Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre*TL olduğu saptanmış, ek raporda * TL yasal kesinti yapılması gerektiği görüşü, mahkemece benimsenerek davanın, *TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de piyasa bedellerinin içinde bilirkişi raporunda düşülen gelir vergisi, damga vergisi, fon payı, SGK kesintisi, KDV dahil olduğundan bunların yeniden düşülmesi doğru olmamış, mahkemece davanın*TL üzerinden kabulü gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir

<![CDATA[  T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2016/5918 Karar No:2018/943
  1. Tarihi:14.3.2018
  Mahkemesi       :Asliye Hukuk Mahkemesi   Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, yüklenicinin yaptığını iddia ettiği, sözleşme dışı işler bedeli ve işlemiş faizinin tahsili talebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, taraf vekillerince süresi içinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili müvekkilinin paslanmaz çelik korkuluk, merdiven yazı, dekorasyon işleri yaptığını, taşeronu olduğu yüklenici … İnşaat Firmasının, iş sahibi olan davalı … Üniversitesi’nde bazı işlerini bedelini alıp teslim ettikten sonra, davalının rektörü ve teknik daire başkanının istek ve yer göstermeleri sonucunda 4734 sayılı Yasa’nın 22. maddesine göre doğrudan temin kapsamında, mühendislik ve mimarlık Fakültesinin girişine fakülte adı, zincirli ve demir korkuluk yapılması, üzerine arma konulması gibi işleri de yaptığını, 15.07.2012 tarihli faturayı tebliğ etmesine rağmen bedelinin ödenmediğini, giriştiği icra takibine haksız itirazın iptâlini istemiştir. Davalı vekili, davalı ile aralarında ihale ilişkisi veya sözleşme bulunmadığını, işin teknik kontrolünün, kabulünün yapılmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. … . İcra Müdürlüğü’nün 2013/16352 Esas nolu dosyasında; davacının 17.07.2013 tarihli seri … nolu faturaya dayanarak 59.949,00 TL asıl alacak, 2.005,42 TL işlemiş faizin tahsili için giriştiği takibin itiraz üzerine durduğundan, süresinde itirazın iptâli davası açılmıştır. Yapılan yargılama sırasında toplanan delil ve belgelere göre; davacının davalı kurumun yüklenicisine taşeron olarak benzeri işler yapıp bedellerini tahsil ettiği, davalının da bunu inkâr etmediği, ilaveten ihalesiz olarak dava konusu işlerin de fazladan yapıldığı, bu imalâtların davalı tarafça kullanıldığı, yararına olduğu, bu işlerin başkasına yaptırıldığı, hibe olduğu, bedelinin ödendiği gibi bir savunmada bulunulmadığı, bu durumda TBK’nın 526. maddesine göre dava konusu işlerin bedelinin, vekâletsiz iş görme hükümlerine göre ödenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda, iş bedelinin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre 34.287,50 TL olduğu saptanmış, ek raporda 4.216,98 TL yasal kesinti yapılması gerektiği görüşü, mahkemece benimsenerek davanın, 30.070,52 TL üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiş ise de piyasa bedellerinin içinde bilirkişi raporunda düşülen gelir vergisi, damga vergisi, fon payı, SGK kesintisi, KDV dahil olduğundan bunların yeniden düşülmesi doğru olmamış, mahkemece davanın 34.287,50 TL üzerinden kabulü gerekirken kısmen kabul kararı verilmesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 2547 sayılı Yasa’nın 56/b maddesi gereğince davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 14.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>