Mahkemece bozma ilâmına uyulduğu halde, bozma ilâmından sonra kira bedeli tespitine ilişkin rapor alınmasına rağmen davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu nedenle; bozma ilâmından sonra alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan kira bedelinin mahsubu ile bakiye alacağa ilişkin hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir

  1. Hukuk Dairesi         2018/2007 E.  ,  2018/2067 K.
  •  

“İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli ve tadilat masrafı olmak üzere 230.000,00 TL’nin tahsili istemiyle açılmış,mahkemece davanın kabulü ile 230.000,00 TL alacağın 23.11.2012 dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine dair karar dairemiz 14.06.2016 gün 2016/151 Esas 2016/3400 Karar sayılı ilâmı ile bozulması üzerine; mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekilince temyiz olunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı tarafın diğer temyiz taleplerine gelince; mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 14.06.2016 tarih ve 2016/151 Esas, 2016/3400 Karar sayılı bozma ilâmının 2. bendinde; davacının bağımsız bölümleri kiraya verdiği ve fiilen kullandığı hususunda da uyuşmazlık olmadığından bağımsız bölümlerin kullanım dönemine ilişkin elde ettiği kira kazanımı bilirkişiden ek rapor alınarak hesaplattırılarak, iş bedeli alacağından mahsubu ile sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece dairemizin bozma ilâmına uyulmuştur. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı ilâmı gereğince yerel mahkemece Yargıtay’ın bozma kararına uyulması sonucu bozmada belirtilen hususlar lehine olan taraf yararına usulî kazanılmış hak teşkil edeceğinden bozma kararında gösterilen inceleme ve araştırma yapılarak o kararda belirtilen esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Mahkemece bozma ilâmına uyulduğu halde, bozma ilâmından sonra kira bedeli tespitine ilişkin rapor alınmasına rağmen davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Bu nedenle; bozma ilâmından sonra alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan kira bedelinin mahsubu ile bakiye alacağa ilişkin hüküm kurulması
gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 21.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.