taşınmazlara su taşıyan kadim su arkının davalı idare ve işi ihale ettiği yüklenici şirket tarafından 2008 yılında başlatılan yol yapım çalışmaları esnasında bozulduğu ve geçen süreye rağmen tahribatın giderilmediğinden bahisle, 2014 ve 2015 yıllarında uğranılan ürün kaybı zararlarına karşılık (ıslah sonrası) 13.266,00.-TL maddi zararın; zararın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle idareye başvuru tarihinden (28.07.2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; davanın kabulüne, 13.266,00-TL maddi tazminatın davalı idareye başvuru tarihinden (28.07.2015) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar veren Van 1. İdare Mahkemesinin 27/12/2016 tarih ve E:2015/1585, K:2016/2336 sayılı kararının; hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun’un 45. maddesi uyarınca incelenerek kaldırılması istenilmektedir.

 

SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma dilekçesi verilmemiştir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hükmü veren Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi’nce işin gereği görüşülüp düşünüldü:

 

Dava, davacıya ait Hakkari İli, Çukurca İlçesi, A1 Köyü’nde bulunan taşınmazlara su taşıyan kadim su arkının davalı idare ve işi ihale ettiği yüklenici şirket tarafından 2008 yılında başlatılan yol yapım çalışmaları esnasında bozulduğu ve geçen süreye rağmen tahribatın giderilmediğinden bahisle, 2014 ve 2015 yıllarında uğranılan ürün kaybı zararlarına karşılık (ıslah sonrası) 13.266,00.-TL maddi zararın; zararın meydana gelmesinde davalı idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle idareye başvuru tarihinden (28.07.2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.

 

İdare Mahkemesi’nce; bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan zirai bilirkişi hesap raporu uyarınca, davacının toplam zararının 13.266,18-TL olduğunun tespit edildiği, anılan raporun esas alınabilecek nitelikte ve yeterli görülmesi sonucunda, davalı idarenin hizmet kusuru teşkil eden eylemi nedeniyle davacının uğradığı maddi zarara karşılık olmak üzere 13.266,00-TL’nin, davalı idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

 

Davalı idare tarafından, anılan kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve davanın reddi talep edilmektedir.

 

İstinaf başvurusuna konu Van 3. İdare Mahkemesi kararının, davacının maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmının kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından maddi tazminat isteminin esasına yönelik olarak verilen karar yönünden istinaf başvurusunun reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

 

Mezkur kararın 19/08/2016 tarihli miktar artırım dilekçesi ile artırılan tazminat miktarına yürütülecek faize ilişkin bölümüne gelince;

 

Uyuşmazlıkta, davacıya ait Hakkari İli, Çukurca İlçesi A1 Köyü’nde bulunan taşınmazlara su taşıyan kadim su arkının davalı idare ve işi ihale ettiği yüklenici şirket tarafından yürütülen yol yapım çalışmaları esnasında bozulduğu ve geçen süreye rağmen tahribatın giderilmediğinden bahisle, 2014 ve 2015 yıllarında uğranılan ürün kaybı zararlarına karşılık 1.000,00 TL maddi zararın; zararın meydana gelmesinde hizmet kusuru bulunduğundan bahisle idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idarece ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada İdare Mahkemesince bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, anılan raporun taraflara tebliği sonrasında davacı vekili tarafından verilen dilekçeyle, 2577 sayılı Kanun’un 16/4.maddesi uyarınca tazminat miktarının 13.266,00 TL’ye çıkartılması talep edilmiş, anılan dilekçenin davalı idareye tebliği sonrasında, istinaf incelemesine tabi tutulan karar ile davacının tazminat talebinin tamamı kabul edilerek anılan tutarın (13.266,00.-TL) davalı idareye yapılan ilk başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idare tarafından davacıya ödenmesine karar verildiği görülmüştür.

 

Tam yargı davalarında istemle bağlı olma kuralının sebep olduğu hak kayıplarının giderilmesi amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 16. maddesinin 4. fıkrasına, 30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile, “Ancak, tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.” hükmüne yer verilmiştir.

 

İdarenin tazmin borcu bağlamında faiz; kişilerin, idarenin eylem ve/veya işlemlerinden dolayı uğradıkları zararların giderilmesi istemiyle başvurmalarına karşın, idarenin zararı kendiliğinden ödemeyip, yargı kararıyla tazminata mahkûm edilmesi sonucunda, idarenin temerrüde düştüğü tarihten tazminatın ödendiği tarihe kadar geçen süre için 3095 sayılı Kanuna göre hesaplanacak tutarı ifade etmektedir.

 

2577 sayılı Kanunda, tam yargı davalarında, dava dilekçesindeki miktarın artırımına olanak tanıyan düzenleme uyarınca, artırılan tazminat miktarı bakımından davanın kabul edilmesi halinde, artırılan tazminat miktarı yönünden faize, idarenin temerrüde düştüğü tarih olan miktar artırımına ilişkin dilekçenin idareye tebliğ edildiği tarihten itibaren hükmedilmelidir.

 

Nitekim, başka bir uyuşmazlıkta Danıştay On Beşinci Dairesinin 21/02/2017 gün ve E:2016/7406, K:2017/840 sayılı kararı da ıslah müessesesinde faizin başlangıç tarihi bakımından bu yöndedir.

 

Bakılan davada, davacı tarafından, 19/08/2016 havale tarihli dilekçe ile bilirkişi raporu uyarınca maddi tazminat miktarı artırılmış, anılan dilekçe 20/09/2016 tarihinde davalı idare kayıtlarına girmiştir. Dolayısıyla artırılan tazminat miktarı bakımından, miktar artırım dilekçesinin idare kayıtlarına girdiği tarih olan 20/09/2016 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hüküm altına alınan tüm tazminat kalemleri bakımından idareye başvuru tarihinden itibaren faiz yürütülmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

 

Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusunun maddi tazminat isteminin kabulüne yönelik kısmının reddine, Van 1. İdare Mahkemesi’nin 27/12/2016 tarih ve E:2015/1585, K:2016/2336 sayılı kararının; miktar artırım dilekçesiyle arttırılan tazminat miktarına (12.266,00 TL) idareye başvuru tarihinden itibaren faiz işletilmesine ilişkin bölümü yönünden istinaf başvurusunun kabulüne, kararın anılan kısmının kaldırılmasına, kabul edilen 13.266,00 TL tazminat miktarının, 1.000,00 TL’lik kısmının davalı idareye başvuru tarihinden (28/07/2015) itibaren, 12.266,00 TL’lik kısmının ise miktar arttırım dilekçesinin davalı idareye tebliğ tarihinden (20/09/2016) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, iş bu karar, ilk derece yargılaması sonucunda yargılama giderlerine ilişkin olarak kurulan hükümde değişiklik yaratmadığından bu kısma yönelik olarak yeniden bir hüküm kurulmasına gerek olmadığına, istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın Mahkemesi’nce re’sen müstefine iadesine, 2577 sayılı Kanun’un 45/6.maddesi uyarınca kesin olarak, 31/05/2017 tarihinde karar verildi.