Mahkemece ıslahlı artırılan miktar üzerinden dava kabul edilerek alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş ise de, temerrüt faizine hükmedilebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borçlunun ayrıca ve usulen temerrüde düşürülmesi zorunludur

  1. Hukuk Dairesi         2016/2430 E.  ,  2016/4079 K.
    “İçtihat Metni”

Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi
(şirket devir ve ünvan değişikliği sonucu …
Yapı Sist. İnş. Kalıp İskele Mim. Müh. San. ve Tic. A.Ş.)
Adi Ortaklığı
Birleşen … Esas sayılı davada

Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı ve asıl dosya davalısı tarafından temyiz edilmiş, asıl dosya davalısı tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı şirket yetkilisi Avukat … ile davalı …İnş. A.Ş. ve … A.Ş. Adi Ortaklığı vekili … geldi. Birleşen davada davalı Tasfiye Halindeki … Arsa ve Konut Yapı Kooparatifi yetkilisi gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:

– K A R A R –

Asıl dava tapu iptâli ve tescil ile alacak, birleşen dava ise tapu iptâli ve tescil istemine ilişkin olup, mahkemece asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, verilen karar asıl davada davalı olan ortak girişim ile davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Asıl davada tapu iptâli ve tescil talebi yanında fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsili talep edilmiş, 12.06.2014 tarihinde harçlandırılmak suretiyle yapılan ıslahla talep miktarı 221.184,00 TL’ye artırılmıştır. Mahkemece ıslahlı artırılan miktar üzerinden dava kabul edilerek alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmüş ise de, temerrüt faizine hükmedilebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp borçlunun ayrıca ve usulen temerrüde düşürülmesi zorunludur. Somut olayda, asıl davada davalı olan ortak girişim ıslah tarihinden önce ihtar keşide edilerek usulen temerrüde düşürülmediğinden asıl davada talep edilen miktara dava tarihinden, ıslahla artırılan miktara ise ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi doğru olmamış, kararın bu yönden bozulması gerekmiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, asıl davada davalı olan ortak girişimin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. bendinin 3. satırında yer alan “dava tarihinden” kelimelerinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine “10.000,00 TL’lik kısmına dava tarihi olan 14.07.2009 tarihinden, 211.184,00 TL’lik kısmına ıslah tarihi olan 12.06.2014 tarihinden” kelime ve rakamlarının yazılmasına hükmün değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 1.350,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay’daki duruşmada vekille temsil olunan davalı ortak girişime verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 165,20 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden asıl dosya davalısına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 29.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.