Mahkemece dava dışı şirket tarafından davalı şirketin müdürünün şahsi hesabına dekont üzerinde C/H açıklamasını taşıyan havaleler ile gönderilen toplam * TL ödemenin davalı şirketin hesabına yapılmadığı, bu haliyle dava dışı 3. kişi tarafından banka havalesi yoluyla yapılan ödemenin dava dışı şirketin, davalı şirketin müdürü Düzgün Geçmez'e mevcut bir borcunun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda karine bulunduğu, bu yasal karinenin aksini ileri süren davacının iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu, davada davalının açıkça yemin deliline de dayanmadığı böylece ödemenin davalı alacağından indirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili dava dilekçesine ekli delil listesinin 11. maddesinde açıkça yemin deliline dayandığından mahkemece davacının ispat edemediği iddialarıyla ilgili davalıya, usulüne uygun yemin yaptırılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken (6100 sayılı HMK'nın 225 vd. maddeleri), yemin deliline dayanılmadığı gerekçesiyle davacı delilleri toplanmadan davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı temyiz itirazları bu nedenle haklı görüldüğünden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir

<![CDATA[T.C. Yargıtay

  1. Hukuk Dairesi
  Esas No:2016/1043 Karar No:2017/2524
  1. Tarihi:12.6.2017
  Mahkemesi       :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:   – K A R A R –   Dava, eser sözleşmesinin eksik ve kusurlu ifası nedeniyle; uğranılan zararların bedelinin davalı yükleniciden tahsili, sözleşmenin feshi, ödenmiş iş bedelinin istirdadı, davalı elinde kalan çekler nedeniyle borçlu bulunulmadığının tesbiti istemiyle açılmış olup, yerel mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara,kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı taşeron vekili dava dilekçesinde; müvekkiliyle dava dışı yüklenici ….. Ltd. Şti. arasında okul binası güçlendirme işi konusunda 16.07.2009 tarihli yazılı sözleşme yapıldıktan sonra, işin teknik özelliği yüksek olan püskürtme beton bölümünün yapımı için de dava dışı firmanın, davacının namına davalı firma ile alt yüklenici olarak sözlü anlaşma yaptığını, alt yüklenicinin yaptığı imalâtların bedeline karşılık olarak, dava dışı yüklenicinin davacı namına davalının şirket ortağı ve müdürü olan Düzgün Geçmez’in banka hesabına; 18.09.2009 tarihinde 12.000,00 TL, 14.10.2009 tarihinde 2.000,00 TL, 25.11.2009 10.000,00 TL olarak ödemesine rağmen, davalı firmanın yaptığı işin bedelinin ödenmediği gerekçesiyle faturaya dayanarak Kadıköy 8. İcra Müdürlüğü’nü 2011/654 Esas sayılı dosyasında davacı aleyhinde haksız takibe giriştiğini, takibin haksız olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde alt yüklenici olarak işin teslim edildiğini, KDV dahil 30.986,80 TL fatura kesildiğini, davacının iş bedelinin 25.624,00 TL’lik bakiyesini ödemediğini yapılan takibin kesinleştiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece dava dışı şirket tarafından davalı şirketin müdürünün şahsi hesabına dekont üzerinde ….l C/H açıklamasını taşıyan havaleler ile gönderilen toplam 24.000,00 TL ödemenin davalı şirketin hesabına yapılmadığı, bu haliyle dava dışı 3. kişi tarafından banka havalesi yoluyla yapılan ödemenin dava dışı şirketin, davalı şirketin müdürü Düzgün Geçmez’e mevcut bir borcunun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda karine bulunduğu, bu yasal karinenin aksini ileri süren davacının iddiasını kanıtlamakla yükümlü olduğu, davada davalının açıkça yemin deliline de dayanmadığı böylece ödemenin davalı alacağından indirilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı vekili dava dilekçesine ekli delil listesinin 11. maddesinde açıkça yemin deliline dayandığından mahkemece davacının ispat edemediği iddialarıyla ilgili davalıya, usulüne uygun yemin yaptırılarak sonucuna göre bir karar vermesi gerekirken (6100 sayılı HMK’nın 225 vd. maddeleri), yemin deliline dayanılmadığı gerekçesiyle davacı delilleri toplanmadan davanın kanıtlanamadığından reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı temyiz itirazları bu nedenle haklı görüldüğünden kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz talebinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.       İlgili Maddeler HMK 225 vd Madde]]>