mahkemece davacı taşeronun fatura bedellerinin toplamı miktarı kadar bedele hak kazandığı kabul edilerek tarafların ibraz ettiği ticari defter kayıtları ile belgeler, makbuzlar ve tüm deliller değerlendirilerek davalı yüklenicinin taşerona yaptığı ödeme miktarının tesbiti

<![CDATA[Özet:

ihale

2-Taraflar arasında, sözleşmede gösterilen mahallelerde altyapı çalışmaları ve kanal bağlantıları yapımına ilişkin 15.02.2002 tarihli sözleşmenin yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. … Bu durumda mahkemece davacı taşeronun fatura bedellerinin toplamı miktarı kadar bedele hak kazandığı kabul edilerek tarafların ibraz ettiği ticari defter kayıtları ile belgeler, makbuzlar ve tüm deliller değerlendirilerek davalı yüklenicinin taşerona yaptığı ödeme miktarının tesbiti için (davalının da sunduğu delil listesinde yazılı ödeme belgelerine karşı davacı vekillerinin 03.09.2007 tarihli dilekçelerinde yer alan beyan ve itirazları da incelenip karşılanmak suretiyle) hükme esas raporu düzenleyen bilirkişilerden ek rapor alınıp oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun görülmüştür…. Fıkra:Tümü-0 T.C. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No:2015/1473 Karar No:2015/4307 K. Tarihi:10.9.2015 Mahkemesi :İskenderun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi Tarihi :04.12.2012 Numarası :2005/66-2012/366 Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: – K A R A R – Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan icra takibine vâki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle davalı gerçek şahıs olup ticaret ünvanının karar başlığında limited şirketi olarak yazılmasının maddi hataya dayandığı ve davalı adının mahkemece İ..Y.. olarak her zaman düzeltilebileceğinin anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasında, sözleşmede gösterilen mahallelerde altyapı çalışmaları ve kanal bağlantıları yapımına ilişkin 15.02.2002 tarihli sözleşmenin yapıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Davacı taşeron bu davasıyla, düzenlemiş olduğu toplam 248.775,44 TL’lik 4 adet fatura karşılığı davalı tarafından 129.718,70 TL ödeme yapıldığını belirterek ödenmeyen bakiye iş bedeli tutarı 119.056,74 TL’nin 12.186,78 TL işlemiş faizi ile birlikte tahsili için yaptığı takibe davalı itiraz ettiğinden, itirazın iptâli ile takibin devamı ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir. Gerçekten dosya kapsamı ve tarafların beyanına göre davacı taşeronun sözleşme kapsamında davalı yükleniciye 04.10.2001, 05.11.2001, 07.05.2002 ve 15.08.2002 tarihli faturaların bedeli toplamı olan 248.775,00 TL’lik imalât gerçekleştirdiği ve bu miktarda bedele hak kazandığı anlaşılmaktadır. Bu faturalardan 15.08.2002 tarihli ve 41.300,00 TL bedelli faturanın, 23.05.2014 tarihli geri çevirme kararı üzerine getirtilen “fatura dip koçan defter aslına” göre açık fatura olup, diğer 3 adet fatura kapalı fatura şeklinde düzenlenmiştir. Kapalı fatura düzenlenmiş olması karine olarak iş bedelinin ödendiğini gösterir ise de, bu karinenin aksinin kanıtlanması mümkündür. Davacı taşeron davalının ödeme savunmasını kabul etmemiş, 12.07.2005 tarihli cevaba cevap dilekçesinde “iş sahibi İskenderun belediyesinin taşeron faturalarının kapalı düzenlenmesine dair teamülü gereği söz konusu faturaları kapalı olarak düzenlediğini” iddia etmiştir. Yine davalı yüklenici 2001 yılına ilişkin ticari defter kayıtlarını ibrazdan kaçınmış, ibraz ettiği 2002 yılı ticari defterlerinde ise 2001 yılında davacı taşeron tarafından keşide edilen faturalar kapalı olarak düzenlenmesine rağmen davalı yüklenicinin davacı taşerona 30.930,00 TL borçlu göründüğü (davalının 2002 yılı ticari defterlerinde 2001 yılından 2002 yılına devreden davacı taşeron alacağının 30.930,00 TL olarak kayıtlı olduğu) anlaşılmaktadır. Davalı tarafından sunulan 2002 yılına ait ticari defter ve kayıtlarda taşerona yapılan toplam ödeme miktarı 190.230,00 TL görülmekte olup davacı taşeronun hakettiği kabul edilen fatura bedelleri toplamına göre dahi davacı taşerona ödenmeyen borç bulunduğu sabittir. Tüm bu hususlar nazara alındığında kapalı faturalara ilişkin ödeme karinesinin aksinin kanıtlandığının kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece davacı taşeronun fatura bedellerinin toplamı miktarı kadar bedele hak kazandığı kabul edilerek tarafların ibraz ettiği ticari defter kayıtları ile belgeler, makbuzlar ve tüm deliller değerlendirilerek davalı yüklenicinin taşerona yaptığı ödeme miktarının tesbiti için (davalının da sunduğu delil listesinde yazılı ödeme belgelerine karşı davacı vekillerinin 03.09.2007 tarihli dilekçelerinde yer alan beyan ve itirazları da incelenip karşılanmak suretiyle) hükme esas raporu düzenleyen bilirkişilerden ek rapor alınıp oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun görülmüştür. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 10.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.]]>